İyi okumalarrrr....

🚬🚬🚬

Sabah uyandığım gibi o lanet yüzümü yıkadım, üzerimi değiştirip askeriyeye doğru yola çıkmak için hazırlandım.

Arabanın anahtarını ararken telefonumdan gelen mesaj sesiyle irkildim ve mesajı açtım.

Kyren olduğunu görünce sırıttım ve yazanı okumaya başladım.

"Günaydın komiserim, senden bir ricam olacak adliyeye gidip benim dosyamı alabilir misin? senin yolunun üzerinde diye sana söylemek durumunda kaldım."

Kyren benim çocukluk arkadaşımdı o yüzden çoğu şeyi benden isterdi, bende ondan geri kalmazdım gerçi.

"Peki benim çıkarım nedir?"

Yazdıktan sonra koltuğa oturdum.

"Sana yemek ısmarlarım komiserim"

Cevap vermemiştim ama o zaten yapacağımı bildiği için diretmemişti.

Arabanın anahtarını bulduktan sonra,

Elimdeki telefonu cebime sıkıştırdım, ve arabaya binip adliyeye doğru sürmeye başladım.

🚬🚬🚬

Adliyeye geldiğimde bir adam yanıma geldi ve selam verdi.

"İsminizi ve telefon numaranızı alacağız ve dosya alındı olarak gözükmesi için şu formu doldurabilir misiniz?"

Hani ismini söyleyince vericeklerdi amk

Kayden'ı?

Formu doldurup bilgilerimi verdikten sonra adam dosyayı getirmek için gitti, ve bende sıkılmayayım diye telefonu kurcalamaya başladım.

Bacağıma bir şey yapışmasıyla telefonu elimden bırakmam bir oldu ve reflex olarak belimdeki silahı çıkardım ve bacağıma yapışan şeyi nişan aldım ve..

"NAPIYORSUN SEN ÇEKİL"

Siyah saçlı yeşil gözlü benden uzun bir adamla karşı karşıya geldim.

"NAPIYOSUN AÇIKLA"

"Reflex"

"TEK AÇIKLAMAN BUNDAN MI İBARET?"

"Ben bir komiserim ve her şeye tetikte olmam lazım, zaten bunun için eğitildik yıllarca.... Ve bacağıma yapıçan oyd..."

"ERİKA YÜRÜ"

"Amca bekle"

"Ne var?"

Küçük çocuk bu sefer geldiğinde eğildim, ve ona samimi şekilde sıkıca sarıldığımda, karşımdaki adam endişeli gözlerle bana bakmaya devam ediyordu.

"Korkma yemem çocuğu"

"Ona ne şüphe" diyerek dalgaya aldı beni.

Gözlerimi devirip cebimden bir lolipop çıkarıp çocuğa verdim.

Ama adam elimdeki lolipopu kendi açtı ve koklamaya başladı.

"Amca yapma bu iğrenç!"

"Zehirli olabilir dikkatli olmalıyız"

"Bakın beyfendi, yanlış anlamayın ama... Bu kadar önemli çocuk varken ve ben bütün bilgilerimi adliyeye teslim etmişken işsiz ve hayatsız bir insan gibi çocuğu niye zehirleyeyim amına koyayım?"

Dediğimde öfkeliydi ve lolipopu sonunda kıza verdiğinde yüzünde tatlı bir gülümsemeyle bana bakıyordu.

Ardından saçlarımla oynamaya başladı.

"Saçlarını bana verir misin?.... Benim hiç saçım yok.."

İlk başta ciddiye almadım ancak kız kafasındaki peruğu yavaşça kafasından çıkarınca içim acıdı.

Çocuğun arka çaparazında bulunan adama baktığımda gözlerini kaçırdı.

Ardından çocuğun başını okşadı..

"Tabiki veririm... Bir dahaki gelişimde sana saçlarımı vermemi ister misin?"

"Gerçekten mi! Yaşasın!"

Kız çocuğu hoplayıp zıplarken yüzümde acı dolu bir gülümseme belirdi.

Çocuğu kucağıma alıp havada döndürdüğümde ise kahkahalar atıyor, yere bıraktığımda oda sanki beni döndürüyormuş gibi bacağıma sarılıp beni sallıyordu.

Çocukla oynarken adamı unutmuştum bir süre sonra aklıma geldi ve kendime gelip ciddi şekilde çocuğun başını okşayıp ayağa kalktım.

Adam ise bana sırıtıyordu.

"Alexander Swayze" dedi

"Efendim?"

"Alexander Swayze...."

Kartını uzattı.

Ben ise elimi uzatıp

"Erica Blackwell" dedim.

​​​​​​