Yeni Üyelik
21.
Bölüm

18. Bölüm : "Yiğit'in Anlatımıyla"

@yaren_yasar11

Mavi'nin odaya çıkması ile bende mutfakta ona çorba hazırlamaya çalışıyordum. İnternete bulduğum tarifi hazırlıyordum. Tavuk çorbasıydı.

 

''Ne yapıyorsun lan?'' dedi Yaman.

 

''Mavi'ye çorba hazırlıyorum.''

 

''Oğlum içmez ki. Morali bozuk şu anda onun. Mal gibi bilekliği koparmasaydım Mavi o havada dışarı çıkmayacaktı.'' dedi.

 

''Sen ona Zeze de lan. Alışmadım senin Mavi demene.''

 

''Bende alışmadım Gökhan bey sizin Mavi'ye Mavi demenize.''

 

''Ne diyecektim lan?''

 

''Güzel kızım, çiçeğim, ömrüm, meleğim, kalbim, prensesim, güzelim, balım, yıldızım, melek yüzlüm, her şeyim, biriciğim, küçüğüm, miniğim, bebeğim, boncuk gözlüm-'' derken ben sözünü kestim.

 

''Oğlum tamam sus. Yeter izin versem sabaha kadar sayacak lan.'' dedim çorbanın tuzuna bakarken. Kapağını kapattım.

 

''Sayarım lan tabi.'' dedi. Kaseye çorba koyup tepsiye yerleştirdim.

 

''Yaren uyuyor.'' dedi içeri giren Ilgaz.

 

''Yemek yesin tekrar uyur.'' dedim. Tepsiye su ve ekmekte koyup mutfaktan çıktım. Üst katta gittim. Mavi sayıklıyordu. Elimdeki tepsiyi çalışma masasının üzerine bıraktım.

 

''Gökhan.'' diyordu. Benim adımı sayıklıyordu. Kapalı göz kapaklarının arasından bir damla yaş düştü. Ben tam Mavi'ye doğru adım atacak iken Mavi gözlerini araladı.

 

''Yiğit.'' dedi yorgun bir sesle. Tekrar öksürmeye başladı. Hayla sargıda olan elini sıkıca kapatmıştı.

 

''Gel çorba içirelim sana.'' dedim.

 

''İçmek istemiyorum. Midem bulanıyor Yiğit.'' dedi.

 

''Şşş uslu kız ol bakayım.'' dedim. İkimizin de aklına gelen anıyla durduk.

 

''Hadi güzelim ya içmen gerekiyor.'' dedim.

 

''İçmek istemiyorum. Midem bulanıyor yakışıklı.'' dedi. Mavi'nin gözleri kapandı kapanacaktı.

 

''Hadi bebeğim lütfen biraz iç sonra ben senin saçınla oynayacağım. Hem beraber uyuruz.'' dedim. Kendisini biraz doğrultu ama kafasını bana yasladı. Kendisi kaşığa uzanınca hemen geri çektim.

 

''Ne yapıyorsun yakışıklı?'' dedi.

 

''Ben içireceğim.'' dedim.

 

''Niye benim elim yok mu?''

 

''Var tabi bebiş ama ben yedireceğim sana.'' Tam homurdanmaya başlayacak iken lafı ağzına tıktım. ''Şşş benim uslu kızım ol bakim.'' dedim. Çorbayı içirdim ona yavaş yavaş. Daha sonra ise sıkıca sarılıp uyuması için saçlarını okşadım. Biraz daha yüzünü izledim. Önüne gelen saçları atım arkaya doğru. Elimi kalbinin tam üstüne koyarak atışlarını dinledim. Onunda ben uyurken kalbinin durmasından annem gibi onu da kaybetmekten çok korkuyordum.

 

Kafamı iki yana sallayarak düşüncelerden kurtulmaya çalıştım. Mavi de aynısını yaptı. Yatağının kenarına oturdum ve tepsiyi kucağıma koydum. Elimi anlına koyup ateşine baktım.

 

''Yanıyorsun kızım sen ya. Yaman bir baksın sana.'' dedim. Kucağımdaki çorbayı kaşığa alıp Mavi'ye yaklaştırdım.

 

''Oradan bakılınca elim yok gibi mi gözüküyor? Ben yerim eyvallah.'' dedi. Gülümsedim. Teşekkür ederim demek yerine eyvallah diyordu.

 

''Sus ve sorgulamadan iç Mavi.'' dedim. Kaşığı ağzına doğru yaklaştırdım. Göz devirdi. ''Göz devirirken dikkat et gözün yerinden çıkmasın.'' dedim. Çok fazla göz deviriyordu.

 

''Dikkat et elindeki kaşığı bir tarafına montajlamayayım.'' dedi. Valla yapardı. Dağda hiç hoş şekilde anılmıyordu.

 

Ağzının dibindeki kaşığın içindeki çorbayı içti. ''Sen en son ne zaman yemek yedin?'' dedim.

 

''Göreve gittiğimden beri yemedim.'' dedi.

 

''Neden? Bana geçerli bir sebep sun lütfen Mavi.''

 

''Ben ve paşa keyfim istemedik şimdi sorgun bitti ise uykum devam etsem?''

 

''Çorba bitecek.'' dedim ve ağzına bir lokma ekmek tıkıştırdım. Elini karnına koyunca ne olduğunu anlamadım.

 

''Ha siktir.'' dedi.

 

''Ne oldu?''

 

''Benim lavaboya gitmem gerekiyor daha sonrada markete.'' diyerek güçsüzce ayağa kalktı.

 

''Ne alacaksan biz alalım Mavi. Saat geç oldu.'' dedim. Peşinde o kadar katil varken asla dışarı çıkamazdı.

 

''Özel bir durum şimdi iznin ile.'' dedi ve yanımdan çekildi. Koridora gidip lavaboya girdi. Ben de alt kata indim.

 

''Oğlum elini karnına koyup yüzünü buruşturdu. Herhalde karnı ağrıyor. Şimdi de markete gideceğini söylüyor lan. Özel falan bir şeyler dedi ama bir bok anlamadım.'' dedim içeride oturan Yaman ile Ilgaz'a.

 

''O ne demek lan? Hem açık market bulamaz hem de dışarı falan çıkamaz.'' dedi Ilgaz.

 

O sırada merdivenleri inen Mavi ''Sana mı soracağım ne zaman dışarı çıkıp çıkmayacağımı?''

 

Mavi kimseden kendi hayatıyla ilgili şeylere karışılmasından nefret ediyordu. Özgür ruhluydu.

 

''Öyle demek istemedim.'' dedi Ilgaz. Mavi elindeki silahını beline yerleştirip motorunun anahtarını aldı.

 

''Bende geliyorum.''

 

''Gel'' dedi ve karnını tutarak.

 

''Mavi kal abim evde. Ne istiyorsan söyle biz alıp gelelim.'' dedi Ilgaz. Mavi ilk başta durdu. Sonra zaten yorgun olduğu için mecbur kabul etti.

 

''Çikolata ile ped almam gerekiyor.'' dedi. Yanakları kıpkırmızı olmuştu ve fazla tatlı görünüyordu. Yaman ile Ilgaz hızlıca çıktılar.

 

''Tatlı krizin mi var?'' dedim. Kafasını salladı.

 

Allah'ım bu kız bu kadar tatlı olmak zorunda mı.

 

Yanakları kıpkırmızı olmuştu ve ben tem şu an onun yanağını öpmek istiyordum. Yanımdan geçip arka tarafımdaki sandalyeye geçti. Kafasını masaya gömdü. Şakaklarını ovalıyordu.

 

''Neyin var? Başın mı ağrıyor?'' dedim yanına geçtim.

 

''Migrenim var. Uykusuzluk yüzünden tuttu.''

 

''Hastaneye gidelim.'' dedim.

 

''Hayır o üzerlerindeki önlük ile bana dokunamazlar.'' dedi. Şakaklarındaki elini çektim ve ben ovmaya başladım. Mavi bunu beklemiyordu anlaşılan. Şaşkınca gözlerini açtı. Ama iyi geldiğine emin oldum.

 

''Gel bakalım.'' dedim ve kucağıma aldım.

 

''İndir beni yürürüm ben.''

 

''Mavi sus.'' dedim. Sustu. Onu koltuğa yatırıp kendimde oturdum. Başını kucağıma alıp masaj yapmaya başladım. Mavi kapattı gözlerini. Bavulundan o kanatlı şeylerden alıp takmıştı zaten. O yüzden şu anda uykuya dalabilirdi. Uzun saçları kucağıma saçılmıştı. Yavaş yavaş kendini uykuya teslim etti. Eli karnındaydı. Ağrıdığını anlamak zor değildi. Az önce belline taktığı silahı alıp onu rahatsız etmesin diye koltuğun kenarına koydum. Mavi uykuya dalınca koltuğun kenarındaki ince pikeyi üzerine örtüm. Ateşi olduğu için kalın bir şey örtemezdim üzerine. Uykuya daldığına emin olunca yavaş yavaş saçlarını okşadım. Telefonumu çıkardım.

Yiğit : Oğlum Mavi uykuya daldı. Gelince oturma odasına girmeyin. Kapıya vurmayın ve sakın ama sakın en ufak bir ses çıkarmayın eğer Mavi'm sizin yüzünüzden uyanırsa vururum sizi.

Yaman : Tamam kardeşim dikkat ederiz

                                                                                                    

Telefonu kenara bırakıp Mavi'ye geri döndüm. Huzurlu bir uykuda gibiydi. Elim hayla onun saçlarındaydı. Yavaş yavaş okşuyordum saçını. Eğilip kokusunu içime çektim. Fazla güzel kokuyordu. Hayla eli karnındaydı. Kapının açılma sesini duydum. Yaman ile Ilgaz içeri sessizce girdi. Telefonun sesini kapatması için işaret ettim.

 

YARMAGİLER GRUBU

Yiğit : Uyuya kaldı.

Yaman : Ciddi olamazsın 😱 ben uyumuyor bayıldı sandım. Geri zekalı karsindayiz görüyoruz ya.

Yiğit : kardeşim senin benden dayak yiyesin var herhalde. Hem sen nasıl doktorun kıza bir ilaç getir. Karnın agirisi geçsin diye birşey getir.

Ilgaz : Haklı oğlum. Harbi canı yanıyor gibi.

Yaman: Dur ben hemen sıcak su torbası getirim.

Ilgaz : Keşke fiziksel olarak bakmasaniz keşke yaraya.

Yaman : Ilgaz sen yine herhalde felsefe yapacaksın. Gerek yok kardeşim he ne diyorsun?

Ilgaz : Oğlum kızın gözlerindeki şeyleri görmüyor musunuz? Hayat dolu kızı bir anda hayata küsmüş bir şekilde bulduk. Kız gülmüyor amına koyayım. Kimsenin yüzüne bile bakmıyor. Böyle temiz bir şekilde sever iken ona işkence ediyoruz.

Yiğit : Keyfimizden söylemiyoruz Ilgaz bizde.

Ilgaz : ne bok yerseniz yiyin.

                                                                                              

 

Yaman sıcak su torbasını getirdi. Elinden aldım. Kazağını biraz yukarı sıyırdım tam o anda sargısının olmadığını fak ettim. Aynı zamanda dikişizi de yoktu. Yaman zaten dikince asla iz kalmazdı. Dikişleri kendimi almıştı?

Sıcak su torbasını karnına koyar koymaz uyandı. Gözlerini kırpıştırarak kendine geldi.

 

Loading...
0%