@yaren_yasar11
|
Yiğit'in anlatımıyla Her şeyi öğrenmiş olan ben öylece durdum olduğum yerde. Şu anda nerde mıydım? Şeyma'ın şu anki Elif'in tam karşısında duruyordum. Yaman sıkı bir şekilde tutmuştu. Öylece ona bakmıştım. Bunu bize niye yapmıştı? Asıl soru buydu. Neden yapmıştı? Onu benden neden almıştı? Ona neler yapıldığını nerden biliyordu. Evinde bir sürü fotoğraf ve video bulunmuştu. Videolarda olan kişi Mavi'den başkası değildi. Videoları izlemek benim canımı bile yakarken o bunların hepsini yaşamış mıydı? "Neden Elif?" Diye sordu Ilgaz ona. Herşey onun için belki de daha zordu. Sevdiği kadın onun elinden kardeşini almıştı. Ilgaz Mavi'ye kendi öz kardeşinin adını vermişti. Kendi kız kardeşi olarak sevmişti. Yaren ismini ona o vermişti. Kendi kardeşi kanserdi. Fazla yaşamayacağını biliyormus Ilgaz. Ama abisiydi iste. Ilgaz her zaman abiydi. Ve kabul etmek gerekirse her zaman iyi bir abiydi. Hayla kardeşinin mezarina her gün gidiyordu. Her gün suluyordu. Yada ne bilim her gün yeni bir çiçek götürüyordu. Mavi'nin benim için yaptığını o da kendi kardeşi için yapıyordu. Mavi'yi gördüğüm anda onu o bakışlarından tanımıştım. Elif bana öyle bir fotoğraf göstermişti ki gerçekten onu terörist sanmıştım. Ama o fotoğraftaki kişinin Mavi olduğunu biliyordum. Bildiğim takdirde asla ama asla böyle birşey yapmazdım. Fotoğrafta kahve rengi gözler ile elinde bir kafa tutan bir kadın vardı. Ve o fotoğraftaki kafa bir kadın kafasıydı. Bu kadın gerçekten Mavi'ye benziyordu. Uzaktan bakan bir insan o kişinin Mavi olduğunu kesinlikle düşünürdü. Ama yakından bakıldığında gülerken çıkan gemzesi yoktu mesela. Fotoğrafta gülüyordu. Ve gamzesi yoktu. Saçları Mavi'nin hiç kesmediği saçlara kıyasla omzuna kadar uzanıyordu. Gözleri kahverengiydi fotoğrafta. Ama Mavi'nin gözleri hiç karşılaşmadığim o bir renge sahipti. Mor gözlere sahipti. Üzeri kanin verdiği rengi saymazsak bembeyazdı. Ama Mavi yaşadığı o oda yüzünden her zaman beyaz renginden uzak durmuştu. Fotoğrafta kadının her halinden kısa olduğu belliydi. 1.56 boyunda olduğunu düşünüyordum. Ama Mavi 1.75 boyunda bir kızdı. O fotoğrafta olan kişi asla ama asla Mavi değildi. Buna Mavi'yi gördüğüm anda inanmıştım zaten. Benim Mavi'm benim kollarımın arasında büyümüş olan Mavi asla ama asla birine zarar vermezdi. Tabi ki mazluma zarar verenin yedi ceddine kadar sikerdi. Yapar mıydı yapardı. Ruh hastasının önde gideniydi. Ne yapacağı asla kestirilmiyordu. Elif'in ona böyle bir iftira attığını duysa kesinlikle dünyayı Elif'e dar ederdi. "Zaman kaybediyorsunuz." Dedi Elif salak bir kahkaha ile. "Ne saçmalıyorsun lan sen?" Dedi Ateş. Ateş şu anda hiç tanıyamadığim bir insandı. Normalde hiçbir şey umurunda olmayan o insan yada birimlerine hayat verdiği eller ile birini öldürmeyecek olan o adam şu anda kesinlikle bıraksak Elif'i öldürecekti. Mavi'nin soy adını da Ates yani Yaman vermişti ona da. Ailesinin kendine vermediği o soy adı Mavi'ye vermişti. Ateş'in soy adı Yıldırım'dı. Ama o soy adı asla kullanmamıştı. Sorduğumuzda annesinin ona aşıladığı o kelimeyi söylemişti. Ben o soy adı sevmiyorum ki. Zezemin soy adı olursa severim belki. Ben soy adımı sevmek istiyorum Gökhan. İnsanın ailesi bazen şansı oluyordu. Bazen de en büyük şanssızlığı oluyordu. Biz hepimiz aile sevgisini tatmış çocuklardık. Mavi hariçti buna. Bir dönem de olsa ailemizin sevgisi ile büyümüştükk. Ama Mavi doğduğu anda tren raylarına atılmış bir kızdı. O kendi ailesini bulmuştu. Biz olmuştuk onun ailesi. Her zaman emindim. Ilgaz'ı bir abi olarak görmemişti. Babasının olması gereken koca çınardı abisi. Yorulduğu da sırtını yasladığı gövdeyi vermişti ona. Ateş onun hem abisi hem kardeşiydi. Asla abi demezdi ona. Çünkü Ateş'e abi derse ona taşıyamayacağı bir yük vereceğini biliyordu. Ateş'e Mavi eğer abi deseydi Ateş onun için öldürdü. Kesinlikle yapardı. Abi demese bile onun için öldürdü Ateş. Ama eğer ona abi deseydi Mavi'yi korumak için her zaman kendini tehlikeye atardı. Bana hiç bir zaman ne abi demişti yada kardeşimsin demişti. O küçük kalbinde her zaman bana karşı başka duygular besliyordu. Bende bunu o yaşlarda anlamasam da bende aynı şeyleri ona karşı bekliyordum. Mesela durduk yere pat diye öpünce olduğum yerde donuyordum. Yada parkta öylesine gezerken hızlanan kalbime bir anlam veremiyordum. O uyurken onu izleme isteğime de anlam veremiyordum. Büyüyünce her şeye isim vermeye başlamıştım. Şeyma Mavi için kim miydi? Seyme hayatımıza ilk girdiğinde Mavi her zaman ona mesafeliydi. Birşey söylerken bile asla ama asla Şeyma ile aynı ortamdaysak söylemezdi. Ona bir sırrını vermezdi. Geçmişini anlatmazdi. Biz bunu ailemize giren bir kız daha olmasını kıskandığı için olduğunu düşünüyorduk. Ama Mavi her zamanki gibi bizi yanıltmıştı. Şeyma yüzünden bizim ailemiz yok olmuştu. Mavi bensiz ben Mavi'siz kalmıştım. Can biricik kardeşi olmadan neredeyse 15 yıl geçirmişti. Ateş geceler boyunca Mavi'nin gelmesini beklemişti. Mavi bir odaya kapatılmaştı. O oda onun kabusu olmuştu. Benim vurulduğum zamanı izlemek onun kabuslarının bir başkası olmuştu. Mavi aramızda en çok acıyı yaşamış insandı. Şeyma'ın tam önüne gidip çenesini sertçe tuttum. "Bana bak." Dedim. Gözlerimin tam içine bakmıyordu. "SANA BANA BAK DEDİM!" diye bağırdığımda tam olarak gözlerimin içine baktı. Gülümsedi bana bakarken. "Gözlerinin içine hayatımın sonuna kadar bakarım." Dedi. "KES SESİNİ!" diye bağırdım. "Malsin sen." Dedi aynı sinir bozucu gülümsemesi ile. "Sence onu öldürmek için can attığını öğrense seni sever mi gerçekten?" Dedi. "Sen beni kandırdın. O fotoğraftaki kadını öldürmek için söyledin. O fotoğraftaki Mavi değildi." Dedim. Onu öldürmek aklının ucundan bile geçmemişti. Kesinlikle onu öldürmek isteyen ben değildim. Ben o fotoğraftaki kadın her kimse onu öldürmek istiyordum. "O fotoğraftaki kadın kimdi?" Diye sordu Ilgaz. Elif'e yani Şeyma'ya yaklaşti. "Bilmem. Sizin salak kardeşinize benzeyen herhangibi biri işte." Dediği anda Ateş ona öyle bir sert bir şekilde vurdu ki biz bile ne olduğunu anlamadık. "SAKIN!" diye bağırdı anında. "SAKIN BENİM KARDEŞİMİN HAKKINDA SALAK SACMA KONUŞMA." diye bağırdı. Ateş'ten yani Yaman'dan böyle bir tepki beklediğim söylenemezdi. "Neden Ateş?" Dedi ağzındaki kanı tükürüken Elif. "Çok mu önemli senin için? Bende senin kardeşinim." Dedi. "Sen benim hiçbir şeyim olamazsin." Dedi anında Ateş. İsmi gibi Ateş saçan gözlerle bakıyordu Şeyma'ya. "Ben ağlarken gülmüyordu benim kardeşim. Yapamadığım her şeyde beni aşağılamıyordu benim kardeşim. Ağladığımda bana sarılıyordu öylece. Sesini bile çıkarmadan. Ben Zeze diye ağladım ve sen o zaman sadece izledin benim kardesim ne yaptı. Ben ölmiyeyim diye çabaladı. Kardeşlik bu Şeyma. Hiçbir şey yapmasina bile gerek kalmasa bile budur kardeşlik." "Kardeşlik ne biliyor musun sen Şeyma?" Dedi Ilgaz bu seferde. Artık yüzleşme zamanıydı. Bize yaptığı her şeyin hesabını ödemek zorundaydı. "O kıza öğretmek yerine bana öğretseydiniz biliyor olurdum." Dedi. "Kardeş dediğin insan yuvam dediğin insandır. Canın yandığında koştuğun insandır. Kan bağı ile değil can bağı ile bağlandığın insandır." Dedi Ilgaz. "Neden yaptın bunu bize?" Diye sordum. Bana çevirdi bakışlarını. "Niye onu bizden benden aldın?" Dedim. Diğerlerinin aksine bağırmadım ona. Aksine sesim bir o kadar sessiz çıktı. "Sevdim." Dedi. Gözleri dolmuştu. "Ben seni çok sevdim. Şansim olsun diye denedim." Dedi en sonunda. "Sevgi zarar vermez Şeyma." Dedim. "Sen görmedin ki beni. Çabaladım her anında Yiğit. Belki-" deyip sustu. "Ne belki?" Dedi Ilgaz. Ilgaz'ın sesinde üzüntü kendini o kadar belli ediyordu ki. "Siz gidin." Dedim. Ilgaz'ın üzülmesine katlanamazdim. Her ne kadar abi demesem de abimdi sonuçta. "Yok." Dedi hemen bana bakarak. "Ben kardeşime neden bunu yaptığını öğrenmek istiyorum Yiğit. Ya benim kardeşim hayla acı çekiyor. Hayla uyurken senin adını sayılıyor." Dedi. Biliyordum. Parfüm sıkmadığım zaman gizlice onu izliyordum uyurken. Parfüm sıktığımda ilk aldığı koku parfüm kokusuydu ve anında uyanıyordu. "Seni istedim. Seni seven tek o değildi." Dedi kafa girerken Şeyma. Bana bakıyordu. Tam gözlerimin içine bakıyordu. "Onda olan her şeye bende sahip değil mıydım? Güzel degil miydim? Yiğit ben seni hak etmek için o kadar çabalarken neden bana bir şans bile vermedin?" Dedi. Sesi anlamsız bir şekilde titriyordu. "Kalbi var onun." Diye cevapladım sorusunu. "Onun bir kalbi var Şeyma. Senin gibi aşkı için bir başkasına zarar vermeye izin vermeyen bir kalbi var. Kalbindeki için ölmek isteyen bir kalbi var. İçinde yaşayabileceğin bir kalbi var." Dedim ve yüzüne doğru eğildim. "Güzel misin bilemem. Ama benim dünyamın tek güzeli Mavi. Tek harikası Mavi." Dedim. Ben bunu dediğim anda gözünden bir damla yaş düştü. Normalde olsa üzülürdüm. Gerçekten üzülürdüm. Şimdiye kadar o kadar güzel oynamıştı ki gerçekten hiçbir şey anlaşılmıyordu. "Gökhan'ın vurulması ile nasıl bir bağlantın var?" Diye sordu Ateş. Benim vurulmam ile nasıl bir bağlantısi olduğunu gerçekten çok merak ediyordum. Mezarlıkta Mavi ile karşılaştığımizda direkt olarak ona söylediği her söz hayla aklıma yazılıydı. "O gün ölmesi için ben söyledim o adama." Dedi acımasızca. Direkt olarak söylemişti. "NEDEN LAN NEDEN!?" diye bağırdı en sonunda Ilgaz. Patlamak için yer arıyordu zaten. En son söylediği şeye en sonunda patlamıştı. "NEDEN LAN NEDEN NEDEN? HERKESE HERSEYE KARSİ PAMUK GİBİ OLAN O KİZA SEN NEDEN ZARAR VERİYORSUN? SEVGİNİ SİKERİM SENİN! BENDE SEVDİM SENİ! BEN SEN GÖKHAN'İ SEVDİN AMA BEN GİDİP GÖKHAN'İN ÖLMESİNİ İSTEDİM Mİ? KARDEŞİM DEDİ LAN O KİZ SANA?" diye bağırdı. "BENDEN NEFRET EDİYORDU!" diye bağırdı. "SANA BİRSEY OLMASİN DİYE KENDİNİ ONA ATTİ KİZ! SEN EVLENDİRİLME DİYE SENİ KAÇIRDI O EVDEN! SENİ ORDAN ÇIKARACAĞIM DİYE BIÇAKLANDİ!" diye bağırdı. Ne olduğunu bilmiyordum. Ama Ateş de bakışlarından ne olduğunu bilmiyordu. "SİZİN GÖZÜNÜZE GİRMEK İCİN YAPTİ! BENİM İÇİN DEĞİL!" dedi. "O HEP BİZİM HEM GÖZÜMÜZDE HEMDE KALBİMİZDEYDİ." diye bağırdı. Şeyma'yı tuttup çektim kendime. "Benim sevdiğimi benden aldın." Dedim ve Ilgaz'ın sırtındaki kelepçeyi aldım. Ve bileğine taktım. "Bunu bana yapma." Dedi "Sen benim dünyamı benden aldın." Dedim. "Ben yapmasam bile peşindeki adamlar yapmıyacak mi saniyorsun?" Dedi. "Kim lan peşindekiler?" Dedi Yaman yani Ateş. Direkt olarak hepimiz ona baktık "Peşinde 30 kişiden oluşan bir katil ekibi var ya ondan bahsediyorum. Biri sendin Yiğit. Kaldı 29. Şimdi biri bendim o da gitti kaldı 28. O kadar düşman edinmiş ki kendine toplamak zor olmadı."
BÖLÜM SONU
|
0% |