@yaren_yasar11
|
(Olm yorumları okudukça bende zirlicam şimdi. Ama şunu unutmayın bir ruh hastası yazar tarafından yazılıyor bu kitap) Yiğit'in anlatımıyla Her son bir başlangıç falan değildi. Her son bir ölümdü. Mavi için son gelmişti. Ama beni de arkasında bırakmıştı. Yaşayamıyordum. Aldığım nefes boğazıma takılıyordu. Bir daha onu görmeyecek olmanın verdiği acı her şeyden beterdi. Ağlasam sesimi duyan yoktu. Bağırmak istiyordum. İçimdeki acıyı bağırarak çıkarmak istiyordum. Olmuyordu. Gülümseyen yüzü gözümün önünden bir an olsun ayrılmıyor ve nefesimi kesmeye devam ediyordu. Dünya'nın adaletli olmasını beklemiştim bu sefer. Yarım bıraktığı o hikâyenin tamamlanmasını istemiştim. Mezara yeni yazılan yazıya bir kez daha baktım. Mavi Yaren Yıldırım D. T: 24/11/2000 Ö. T: 24/11/2024 Doğum günüydü bugün. Nefes alamadım bir ke daha yazıya bakarken. Tarih aynıydı sadece yıl farklıydı. Aynı tarihte ayrılmıştık. Yine kasımdı. Yine dogum günümüzdü. Ve yine ölen biri vardı. Bu seferki gerçek bir ölümdü. Mavi'nin canı da mı bu kadar yanmıştı? Bir yerlerden çıkıp bana doğru koşmasını istedim o an. İmkansız olduğunun farkındaydım. Yüzünü defalarca görmüştüm. "Komutanım." Dedi Tolga arkamdan. Duymak istemedim hiçbir sesi. Onun sesi kulaklarımdan gitmesinden korkuyordum. Unutmama hastalığı vardı onun. Benim ile alakalı hiçbir şeyi unutmazdı. Ben ise unuturdum. Unutmak istemiyordum. Teker teker her şeyi silinecekti aklımdan. Geriye sadece kalbimde taşıdığım o duygu kalacaktı. Ne gibi koktuğunu düşündüm. O kokuya ihtiyacım vardı. Tabir olarak hiçbir kokuya benzemiyordu. Tek bildiğim şey huzur kokuyordu. Kokusunu bilmiyordum. Daha doğrusu bir şeye benzete bileceğim bir kokusu yoktu. Yüzümde mimik oynamadan içim acıya acıya kafamı kaldırıp Tolga'ya baktım. Duymak veya ne diyeceğini bilmiyordum. Umurumda da değildi zaten. Yanından yürüyüp gittim sadece. Arkamdan bakmaları veya bakıyor olmaları umurumda bile değildi. Yaman'a veya Ilgaz'a durumu nasıl açıklayacağım hakkımda hiçbir fikrim yoktu. Yazarın anlatımıyla Yürüdü öylece Yiğit. Nereye gittiğini veya nereye gideceğini bilmeden yürüdü. Arkasından seslendi Tolga. Koştu ve yetişti. ''Komutanım.'' dedi elinde olan bir torba ile. Yiğit'in anlık bakışları Tolga'nın elindeki torbaya değmişti. Tolga Yiğit komutanında olan ruhsuzluğu fark etmişti. Gözlerine bakınca ürperdi Tolga. Sanki yaşayan bir beden yoktu ortada. Hepsi üzülmüştü ama Yiğit bambaşka bir şekilde üzüyordu kendini. ''Nefesini kaybetmiş gibi sanki.'' diye geçirdi içinden Tolga. Ellindeki Mavi Yaren'e ait olan eşyalara baktı. Çok birşey yoktu. Cüzdan ve asla kolundan bırakmayan bileklikleri vardı. Tolga uzattı eşyaları Yiğit'e. Yiğit kafasını indirip Tolga'nın elindeki eşyalara baktı. ''Papatyalı bileklik nerde?'' diye sordu sadece. Sesi o kadar sakin çıkmıştı ki Tolga kaşlarını çatmak istedi bu sakinliğe. ''Bilmiyorum komutanım.'' dedi sadece Tolga. Kafa salladı. Bir yerlerde düştüğünü düşündü. Künyesine baktı. Aynı zamanda Yaman'ın herkese taktırmak için kırk takla attığı o kolyelere baktı. Üzerinde yıldız olan Mavi Yaren'e aitti. Ay olan Yiğit'in cüzdanının iç cebindeydi. Kız eşyası olduğunu söyleyip ağrıza çıkarmıştı. ''Zeze'm.'' Diye tatlı tatlı sırnaştı Yaman Mavi Yaren'e. Her zamanki gibi durmuş bir köşede kitap okuyordu. Ellindeki kitabı usulca kapattı. Yaman'a döndü. ''Yine ne istiyorsun?'' diyes sordu direkt. Birşey istediğini anlamıştı hemen. ''Ya diyorum aşırı zeki diye.'' dedi tatlı tatlı gülümseyerek. ''Şimdi bak senden küçücük.'' diyerek işaret parmağı ile baş parmağını gösterdi. ''Senden ufacık tefecik bir isteğim olacaktı da.'' dedi. ''Ne istediğini söylesen yeterliydi.'' dedi sadece. Yaman bir anda elinde olan dört kolyeyi kaldırdı. ''Bakk.'' dedi heycanla. Mavi Yaren ise aşırı durgun bir şekilde elinde saladığı kolyelere baktı. ''Eee'' dedi sadece. Kolyenin birinde olan yıldız ilk dikkatini çeken şey olmuştu. ''Ne ee ya?'' dedi Yaman hemen. ''Oğlum ne yapmamı bekliyorsun kolyeyi götüme sokmamı falan mı?'' dedi. ''Küfür etme.'' diye uyardı Yiğit. ''Yav gören de sana ediyorum sanar ha.'' dedi. ''Etme sende kızım küfür.'' dedi. ''Sana ne?''dedi tekrar. ''Allah'ın inatçı keçisi işte.'' diye söylenerek geriye doğru attı kendini koltuktan. Normalde 'Of initçı keçim of.'' demek istiyordu. Ama diyememişti. ''Heee Gökhan'ın inatçı keçisi.'' dedi ve tekrar Yaman'a döndü. ''Sen ne istiyordun?'' dedi. ''Kolyeleri hep beraber takmak.'' dedi Yaman hemen. Kaşları çatıldı Mavi'nin. ''Ne alaka be?'' dedi sadece. ''İçimden geldi.'' dedi İcardi sesine benzetmeye çalışan bir sesle. ''Bu taktik bana yaramaz aslan ben Fenerbahçe'liyim.'' dedi hemen Mavi Yaren. Şarkı mırıldanıyordu. Mırıldandığı şarkıyı Yiğit ses kaydı almaya başladı her zamanki gibi. Daha sonra açıp açıp tekrar dinliyordu çoğu zaman. ''Lütfennnnnnnnn'' dedi n harfini uzatarak. ''Sus ve yıldızlı olanı ver.'' diye tek bir komut verdi. Mavi Yaren emindi ki eğer o anda o kolyeyi almaz ise kesinlikle sabaha kadar söylenirdi. Şu anda hiç çekemezdi. Daha önemli işleri vardı. Gökhan'ın mezarına gitmek gibi. ''Yıldız senin köpeğin olsun.'' diyerelk yanağına kocaman bir öpücük bıraktı. Göz devirdi ve direkt olarak yıldızlıyoı aldı. ''Bu kız kaçar.'' diyerek ayağa kalktı. ''Nereye?'' dedi Yiğit hemen. ''Kendi söndürülen yıldızıma.'' Bir yıldız gerçekten söndürülmüştü. Öldü Yiğit o an. Kulaklığını takıp ses kayıtlarından birine rastgele tıkladı. Sesini şimdiden özlemişti. Milyon yıldız içinde soluk mavi bir nokta Diye şarkıya başlayan Mavi Yaren'in o güzel sesi kulaklarını doldurdu Yiğit'in. ''Ne bu? Hayatın seni sikiyorum demesi falan mı? Açıcağım şarkıya sokim.'' dedi. Aklından o anda tek bir ses yankılandı sanki. '''Küfür etme bayım.'' Deli bir şey yapmanın fikri girdi aklıma Şarkı sustu. Yiğit eve vardı. Kapısının önüne baktı öylece. Sokağın başına doğru baktı. ''Ben senden hızlı koşarım Yiğit.'' diyen Mavi Yaren'in hayali belirdi sokağın başında. Geri geri giden kıza gülümseyerek bakıyordu.7 ''Tamam hızlısın.'' dedi Yiğit. ''Ama benden değil.'' dedi. ''Var mısın iddasına.'' dedi hemen serçe parmağını havaya dikerek. Ellinin diğeri ile oturdukları evi gösterdi. Gece geç saati. ''Oraya kadar yarışalım.'' dedi. ''Çocuk gibisin.'' dedi Yiğit Mavi Yaren'in burnuna vurarak. ''Belki de ben hiç çocuk olamadım.'' dedi Mavi Yaren omzunu indirip kaldırarak. ''Belki de birilerinin yanında çocuk olmak istiyorumdur.'' dedi. ''Gel o zaman buraya çocuk.'' dedi gülerek. Mavi Yaren de kocaman bir gülümseme ile karşılık verdi ona. ''Yarışıyouz.'' dedi ve Mavi Yaren'in havada olan serçe parmağına sardı kendi serçe parmağını. "Bir." Dedi Mavi Yaren gülerek. "İki" dedi Yiğit de yüzündeki gülümsemeye devam ederken. "Üç." Dedi sadece ve koşmaya başladılar. Mavi Yaren her türlü Yiğit'i yenmişti. Saçlarını karıştırdı Yiğit Mavi Yaren'in. Daha sonra her zaman cebinde taşıdığı çikolatayı verdi. "Al bakalım ödülün çocuk." Dedi. Yanında Mavi Yaren olduğu sürece ikisinin de yüzünde birer gülğümseme kendini belli ediyordu. İçi acıyordu genç adamın. Her baktığı yerde Mavi Yaren'e ait bir anı kendini belli ediyordu. Yukarı doğru çıktı ağır ağır. Kafasında Ilgaz ile Yaman'a nasıl açıklayacağını düşünüyordu. Kendisi bu acının yükü altında eziliyordu. Onlara bunu nasıl yükleyecekti? Bilmiyordu. Kendi sevdiği kadının şehit haberini vermek istemiyordu. Mecburdu. Başka bir seçeneği yoktu. Kaldıramıyordu bu yükleri. Sevgisi aşkı kaybetmiş olmanın üzüntüsü altında eziliyordu. Hayatıydı o kadın onun. Nefesiydi. Limanıydı. Her şeyiydi. Yukarı çıkarken kapıyı çaldı derin bir nefes alarak usulca. Büyük bir heyecanla koşturdu Yaman çalan kapıya. Kapı hemen açıldı. Yiğit'e baktı. ''Gel.'' dedi hemen kolundan çekerek. Eve çekti onu. ''Zeze nerde?'' dedi Yiğit'in arkasına bakarak. Kucağındaki Gece ile ılgaz da geldi. ''Yaren nerde? Sen burdasın da kardeşim nerde?'' dedi direkt. Nefesi kesildi. ''Gelsenize siz bi.'' dedi Yiğit hemen. Oturma odasına doğru giderken Yaman hemen kolunu tuttu. ''DUR!'' dedi hemen büyük bir heyecanla. Ona baktı. ''Şimdi Zeze'm de gelir. Onun ile girmeniz lazım oraya.'' dedi. Yutkundu Yiğit. Ne diyeceğini bilemedi. Yaman kulağına yaklaştı. ''Zeze'm ve sana doğum günü partisi hazıladık.'' dedi. Sonra durdu bir süre. ''Aaaaa benim sana da söylemem lazımdııı.'' dedi hemen. ''Yaman.'' dedi Yiğit'in gözleri dolarken. Yaman baktı. ''Gel gösterim.'' dedi kolundan çekerek. Yiğit gözünden düşen bir damla ile takip etti. ''YAMAN DUR!'' diye bağırdı Ilgaz. Gece'yi verdi Yaman'a. ''Yiğit.'' dedi sanki her şeyi anlamıştı. ''Kardeşim nerde?'' dedi. ''Nerde olacak oğlum?'' dedi Yaman.''Gelir şimdi.'' dedi. Daha sonra masaya baktı. ''Bak yıldızlı pastaa.'' dedi heyacanla. ''KARDEŞİM NEREDE!'' diye bağırdı en sonunda Ilgaz. ''Gitti.'' dedi fısıltı gibi çıkan sesi ortalığı bıçak gibi böldü. ''Nereye?'' dedi Yaman. Anlamıştı ama anlamamazlıktan geliyordu. Duymak istemiyordu. ''Sus!'' dedi hemen. Kullaklarını kapadı. ''Sus!'' dedi. ''Yaman.'' dedi Yiğit. ''Şehit ol-'' ''SUS! SUS! SUS!'' diye bağırdı Yaman. Kafasını iki yana salladı.''GELECEK BİRAZDAN!'' diye bağırdı. ılgaz olayın şoku ile olduğu yerde donup kalmıştı. ''Yaman.'' dedi Yiğit kendine çekip satılmaya çalıştı. ''BIRAK! YALAN SÖYLÜYORSUN BIRAK! ÖLMEDİ ÖLEMEZ! BUĞÜN YİNE BİRİ BİZDEN ALINAMAZ!'' diye bağırdı. ''ŞEHİT OLDU!'' diye bağırdı göz yaşları içinde Yiğit. ''ÖLMEDİ ŞEHİT OLDU!'' diye bağırdı. ''YAŞAYAMAM!'' diye bğırdı onun bağırtısına karşılık olarak. ''BEN ONSUZ YAŞAYAMAM!'' ''Gitti.'' BÖLÜM SONU
|
0% |