Yeni Üyelik
3.
Bölüm

3. Bölüm

@yaren_yasar11

Odamda duyduğum nefes sesine kulak verdim. Odamda olan kişi her kimse şu anda bütün bedenime korku sarmadina sebep olmuştu.

"Beni böyle mi karşılıyorsun kızım?" Diye bir ses geldiği anda olduğum yerde iyice buz kesildim. Sanki gözlerim görüyormuş gibi o tarafa çevirdim bakışlarımı. Oysaki gördüğüm tek şey yine ama yine karanlıktı. "Hiç yakışmadı." Diyerek yatağımdan gelen gıcırtı sesleri ile yatağımdan kalktığını anladım. Birkaç adım sesi daha duydum. Bana gelmiyordu. Aksine kapının olduğu tarafa digruydu bu sesler.

Derin bir nefes verdim odamadan çıkacağını sandığım için. Ama yanıldığımı odamdaki ışığın anahtar sesi ile anıldım. Tık şeklinde gelen bu sesten hemen sonra yavaş adımları bana doğru yönelmişti. Öldürücü derecede yavaş ilerliyor ve beni korkutmak için özelikle yaptiginin farkındaydım.

Bana attığı her adımda bedenim sanki benim izninin dışında geriye doğru adımlıyordu. Korku içinde olan bedenimin buz gibi soğuk olduğunun farkındaydım. Korktuğum zamanlarda bedenim buz kesilirdi.

"Korkuyor musun benden?" Diye sordu babam. Bir adım sesi daha duyduğumda yine bir adım daha geriledim. Odanın sonuna yaklaşmama çok az kaldığına adım kadar emindim. Gidebildiğim kadar gidecektim ama.

"Korkma kızım." Dedi babam. En sonunda bir adım daha yaklaştı. O yaklaştıkça geriye gittiğim için sırtım duvar ile buluşmuştu artık. "Dokunmayacağım sana." Dedi. Daha sonra durdu bir süre. Köşeye sıkıştığım için üzerime doğru gelince hemen karşımda olduğunu yüzüme çarpan ve alkol kokan nefesinden anlayabiliyordum. Sarhoş olması beni daha çok korkutuyordu.

"Dokunmayacağım sana. Titremeyo kes hemen." Dedi. Titrediğimi O ana kadar fark etmemiştim. Kendimi ne kadar durdurmaya çalışsam da titrememi bir türlü kesemiyordum. "Sana herhangi bir zarar vermeyeceğim. Eşin öyle istedi çünkü." Dediği anda buz kesilmiş gibi durdum. Kalbin teklemişti cümle bitirince.

Kaşlarımı çattım cümlesi bitince. Ne dediğini anlamamıştım. Eşin derken ne demek istediğini algılayamamıştım.

"Kaşlarını çatarak bana bakmana gerek yok. Cümlem gayet açık bence." Dedi. Saçlarımda hissettim ellerinden birini. "Eşin bekliyor. Gidiyoruz." Dedi. Kafamı anında iki yana salladım. "Alev." Dedi bir kez daha tıslayarak çıkardı sesi. "Boşu boşuna kafanı sallama. Eşin bekliyor hadi. Sokağın başında bekliyor adam kaç saattir." Dedi.

Kafamı tekrardan iki yana salladım. Bir eli bilegimdeydi diğer eli ise hala saçlarımdaydı. Ben ne olduğunu anlamadan saçlarımı eline dolayarak kafamı geriye doğru çekti. Canım yandığı için ağzımdan bir inleme döküldü.

"Bana bak Alev." Dedi. Daha sonra ise kendi önünde diz çöktürdü bana. "Çok iyi para ederken kendini öldürterek benim başım belaya sokma. Yoksa seni zevkle öldürürüm." dedi.

Daha 18 yaşına gireli sadece ama sadece 5 gün olmuştu.

Mavi'nin bana aldığı bıçak geldi aklıma. Fazla yakın bir yerdeydi bana şu anda.

Ayağa kalkmaya çalıştım ama bana izin vermedi. "Yarın evet demek zorundasın." Dedi. Daha sonra ise durdu. "Belki de çoktan evlenmişsindir kim bilir? Kocan tam bir manyak. Her an her şeyi yapmış olabilir." Dedi.

"Çok iyi para ediyorsun." dedi bir kez daha. Gözümden akan yaşlar hem saç diplerimin acıdığı için hem de babamın dediği cümle ile canımı daha çok acımıştı.

Ama bu sefer acı fiziksel değil ruhsaldı.

Ve bu ne yazık ki daha çok acı veriyordu.

Hayal kırıklığına uğrama sebebim para için beni evlendirmesiydi. Ben ondan bana bir kez kızım demesini beklerken O beni başka bir adama para karşılığında sattığını söylüyordu.

"Evlenmeyeceğim." Dedim dudaklarımı oynatarak.

İşine geldiğinde ne demek istediğimi çok iyi anlayabiliyordu. Az önce de ne demek istediğimi anlamıştı. Anladığı için de "evlenmeyeceksin?" Dedi sorar gibi. Kafa salladım sadece. Ben kafamı salladım anda sağ tarafından gelen acı ile bir şey ile bana vurduğunu anlamıştım.

Kurtulup mavinin bıçağı olan yere doğru gitmeye başladım. Görmeyen gözlüm bana hiç yardımcı olmuyordu. Ama bıçağı elime alabildim.

Bıçağı elime aldığım anda bileğimden yakalayarak durdurmaya çalıştı beni. Avantajlıydı o. Hem beden olarak benden kat ve kat fazlaydı aynı zamanda da gören gözleri ile bana üstünü kurmuştu.

Bir süre daha boğuştuktan sonra bıçak bedenime girmişti. İlk başta hissetmediğim acı daha sonra kendini belli etmişti. Vücudumdan Akan sıcak kanı hissediyordum.

Benden adım adım uzaklaştı. Daha sonra ise odamdan çıkan sert kapı sesi ve daha sonra dış kapının sert sesi ile evi terk ettiğini anlamıştım. Ayakta duramadığımdan bir yere düşüp bayılmıştım.

Alaz'ın anlatimi ile

​​​​​​(Kocasi da işte)

Babasıyla konuştum ancak içim rahat etmemişti. Dayanamayıp kızı almaya kendim gittim. Arka tarafta yıllardır beklediğim kıza kavuşmak için sabırsızlanıyordum.

"Daha hızlı sür şu siktiğimin arabasını." Dedim. Şoför ise kafa sallayarak hızı biraz daha arttırdı.

Alev'in bir geneleve satılacağını duyduğumda babasıyla bir kumar masasına oturmak istemiştim. Bir kız aradığımı ve evlenmek için olduğunu hafiften hafiften kulağına duyurmuştum. Genelevin ona verdiği paranın kat ve katını ona vererek kızı almıştım. Babası da zaten kızı önemseyen biri olmadığı için kızın Kimin aldığı gram umrunda değildi.

Evin önüne geldiğimde arabadan indim. Benimle beraber arkamızdaki arabalar ve az önce benim olduğum arabada olan herkes indi. Alev'in kalabalık ortamlardan çekindiği aklıma geldi. Bu kadar kalabalık geldigim için kendime sövüp adamlara baktım. "Hiçbirinizden tek bir çit gelmeyecek. Beni takip ettiğinizi belli etmeyin." Dedim.

Sonra aklıma kızın kör olmadığını bir şeyden ters gittiğini anlayacağı geldi.

(Buraya bir not düşeyim. Alaz alev'in göremediğini şu anlık bilmiyor. Kafası karışanlar için söyleyeyim. Alev hem göremiyor hem de konuşamıyor.)

"Sadece şoför ve birkaç koruma kalsın gerisi hepiniz gidin. Buradan uzak bir yerde bekleyin beni." Dedim. Alevi korkutmak şu anda isteyeceğim son şeydi.

Adamlara bakmadan direk merdivenleri çıkmaya başladım. Kaçıncı katta olduklarını biliyordum.

Kata çıktığımda kapıya bir kac kez vurdum. Kapıyı açan veya içeriden herhangi bir ses yoktu. Kaşlarım çatıldı hemen. Etrafına bakandım bir süre. Daha sonra ise arkamı dönüp gitmeye karar verdim. Ne de olsa o adamdan kızı çok rahat bir şekilde alabilirdim.

Tam merdivenlerin başına giderken içeriden gelen bir cam kırılma sesiyle olduğum yerde durdum. Tahminimce bir bardak yere düşüp kırılmıştı. Ya da herhangi bir başka bir şey di. İçerde olduklarına emin olduğum için kapıyı kırmaya karar verdim.

Kapıyı kırmak çok zor olmamıştı. Tek tekme ile kapı sert bir şekilde açılmış duvara çarpmıştı.

Alev'in odasını bilmediğim için odaları teker teker dolaşmaya başladım. İlk odada dümdüz oturma odası vardı. Daha sonra ise bozulmuş yatak olan bir odaya denk geldim. Odada yerde olan kulanilmis prezervatif paketi ile kaşlarımı çatarak o tarafa baktım. Daha sonra ise orayı umursamadan diğer odaları dolaştım.

Bir odaya denk geldiğimde olduğum yerde birkaç saniye durakladım.

Yerde yatan kanlar içinde olan alevi gördüğüm anda bir anlık donmuştum.

BÖLÜM SONU

 

 

Loading...
0%