Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Bölüm

@yaren_yasar11

 

"Anne ben geldim." Diyerek neşeyle kapıyı kapattım. "Anne!" Dedim bir kez daha ama yine cevap alamadım.

 

Beni duymadığını veya uyuduğunu düşündüm. "Anne?" Dedim bir kez daha. Askılığa montumu bırakıp elimr bugün çıkardığım darp raporlarini ve polise veridgim şikayeti aldım. Montumu bıraktıktan hemen sonra bir kez de anneme seslendim.

 

Aldığım cevap yine sesizlik oldu.

 

Mutfağa gidip baktığımda orada değildi. Oturma odasına da baktım ama orada da yoktu. Kendi odasına baktığımda da yoktu. Kendi odama da baktım. Hiçbir yerde bulamayınca her zaman kilitli tuttuğu kapıya doğru en sonunda ilerledim.

 

İçimdeki endişe büyüme basladi. Annem bu saatte dışarı çıkan bir insan değildi çünkü. Evin her odasina baktıktan sonra içimde oluşan endişe vardı.

 

Kapıyı yavaşça tıklatmama rağmen kapı aralandı. Kaşlarımı çatarak kapıya baktım. Her zaman kilitli olan kapının şu anda açık olması biraz garibime gitmişti.

 

"Anne biliyorum buraya girmemem yasak ama girmek zorunda bırakıyorsun. Eğer içerdeysen orada olduğunu belli et ki içeri girmek zorunda kalmayım." dedim. Bir süre bekledim sonra. İçeriden herhangi bir ses gelmeyince mecburen kapıyı açarak içeri girdim.

 

Gördüğüm manzara karşısında inleyerek donup kaldım. Ayak ucumda devrilmiş bir sandalye etrafa saçılmış kitaplar, kitapların bulunduğu rafın devrilerek kırılması, duvarda olan parlak kırmızı noktalar. Bembeyaz halıya zikzak çizerek dolaşan kanı takip etti gözlerim. Çizginin sonuna vardığımda ise annemin cansız bedeni yatıyordu yerde. Birşeyler yapmam gerktiginin farkındaydım ama o an sanki felç geçirmiş gibiydim.

 

"ANNE!" Diye bir çığlık bastım. Bu çığlık sanki İlk şoku bana atlattırmıştı. Destek almak için kapının kenarına tutundum. Bacaklarını ayakta duracak gücü bulamadım ve kendimi yere bıraktım. Birden deli gibi atan kalbimin arasında bir ses işittim. Düzensiz bir nefes sesi duydu kulaklarım.

 

Orada da benden başka biri vardı.

 

Tam karşımda duran aynadan adeta bir saniyeliğine geçen bir şey gördüm. Dolabın kasasına belli belirsiz saklanmıştı. O tarafa baktığımda göz göze gelmemize sebep oldum.

 

Bir çift kahverengi göz adeta beni öldürmek istercesine bakıyordu bana. Ağzını açıp tam bir şey diyecekken vazgeçti. Yılanların sokmadan önceki uyarısı gibi bir de sana çıkardı dudaklarından.

 

Ayağıya söyledim anında. Kaçmak için arkamı dönerken o bir çift kahverengi göz bana işkence edecek bir yuvaşlıkta geçti önümden. Dış kapıyı koşarak gidip kapıyı açıp çıktım. Koridorda kendi çığlığın yankılandı.

 

Asansörde yanında bulunan merdivenlerden koşarak inmeye başladım. Yangın merdiveni olarak kullanılıyordu aslında bu yer. Her katında kapılar vardı. İlk kadın kapısında kullanabilirdim. Şu anda en mantıklı kaçış kapısı orasıydı.

 

Koşup kapıyı açmaya çalışırken bizim kattan gelen sert bir kapı kapanma sesi duydum. Daha sadece bir kat inmiştim bu beni gererken aynı tıslamayı duymak ekstra gerilimeme neden olmuştu. Elim ayağım o kadar çok titriyordu ki.

 

İlk kadın kapısını o kadar zorlamama rağmen hiçbir şekilde açılmayınca bir alt kata indim. Yine açılmadı kapı. Gözüme korku yüzünden akın eden yaşlar vardı. Arkamdan gelen ayak sesi ve onunla beraber eşlik eden tıslaması devam ediyordu.

 

Sonradan bir kapı daha denedim fakat o kapı da açılmadı korku iyice bedenimi sarmıştı.

 

Hepsi birden mi kitliydi? Zemin katta ne yapacağımı düşünüyorum. Otopark olarak kullanılıyordu. Yarın cesedimi oradan mı alacaklardı?

 

Tamamen panik olmuş bir şekilde son kapıyı da var gücümle asildim.

 

Ve nihayet bir kapı açılmıştı.

 

Tökezleyerek geçtim hemen kapıdan. Bir sonraki işim ise bir doblonun arkasına geçip saklanmak oldu. Ben daha kendimi doblonun arkasına yeni atmiş iken duvara çarpan kapının çıkardığı sert sesin otogarda yankılanması ile geldiğini anladım. Ellim ile ağzımı kapatarak hemen kendi çıkardığım sesleri engelemeye çalıştım.

 

"Siktir git." diye geçirdim içimden. "Allah'ım lütfen gitsin." dedim. Duamı birkaç kere daha tekrarladim içimden.

 

Çakıl taşlarından çıkan bir ses ile bana geldiğini haber verdi sanki. Onun tam olarak nerede olduğunu bulmam gerekiyordu. Kafamı eyip nerede olduğuna baktım. Ayaklarını arabanın hemen diğer tarafında gördüm. Kaçmam gerektiğini anladığımda otogarın diğer tarafına doğru koşmaya başladım. Arkamdan bir de sana sesi duyuyordum. Umursamadan koşmaya devam ettim. Yola çıkmayı başardım en sonunda. Karanlık bir yolu aydınlatan bir çift far gördüğüm son şey oldu.

 

Yazarın anlatımıyla

 

Peşindeki katilden daha tam olarak kurtulamamış iken arabanin onu çarpması ile kendini yerde buldu. Peşindeki katil ise fazla rahat bir tavır ile giydiği kapşonlu kazağın şapkasını kapattı. Ellerini cebine koydu ve oradan uzaklaşmaya başladı.

 

"Bitti." Diye kısa bir cümle dökülüdü dudaklarından. Kulağına kulaklığını takıp çağırırsını cevapladı.

 

"Ne yaptın Black?"

 

"İkisi birden öldü." Diğere kısa ve net bir cevap verip telefonu kapattı.

 

(Şunu söylemeliyim öncelikle siyah ile yazilan yerler İtalyanca. İngilizceye geçince de ben en başta uyarımı koyacağım. Keyifli okumalar.)

 

"Neler oluyor?" Diye bağırdı arka taraftan Riccardo. Belindeki silahını anında çıkarmıştı. Kendine yapılan bir oyun zanneti.

 

"Birine çarptım." Dedi şöför.

"Ne?"

 

"Birine çarptım abi. Bir anda karşıma çıktı duramadım."

 

"Senin siktiğim vicadanın ile uğraşamayacağım." Diyerek arabadan indi. Onun ile beraber adamı da inip Riccardo'nun etrafına bakındığı gibi baktı. Yerde yatan kıza baktı. Yanına yaklaşıp tek dizinin üzerinde kızın yüzünü görmeye çalışıtı. Kızıl rengini en koyu haline sahip olduğu saça sahip olan kızın yüzünden çekti saçlarını. Yüzüne baktığında küçük bir şok geçirdi.

 

Kız peri kızları kadar güzel bir yüze sahipti.

 

Gördüğü anda değişti kalbinin ritmi. Bunu yerde yatan kızın çarpan arabanın sahibi olmasına bağladı.

 

Ama Riccardo daha önce o kadar can almıştı ki bir kızın yerde yatmasi ona pekte etki etmezdi.

 

"Yok abi hiçbir şey etrafta. Kız koşuyordu. Birinden kaçıyor olabilir mi?" Diye sordu yanındaki adamı.

 

Riccardo ise şu anda onu dinlemiyordu. Yerde yatan kızın nabzını kontrol edip yaşadığına emin oldu. Ne zamandır tuttuğunu bilmediğin nefesini verdi. Yerden yavaşça aldı kızı kucağına. Zayıf olmasıyla küçük bir şok geçirdi.

 

"Abi kızı ne yapacağız?" Dedi adamlardan bir başkası. Riccardo ise onları dinlememeye devam ediyordu. Herkesin ölümünü istiyen o adamin şu anda kollarında olan bu genç kızın yaşamasını istiyordu.

 

"Eve gidiyoruz doktor çağırın." Diyerek arabaya bindi Riccardo. Şu anda kendine aşırı fazla kızsa da tek düşündüğü şey kucağında olan kızın güzelliğiydi.

Arabaya binince kızın başını dizlerinin üzerine koydu. Ellerini ise birini kızın alnında iken diğerini kızım tam kalbim üzerine koydu. Bu kalbimi hiç durmamasın diledi.

Katil ise hiçbir şey olmamış gibi öldürdüğü kadının evine gitti. Oraya bırakması gereken bir iz vardı. Cesedin başına geçerek siyah boya ile "B" yazdı kadının cansız bedenin üzerine.

BÖLÜM SONU

 

 

 

Loading...
0%