@yaren_yasar11
|
Bana verilen bebeğe bakarken bir anda Riccardo odadan gitti. Daha sonra elinde bir biberon ile geri geldi. Bebek kucağımda gülücükler saçıyordu etrafa Bebek gerçekten fazla tatlıydı. Her bebek tatlıyken bu bebek sanki bir tık daha şirin duruyordu. "Bana niye verdin bebeği?" Diye sordum Riccardo'ya. Bebeği bir anda vermesine gerçekten şaşırmıştım. Ama bebeği bana vermesinin şaşkınlığını üzerinden erken atmıştım. Bebeği görünce aklım direk karışmıştı. Bebeğin kucağımda olmasının verdiği büyü ile daha anca yeni tepki verebilmiştim. "Bebek istedi." Dedi. Umursamaz çıkmaştı sesi. Kaşlarımı çattım. Bebek demesi gözümden kaçmamıştı. Adını söylemek yerine bebek demişti. Güvenmediği için olabilir miydi? "Adını söylemeye güvenmediğin birinin kucagina bebek vermek hangi kafanın ürünü acaba?" Diye Türkçe bir şekilde söylendim. Bana baktı. "Ne dedin sen?" Diye sordu hemen. Bebeğe bakiyordum. Ona bakmıyordum. ""Yok birşey." Dedim. Ama bana bakmaya devam ettiğinin üzerimde his ettiğim bakışlarından anlayabiliyordum. "Bir şey var mı diye sormadım ne dedin sen dedim." Dedi ters ters "Ben de yok bir şey dedim." Dedim bende aynı terslikle. Bana nasıl davranıyor ise karsimdaki bende ona o şekilde davranacaktim. Kimse kusura bakmasındı. Yada baksındı. Çok ta umurumdaydı. "Ne dediğini soyle bana." Dedi. Birşey demeden bebeğe baktım. "Yüzüme bak Peri kızı." Dedi. Bakmamaya devam ettim. Bebek şu anda kesinlikle ondan daha çok dikkatimi çekiyordu. "Bana bakmıyor musun?" Dedi. Bir anda yanıma geldi. Çenemden tutup kendine baktirmaya zorladı. Çenemi canımı acitmayacak kadar sert tutuyordu. "Bana bak dediğimde bakmaz isen," dedi sert bir sesle. "Ve sana birşey sorduğumda söylemez isen" dedi ve tekrar sustu. Dudaklarıma bakarak konuşmasına devam etti. "Cezalandırırım." Dedi tek kelime ile. Onun gözleri dudaklarımda iken ben onun yüzüne bakıyordum. Üzerime eğildiğinde fark ettiğim kolyesi boynunda yerini almıştı. Kolye değişikti. Ucunu göremiyordum tam olarak. Ama ucunda birşey olduğunu bir tık da olsa görebiliyordum. "Ne tür bir cezalandırma?" Diye sordum. Dudağımı kemirmeme ramak kalmıştı. Stres oluyordum. Ama benim dudağıma bakar iken bunu yapmam birle neredeyse durumu imkansız hale getiriyordu. "Sana ceza mı bilemem." Dedi ilk başta. Daha sonra gözleri yüzümün her zerresini inceledi. En sonunda gözlerime tırmandığında yeşil gözlerinin tam içine bakmak farz gibi birşeydi. İstesem de gözlerimi onun yesilinden ayırmıyordum. Sanki araya bir zincir çekilmişti. Benim mavi gözlerimi yeşil gözlerine bağlamıştı. "Bana ceza değil ama." Diye devam ettirdi sözünü. Anlamaya çalışır gözler ile ona baktım. Ne dediğini gerçekten anlamamıştım. "Soyle." Dedi bir kez daha. "Gerçekten birşey-" dediğim anda avcunu dudaklarıma bastırdı. "Yalan söylemeyi aklından bile geçirme Peri Kızı." Diye uyardı beni. Sesi her zamanki gibi sert çıkmıştı. Ama bu sefer daha fazla sert çıkmıştı. Dudakları ile dudaklarımın arasında olan tek şey eliydi. Fazla dibimdeydi. Ve ben bundan rahatsızlık duymuyordum. Kendine gel Lavinia. Kendimi ne kadar uyarsam da asla ama asla ondan rahatsız olamıyordum. Islak bir toprak gibi kokuyordu. Yağmur sonrası dışarda geziyomuş gibi his ediyordum. Yanında ne olduğunu anlamadığım bir koku daha vardı. Kokusunun neye benzedigini çözmeye çalışıyordum. "Bir kez daha söylemeyeceğim." Dedi. Kulağıma doğru yaklaştı bu sefer de. Hemen kulağımın yanında aldığı nefesler ile oraya vuran sıcak nefesini hissetmeme neden oluyordu. "Söyle." Dedi bir kez daha fısıltı bir şekilde. Gerçekten istediğini almadan uzaklaşmayacağını anladığımda en sonunda pes eden taraf ben olmuştum. Cidden istediğini almadan durmuyordu. Her zaman kuralları olduğunu en başından beri fark etmiştim. Bir süre daha orada durdu. Oradayken aldığı nefesler sanki hızlanmıştı. Ya da sadece bana öyle geliyordu. Fazla yakınımda olması gerçekten kafamı karıştırmaya yetiyordu. "İsmini söylemeye bile,"diye başladım söze. Benden bir an önce uzaklaşması gerekiyordu. Yoksa içimdeki duyguları bastırmayı becerebilen bir insan hiçbir zaman olamamıştım. Ve O benim yakınımdayken gerçekten içimde daha önce hiç uyanmayan bir duygu uyanmaya başlamıştı. "İsmini söylemeye bile." Diye devam etmemi istercesine tekrarladı sözümü. Kulağımın dibinde fısıltı ile çıkıyordu sesi. Aynı zamanda bence sesinde Bir tık uyku mahmurluğu olması benim hayal gücümün bir oyunu olmadığını düşünüyorum. "İsmimi söylemeyi bile güvenmedim bir bebeği benim kucağıma neden bırakıyorsun?" Diye sordum ben de onun gibi fısıltıyla. Sıcak nefesi bir anda oradan kesilmişti. İnip kalkan göğsü durmuştu. Olduğu yerde buz kesilmişti. Yüzmü hafifçe yana doğru çevirdim. Çevirmem ile burnum onun burnuna değmişti. Bu dokunuş ile ikimiz de irkilmiştik fakat ikimiz de geriye doğru herhangi bir şekilde hareket yapmamıştık. Eli sırtımı yasladığım arkamdaki yatak başlığındaydı. Diğer diğer eli ise başlığın ortalarında bir yerlerdeydi. "O yüzden söylemedim değil."diye konuşmaya başladığı anda dudaklarıma çarpan nefesiyle sertçe yutkundum. O da benim gibi bir anda yutkunduğunu hareket eden Adem elmasından anlamıştım. Bakışlarını yine tam olarak benim gözlerime dikmişti. O böyle yaptıkça cidden bakışlarına esir olup ondan çekemedim bakışlarımı. "Bebeğin bir adı yok Peri Kızı. Saçma saçma kafanda kurup konuşma. " "Dedi beni hain olarak görüp üstüne de o şekilde beni suçlayan o eleman." Dedim ters ters. Ona bakarken konuşmam bile zorlanırken ona nasıl ters ters konuştuğuma kendim bile şaşırmıştım. "Seninle başka şekilde tanışsaydık sence." Dedi ve sözünü yarıda bırakan bebeğin kopardığı Çığlık şeklindeki ağlamasıydı. O anki bizi birbirinden uzaklaştıracak tek şey kesinlikle benim kucağımda hala olan bebekti. Eğer o ağlamasaydı kesinlikle bir süre daha o şekilde duracağına adım kadar emindim. Kafamı en sonunda karşımdaki Riccardo'dan çekip kucağımdaki bebeğe bakabilmiştim. Riccardo ise ne bir adım gerilemiş ne bir adım çekilmişti. Hala aynı pozisyonda duruyor ve bana bakmaya devam ediyordu. "Bebek ağlıyor çıkar mısın artık?" Dedim en sonunda. Cidden cikmayi düşünmüyordu kendileri. Ben söylemesem çıkmayacak gibiydi. Bir süre daha çıkmadı. "O sürekli ağlıyor. Yanıma yaklaşan her kim ise ağlıyor. Sana Peri Kızı dedim diye bile ağlamıştı." Gerçekten sürekli bana Peri Kızı dediğini yeni fark etmiştim. Kucağımdaki bebeğe bakar iken "Bana neden Peri kızı diyorsun?" "Gerçek olmayacak kadar güzelsin.". BÖLÜM SONU
|
0% |