@yaren_yasar11
|
Selammmmmmm Ne yapıyorsunuzzz? Dün ben bölüm atamadim kusura bakmayın. Ödeşmiş olalım diye Lavinia'nın suçsuz olması olsun falan diyormusum. Tabiki de böyle birsey değil. Size yarın iki bölüm atmaya çalışırimm. Ya bide şöyle birşey de var. Burda soylim. Atıyorum bana oy veya yorum atıyorsunuz. Bana destek verene bende destek veririm. Söylemeniz yeterli. Yada kitabıniz okunmuyor falan ise benim de o kadar okunmam yok ama yine de bir kişi bile benden görüp okuyabilir. Herkes bu yoruma bıraksın kitabını. Ben dahil herkes birbirine destek versinn. Söyle düşünmenize de gerek yok. Ben bu kızın kitabına oy vermedim o niye bana versin? Söyleyin bana vermezsem o da benim ayıbım olsun. Zaten elimden geldiğince az okuması olan yada hiç okuması olmayan insanlar karşıma çıktıkça okuyup yorum atiyorum. Çünkü o okumanın veya yorumun verdiği mutluluğu bende çok iyi biliyorum. Yani demem o ki bana oy vermeseniz bile kitaplarınızı söyleyin veririm ben size oyy. Hadi iyi okumalar.
🌸
Yazarın Anlatımıyla Riccardo elinde tuttuğu defteri yere düşürdü. Kıza her karşı karşıya geldiği her an onun gözünden bir damla yaş düşürmüştü. Kendisi yapmıştı bunu. Kıza inanmak isteyen tarafını her zaman susturmuştu. Belki de şu anda kiza bir kere sarılmadan kaybedecekti onu. Belki de şu anda ona bir kere sevdiğini söyleyemeden kaybedecekti. Belkide kokusuna sığınamadan Onun ile gizli gizli beraber uyumak yerine kendi isteği ile kızın yanında uyuyamadan. Sevgiyi ondan tatmadan ölecekti. Riccardo onun onu sevgisini his etmek istiyordu. İçerden çıkan doktora kenetledi bakışlarını. Doktor yavaş yavaş yanına yaklaştı. Riccardo doktorun ona attığı her bir adımda kesinlikle içindeki korku daha çok büyüyordu. Doktorun yüzünde olan ifadeden de korktu Riccardo. "Lütfen." Dedi kısık bir sesle. "Daha ona tam anlamıyla kavuşamadan onu da alma benden." Dedi. Döktür onun yanına geldiğinde bir süre durup lafları toparlamaya çalıştı. "Hastanın durumu kritik." Dedi hızlıca. Riccardo pür dikkat karşısında olan doktoru dinliyordu. "Önümüzdeki 24 saat özelikle." Dedi doktor bu seferde. "Yoğun bakımda olacak. Hayati tehlikeleyi atlatana kadar." Kafa salladı Riccardo. Doktor yavaş yavaş yine uzaklaştı. O uzaklaştığı anda telefonuna dayandı Riccardo. Telefondan Arman'ı aradı. Her zamanki gibi ikinci çalıştı telefonu açtı. "Arman." dedi hemen. "Bir şey mi oldu abi?" Diye sordu. "Yok. Şu anlık olmadı bir şey." diye yanıtladı sorusunu Riccardo. "Hastaneden izin alacaksın. Peri Kızı uyanana kadar onun yanında kalacağım. Yoğun bakıma alacaklarmış." Dedi. Arman telefonun diğer ucunda Riccardo'nun verdiği emiri anlamıya çalıştı. Riccardo onun anlamasını ya da anlatmak için ne bekledi ne de herhangi bir şekilde uğraştı. Telefonu kapatmadan önce "Eğer izin vermezlerse eve yoğun bakım kurun. Ve doktorları getir." Dedi. Hemen telefonu kapattı. Geçip albüm ve defteri alıp yoğun bakımın önüne geçti. Camın diğer ucunda yatan kıza baktı. Uyurken de uyanıkken de gerçekten fazla masum bir kişiliğe sahipti. Bu Dünya onun için fazla tehlikeliydi. Ama Riccardo'nun onu her anlamda her zaman koruyacaktı. Özgür'ün öldüğünü ona nasıl söyleyecekti? Bunu kendisi de bilmiyordu. Bunu yapması demek Lavinia'yı diri diri toprağa gömmek ile eş değer olduğunun farkındaydi. Annesinin ona yaptıklarından sonra bile bile onun ölümü ile yıkılmış olan bu kız kesinlikle kardeşinin ölümünü duyunca ölürdü. Söylememe kararı aldı Riccardo. Söyleyip de kızı kaybetme korkusu ona ağır gelmişti. Arman Riccardo'nun ona verdiği emiri yerine getirmiş ve Riccardo'ya bu durumu direkt söylemişti. Nasıl mı hal etmişti? Biraz para ve tehdidin çözmeyeceği hiçbir şey yoktu. Zaten Riccardo'nun adının geçtiği yerde başarısız olma ihtimali de yoktu. İnsanlar onun adını duymuştu ama bir mafya olarak duymamıştı kesinlikle. Zaten duyup da yaşayan insanların sayısı gayet de azdı. Yanında olan adamlar hariç bilen biri yoktu. Ve katil. Riccardo yoğun bakım ünitesine gitti ve hemen kızın baş tarafında oturdu. Kıza baktı uzun uzun. Yastığa saçılmış kızıl saçlarına baktı. İlk gördüğü andan beri hep söylüyordu. Gerçek olamayacak kadar guzeldi. Normalde sevmediği her özelik buluşmuş olan bu kadında o sevmediği her şeyin aslında ne kadar güzel olduğunu öğretmişti. İnsanların yüzünde olan çilleri sevmezdi. Ama kızın yüzünü gökyüzüne benzetti. Çilleri ise yıldızlara. "Lütfen Peri kızı." Dedi Riccardo kızın elini tutarak. "Bu dünyaya göre fazla güzelsin ama lütfen burda kal." Dedi. Sesi birine karşı ilk defa birine karşı bir ricada bulunuyordu. "Benim dünyama göre de fazla güzelsin. Ama oraya ait olamaz misin?" Dedi. Kızın boynunda olan morluklara baktı. Bu morlukları yapan kişinin daha acı çekmesini istedi. İsteği kendi gerçekleştireceğine emindi. Riccardo tuttuğu eline baktı. Hangi ara kızın elini kendi elinin arasina aldığını bile bilmiyordu. Elini çekmek istedi. Kendi istemese de yine de Peri Kızını rahatsız olacağını düşündü. Tam isteksiz bir şekilde çekeceken beklemediği bir şey oldu. Kız elini daha sıkkı bir şekilde elini kavradı. Riccardo kendi ve kızın eline çevirdi bakışlarını. Sıkıca tutuyordu elini. Tırnaklari Riccardo'nun etine batıracak kadar sıkkı tutuyordu. Riccardo oturduğu yerden ayağa kalktı. Peri kızının elini tekrar kavradı. "Tamam." Dedi fısıltı ile. "Burdayım. Bırakmıyorum." Dedi. Peri kızı ise sanki onun gideceğinden korkuyor gibi gevşetmedi elini. (Hee şu yorumu yazan arkadaşlar gelmeden soylim kız yoğun bakımda nasıl elini o kadar sıkıyor. Arkadaşlar bu bir kitap. Lütfen olan şeyleri sorgulamayın. Teşekkürler) Riccardo yatakta zaten küçücük kalan kızın yanına yavaşça oturdu. Bir eli hayla kızın elini tutuyordu. Diğer elini saçlarını okşamaya başladı. O her saçında elini gezdirdiğinde Peri kızının eli yavaş yavaş gevşedi. "Burdayım. Güzel kızım. Ben bundan sonra hep yanındayım." Dedi Riccardo. Peri kızı Riccardo'nun elini tutmaya devam ediyordu fakat bu sefer o kadar da sıkkı tutmuyordu. Riccardo elini durdurdu kızın saçlarında oynayan. Anında yine sıkıca tuttu elini. "Peri kızı." Dedi. Kıza bakıyordu. Gerçekten gitmesinden bu kadar mı korkuyordu? "Gitmiyorum. Burdayım. Söz veriyorum sana. Gitmiyorum." Dedi. Kız duyuyor muydu onu bilmiyordu. Yada tuttuğu elin Riccardo'ya ait olduğunun farkında mıydı onu da bilmiyordu. Umarım farkındadir. Diye düşündü Riccardo. Kesinlikle farkında olsundu. Saçlarında ellerini bir süre daha gezdirdi. Tuttuğu elli yine gevşedi genç kadının. Çarşafın üst kısmında olan kolları tamamen gözüküyordu. Morluklar kendini belli ediyordu. Kolları fazlası ile morarmıştı. Kızın önünde olan kanı görmüştü Riccardo. Peki o kan nasıl oluşmuştu? Yada odasında olan kan nasıl olmuştu? Odada gerçekten aşırı kan vardı. Bir insanı kesmesi gerekiyordu o kadar kan için Belki de o odada olan şey kan değildi. Ama Riccardo'nun en iyi bildiği koku kan kokusuydu. Ve oda buram buram kan kokuyordu. Peri kızından o kadar kan çıkması demek şu anda hiçbir şekilde yaşama şansı olmaması demekti. Ama Peri kızı şu anda yaşıyordu. Elleri saçlarındaydı. Yaşıyordu. Orda biri kesinlikle öldürülmüştü. Ama öldürülen kişi kimdi? Ve niye Riccardo'nun odasında olmuştu? Ceset nerdeydi? Aklında binlerce soru geçiyordu. Ama şu anda kendine daha önemli bir iş olarak Peri kızını izlemeyi vermişti. "Berbat dediğim her şeyin bir araya gelip güzelleştiren tek insansın." Dedi. Saçlarini okşamaya devam ederken peri kızının hafif inleyen sesi ile gözlerini yavaş yavaş açtı.
|
0% |