Yeni Üyelik
4.
Bölüm

3. Bölüm

@yaren_yasar11

Peri Kızının Anlatımıyla

Uyandığımda tam anlamıyla her yerim ağrıyordu. İnleyerek uyandım. Başımda kucağında bebek olan bir adam dikiliyordu.

"Peri kızı." ​​​​​​dedi İtalyanca. Ben ise kesik kesik herşeyi hatırlamaya başlamıştım.

Kan, annemin cesedi, katil

Kelimeler zihnimde döner iken annemin cesedi geldi yine gözümün önüne. Güzel bir haber vermeye gider iken annemin ölen bedenini bulmuştum.

​​​​​​"Peri kızı umarım ingilizce biliyorsundur. Yolsa senin ile anlaşmamız cok zor olacak." Dedi.

"Anne." dedim gözümden bir damla yaş düşerken. "Annem." dedim bir kez daha.

"Anlamıyorum seni." Dedi başımdaki adam ingilizce konuşuyordu yine. "Bir yerin mi ağrıyor?" Dedi bu seferde. Gözleri vücudumda dolaşıyordu.

"Annem." Dedim bu sefer de ingilizce bir şekilde. "Anneme gitmem gerekiyor." dedim. Ayağa kalkmaya çalıştım ve ayağımdaki sargiyi fark ettim. Alçı ile sarildigina göre ayağım kırılmışti. Ölmediğime sükür ediyordum.

"Peri kızı dur ne yapıyorsun? Kafayı yedin herhalde." Diyerek omuzlarımdan tutup geri yatırdı.

"BIRAK!" deye bağırdım ağlayarak. "ANNEME GİTMEM GEREK!" ​​​​​​ dedim ağlayarak.

"Tamam peri kızı ölmedi ya annen gidersin." Dedi. Ona baktım.

"Öldürüldü." Diye kısa bir cümle kurdum. Bu cümle bile boğazımda düğüm oluşmasına sebep olmuştu.

Annem öldürülmüştü. Benim annemin bir katili vardı. O katil beni de öldürmek istemişti.

"Annemi öldürdü." Dedim kaşlarımı kafamın iki yanına koydum. "Annemi öldürdü. Katletti. O annemi katletti." Dedim ağlayarak. Nefes alamıyor gibi his ettim. Elimi boynuma koydum.

"Şşş sakin. Sakin Peri kızı. Nefes al." Dedi başımdaki adam. Ben nefes falan alamiyordum. Ben annemsiz nefes alamazdim.

"Anneme gideceğim." Dedim ağlayarak. Anneme gitmem gerekiyordu. Annemin bana ihtiyacı vardı. "Annemin bana ihtiyacı var. Anneme gideceğim." Dedim. Ayağa kalkmaya çalıştım ama yine başarısız olmuştum.

"Peri kzii bana adres ver ben bakıp geleyim." Dedi kafamı iki yna salladım.

"Anneme gidim. Annemin bana ihtiyacı var. Ben anneme gideyim." Diyerek ayağa kalktım bu sefer. Başım döndü kalktigim anda. Düşüyordum az daha. Son anda tuttu karşımdaki adam beni.

"Peri kızı!" Dedi sert çıkan ses tonuyla. "Ayakta duramıyorsun. Dur yerinde bakıp geleceğim hemen. Oraya gitmen tehlikeli." Dedi.

"Annem." Dedim bir kez daha. Daha tam anlamı ile kendime gelememistim. "Annemin yanında olmam lazım. Ben olamadım onun yanında." Dedim ağlayarak.

Öldürüldüğü gün yanında olamamistim onun.

"Peri kızı bana bak." Diyerek tekrar koltuğa oturttu beni. "Bak seni katil gördü. Sana tekrar zarar vermeye çalışıbilir. Onu gördüğün için seni öldürebilir. Beni anlıyor musun? Seni oraya göndermem. Sana zarar vermesine izin veremem ." Dedi.

"Onun bana ihtiyacı var." Dedim.

"Gidene kadar için rahat etmeyecek değil mi?" Dedi. Kafamı iki yana salladım. "Tamam seni oraya tek şart ile götürürüm. Benim arkamdan ayrılmayacaksın. Seni koruyan birden fazla kişi olacak." Dedi.

Kafa salladim. Şu anda tek yapmak istediğim şey anneme gitmekti.

Bir anda aklıma kardeşim Özgür geldi. ​​​O eve gitmiş miydi? Eğer eve gidip annemin cesedini yerde görmüş ise asla dayanamazdi. Yada katil ya ona da saldırmış ise ne olacaktı. Kendini koruya bilirmiydi? Yada ona saldirilmasa bile annemin cesedinin o görüntüsü karşısında ayakta durabilir miydi?

Benim kardeşim o kadar güçlü biri değildi.

"Kardeşim." Dedim bakışlarımı sabit tuttuğum yerden çekip karşımdaki kişiye bakarken. "Eve gitti ise annemin cesedini gördü." Dedim.

"Evde değil miydi?" Dedi. Kafamı iki yana salladım.

"Gece çalışıyor. Akşam saat 19.00 da işe gitmek için evden çıkıyor. Bende eve gittiğimde saat 20.00 falandi. Ne gerçekleşti ise o bir saat içinde gerçekleşmiş de ayni zamanda kardeşim şu anda evde olabilir mi?"

"Kaçta dönüyor?" Dedi.

"Saat 07.00 da evde oluyor." Dedim.

"Saat 08.18." dedi.

Kardeşim eve gideli 1 saat 18 dakika olmuştu. Yani annemin cesedini görmüştü.

"Kardeşimi de öldürdu ise?" Dedim korku ile. "Hemen gidelim lütfen. Onu da kaybedemem." Dedim kafamı iki yana sallayarak.

Beni tek hamlede kucagina almasına şaşırdım. Aynı zamanda ani bir haraket ile dokunması ile korkmuştum. İnsanların bana dokunması dan korkuyordum. Bu özelliğimden nefret etsem de korkuyordum.

Uzun uzun baktı bana. Daha sonra ise "Kimdi?" Dedi kaşlarımı çatarak ona baktım. "Sana zorla dokunan kimdi?" Dedi. Yeşil gözlerinden ölüm görüyordum. Sanki ismini vereceğim kişiyi tekr seferde öldürecekti.

"Adın ne?" Diye sordum konuyu farklı yere çekmek için.

"Riccardo." dedi.

"Lavinia." Dedim.

"Türk müsün?" Diyerek beni konuşturmak istedi. Bende ayak uydurdum ona. Çünkü kardeşimi düşünürken kafayı yiyebilirdim.

"Evet. Sen değilsin anladığım kadarıyla." Dedim.

"İtalyanım." Dedi. Kafa salladim. Aklımdaki dusunceler ayrilmiyordu.

"Ben kardeşimi de kaybetmek istemiyorum. Ya ona da birşey yaptiysa." Dedim.

 

​​​​​"Sen sakin olur musun önce? Sakin olmadığın sürece nefes alamıyosun" Dedi. ​​​​

Durdum. Kendimi sakın tutamıyordum. Ailemi kaybetme düşüncesi beni öldürüyordu.

Koridora çıktığımızda ışıklar kapalıydı. "Işıklar niye kapalı?" Dedim.

Normalde karanlıktan korkan bir insan değildim. Ama şu anda bu karanlığın içinden bana biri saldıracak gibi his ediyordum. ​​​

"Niye kapalı lan ışıklar?" Diye sordu birine italyanca. Onun sesini duyduktan sadece birkaç saniye sokra yandı ışıklar.

"Abi genelde ışıkları kapali tutuyorsun ya. O yüzden kusura bakma."

"Peri kızı burada olduğu sürece bir daha hiçbir ışık kapanmayacak. Hatta sabahları bile." Dedi sert bir ses tonuyla. Daha sonra ise yürümeye devam etti.

"Abi istiyorsan alalım kızı kucağından. Biz indirelim aşağıya." Dediği anda biri Riccardo bakışlarını öne çevirdi. Koyu yeşil gözlerinde yine ölüm görüyordum.

"Ne haddine?" dedi sert bir ses ile. Adam olduğu yerde sindi. "Dokunanin o elini firtil niyetine götüne sokarım." Dedi. Adam karşısında ecel terleri döktü.

Aklımda bir soru vardı? Bu adamdan niye bu kadar korkuyorlardı?

"Özür dilerim abi." Dedi adam. Elini ön tarafta birleştirdi. Riccardo ise adama ters bir bakış atıp yürümeye devam etti. Gözlerini bana çevirdiği anda sanki az önce adamı tehdit eden ve gözlerinde ölüm olan kendisi değilmiş gibi bakıyordu. Bana olan tek bakışı bütün içindeki şeyleri alıp götürmüştü.

"Peri kızı." Dedi. Ona sabit tutum bakışlarımı. Artık İngilizce konuşuyordu. "Oraya polisi biz ordan çıkınca yollayacağız." Dedi. Kaslarımi çatarak ona baktım.

"Neden?" Diye sordum. Annemin cesedi ve katili bulunmaliydi ve o katil hapise girene kadar asla iç rahat etmeyecekti.

"Beni dinle ve lütfen sorgulama." Dedi. Birşey demedim ama bunu da yapmak istemiyordum. Annemin katilini bulana kadar çabalayacaktim. Katilini bulmak benim sorumluluğumdu artık.

Arabaya bindikten sonra aklımda olan birkaç düşünce vardı sadece. Annemin katilinin kim olabileceğini düşünüyordum. Aynı zamanda kardeşim eve gitmiş ise annemi görmüş muydu? Görmüş ise tepkisi neydi? Katil kardesime de zarar vermiş miydi? Benim kardeşim şu anda yaşıyor muydu?

Ya başına birşey geldiyse?

Aklımdaki dusuncelerden uzaklasmam gerekiyordu. Kafayı yiyecek gibi his ediyordum. Ölüyordum.

"Ne tarafa doğru?" Diye soran Riccardo'nun sesi ile daldığım duncelerden ayrildim. Yolu tarif ederek o tarafa doğru gitmeye başladık. Yol boyunca Riccardo'nun beni izlediğinin farkındaydım ama ses etmedim.

Evin önüne geldiğimizde arabadan inemeye korktum bir an. Riccardo ise inip etrafı kontrol etti. Arkamızdan gelen arabaları yeni fark etmiştim ve baya kalabalıktı.

Riccardo neden bu kadar koruma ile geziyordu?

Arabadan inmeme izin vermeden kendisi beni kucağına aldı yine. "İndir." Dedim.

"Nasıl yureyeceksin? Ayağın kırık. Kaburgan da öyle. Aynı zamanda sebebini bilmediğim bir bıçak yarası var. Ve günlerdir aç bırakılmışsin?" Dedi sorar gibi.

Annem şehir dışında iken annemin eski eşi gelip saçma sapan bir şekilde bana saldırmıştı. Aramızda bir kavga çıktıktan sonra beni bir odaya kitlemis ve oradan çıkarmamışti. En sonund Aişe annem geldiğinde beni odadan çıkarmış bende şikayetci olmuştum. Ve adam nezarethaneye atılmıştı.

Bir an annemi onun öldürdüğünü düşündüm. Ama nezarethanede olduğu için bunu yapamazdi.

Yani herhalde yapamazdı.

Eli kolu uzun biri değildi. O yüzden yapamayacağını düşündüm.

Ben düşünceler ile boğuşurken çoktan asansöre binmiş ve yukarı doğru cikamya başlamıştık. Riccardo'nun eli belindeydi. Kaşlarımı cattim.

Silah taşıyordu.

Bu şu anlık iyi birseydi. Tekrar o katil burada ise ondan koruna bilirdik.

Evin katına çıktığımızda Riccardo "Önce evin her yerini arayın." Dedi. Kafa sallayarak 4-5 tane adam kapiyi kırıp içeri girdi. Riccardo ise bulunduğumuz yeri iyice kontrol ediyordu. Goeri her yeri dolaşır iken ben nefes alamıyor gibi his ediyordum yine.

"Riccardo." Dediğim anda bakışlarını bana çevirdi. "Nefes alamıyorum." Dedim zorlukla.

"Sakin ol. Hiçbir şey olmayacak." Dedi. Ben ise iyi değildim. Merdiven korkuluklarına tutunarak eve girdim. Etrafa bakinmaya başladım.

Anında Riccardo geldi yanıma ve elimi tuttu. Diğer elini ise belimmin kenarina koyarak yürümemi kolaylaştırdı. Korksam da şu anda birşey demedim.

"Hangi oda?" Dedi. Elimi kaldırıp o odanın kapısını gösterdim. Gözümden bir damla yaş aktı. Odaya girmek için hareketlendim. Odaya girdiginde ise bir şok yaşadım.

Annemin cesedi yoktu ve duvarda "BLACK :)" yazıyordu.

BÖLÜM SONU

​​​​​​

Loading...
0%