13. Bölüm

11. BÖLÜM: GELECEĞE VİDEO

Yaren
yarenfetin16

Bir süre daha sohbet ettikten sonra Selin abla mutfağa yemek yapmak için indiğinde bizde Emir'le odada sessizce oturuyorduk. Ben dışarıda yağan kar tanelerini izlerken düşünüyordum. Bir gün eğer Emir'le ayrılırsak ne olacaktı? Tekrar karşılaşabilecek miydik? Yetimhaneye gitmeme son 1 gün kalmıştı ve ben daha yetimhane nasıl bir yer bilmiyordum.

Bilinmezlik insanı düşündürüyordu. Hatta içimizden bilinmezliği o kadar düşünüyorduk ki bir süre sonra bilinmezlik bize çok kötü geliyordu. Kafamızın içini boşaltmak, ana odaklanmak istiyorduk. Ama düşünce öyle bir şeydi ki susmak bilmiyordu. Güzel anlarımız yanımızdan geçip giderken bizim tek odaklandığımız şey kafamızdaki düşünceler oluyordu.

Bende şimdi bu anımdaydım. Emirle konuşup sohbet edip oyun oynayıp güzel anılar biriktireceğime düşüncenin beni içine çekmesine izin veriyordum. Oysa düşüncelerimi susturamadığım için yıllar sonra pişman olacağımı bilmiyordum.

Uzun süre sessizce oturduktan sonra Emir konuşmaya başlayınca ona döndüm.

"Kar tanesi dünya bizim yaşadığımız yerden çok daha büyük biliyor musun?"

Kaşlarımı çattım.

"Nasıl yani? Dünya sadece buradan ibaret değil mi?"

"Hayır kar tanesi. Dünya çok büyükmüş. Biz Dünya da sadece minicik bir noktaymışız. Farklı ülkeler varmış. Hatta babama sorduğumda burada kar yağarken bazı yerler de güneş varmış."

Biraz düşündükten sonra konuşmaya başladım.

"Eğer bir gün farklı bir ülkeye gidersen gökyüzüne baktığımda ben kar tanelerini görürken sen güneşi mi göreceksin Emir?"

"Eğer bir gün Dünya'nın farklı bir yerine gidersem ve sen kar tanelerini görürken ben güneşi görürsem o zaman bende gökyüzüne bakmam. Kalbimdeki gökyüzüne bakarım ve kalbimde senle birlikte gökyüzünde kar tanelerini izlediğimi görürüm."

"Yani beni her an görebilir misin Emir?"

"Ben seni gözüm kapalıyken bile görebilirim kar tanesi."

"Her anımı görme olur mu Emir? Ben bazen annemle konuşuyorum o zaman kulaklarını kapat tamam mı?"

"Neden?"

"Çünkü eğer annemle konuşmalarımı duyarsan annem bizi gizlice dinlediğini düşünüp sana kızabilir."

"O zaman bende gizlice dinlemem. Sen annenle konuşurken bende annenle konuşurum."

"Ama annem seni tanımıyor ki?"

"Sen tanıştırırsın bizi. Olmaz mı?"

"Olur Emir. Seni annemle tanıştıracağım. Annemi göremeyeceğiz ama olsun. Emre amca dedi ki annem beni her zaman duyabilirmiş."

"Olsun kar tanesi görmemize gerek yok. Kalbimizle hissedebiliriz."

"Kalbimiz sadece yaşamak için değil. Güzel anıları yaşamak içinde kullanılıyor."

"Kalbimiz her şeyin ilacıdır. Kalbine odaklan kar tanesi. Orada bir sürü güzel an var."

Daha sonra ikimizden cama döndük ve kar tanelerini izlemeye başladık. Kısa bir süre sonra kapı çalınca Emir bana döndü ve konuşmaya başladı.

"Hadi kar tanesi aşağı inip fotoğraflarımıza bakalım."

"Olur Emir."

İkimizde yataktan indik ve Emir'in elini tuttuktan sonra beraber aşağı indik. Emre amca bizi görünce hemen konuşmaya başladı.

"Nasılsınız çocuklar?"

"İyiyiz baba. Fotoğrafları aldın mı?"

"Aldım aldım. Hilmi abi fotoğraflarınızı çok beğendi. Bir resminizi dükkana asmış hatta."

"Gerçekten mi baba?"

"Evet oğlum. Bende baktım çok güzel çıkmışsınız."

"Nerde baba fotoğraflar?"

"Poşette. Dur vereyim."

Emre amca poşeti alırken Emir hemen poşete uzandı. Emre amca poşeti geri çekti ve konuşmaya başladı.

"Önce sarıl ondan sonra."

Emir Emre amcaya sarılırken konuşmaya başladı.

"Teşekkür ederim babacım"

"Rica ederim oğlum"

Ben Emre amca ve Emir'e bakarken Emre amca bana döndü ve konuşmaya başladı.

"Berfu gelsene kızım sende"

Emre amca bana kollarını açtığında bende koşarak Emre amcaya sarıldım.

"Teşekkür ederim Emre amca"

"Rica ederim kızım."

Kısa bir süre daha Emre amcaya sarıldıktan sonra Emre amca poşeti bize uzattı ve konuşmaya başladı.

"Hadi bakalım salonda bakın. Selin birazdan yanınıza gelir. Ben yukarı çıkıyorum."

"Tamam baba"

Emir'le birlikte poşeti alıp salona doğru yürümeye başladık. Salona geldiğimizde Emir'le birlikte koltuğa oturduk ve poşeti açtık. Emir bir albümü bana uzattı. Diğer albümü de kendi aldıktan sonra albüme bakmaya başladık.

Albümün kapağında şimşek ve kar tanesi resmi vardı. Hemen sonra albümü açtım ve fotoğraflarımıza bakmaya başladım. Her sayfa da farklı kıyafetlerle fotoğraflarımız vardı. Sayfaları çevirirken her fotoğrafı tek tek inceliyordum. Bütün fotoğraflar o kadar güzel çıkmıştı ki hayranlıkla sayfaları çeviriyordum. Her sayfanın başında şimşek ve kar tanesi resimleri koyulmuştu.

Fotoğraflara ikimizde uzun süre baktıktan sonra son sayfaya geldiğimde şimşek çakarken kar tanelerinin yağdığı bir fotoğraf vardı. Ortasında da bir yazı yazıyordu. Yazıyı okuyamadım için hemen Emir'e döndüm ve konuşmaya başladım.

"Emir burada ne yazıyor?"

Emir yazıya baktıktan sonra kendi albümünde de o sayfaya gitti ve yazıya bakmaya başladı. Kısa bir süre sonra Emir konuşmaya başlayınca ona döndüm.

"'Geçmiş her zaman gelecekte saklıdır.' yazıyor"

Kaşlarımı çattım ve konuşmaya başladım.

"O ne demek ki?"

"Bilmem"

Tam o sırada Selin abla elinde kamerayla salona girince ona döndük.

"Evet çocuklar sizi videoya çekiyorum. Kameraya bakın."

Biz şaşkın gözlerle kameraya ve Selin ablaya bakarken Selin abla yanımıza geldi.

"Ne yapıyorsunuz çocuklar?"

"Anne kar tanesi şaşırdı. O senin böyle video çekmene alışık değil."

Emir bana döndü ve konuşmaya başladı.

"Annem anı bırakmak için sürekli beni video çeker. Şimdi de bizi çekiyor kar tanesi."

Selin abla konuşmaya başlayınca ona döndüm.

"Berfucum arada böyle video çekiyoruz. Şimdi sizi çekiyorum."

"Çok güzelmiş Selin abla. Çok güzel bir anı olur."

"O zaman baştan başlıyorum. Hadi bakalım. Ne yapıyorsunuz çocuklar?"

"Kar tanesiyle beraber çekildiğimiz fotoğraflara bakıyorduk."

"Beğendin mi Emir?"

"Evet çok güzel olmuş anne."

Selin abla kamerayı bana döndürdü ve konuşmaya başladı.

"Sen beğendin mi Berfucum?"

Hemen konuşmaya başladım.

"Evet Selin abla bende çok beğendim."

Emir konuşmaya başlayınca ona döndüm.

"Anne buraya bir cümle yazmışlar ama anlamadık."

"Ne yazmışlar oğlum?"

"'Geçmiş her zaman gelecekte saklıdır.' yazıyor."

"Bu Hilmi abinin bir sözü her yere bu cümleyi yazıyor. Sizin albümünüze de yazmış."

"Ne demek yani anne?"

"Yani demek istiyor ki şuan yaşadığımız şeylerin benzerlerini yada aynılarını gelecekte de yaşayacağız. Gelecekte yaşayacağımız şeyler şu anınızda saklı demek istiyor."

"Yani biz kar tanesiyle gelecekte de bugünlerin benzerlerini mi yaşayacağız?"

"Evet oğlum. Hilmi amcan buna inanıyor."

Emir bana döndü ve konuşmaya başladı.

"Kar tanesi gelecekte de beraber video çekecekmişiz."

Emir'e döndüm ve konuşmaya başladım.

"O zaman gelecekte yine bu albümümüze bakıp bugünleri hatırlayalım."

"Olur kar tanesi. Gelecekte seninle yine video çekelim."

Emir'e gülümsediğimde o da bana gülümsedi.

Bir cümle bazen bizim geleceğe olan umudumuzu arttırır. Bu cümlede bizim gelecekte tekrar karşılaşacağımıza olan inancımızı arttırmıştı.

Artık inanıyordum. Emir'le bir gün tekrar karşılaşacaktık ve o gün karşılaştığımızda bu günlerimizi hatırlayacaktık. Geleceğe bıraktığımız bu video bir gün tekrar karşımıza çıkacaktı. Birbirimize söz verdiğimiz gibi yine bu albümlerle video çekecektik.

Artık tek bir şeye inanıyordum: "Geçmiş geleceğin bir yerlerinde saklıdır."Geçmiş geleceğin bir yerlerinde saklıdır."

 

.

 

.

 

.

 

Ve yeni bir bölümle daha karşınızdayım kar tanelerim. Umarım iyisinizdir. Bu bölüm benim çok sevdiğim bir cümle vardı. "Geçmiş geleceğin bir yerlerinde saklıdır." Bu cümleyi çok sevdim. Bu cümle kitabın geri kalanında çok fazla geçecek. O yüzden çok heyecanlıyım. Çok güzel bölümler bizi bekliyor.

Bir sonraki bölüm 20 Aralık saat 20.00'da burada. Umutla kalın. Görüşmek üzere😘

Bölüm : 13.12.2024 20:00 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...