Herkese selam kar tanelerim. 7. Bölümle sizlerleyim.
Bu bölümü yazarken Cem Adrian'ın Kül şarkısını dinledim. Sizde bölümü okurken dinleyebilirsiniz. Yukarıya şarkıyı koyuyorum. Umarım bölümü beğenirsiniz.
İyi okumalar.
.
Sabah gözümü yatakta açtığımda hemen etrafıma baktım. Farklı bir odaydı. Dün uyuduğum odaya benzemiyordu. İçimi giren korkuyla hemen yataktan kalktım ve etrafa baktım. Kimse yoktu. Acaba yetimhaneye mi gelmiştim? Yetimhane burası mıydı?
Korkarak yataktan indim ve kapıyı açıp dışarı çıktığımda bütün korkularımın yerini rahatlama hissi aldı. Çünkü yetimhanede değildim.
Selin abla salonda benim sesimi duymuş olacak ki koltukta arkasını döndü ve konuşmaya başladı.
"Berfucum uyandın mı? Gel bakalım"
Selin ablanın yanına gittim ve koltukta yanına oturdum.
"Niye erken uyandın Berfucum? Uykun gelmedi mi?"
"Bilmiyorum Selin abla. Uykum gelmedi galiba."
"Anladım bitanem. Acıktın mı? Kahvaltı hazırlayayım mı?"
"Yok Selin abla. Acıkmadım."
Hemen sonra aklıma gelen düşünceyle konuşmaya başladım.
"Selin abla dün bizim evde annemin bana yazdığı bir mektubu bulmuştuk. Emre amca yarın okuruz demişti. Şimdi onu okuyabilir miyiz?"
"Olur kızım. Nerde mektup?"
"Valizime koymuştum."
"Tamam kızım. Ben alıp geliyorum."
"Teşekkür ederim Selin abla."
Selin abla başıma küçük bir öpücük kondurduktan sonra ayağa kalktı ve merdivenlerin olduğu yöne doğru ilerlemeye başladı.
Annemin yazdığı mektubu okuma hissi içimde heyecan yaratırken merdivenlerden Selin ablanın inmesini bekliyordum. Selin abla hemen gelsin ve annemin cümlelerini bana okusun istiyordum.
Kısa bir süre sonra Selin abla elinde kağıtla merdivenlerden indi ve yanıma oturup konuşmaya başladı.
"Hazır mısın Berfucum? Başlayayım mı?"
"Evet Selin abla hazırım. Başlayabilirsin."
"Tamam o zaman başlıyorum."
Selin abla derin bir nefes aldı ve kağıdı açıp okumaya başladı.
"Berfu'm güzel kızım...
Eğer şuan bu mektubu okuyorsan veya biri sana okuyorsa ben bu hayatta değilim demektir. Bu mektubu okuyorsan üzgün olduğunu biliyorum. Bu mektubu okuduğunda bana ihtiyaç duyacağını da biliyorum. Ama eğer yine de bana ihtiyaç duyarsan gökyüzüne bak. Ben oradan seni izliyor olacağım. Ya da mezarıma gel bana her şeyi anlat. İçinden geçenleri, bana söylemek istediklerini...
Umarım bu mektubu okurken çok küçük değilsindir Berfum. Umarım hayatı çok küçükken öğrenmemişsindir. Umarım hayat sana bu kadar acımasız davranmamıştır.
Şu an bu mektubu yazarken içeride uyuyorsun. Bugün 14 Ocak ve yarın senin doğum günün. Yarın 5 yaşına giriyorsun güzel kızım. Umarım bütün yaşların da hep yanında olurum.
Sakın ağlama kızım. Çünkü sen ağlamayı değil her zaman gülmeyi hak ediyorsun. Sen benim eşsiz ve benzersiz kar tanem her zaman gül.
Eğer ben şu an yoksam bütün gerçekleri öğrenmişsindir. Babanın seni bıraktığını ve bir daha gelmeyeceğini...
Sana bir gün babanın geleceğini söyleyerek yalan söyledim kızım. Bu benim sana söylediğim tek yalandı. Baban bir gün gelmeyecek ama şu an ben öldüysem bir gün sana ulaşacaktır. Onu gördüğünde ondan nefret edeceğini biliyorum. Çünkü şu an kafanda 'Babam bile sevmedi beni.' düşüncesi dolaşıyor. Ama sakın üzülme güzel kızım.
Şimdi sana her şeyi anlatacağım. Bunları duyduğunda sakın üzülme güzel kızım. Güçlü kal. Sen benim güçlü kızımsın. Sakın ağlama...
Baban seni daha karnıma düştüğün ilk an bıraktı. Doğduğun gün baban yoktu. Ama bir annen vardı kızım. Seni her şeyden çok seven bir annen vardı. Seninle her gün oyunlar oynadım. Babanın yokluğunu arama diye her şeyi yaptım. Hatta bir keresinde seni sırtımda bile taşımıştım. O gün bana 'anne babam nasıl biri?' diye sormuştun. Bende sana oturmuş bir sürü şey anlatmıştım. Baban çok iyi, çok nazik... diye bir sürü şey söylemiştim onlar yalandı kızım. Onların hepsi yalandı. Ben babanı hiç tanımadım. Ben 20 yaşındayken bir gün babanla tanıştım. Birkaç gün konuştuk sonra bir gün hamile olduğumu öğrendim. Hemen babana gittim. Baban istemedi aldırmamız gerektiğini söyledi ama ben seni bırakamadım. Babanın ailesine söyledim. Hemen evlendik. Evlendiğimiz gün baban ortadan kayboldu. Bir daha onu görmedim. Sana anlattığım babanın özellikleri aslında onu ilk tanıdığımda zannettiğim özellikleriydi. Ama baban başka biriydi. Yıllarca bir sürü haberleri geldi. Borç almış bir çok kişiden bizim peşimize düşmüşlerdi. Yıllarca o borçları ödemeye çalıştım. Ama yapamıyorum. Artık o kadar borcu ödeyebileceğimi zannetmiyorum. Adamlar artık tehdit ediyor ve sanırım yavaş yavaş sonum geliyor. Hissediyorum. Ama seni son nefesime kadar koruyacağım kızım. Söz
Sana bunların hepsini şimdi anlatmayacağım. Bilmen gereken bu kadar. Baban bir gün sana ulaşacaktır. Ama onu bekleme kızım. Baban hiçbir zaman gelmeyecek. Sana ulaşacaktır ama seni her zaman yanında olmayacaktır. O yüzden sen kendi ayakların üstünde duracaksın. Kimseye bağlı yaşamayacaksın. Çok güçlü olacaksın ve kimsenin seni ezmesine izin vermeyeceksin.
Hep umutlu ol kızım. En çok kendini sev. Çünkü kendini sadece kendin sevebilirsin. Bir gün çok güzel yerlere gel. İnsanlara umut ol. Okuyup çok güzel yerlere geleceğini eminim. Çünkü sen çok başarılı bir kızsın.
Sen benim bu hayatta tek umudumsun Berfum. Kendini sakın üzme. Beni de asla unutma. Her şeyini bana gel anlat. Aşık olacaksın daha benim güzel kızım. Aşık olduğun kişiyi gelip bana anlatacaksın. Senin gibi kalbi ve ruhu temiz birini seveceğine eminim. Bir gün o kişiyi benimle tanıştırmaya da getirirsin belki. Arkadaşların olacak. Seni çok sevecekler. Her şeyini onlara anlatacaksın. Biliyorum bu zamana kadar kimseyle konuşmana, arkadaş olmana izin vermedim. Ama her şey senin iyiliğin içindi güzel kızım. Umarım bir gün beni anlarsın.
Güzel kızım sana hayatın gerçeklerinden bir tane daha söyleyip mektubu sonlandıracağım.
Sana her zaman kötü davranacaklar. Annesi babası yok diyecekler. Sakın onları duyma kızım. Onları duyup kendini üzme. Seni anlayan kişilerle arkadaş ol. Seni anlamayanları duyma. Onların sözleriyle kendini üzme.
Benim sana diyeceklerim bu kadar güzel kızım. Hep umutlu ol. Annen gibi olma. Kendini sakın ezdirme. Her zaman sesini çıkar. Çıkaramıyorsan bile bunu öğren. Bilmediğin herşeyi öğren. Hayatın karşısında o kadar güçlü dur ki hayat bile bazen şaşırsın seni yıkamadığı için.
Hep mutlu olman dileğiyle...
-Annen-"
Selin abla mektubu okurken bazı yerlerde ağlamaktan tıkanmıştı. Ben ise ağlamaktan ve mutlu olmaktan tıkanmıştım. Hem ağlıyor hem gülüyordum. Oysa daha annemin kelimelerine doyamamıştı ki...
"Selin abla başka birşey yazmamış mı annem?"
"Hayır kızım bu kadar"
"Belki başka bir yere yazmış ve koymuştur olamaz mı? "
"Maalesef kızım başka mektup olduğunu zannetmiyorum."
Hem ağlıyor hem de Selin ablaya başka bir mektup bulması için yalvarıyordum. Artık dayanacak halim kalmamıştı. O kadar özlemiştim ki annemi, onun kokusunu, onun cümlelerini...
"Keşke daha çok mektup yazsaydı. Ben anneme daha doyamadım ki..."
Artık hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Kendimi koltuğa bırakmıştım. Bacaklarıma kendime çekmiş ağlıyordum.
Annemi özlemiştim. Annemin dediği gibi güçlü kalmak istiyordum ama kalamıyordum.
"Annem 'Hep umutlu ol. Annen gibi olma.' Demiş ya Selin abla. Yine yalan söylemiş bana. Benim annem umutlu bir insan. Herkese rağmen beni büyütmüş. Beni korumuş. Babama rağmen beni büyütmüş. Annem her gün benden gizli gizli ağlardı. Bana belli etmezdi. Sabah kalkar yine hiçbir şey olmamış gibi bana gülümserdi. Annemi anlayamadım ben Selin abla. O ben her düştüğümde her ağladığımda bana sarılırdı. Ben ona sarılamadım."
Artık içimdeki her şeyi dökmüştüm. İçimde tuttuklarım bir yanardağ gibi patlamıştı. Bense o yanardağın ateşlerinin içimi yakmasını izlemek dışında bir şey yapamıyordum.
İçim bir ateş gibi yanıyordu. Oysa ben kar tanesiydim. İçim buz gibi soğuk olması gerekirken şimdi alev alevdi.
Elimi uzattım ve Selin ablanın elindeki mektubu aldım ve tam kalbimin üstüne koydum. Gözyaşlarım mektubu ıslatmasın diye elimle mektubu koruyordum. Hemen sonra mektubu burnuma götürdüm. Belki annemin kokusu vardır diye mektubu koklamaya başladım. Ama annemin kokusu yoktu. Keşke azıcık da olsa annemin kokusunu alabilseydim mektupdan. Oysa annemin kokusuna çok ihtiyacım vardı.
"Annemin kokusu yok mektup da Selin abla. Annemin kokusunu çok özledim. Ona sarılmayı çok özledim."
"Annenin yerini tutamam ama bana sarılabilirsin kızım."
Selin abla beni kollarının arasına alırken bir yandan mektuba sarılıyordum bir yandan da Selin ablaya. Selin ablanın kolları arasında ağlarken Selin ablada bana sarılırken ağlıyordu.
Her insanın bir yenilgisi vardır. İşte bu da benim yenilgimdi. Benim hayata yenildiğim ilk gündü. Ama annemin dediği gibi yapıp hayatın karşısında güçlü kalacaktım. Annem için. O an içimden hayata yenildiğim son anın bu an olması için dua ettim. Ama biliyorum. Bu ilk yenilgimdi ama son değildi. Çünkü hayat her zaman bizi yıkmak için bekleyecekti ve asıl bundan sonra yenilgim başlıyordu. Ama ben hep güçlü ve umutlu kalacaktım anneme söz verdiğim gibi. Çünkü ben annemin kızıydım. Her zaman onun gibi güçlü umutlu olmam gerekiyordu. En kötü günümde bile...
Sizde her zaman güçlü ve umutlu olun. O kadar güçlü olun ki hayat bile yıkamasın sizi. Çünkü hayat öyle bir yerdi ki sizi sadece yere düşürürdü ayağa kalkmak sadece sizin elinizdeydi.
.
.
.
Herkese tekrardan selam kar tanelerim. 7.Bölüm sizlerle. Bu bölüm Berfu'nun yenilgisinin başladığı bölümdü. Hayat Berfu'yu düşürmeye başlamıştı. Ama Berfu ayağa kalkıp güçlü kalmaya çalışıyordu.
Aslında yenilgimiz bizi yere düşürürken güçlü olmamızı istiyordu. Hatta belki de yenilgilerimiz bizi güçlü yapıyordu. Şu an bu kadar güçlüysek belki de yenilgilerimiz sayesindedir.
Belki sizin de bugün veya daha önce ki günler yenilginizin başladığı gündü. Ama sakın yere düşmeyin kar tanelerim. Her zaman güçlü kalın ve hayatın bir sonraki hamlesine hazırlıklı olun. Hatta o kadar güçlü olun ki hayat bile sizi yıkamadığı için şaşırsın.
Ben sizin her zaman yanınızdayım. Gerçekten yanınızda olamasam bile cümlelerimle her zaman yanınızdayım. Beni yanınızda her zaman hissedebilirsiniz. Unutmayın bir cümle uzaklıktayız.🤭
Lafı daha fazla uzatmayacağım. Umarım bölümü beğenmişsinizdir. Bir sonraki bölüm yani 8. Bölüm 22 Kasım saat 20.00'da burada.
Haftaya görüşmek üzere.
Güçlü ve umutlu kalmanız dileğiyle...
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
257 Okunma |
65 Oy |
0 Takip |
19 Bölümlü Kitap |