MAHİDEN
Hayat ne kadar acımasız dimi hepimiz bu hayat yolunda sınanıyıyoruz
Hayat bana tekmeyi attığında ben daha 7 yaşındaydım o lanet günden sonra hayatım berbat bir hâl aldı
Ben mahi öksüz kalan mahi!
Ben mahi annesi gözü önünde öldürülen!
Ben mahi babasının ondan nefret ettiği mahi!
Yine yeni bir sabaha kabusla uyandım yerdim sıçrayarak kalktım yine o günü gördüm o günden sonra ne kabuslarım nede krizlerim bitmişti
Nefes nefese uyanmamla kendimi banyoya attım yüzüme su çarptıktan sonra biraz daha iyiydim aynadan kendime baktım beyaz tenim kırmızılaşmış yeşil harelerim kan çanağına dönmüş tenime zıt gece karası saçlarım dağılmıştı
Her kabus gördüğümde sayıklayıp ağlardım bu duruma alışmıştım artık
Elbiselerimi çıkartıp duşa attım kendimi sıcak Mardin havası insanı bunaltıyordu soğuk suyu açıp üzerimden akıp gitmesini izledim
Ben mahi 24 yaşımdayım üniversitem bitmişti dün girdiğim sınavdan yüksek alırsam Allah'ın izniyle avukattım
Buna babam ne kadar itiraz etsede dedem ve abilerim arkamda durmuşlardı onlar olmasaydı ne yapardım bilmiyorum
Babam beni sevmez kız çocuklarına değer vermezdi annem yaşarkende sevmezdi beni ama yinede dövmezdi annem vafat ettikten sonra şidet ve hakaretleri eksilmemişti
Abimler ve dedem olmasaydı belki şuan yaşamıyordum
İki abim var 1 numaralı abim Miran dışı sertir ama içi bir okadar yumuşak sena yengem ile evli yengemide çok seviyorum bana her zama bir abla edasıyla yaklaşır ve bir de kız çocukları var esila 4 yaşında ve bıcır bıcır bir çocuk
Konakta bizimle beraber amcamlarda yaşıyor azad amcam ve eşi semra beni hiç sevmezler buna çocuklarıda dahil mert ve şeyma mert benden bir kaç yaş büyük şeyma ile aynı yaştayız
Şeymanın yarın düğünü vardı bu gün ise bir ton akraba bize gelicekti hepsinden nefret ediyorum Selda halam ve çocukları hariç hepsi sahte sevgi davranışından başka bir şey yapmiyorlar
Durulandıktan sonra çıkıp havluyu bedenime sardım odama girip dolabımdan beyaz t-shirt ve altına kot şort aldım iç çamaşırlarımı ve giysileri gidikten sonra aynanın karşısına geçip saçlarımı taradın belime kadar uzun saçlarım var taraması ne kadar zor olsada kesmeye kıyamıyorum
Saçlarımı kurutmadım zaten hava sıcaktı bide onunla uğraşamazdım
Dudaklarıma sadece glos südüm başka bir şey yapmadan telefonumu alıp aşağıya indim herkez masadaydı
Neşeyle "günaydııınnn" dedim onlarda diyince onlar dediğim abimler
Koşarak dedemin arkasından kollarımı boynuna dolayıp yanaklarını öptüm
"Günaydın tontişiimmm" dememle dedem sahte bur sinirle hafifçe koluma vurdu
"Tontiş çiye kîza keri (tontiş nedir eşeğin kızı)" dedi.
hafif kıkırdayarak "Tatlı demek merdan ağa tatlılığına doyum olmuyo valla" diyip ondan ayrıldım dedem gülünce Mirza abimin yanına geçip oturdum
Mirza abim tripli bir şekilde bana bakıp "tabii biz kimiz ki burada bizi öpen olsun dimi mahi hanım anca git dedeyi öp" dedi Miran abimde ona katılarak
"İlk defa bu gereksize katılıyorum dedeyi gördün unuttun bizi"dedi Mirza abim bu sözlere alıştığı için bir şey demedi
"Sizin gibi yakışılıları kim unutabilir ki" dedim ilk olarak Miran abime sarılıp öptüm sonra aynısını Mirza abime yaptım keyifleri yerine gelince dedem
"Ca kerâ çolina birının herin we çoban Ahmet paç bîke (hele çöl eşeklerine bakın gidin sizi çoban Ahmet öpsün)"
Çoban Ahmet Mardin'in bir köyünde eşeklerini çok seven biri
Bildiğiniz yavrusu gibi seviyor bide adam birazcık kafadan gidik
Dedemin bunu demesiyle beraber kahkaha attık Mirza abim lafa atlayıp
"Yani merdan ağa hadi abim neysede benim gibi baybi face yüzümü bu endamlı bedenimi eşeğe nasıl benzettin!" Dedi sonda aniden yükselmesi çok komik olmuştu
Miran abim kendisine edilen lafı duyunca
"Mahi" dedi söylenen komutu alıp kafamı eğdim Miran abim Mirza abimin ensesine okkalı bir şamar patlattı
Off be benim bile canım acıdı yani
Mirza abim ensesini tutarak inledi bende kafamı geri kaldırdım Miran abim "ne varmış lan benim tipimde it!' dedi
Mirza abim inlemelerinin arasında "dilim sürtünmüş abi hiç birşey yok tipinde maşallah yengem kapmış brad pitt gibi kocayı" dedi
Harbiden yengem brad pitt gibi kocayı kapmıştı
Sofradaki herkez kahkaha atmıştı tabi amcamlar ve babam hariç
Sofada bir eksiklik vardı gözümü sofrada gezdirdim merte baktığımda çaresiz gibi tabağına bakıp duruyordu sanki bir şey olmuş ve elinden birşey gelmiyormuş gibi
Aman banane ya Beter olsun piç
Sofradaki eksikliği buldum tabiki bizim bıcır Esila yok "yenge Esila nerede" diye sordum
"Ay sorma sorma sabahtandır uyandırmak için canım çıktı hanım efendi biraz daha uyucakmış" dedi
Hafif kıkırdadım Esila aynı bendim her huyumuz birbirine okadar çok benziyorduki
Herkez kahvaltısını yaptıktan sonra avluya geçmişlerdi birazdan ordu gibi akraba gelicekti onları bekliyorlardı bense heycanla halamın kızı izelin gelmesini bekliyorum
Akrabalardan sadece Selda halam ve çocuklarını seviyorum üç tane çocuğu var hakan abi en büyükleri evli ve bir erkek çocuğu var 4 yaşında bir küçüğü baran benden bir yaş büyük onun küçüğüde İzel aynı yaştayız onlar Urfa'da oturuyorlardı bu yüzden burada kalacaklar düğün bitene kadar
Aradan geçen zaman sonra en az 25 kişi içeriye girdi şuan kaçma planları yapıyirdum
Mesela onlar selamlaşırken arka kapıdan tüyüp gitsem bence hiçte bir şey olmazdı
İçeri giren halam ve çocuklarını görünce tüm planlarımı unutup onlara koştum ilk olarak izelle beraber yerimizde zıplayarak sarıldık kaç aydır görüşmüyorduk
Baran ikimize bakarak "ne diye deli danalar gibi zıplıyorsunuz" dedi
İzelden ayrılıp çirkefçe barana "sanane be" dedim diğer akrabalar dedemlerle selamlaşıyordu baranda fırsattan istifade dedem görmeden kafama bir tane geçirdi
Kendiside biliyordu dedem bana vurduğunu görürse ağzına edeceğini
"Bağırma lan çirkef!" Dedi ve sarıldı bana baranla sürekli birbirimizi sinir ederiz ama en çokta burbirimizi severiz onun abimlerden bir farkı yoktu benimde onun için izelden bir farkım yoktu
Barandan ayrılıp halama sarıldım diğer akrabalarada baş selamı verip geçtim
Biraz onların yanında durduktan sonra İzel ile beraber alış veriş için dışarı çıktık saçlarım ise geçen zamandan dolayı kurumuştu bile
Abimin geçen sene doğum günüm için aldığı arabama bindim şu hatta en büyük zaafım bir arabalar ikincisi halaydı
Araba sürmeyede bayılırdım hatta çoğu kez abim ile yarışırdık
Arabayı sevdiğim bir mağazanın önüne park ederek indik
İçeri girer girmez İzel elbiselere bildiğiniz uçmuştu
Aradan geçen zaman sonra istediğimizi bulamamanın mutsuzluğu ile arabaya döndük
Bir kaç mağaza gezdik ama içimize sinen bir şey bulamadık en son şimdi bulunduğumuz mağazadaydık
"Hihhh mahi bu çoğk güzellll!" İzelin değişik seslerle söylemesi üzerine yanına gittim elbiseye göz attım
turuncu askılıklı, bileklerine kadar uzundu ama hatrı sayılır bir göğüs dekoltesi vardı cidden çok güzeldi "koş bunu dene çabuk!" Dememle kabine koştu
Arkasından gülmeden edemedim İzel kabinde giyinirken bende etrafa göz gezdirdim gözüme çarpan elbisenin yanına gittim çok güzeldi
Kırmızı hafif bordoya kaçan bir rengi vardı askılıklı arkasında uzun bir sırt dekoltesi ve göğüs dekoltesi vardı yine hatrı sayılır birde boydan yırtmacı vardı hemen kendi bedenimi bulup elime aldım kabine doğru ilerlerken izelde kabinden çıkıp etrafında tam tur döndü
"Nasıl olmuşum" dedi cidden çok güzel olmuştu "vay vay vay çok güzel olmuşsunuz İzel hanım dikat edinde görücü çıkmasın yoksa hakan abi evde ufak çaplı bir kriz geçirebilir" dememle ikimizde kahkaha attık
İzel elimdekini gösterip "onumu deniceksin" dedi kafamı evet anlamında salladım İzel kabine üzerini değiştirmek için girdi bende kabine giyinmek için girdim
Giyinip kabinden çıktım tam karşımdaki boy aynasından kendime baktım cidden muazzam görünüyordum izele baktığımda hayran bakan bakışlarıyla karşılaştım
"Kızım sen bana diyosunda asıl sen dikkat et Mardini peşine takma koca bulamam!"
Diye ciddi ciddi konuşmasıyla kahkaha patlattık tam o sırada içeriye biri erkek diğeri ona çok benzeyen kız girdi
Adamla göz göze gelmemle beni baştan aşağı süzdü gözlerinden hiçbir şey anlaşılmıyordu bu adamı hatırlıyorum
Adamı hatırlamamla gözlerimden ateş fışkırdı adeta.
bunlar hasan şerzanın yani annemin katilinin çocuklarıydı Adar şerzan ve Ahu şerzan
Adamda beni hatırlamış olacakki oda aynı benim gibi gözlerinden ateş çıkararak baktı
Buraya ayak basalı bir yıl olmuştu bundan önce İstanbul'da okuduğum için 5 yıldır buralarda değilim ondan öncede zaten kimseyi pek tanımazdım bu adamı ise Mirza abimle bir ara kavga ederken görmüştüm abime kim olduğunu sorduğumda bana hasan şerzanın oğlu demişti
O günden sonra tanımıştım ahu yu ise bir kaç kez çarşıda görmüştüm
İzelde benim baktığım tarafa baktı izele hitaben "bu buradaki son alısverişimiz olsun baksana it kopuk alış veriş yapıyor" bilerek sesimi yüksek çıkartmıştımki duysunlar
Binevi siz bizim dengimiz değilsiniz demiştim
Yanlış anlamayın kimseyi kendimden küçük görmüyorum sadece sinirlerini bozmak istedim
Adar şerzan sinirle bana bakıp
"Hadini fazlasıyla aşıyorsun mahi şanlı!
Beni birdahakine bu kadar sakin bulmazsın!"
Her kelimein üzerine basarak Demesiyle alayca ona baktım
"Sen sinirlensen ne olur Adar şerzan!" Dedim aslında sinirini tüm Mardin biliyordu herkezin korkulu rüyası Adar şerzan
Mardin'de en büyük iki aşiretten birisi onlar birisi ise bizdik şerzan aşiretinin başına o geçmişti
Mardin'de korkusu ve yakışıklığıyla dillere destan olan Adar şerzan
Adar üzerime yürüyüp iki adımlık mesafede durdu ahuda abisinin peşinden bir şey yapmasından korkarak geldi
Adar yüzüme adeta ateş atar gibi bakıyordu dişlerinin arasından tıslıyarak "mahi şanlı. buraya geleli kaç gün olduda beni sınıyorsun sen!" Dedi.
meydan okurcasına acı kahve gözlerinin içine dik dik baktım
"Günlerimimi sayıyorsun Adar şerzan bu kadar meraklım olduğunu bilmiyordum" alayla konuşmam onu dahada sinirlendirmişti
Adar tam konuşucaken ahu abisinin kolundan tutarak "abi tamam herkez bize bakıyor yeter" dedi etrafıma göz gezdirdim cidden herkez bize bakıyordu cadeden geçenlerin bir kısmı içeri girmiş diğerleri ise kapıya yığılmıştı
adarın onlara dönmesiyle hepsinin gözünde korku oluşmuştu bu adamdan bu kadarmı korkuyorlar
Adar sinirle bağırıp "FİLİMİ OYNUYO LAN BURDA DAĞILIN!" demesiyle herkez bir anda dağılmıştı
Adar sinirle bana dönüp "daha fazla kendinide bizide rezil etmeden konuyu kapat! Birdahakine ise bu kadar sakin kalmam mahi şanlı! geçmişin acısına veriyorum bu seferlik! ama! bir dahakine geçmişe falan bakmam haberin olsun!" Adımın üzerine basarak konusması ve geçmişi katması sinirlerimi dahada bozmuştu
Tam ona cevap vereceken izelin uyarı dolu bakıslarıyla karşılaştım adar ise çoktan gitmişti
İzel bana şaşkınca bakarak "kızım o neydi öyle ilk defa biri adar ağaya cevap verdi ve yaşıyor şuan inanılmaz" demesiyle ona baktım
Keyfimin kaçtığını anlayınca sustu geri kabine girerek üzerimi giyinip çıktım ödemeleride yapıp konağa doğru yola çıktık
YAZARDAN:
Adar mağazada yaşanan tatsız olaydan sonra arabasına binip eve doğru yola çıktı
İlk defa birisi ona bu kadar dikleniyordu kadının cesaretini taktir etti bir yandan ise içindeki öfkeyi dindirmeye çalışıyordu
Kardeşi ahunun moralinin bozuk olduğunu görmüş anlatmayınca keyfi yerine gelsin diye onu alışverişe çıkarmıştı
Kapıdan içeriye girince mahiyi kırmızılar içinde görmüştü içinden kırmızı tam ona yakışan renk diye geçirdi ama hemen bu düsüncesini kafasından sildi ne diyorum ben diye geçirdi içinden
Mahiyi Mirza ile ettiği kavgada görmüstü yanındaki korumasına kim diye sirduğunda ise mirzanın kardeşi demişti
Kızın geçmişte yaşadığı acıya vermisti konusmasını bir daha olursa oda ona göre konuşurdu bu ilk defa konuşmalarıydı bir dahada olmasın diye geçirdi içinden adar
Yanındaki kardeşi ise kara kara düşünüyordu yasak bir sevdaya tutulmuştu. o mert şanlıya sevdalanmıştı aynı şekilde mertte
Kıza sevdalanmıştı
Artık dayanamıyordu ahu artık yasak sevda yaşamak istemiyordu ya kaçacak ve ölecek yada kalacak ve ölecekti
Ahu karar verdi ikisininde sonunda ölüm vardı mert ile kaçacaktı bunu en yakın zamanda merte diyecekti mertinde aynı şeyleri düşündüğünden habersiz
MAHİDEN:
eve gelmiş akşam yemeğine oturmuştuk
Sabahki olanlardan dolayı moralim hiç yoktu yanımda oturan Mirza abim bunu fark etmiş olacakki dirseğiyle hafifçe dirseğime vurdu
Ona bakmamı sağladı kulağıma eğilip
"Neyin var senin moralin bozuk" dedi
Yüzüme sahte bir gülümseme ekleyip "alışverişe gittik ya ondan yorgunum bişeyin yok" dedim ve yanağını öptüm abimde anlayışla saçlarımdan öptü ve önüne döndü
Aradan geçen zaman sonra herkez avluya oturmuş kahve içiyordu
Benan halam kahvesini höpürteterek ben ve izele baktı İzel koluma dokunup kulağıma eğildi bir gözü ise benan cadısındaydı
"Bak şimdi birdaha kahvesini höpürtetecek ve sonra masaya koyacak sonra ise bize
'eee kızlar evlilik ne zaman' diyicek"
Benan halamın sesini taklit ederek söylemesi komiğime gitmişti
Benan cadısı sürekli ben ve izeli evlendirmeye çalısıyordu kendi kızı 30 yaşında onu evlendiremedi bize sardı kızınıda sevmem onuda
İzelin söyledikleri bir bir olmuştu ve cadaloz
"Eee kızlar evlilik ne zaman" demesiylye Miran abim direk söze atladı
"Ne evlenmesi hala mahi evlenmicek" dedi halam "aaaa olurmu öyle şey canım evlensin turşusunumu kurucaksınız bu gidişle yaşlanıcaklar" diyip bize tiksinerek baktı
Baran halamı dumura uğratarak "teyze senin kızın gelmiş 30 yaşına git onu evlendir yoksa turusunumu kurucan" diye imayla konuştu ben ve İzel gülmemek için kendimizi zor tutuyorduk
Yanında oturan 30 yaşındaki kızı ayşe kendini beğenmiş bir şekilde saçlarını savurarak
"Bana yakışan koca olsaydı bende evlenirdim etrafta yakışıklı adam kalmamış" diye konusması son raddem olmuştu
İzel ile beraber gür bir kahkaha patlattık hayvanca gülüyorduk resmen herkez bize siz iflah olmasınız bakışı atıyordu baran ve Mirza abime baktığımda onlarda gülmemek için kendilerini tutuyorlardı
Halam ikimizide cimcikleyerek uyarınca zar zor sustuk
Halam ikimize "çıkın yukarı yoksa terlik yiyeceksiniz" demsie beraber yukarı odama çıktık kapı biz girdikten hemen sonra açıldı içeriye baran ve Mirza abim girdi
Birbirimize bakıp tekrar kahkaha patlattık sesimizin aşağıdakilere gittiğini biliyorduk dahada fazla güldük
SOOOOONNNNN..........
Okur Yorumları | Yorum Ekle |