Zara'nın bakış açısından

Fırat beni evime bıraktıktan sonra zihnim onun sözleriyle doluydu. Kapıyı kapatıp üzerimi değiştirdim ve anneannemi görmek için hazırlanırken içimde derin bir endişe hissettim. Fırat’ın söyledikleri kafamda dolanıp duruyordu, onun dünyasında yer almak ne demekti? Bu tehlikeli dünyanın parçası olmaktan kaçınmam gerektiğini biliyordum, ama ondan tamamen uzak kalmanın ne kadar mümkün olduğunu bilmiyordum.

Hastaneye gitmek için Derya’yla buluştuğumda, yüzüme endişeli bir bakışla baktı. “İyi misin?” diye sordu.

“Ah evet sadece biraz.. yorgunum, ” dedim. Fırat’ın karanlık bakışları ve söyledikleri hâlâ aklımdaydı, ama bunu Derya’ya açmak istemedim. Yola koyulduk. Arabada giderken sessizlik içinde Fırat’ın sözlerini düşündüm. Aklımda, onun yanındayken hissettiğim karışık duygular dolaşıyordu. Belki Derya’ya anlatmalıyım diye düşündüm, ama sözleri boğazımda düğümlendi. Fırat, hayatıma daha fazla dahil olmadan onu düşünmeyi bırakmam gerektiğini biliyordum.

Hastaneye vardığımızda derin bir nefes alıp anneannemin odasına girdim. Yüzünde hafif bir tebessüm vardı, ama gözlerinin altında yorgunluk izleri belirmişti.

“Canım anneannem,” dedim, ellerini tutarak. Onun güçlü olduğunu bilsem de, her an kaybedecekmişim gibi hissediyordum. Bir süre sohbet ettik; eski günlerden, çocukluğumdan bahsettik. Fırat’tan hiç söz etmedim; onu daha fazla endişelendirmek istemedim.

Bir süre sonra doktor odasına girdi ve beni çağırdı. Derya dışarıda beklerken, doktorla kısa bir konuşma yaptık. Ancak yüzündeki ifadeden kötü haber vereceğini anlamıştım.

“Zara Hanım, maalesef hastane masrafları ödenmediği sürece, annenannenizin tedavisine devam edemeyeceğiz. Yakında hastaneden çıkışı yapılmak zorunda kalabilir,” dedi, cümlesini nazikçe kurmaya çalışarak. O an içimde bir boşluk hissettim. Çaresizliğim yüzüme yansımış olmalıydı; doktor üzgün bir bakışla odadan ayrıldı.

O günden sonra, masrafları karşılayabilmek için bulduğum her işi denemeye başladım. Sabahları kafede çalıştım, akşamları geç saatlere kadar fazladan işler yapmaya çalıştım. Ancak kazandığım para yeterli olmuyordu; bir türlü denkleştiremiyordum.

Bir hafta boyunca her işte çalıştım, ama yeterince para biriktiremedim. Yorulmuş ve umutsuz bir halde, sonunda telefonumu alıp Fırat’ın bıraktığı numarayı açtım. Derin bir nefes alarak titreyen ellerimle ona bir mesaj yazdım: “Yardıma ihtiyacım var. Bana borç para verebilir misin?”

Mesajı gönderdikten birkaç dakika sonra telefonum titredi. Fırat’tan gelen yanıt soğuk ve netti: “Parayı neden istiyorsun, Zara?

Bir an duraksadım ama her şeyi açıklayıp tekrar mesaj attım. Bu kez gecikmeden cevap geldi: "Peki sana istediğin kadar borç para veririm" Yazmıştı bir kaç dakika sonra bir mesaj daha geldi “Bir şartla… benimle evleniceksin.”

O an içimde her şey karmakarışık olmuş

Fırat'ın bakış açısından

Zara’nın mesajını okuduktan sonra, aklımda bir sürü düşünce dönüp duruyordu. “Parayı neden istiyorsun, Zara?” diye sordum. İçimdeki karanlık hisler yükseliyordu. Onun bu sıkıntılı döneminde ne kadar acı çektiğini görmek, içimde bir şeyleri tetikliyordu.

Bir süre bekledim. Cevap gelmediğinde, sabırsızlık içinde parmaklarımın ucunda dans eden titremeyi hissettim. “Bir şartla… benimle evlen,” yazdım.

Meajı yazdığım an, dudaklarımda gülümseme belirdi. Beklediğim şey buydu. Onun zayıf anında, onu kendime bağlayacak bir fırsatı yakalamıştım. Fakat, bu sadece bir başlangıçtı. Zara’nın hayatının kontrolünü ele almak için gereken adımları atmakta kararlıydım.

Gözlerim, mesajı okuduktan sonra daha da karanlıklaştı. Zara’nın böyle bir teklifi kabul etmek zorunda kalması, içimdeki karanlık arzuyu besliyordu. Bu durum, benim için bir kazançtı. İçimdeki acımasız yanım, ona gerçek yüzümü göstermekten de çekinmiyordu.

Bir an bile düşünmedim; bunun onun için nasıl bir zorluk olacagını. Ama içimdeki ses, bunun sadece kazanmanin bir parçası olduğunu söylüyordu. Onun başına gelebilecek daha büyük tehlikeleri görebiliyordum. O henüz bilmesede.

Geleceği hakkında bir şeyler planlamaya başladım. Zara’yı kendi dünyama çekecektim. Mesajın soğukluğu, ona karşı duyduğum hislerin bir yansımasıydı. İçimdeki karanlık, bu teklifin onun için ne kadar acı olacağını bilmesine rağmen, benim için sadece bir güç savaşıydı.

Zara’dan yanıt beklerken, karamsar düşünceler içinde kayboluyordum. Onun zayıflıkları ve çaresizliği, benim için bir avantaj olacaktı. Ve eğer onu yanımda tutmayı başarabilirsem, kendimi daha güçlü hissedecektim. Ama bunun için ona gerçek yüzümü göstermeliydim. Yavaş yavaş, ona olan tavrımda daha da acımasızlaşacaktım.

Her şeyin daha da karmaşık hale geldiğini biliyordum. Ama bu karmaşayı kontrol edebilecek güce sahip olduğumu düşünüyordum. Kendi çıkarlarim için savaşıyordum; ama asıl amacım onu kendi dünyamın içine çekmekti. Ve içimde bir ses, bu yolculuğun sadece başlangıcı olduğunu fısıldıyordu.

Ve en sonunda beklediğim mesaj gelmişti..

Fırat’ın karanlık planları ve Zara’nın kaderi, bir araya geldikçe daha da karmaşık bir hal alıyordu. Zara, geleceğini sorgularken, Fırat ise içindeki acımasızlığı beslemeye kararlıydı. Her şeyin aslında daha yeni başladığından habersizdi. Karanlık bir yolculuğun eşiğindeydiler; bu yolda nelerle karşılaşacaklardı?

“Zara,” diye düşündü Fırat, “Bunun bedeli ne olursa olsun, beni kabul edeceksin.”

Sevgili okur,

Bu bölümde Fırat'ın karanlık doğası daha belirgin hale geliyor. Zara'nın çaresizlik anında ona başvurması, Fırat’ın acımasız tavırlarını açığa çıkarmak için bir fırsat sunuyor. Fırat, hem zorlayıcı hem de etkileyici bir karakter olarak, ilişkiyi kendi çıkarları doğrultusunda manipüle ediyor. Bu süreçte, Zara'nın yaşadığı duygusal karmaşa ve Fırat'ın onu nasıl yönlendirdiği okuyucunun dikkatini çekecek. Her iki karakterin de geçmişleri ve motivasyonları, ilerleyen bölümlerde daha fazla derinlik kazanacak.

Fırat, bu bölümde Zara’ya karşı tavırlarıyla onu manipüle etmeye çalışıyor. Borç istemesi üzerine "benimle evlen" teklifi, onu sadece bir mal gibi görmesi ve ilişkilerini kendi çıkarları doğrultusunda şekillendirmesi, onun ne kadar acımasız ve bencil bir karakter olduğunu gözler önüne seriyor. Fırat’ın, Zara’nın zor durumundan faydalanarak ilişkideki güç dengesini eline alması, okuyucuda merak uyandıran bir gerilim yaratıyor. Bu bölüm, Fırat'ın karanlık yanını ve Zara üzerindeki etkisini daha da derinleştiriyor.

​​​Fırat'ın bunu yapmasının nedeni sizce ne olabilir...

Sonraki bölümlerde görüşmek üzere...