Yeni Üyelik
2.
Bölüm

Aydınlığa hasterin sonu...

@yasunuzgeldii

Kim doğum gününde tanımadığı insanlar tarafından kaçırıldı? ben tabiki! kimin ailesi doğum gününde katledildi? benim tabiki! peki kim altı senedir teröristlerin elinde? ben! ama bu hikayede bir eksik var...kahraman? kesinlikle...peki ben burda acı çekerken o nerede?...yok...bu durumda 2 seçeneğim var

ya 'kahraman'ımı bulacaktım ya da 'kahraman' olacaktım.

Bir Altınay Korkut tabiki de ikinci seçeneği seçer...ya da zorunda bırakılır...Buraan kaçmak kolay değildi...ee her hikaye de bir zorluk vardır..Bu yüzden kolay yolu seçmezdim...evet kolay değildi...tıpki Atalarımın bu toprakları elde tutup bu günleri yaşamam için çabalarken kolay olmadığı gibi...belki kolay değildi ancak imkansız da değildi...

 

°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°

 

Bu aptalların önüne tezek koysam yerlerdi bu da işimi kolaylaştırıyordu. zaten bana ihtiyaçları var yemek yapmayı bilmiyorlar. bir bok bilmiyorlar. onlara ara sıra küfür ettiğimde dua ettiğimi sanıyorlar çünkü Osmanlıca konuşuyordum Türkçe biliyordular peki Osmanlıca? hiç sanmıyorum. planı yerine getirmek için doğru zamanı bekledim. zaten acıktıklarında yanıma geliyorlardı. Onları zahirlemek için yaptığım yemeğin altını kıstım , tabakları çıkartıyordum ki biri elimden düştü ya da ben bıraktım. tabağın sesiyle yanağıma yediğim tokadın sesi eş zamanlı geldi. "Aptal Türk waqihası!" senin yüzünü deşerken de sana Türkçesini tercüme ederim merak etme. o pis ellerini saçlarıma doladı "Topla burayı ve bize hemen yemek getir" dedi ve beni itip defolup gitti.

s!ktiğimin !bnesi köpek tezeği elindeki 8 mermili silaha güveniyor değil elinde 8 silah olsun Türk olamadıktan sonra ne işe yarar. Can parçalarından en keskinini eskimiş kahverengi gömleğimin cebine sakladığım Türk bayrağının yanına koydum ve diğerlerini çöpe attım. Sağlam tabakların içine çorba doldurdum.. etrafıma bakıp kimsenin odada olmadığını teyit ettikten sonra duğer cebimden 2 gün ökce revir görevi gören odadan aldığım ağır antibiyotiği çıkardım ve çorbaların içine bol bol döktüm. Rahmetli annem ağir antibiyotiği büyük dozda kullanırsak zehirlenebileceğimizden bahsetmişti, canım annem.

Tabakları adamların önüne koydum hepsinin önüne kaşık verdim ve kenara çekildim. Çorbadan ilk yudumu Beşşar olarak bildiğim adam aldı ama çok aptal olduğu icin anlamadı fakat yanında oturan Yasir anlamış olacakki yüzünü ekşitti ilk önce etrafındakilere baktı sonra beni süzdü

"Türk kızlarının bu kadar berbat yemek yaptığını merhaba...yoksa sen istisna mısın? Evinden çıkmadan önce annenin yemeklerinden bir kaç kaşık çorba içmiştim gayet güzeldi" Haram zıkkım olsun boğazından kan getirsin inşallah."Verdiğiniz imkana göre bu size çok bile" dedim Tüm cesaretimle korkmadım...kaçmadım...yanımdaki adama baktı "Bunun dili yine uzamış bunu odaya at kapıda da nöbetçi olarak bekle" dedi adam iki kolumu arkama sabitleyim çekiştirdi ve beni yan odaya fırlatıp kapıyı kapattı nöbetçi olarak bekledi...

Bundan sonra sadece bekleyecektim...

başka yapabileceğim bir şey yoktu...odanın kenarına oturdum dizlerimi kendime çektim ve gözlerimi kapattım...Burdan çıkınca ne yapacaktım? Üniversiteye mi gidecektim? o kadar param yoktu...Kalıcak evim dahi yoktu...sadece ben ve boş düşüncelerim vardı...ve bu düşünceler yaklaşık yarım saat sonra sona erdi...

   Kavga

Bağırışma

ve silah sesleri...

ve beklediğim kişi...kahramanım olacak kişi...peki ne oldu şimdi?...Ben kahramanı bulmadım...o beni buldu..

Loading...
0%