Komutanın yaptığı bu konuşmanın ardından onun konuşacağımı hiç sanmıyorum gözlerim dolu bir şekilde eve geldiğimde sadece o anlar gözümün önüne geliyordu annemin yüzünü hiç görmedim bile babamın yüzünü ise çok az hatırlıyorum hatta hatırlamakta zorluk bile çekiyorum, aileden sevgi almayarak büyüdüm doğrudur anne ve baba sevgisi ne demek onuda bilmiyorum bu da doğru ama ben o konuşmayı hak edecek ne yaptım ki ben sadece ayaz abiden sevgi aldım....

Üstüatr gelen mesajlar ile telefonumu açıp wastaba girdim kimin olduğunu gördüğüm an hiç umursamadan telefonu şarja koydum sessizde değildi zaten biri ararsa duyabilirdim, aklima gelen fikir ile üstümü değiştirmek için odaya geçtim üstüme siyah uzun bol bir tişört altına ise bol paça lacicivert bir pantolon alarak giydim tişörtün önü uzun gelecek şekilde arkasını katlayıp içe koydum ve son olsakta telefonumu şarjdan çıkarıp kapıya çıktım beyaz ayakabilarımı giyerken karşıdan gelen kapı sesi ile o tarafa bakmadan merdivenlerden inmeye başladım..

Komutanı gördüğüm an aklıma gelen sözleri kalbimi. Sızlatıyırdu ne yani sevgi göremedim diye saygısız mı oldum ben o kadar derin düşüncelere dalmışım ki koca bir bedene çarpma ile geri sendeledim, mübarek sanki taşa çarptım, kafamı kaldırdığımda karşımda komutanı görmem ile ters çıkıştım komutan boraya bakmadan devam edecektim ama edemedim çünkü kolumu tutması ile bir tık hareket dahi edemedim.

- kolumu bırakın lütfen komutan bey!

- bak o sözler-

Konuşmasına izin vermeden söze atladım.

- bakın bora bey madem sevgisiz bir şekilde büyüyüp saygısızlık ettiysem, sizin gibi uslu bir beyfendi yanınızda benim gibi birini istemez ve şimdi kolumu bırakın rica etsem benim gibi birini yanınızda görmesinler sonra laf ederler efendim öyle değil mi?

sonda doğru söylediklerimle gözlerim dolduğu için boğazımın düğümlenmesi ile sesim kısık çıktı yanağımdan fırar eden yaş ile komutanın gözleri akıp giden yaşa takıldı kolumu daha çok sıkarak konuşmaya başladı..

- Bak konuşalım attığım mesajlarda bakmadın hemn ben neden yanımda seni istemeyeyim mi çok istiyorum seni yanımda seni kırıp, üzmek, en son isteyebileceğim şey bile değil özür dilerim Lila.

- kolumu acıtıyorsun komutan işim var gitmem gerekiyor, gitmek istiyorum komutan sinirle çıkan sözler aslında doğru olan sözelerdir derler..... Her neyse görüşürüz komutana bey. Yoksa abi mi demeliyim?

kolumu bırakması ile bende ilerledim ne kuvvet varmış canım bunda ya resmen kırdı kolumu o sözlerinden sonra özür de diledi acaba affetsem mi,

Aniden çarptığım beden ile anlını ovuşturup bağırdım:

- ya anneniz sizi ne ile besliyor anlamadım ki daş gibi sert olunur mu kardeşim ya!

Ben ne olduğunu anlamadan beni baş aşağı çevirerek omuzuna alan komutan ile:

- beni dinliceksin lila bak ben şimdi sana nasıl da annemin beni neyle beslediğini odamızda göstereceğim!

sırtına yumruk yatsamda fayda etmez lojmana baktığımda komutanlar bize gülerek bakıyordu o kadar çok sallandım ki resmen kusacaktım:

- seni yaşlı bunakkkk!

- İndir beniii dinlemeyeceğim seni, özrünüde kabul etmeyeceğim Valla kusacam şimdi indir beniiii!

- demek yaşlı bunak güzelim sen yukarıda görürsün yavrum ef edeceksin beni.

​​​​​​Baş aşağı olduğum için ne ara eve girdik hiçbir fikrim yok fark edememiştim beni koltuğun üstüne atıp üstüme gelince:

- ohaaaa, çüşşşş ne yapıyorsun amk uzaklaşşş öküzzzz seniiii!!!

seni yemeyeceğim merak etme dedikten sonra hafif güldü ardından bakışları gözlerimden dudaklarıma kaydı ben ise iki büklüm olmuş ona bakıyordum ve aynen şöyle dedi :

- seni şimdi yemeyeceğim güzelim ama beni dinlemezsen Emi ol o da olacak sadece beni sevmeni bekleyeceğim.

- vay amk se beni seviyon mu?

- Lila evet ben seni çok seviyorum güzelim.

Ben ne diyeceğimi bilmedimbenim sevdiğim adam beni mi seviyormuş bende devreler yandı, biri su getirsin ben yanıyorum.

İstemsizce de olsa mutluluk sevinci ile çığlık atınca komutan benden uzaklaştı ve kulaklarını kapadı :

​​​​​​- Ne yanii kocam yaptığım gizli komutanım sevdiğim adam kaslı adamım beni mi seviyormuşşşş!!

Sevinç çığlıkları atarken Bi an duraksayıp boraya baktım. Sonra kendime baktım koltukta zıplıyorum resmen, tekrar boraya baktım adam buz kesti dondu kaldı resmen. Parmaklarımı şıklattım ama hiçbir tepki vermedi - Boraaaa beni korkutma ya tepki versene! Sen ne dedin lila dye bir soru yönellti ben ne dedim mi ben ne dedmi ki?

-sen ne dedin az önce?

- ben ne dedim ki?

- kocam?

- yok boracım ben niye öyle diyim demi yani.

- kocam dedin lila.

- Bora bey sen yanlış duydun bence.

- dedin dedin.

- aynen ya ne yalan söylicem ağzımdan kaçmıştır ya benim.

Bunu dediğim an kanepede olduğumu unutup adım atim derken boranın üstüne bir düştüm ama bora beni korudu ayağı kalkmaya çalıştım ama izin vermedi.

- Bora bey Valla bak biri gel- derken, hay benim şom ağzıma kapı gürültüye kırıldı kapıda fırat abi, çavuş ve as Subay vardı. Ve bizde yerde aşk yaşıyorduk, bir dk e Biz hass siktir!

Hızlı bir şekilde yerden kalkıp üstümüzü toparladık kapıdaki herkes hayırlı olsun derken fırat abim bana dalmıştı utancımdan kafamı eydiğimde bora karşıma geçip fırata sinirli bakışlar gönderiyordu frat abi sinirle giderken bora elimi tuttu bu adam çok hızlı olmaz böyle abi olmaz ayyyy kalbim yerinden çıkacak, bora bana dönüp anlından öptü ve bugün benimle vakit geçirmek istediğini söyledi.

​​​​