Gözümü açtığımda bir odamdaydım ve başımda beni vuran kız uyuya kalmıştı, acaba beni ne olarak göedüde vurdu, kolum aklıma gelince koluma baktım kolum sarılmıştı ve kanamam vardı, ahhh hadi ama ya Bir. Kerede günüm sorunsuz geçsin ama ayağı kalkmak için ayaklandım sırada kız uyandı ben kıza kız bana bakarken kızın sorusu ile başımı salladım :

- şey iyi msin?

- hı hı

- bak ben istemsizce vurdum ben şey sandım abimi öldürmeye çalıştığını . Bunu duyduktan sonra sesli bir kahkaha atmıştım kızda bu tepkime şaşırmış olacak ki ciddi misin bakışı atıyordu bunu görmemle daha çok güldüm ve kızda bana katıldı bu sefer soruyu ben yönetim :

- sen kaç yaşındasın?

- 21 peki ya sen?

- Hım anladım. Peki iyi de abin nasıl? İyi mi şu an ya diğer yaralılar? Ve bende 23 yaşındayım. Peki adın ne size nasıl hitap edebilirim efm?

- ilk olarak sakın ol abim karan çok iyi sayende, diğer yaralılarda iyiler merak etme ve adıma gelmiş olursak adım ela.

- memnun oldum ela benim adımda sara.

Tam ela konulacakken içeriye bir adam girdi 1 dk bu adam o adamdı peki bu durumda nasıl ayağı kalabilirdi ki oturup dinlenmesi gerekiyordu, hızlı bir şekilde yataktan kalktığım için başım dönsede aldırmadım ela abisini incitmeden sarılmıştı ben ise adının karan olduğunu öğrendiğim kişiyi gördüğüm an kalp ritmimin bozuk olduğunu ve daha yeni çalıştığını fark ediyordum beraber sohbet ediyorlardı bende onları dinliyordum, daha doğrusu karanı süzüyorum ıhım ıhım acaba ananız kim onunla konuşmak çok isterimde sizin gibi bir - bir dk ya kalbim bu kadar çabuk mu teslim olacak vay anam yandım, ya sevdiği varsa en iyisi uzak durmaktı ama annem, telefonum etrafıma bakınmaya başladım ama telefonumu bulamadım nereye koymuştum ki?

Benim artık gitmem gerekiyordu annem çok merak etmiştir, bana yönelen bilmem kaçıncı soru ile düşüncelerimden sıyrılmayı başardım

- hanım efendi iyi misiniz?

- şey benim acilen gitmem gerekiyor annem ve anneannem çok merak etmişlerdir beni izniniz olursa ben gidebilir miyim efendim kusuruma bakmayın yaralılara bakıp çıkacağım ama ilk başta sizinkinizin durumunu öğrenmem gerekiyor izniniz olursa ve bir rica olarak sağlık çantasını yanıma alabilir miyim size son bir kez panzehir enjekte edersem iyi olacak efendim.

ikisi bana şaşkın halde bakarken, adamın gözlerine bakarken resmen huzuru buluyordum, çok mu konuştun acaba ne oldu dercesine onlara bakarken Bi anda karan bey söze girdi:

- merak etme sara ben gerekli önlemleri alıp ailene haber verdim, iyi olduğundan haberdarlar aceleyle çıkmana gerek yok , ve bir süreliğine burda kalacaksın.

- ya i abimin demek istediği şey biz iyileşeyim sen öyle git demi karan Abii!

- kusura bakmayın ama ben tanımadığım bir evde asla kalmam ve telefonumu hiçbir yerde göremedim en önemlisi annemin numarasını nasıl buldunuz karan bey?

Karan bey cebimden çıkardığı telefonumu bana uzattı onda ne arıyor Du ki sanki hem telefon şifremi nasıl kırmışlardı bunlar, anlamdım ki offf... Ela benim elimden tutup yaralı biri olduğunu söyledi ve onun yanına götürmeye başladı evin en alt katına indiğimizde ise karşılaşacağım kişinin benim abim dedim kişinin olmasını beklemiyordum karan beyde bizimle beraber inmişti onun yaralarını da kontrol etmem gerekiyor Du aşağısı küçük bir hastane odası gibiydi kapıdan içeri. Girdiğimizde resmen sevinçten ağlicaktım....

Karşımdaki kişi yıllar önceden abim dediğim kişiydi oturur pozisyonda hasta yatağında ydı neden yaralıydı ki yaman abi yerini düzeltmekle meşkuldü beni gördüğü an sessiz bir şekilde mırıldandı ben ise resmen bağırdım ve koşarak sarıldım yarasını fark ettiğimde hafif sarılmıştım ama o beni kendine çekti....

Sarıldıktan sonra ayrıldık ben yarasın bakarken konuşmaya başladı :

- güzelim uzun zaman oldu görüşmeyeli ne kadar da büyümüşsün.

- senin burda ne işin var neden yaralısın hem mafyalar bile bu kadar yaralanmıuordur bence hem neden herkes yaralı burda avadan çıkmış balık gibisiniz Valla.

- burda patron karan bey güzelim.

araya karan bey girdi karan bey tam dibimde duruyordu bende yaman abimin yarasına kenetlenmiştim, gerçi odaklanamadım okadar ama.

Koluma giren sancı ile inledim, dinlediğim an gözler üzerime çevrildi kolumu tuttuğum an resmen kolumda bir şeylerin koptuğunu anladım dikişim patlamıştı.

Kenarda bulunan çantaya yöneldiğim an başımın dönmesi ile karan bey beni belimden tuttu.

-sara iyi misin?

- kolumdaki dikiş patladı da onu dikmem gerekiyor şurdaki çantayı alacağım ve lütfen sizde oturum artık ayakta dolanmanız iyi değil bilmem anlata bildim mi fare gibi ayakta dolanıyorsunuz, biraz oturup istirahat edin canım çok mu zor alla alla.

Ben böyle konuşurken Bi anda kolumdan tutup sıkmaya başladı.

- Sen kim oluyorsun da bana emir veriyorsun haaa!!

Kolumu tutması ile inlemiştim saygısızlık etmedim ki iyiliğini düşündüm sadece... Araya ela girip konulmaya başladı.

- abi biraz sakin ol lütfen o senin hayatını kurtardı ve kıza davrandığın şekile bakar mısın ya! Kolunu sıkmak nedir abi, kız sana kendi kanını verip muayene etsin ama sen ancak bağr bu yaptığın hiç hoş değil abi.

Karan bey bir bana bir kardeşine baktı ben ise dolan gözlerim ile özür dileyip çantayı aldıktan sonra arabamın anahtarını alıp çıktım o evden kimsede engel olmadı zaten bunada hakları yoktu, çok mu değersizim ben anlayamıyorum, herkes neden bu kadar kaba ben sadece iyiliğini düşünmüştüm..

Arabaya binip sahil kenarına gitmek için konumu belirledim konumun yardı mı ile sahil kenarına geldim kolumu hallettikten sonra sahilde biraz kaldım hatta baya kaldım. Uyandığımda saat 12 idi..

Saatler sonra saat şu an 4:40 geçiyordu neredeyse 1 saat sonra akşam olucak tı açlıktan başım dönmeye başlamıştı sahil kenarına yakın bir yerde döner satan bir yer vardı. Kılıfın arkadında bulunan kartım ve paramla bir döner yemeye gittim.

Masalardan birine yerleşip yemeğimi siparişin ardından doyasıya yedim. Yemeğimi yedikten sonra çalan telefon ile kim olduğuna baktım yabancı bir numaraydı ama açmak istemedim.

Kendi evime geçip orda kalacaktım, arabaya geçip cepten evimin kilidini çıkardım ve arabayı eve sürmeye başladım ardından eve vardığımda arabayı bahçeye park edip içeri geçtim, camın karşısında gördüğüm bir adam ile çığlığı bastım o kadar çok korkmuştum ki iki adım geri attım ama adam hızla yanıma gelip belimden kavradım karanlıktı sadece skak ışığı içeri vuruyordu ve oda karanlık olan ksımdaydı kulağıma yaklaşıp özür diledi ve boynumdan öptü ben kaskatı kesilmiştim bu koku ve ses sadece tek bir kişiyi gösteriyordu....

​​​​

​​​​​​​​

​​​​​