Yeni Üyelik
13.
Bölüm

11. Bölüm~Kaçırılmak?

@yazanhanim

Selammm💗👻❤️‍🩹

Uzun zamandır bölüm atamıyordum

İYİ OKUMALAR 🎀

"Nerde" dedim

"Gel benimle" dedi. Peşinden yürüdüm.

Yarış pisttinin arkasına doğru ilerledik. Arkada geldiğimizde küçük bi klube gibi bişey vardı.

Cebinden anahtarı çıkardı ve kapıyı açtı.

İçeri girdiğimde etrafı inceledim. Ahşaptan yapılmıştı. Duvarların kenarları neon ışıklarla çevriliydi ve ortada bi masa vardı yanı koltuklarla çevriliydi.

"Çok güzel burası" dedim hayranlıkla.

"Evet öyle" dedi ve neon ışıkları açtı.

"Bir kaç arkadaşım gelecek sorun olur mu?" dedi

"Hayır tabikide gelebilirler"

Gökdenizle beraber küçük lavabosu olan mutfak gibi bir yere geçtik. Gökdeniz bi çekmeceyi açtı, içi abur cubur doluydu. Gökdeniz abur cuburları kaseye boşaltırken bende dolaptan içecek aldım ve bardaklara doldurdum.

Hazırladığımız şeyleri masaya yerleştirdik.

Kapı bi anda açıldığında kapıya döndüm. Ayaz ve diğer 2 kişi. Hepsinin elinde kask vardı. Hepside motorcuydu. Onlar Gökdeniz ile selamlıştıktan sonra benlede selamlaştılar.

"Merhaba yenge" dedi Ayaz sırıtarak. Gökdenizde kafasına bi tane geçirdi.

Herkes koltuklara oturdu. Gökdeniz ile ben yanyana oturdum. Ayaz, Selim ve Gökhan denen adamda karşımıza oturdu. Biraz oturup tıkındıktan sorna Müzik açtılar. Hep beraber müziğe eşlik ediyorduk.

Bi anda kapı kırılacak derecede sertçe açıldı. Herkes arkasını döndü. Çakal 4 tane adamla kapının önünde duruyordu.

Herkes biyanda ayaklanıp Çakalın önüne gittiler. Bende gitmiştim ama en arkada duruyorum.

"Senin ne işin var lan burda" diye öne atıldı Gökdeniz.

"Yenildiğin yetmememiş galiba" dedi alayla Ayaz

Çakal pis pis sırıttı.

"Beni niye çağırmadınız" dedi Çakal yalancı bi hüzünlenmeyle.

"Orospuların burda yeri yok" dedim gözlerinin içine öfkeyle bakarak.

Çakal anında üzerine atladı Gökdeniz'in. İyice kargaşa çıkmıştı. Geriye çekildim ve duvara yaslandım.

Biri gelip beni kolumdan tuttu. Bu Çakalın adamlarından biriydi. Kolumu çekmeye çalıştım. Beni sürüklemeye başladı.

"Günah benden gitti" dedim ve karnına bi tekme geçirdim. Ama adama pekte bişey olmadı. Ardından yumruğumu adamın burnuna geçirdim. Adam burnunu tutuyordu ama yinede beni bırakmıyordu. En son hamle olarak bacağımı bacaklarına doladım ve çelmeyi takip yere yapıştırdım. Sonunda kolumu bırakmıştı.

Arkadan Gökdeniz bana bağırıyordu. Ama onunda çakal bırakmıyordu. Ayaz güçlükle adama yumrukları geçiriyor Selim ise diğer adamın sırtına çıkmış kel kafasına vuruyordu.

Çakal en son da Gökdenizin üstüne çıktı ve yumruk atmaya başladı. Gökdeniz kollarıyla yüzünü kapatmaya çalıştı. Hemen koştum ve Çakalın karnına tekme geçirdim. Acıyla Gökdeniz in üstünden indi ve kıvranmaya başladı.

Dışarıdan "Abi polis geliyor" diye bi ses geldi.

"Ayaz, Selim, Gökhan koşun polis geliyor!"dedi ve kolumdan tuttu ve koşmaya başladık. Hemen herkes kapının önünde duran motoruna bindi.

Kaskı taktım ve hemen motora bindim. hızlı bir şekilde uzaklaşıyorduk. Neyseki polis peşimizden gelmemişti.

 

--------------

 

 

Herkes hemen evine dağılmıştı. Gökdeniz'in elinde kocaman bi yara vardı. Ayrıca dudağı ve burnu felaket kanıyordu.

"Gökdeniz sen çok kötüsün her yerin kanıyor"

"Bişey olmaz peçete ile silerim" dedi umursamaz bi şekilde. "

"Olmaz direk senin evine gidelim bari sana yardım edeyim" dedim yalvarırcasına

"Peki nasıl istersen"

Gökdenizin evine gelmiştik. Garaja motoru park etti. İndim ve kaskı koydum. Gökdeniz'in tişörtü bile kan olmuştu.

Eve girdiğimizde. Hemen mutfaktan ilk yardım çantası buldum ve yarasını temizlemeye başladım. Temizledikten sorna yara bandı yapıştırdım.

"Evine bırakmamı istemisin?" dedi

"Daha iyiysen olabilir" dedim

"Tamam iyiyim evine bırakıyım annen merak etmesin" dedi ve garaja doğru ilerledik.

Kaskları taktık ve motora bindik.

Sessiz bi yolculuğun ardından eve gelmiştik.

"İyi geceler" dedim ve kaskı uzattım. Eliyle kaskı ittirdi.

"Bu kask artık senin olduğu için sende kalıyor" dedi.

Gülümsedim. "Teşekkür ederim" dedim ve sarıldım

"İyi geceler"

"İyi gecerler" dedim ve koşar adımlarla eve doğru koştum.

Evin kapısını açacakken annem kapıyı açtı.

"Hoş geldin kızım" dedi ve sarıldık.

"Hoş buldum" dedim ve içeri geçtik

"Kızım ben yatıyorum iyi geceler" dedi

"Iyi geceler anne" dedim ve odama geçtim

Kaskı dolabın içine koydum. Pijamalarımı giydim ve makyajımı sildim.

Telefonumu da şarja taktıktan sonra sıcacık yatağa girdim.

 

🫀🫀

 

Annemin sesi ile gözlerimi ovaladım.

"Tamam kalktım" dedim ve yorganı çekip kalktım.

Annem mutfakta biseyler hazırlıyordu.

"Kızım hemen yandaki bakkaldan ekmek alır mısın?" dedi annem

"Tamam üstümü değişip gidiyorum hemen" dedim odaya girip rahat şeyler seçtim

Saçlarımıda ev topuzu yaptıktan sonra yanıma bi miktar para alıp evden çıktım. Bakkal çok uzakta değildi ama yine biraz yürüyecektim.

Biraz yürüdükten sonra bakkala gelmiştim. İçeri girip ekmekleri aldım ve çıktım.

Eve yaklaşmıştımki arkamdan bi ses geldi

"Bi bakarmınız?" dedi biri

Arkamı tam dönmüştüm ki biri garip kokulu bi bezi burnuma doğru bastırdı.

Gözlerim yavaş yavaş karardı ve etraftakiler her şey bulanıklıklaştı.

Fulya'dan :

Arama yerine girip Şimal'i aradım. Telefon çalıyor ama açmıyordu.

Bir kaç defa daha aradım ama bu sefer telefon hiç çalmıyordu.

Şimal in annesini aradım.

"Efendim canım"

"Merhaba Ayşe Abla Şimal evde mi?"

"Yok canım ekmek almaya gitmişti"

"Bende aradım ama ulaşamadım"

"Eve gelince arar seni heralde telefonu sessizde olabilir"

"Tamam teşekkürler görüşürüz" dedim ve telefonu kapattım.

Şimal telefonunu hiç sessizde kullanmazdı.

Gökdeniz belki biliyordur diye hemen onu aradım

"Alo efendim"

"Şimal'e en son ne zaman konuştun?"

"Dün gece de noldu ki"

"Şimal ekmek almaya çıkmış ama telefonunu açmıyor"

"Eve gelince arar belki"

"Anlamıyorsun Şimal ilk aradığımda çalıyordu sonraki aramalarımda bida hiç çalmadı Şimal telefonunu asla sessizde kullanmaz"

"Anladım ama nasıl bulucaz"

"Zaten hangi bakkala gittiğini biliyorum konum atıyorum orda buluşalım"

"Tamam hemen geliyorum" dedi ve kapattı.

 

Şimal'den :

Gözlerimi yavaş yavaş araladım. Tanıdık olmayan bi yatakta yatıyordum. Hemen ayaklandım ve yaşananlar aklına geldi. Biri beni kaçırmıştı.

Tam ayağa kalkmıştım ki odaya biri girdi.

Çakal...

"Uyanmışsın" dedi karşımdaki sandelyeye oturarak

"Sen ne yaptığını zannediyorsun!" dedim ve üzerine doğru yürüdüm.

"Sadece intikam alıyorum" dedi

Ağzına yine yumruğu geçirecektimki elimi havada yakaladı.

"Bırak!" diye elimi cekiştirsemde bırakmadı. Ayağa kalktı

"Sen haddini fazla zorluyorsun" dedi ve beni itti

Odadan hızlıca çıktı ve kapıyı kilitledi. Kapının önüne gittim ve kapıyı yumrukladım

Gökdeniz'den :

Fulya'nın attığı konuma gelmiştim. Çok bekletmeden Fulya'da geldi.

"Şuradaki bakkal" dedi hemen biraz uzağımızdaki bakkalı göstererek.

Bakkala doğru ilerledik ve girdik.

Bakkalda çalışan adamın yanına gittim.

"Buraya Kızıl kıvırcık saçlı bi kız geldi mi acaba"

Adam biraz düşündükten sonra bize döndü

"Evet geldi ama gideli baya oldu"

"Kıza ulaşamıyoruz bi kamera kayıtlarına bakabilirmiyiz"

Adam kafasını salladı ve ilerledi bizde peşinden gittik

Hemen bilgisayardan o zamanki saatin görüntülerini açtı.

Şimal ekmeği alıyor ve biraz ilerledikten sonra bi adam ona sesleniyor galiba. Şimal tam arkasını döneceksen adam bi bezle burnuna bastırıyor

Hemen yanlarına bi araba duruyor ve Şimal'de alıp gidiyorlar.

Yumruğunu sıktım.

"Bunlar kim neden yaptılar?!" dedi Fulya şaşkınlıkla

Kaydı tekrar başa sardım. Adama daha dikkatli baktığımda o kavgadaki Çakalın adamı olduğunu fark ettim. Hışımla bakkaldan çıktım ve motora doğru ilerlemeye başladım. Fukya arkamdan koşarak geldi.

"Noldu o adamlar kim!?" dedi Fulya arkamdan bağırarak

"Her şeyi anlatıcam ama önce Şimal'i kurtarmamız lazım"

Hemen birini aradım.

"Alo bana çabuk Çakal'ın evini bulman lazım"

... 

"Çabuk!" diye bağırdım

Beş dakika sonra adres geldi.

"Buldum"

Motora bindim

"Bin hadi" dedim Fulya'ya. Bindikten sonra hemem o adrese gittik. Ev şehrin içinde değildi şehrin çıkışına doğruydu.

20 dakika süren bi yolculuktan sonra motoru yolun kenarına park ettim.

İndik ve evin arkasında dolaştık

"Şimal burda mı" dedi Fulya sessizce

"Bilmiyorum bakmamız lazım"

Evin arka bahçesine dogru baktığımda Şimal'i gördüm. Elleri kolları bağlı bir şekilde sandelyede oturuyordu. Yanında kimse yoktu.

"Burda bekle hemen geliyorum" dedim Fulyaya ve Şimale doğru yaklaştım.

 

Şimal'den :

Çakal'ın adamları beni zorla sandelyeye bağlayıp bahçeyi koymuşlardı. Beni Gökdeniz'i yem olarak koymuşlardı. Etrafına bakınırken Fulya ile Gökdeniz'i gördüm. Gökdeniz yavaşça yanıma yaklaştı. Kaşlarımı hayır anlamında yukarı kaldırdım. Beni dinlemedi ve ayaklarını çözmeye başladı. Ellerimi de çözdükten sonra ayağa kalktım.

"İyi deneme" dedi arkadan Çakal. Gökdeniz beni hemen arkasına çekti. Çakal'ın arkasından adamları geldi ellerinde silah vardı.

"Ne istiyorsun" dedi Gökdeniz

"B düşünüyüm".. "Motorunu" dedi

Bu asla olamazdı. Gökdeniz benim için motorunu feda edemezdi.

Gökdeniz yumruğumu sıktıktan sonra anahtarı çıkardı ve Çakal'ın yüzüne fırlattı.

"Hayır bu olamaz" diyerek Gökdenize baktım.

Bana döndü ve göz kırptı. Bi planı olmalıydı.

Kolumdan çekiştirerek beni o evin bahçesinden çıkardı. Yola çıktığımızda Fulya hemen bana sarıldı. Gökdeniz biriyle konuştuktan sonra yanımıza geldi ve bana sarıldı. Saçlarımın kokusunu içine çekiyordu.

 

.........

 

Orda biraz bekledikten sorna bi araba geldi ve bizi götürdü. Fulya'yı evine götürdükten sonra Gökdeniz konuşmaya başladı.

"Bi planım var"

"Nedir"

"Akşam Çakal'ın babasının otelinde yemek daveti var ve Çakal oraya benim motorumla gelecek buna eminim"

"Sonra"

"Otelin onlara özel bi garajı var oraya koyacaklar"

"Bizde oraya gizlice girip motoru geri alıcaz öyle değilmi?" dedim

Başını salladı.

"Hiç yedek anahtarının olacağını düşünmedi heralde" dedi sırıtarak.

Akşam bizi büyük bi macera bekliyordu.

Bölüm Sonu ❤️🫠

Diğer bölümde görüşmek üzeree💙

 

 

Loading...
0%