@yazanhanim
|
Selammm 💓🌸🌷 Yenii bölümlee geldimm🤍 Bu bölümde bana sövmeyiz lütfen önceden uyarı ‼️😊 İYİ OKUMALAR🎀
O tanıdık yüz.. "Aladay senin ne işin var burda?!!" Yavaşça gemiye indi. "Oo bensiz eğleniyorsunuz ha ben niye davet edilmedim" "Siktir git Aladay" dedi Batu sinirle. "O yanındaki kim Şimal" dedi Gökdeniz'e bakarak. "Sanane" dedim. "Benden sonra cidden bu çocukmu" dedi alayla. Gökdeniz'in kendini zor tuttuğu belliydi. Daha fazla kendini tutamayıp yumruğu ağzına geçirdi. Aladay yere savrulurken Batuda bi tane geçirdi. Aladay öksürek konuştu. "Dikkat et senide aldatmasın" dedi gülerek. "Ne" dedi Gökdeniz bana dönerek. Bense şokla ona bakıyordum. "O beni aldattı seni de aldatmasın" diyorum dedi Aladay "Hayır hayır herşeyi yan-" "Her şey ortada daha fazla konuşma" dedi ve kaskını aldı. Kolundan tuttum. "Gitme dur" Kolunu elimden kurtardı. Kaskını taktı ve motoruna bindi. Gitti... Aladay ise yerde yattığı halde kahkahalar içinde gülüyordu. "Gitip karınına bi tekme attım üstünede bi tokat." "Yapma dur" diyerem kolumu tuttu Fulya. "Neyini duruyum ya!! Hepsi onun yüzünden" Gemiden çıktım ve koşmaya başladım. Babamla gelirken gözlerim kapalı olduğu için nereye gittigimi bilmiyordum. "Dur" diye arkamdan koştu hepsi. "Kaybolursun burda" dedi Berkay kolumu tutarak. Batu arabayla yanımıza yaklaştı "Binin" "Benim işim var ben taksiyle gidiyorum" "Bizimle gel lütfen başına bişey gelmesinden korkuyorum" dedi Fulya yalvarırg gibi. "Tamam peki" dedim bıkkınlıkla. Hep beraber arabaya bindik. Yol boyunca hiç konuşmadık. Araba durdu. "Geldik" dedi Batu. Bizim eve gelmiştik. Kapıyı açtım ve indim. "Ararım seni konuşuruz" dedi Fulya. Kafamı salladım. Arabanın kapısını örttüm ve gittiler. Sessizce kapıyı açtım. Lamba kapalıydı demekki herkes uyumuştu. Kapıyı örtüp hemen odama geçtim. Topuklu ayakkabıları bi tarafa fırlattım. Dolaptan üstüme bişeyler geçirdim hemen.
(Gözlük ve Terlik yok) Saçlarımı toplayıp kulaklığı taktım. Üstünde kapişonumu çektim. Altımada beyaz sporlarımı giydim. Dış kapıdan çıkamazdım korumalar beni tekrar içeri alırdı. Arka bahçede kimse yoktu ordan çıkmaya karar verdim. Odamın camını açıp dikkatlice dışarı atladım. Zemin kat olduğu için çok bi yükseklik yoktu. Bahçeyi ayıran tele tırmandım ve atladım. Kurtulmuştum. Nereye gideceğimi bilmiyordum ama açık hava bana iyi geliyordu. Bizim evin yakınında bi kumsal vardı oraya gitmeye karar verdim. Kumsala geldiğimde gece oldugu için kimse yoktu. Geçip oturdum. Rüzgar hafif esiyordu. Bu bile beni üşütüyordu. Yatıp yıldızları izlemeye başladım. Bugün yıldızlar çok parlaktı bi aralarında ben sönüktüm. Deniz dahada dalgalanmaya başladı. Ayakkabılarımı çıkarıp dolaşmaya başladım. Su ayaklarıma hafif hafif değiyordu.
Ben sana "Gel" dedim İçimde kaybolan papatyalardı gözlerin Eski bi radyodan çalan şarkıyı dinledim Hayatı kahrolan gibi, gururu ayaklarının altına alınmış biri gibi.. Diyordu şarkı sözleri. Dolaşmayı bırakıp tekrar aynı yere yattı. Cidden Aladay'ı aldattığımı düşünmüştü. Ama hepsi bi yanlış anlaşılmadan ibaretti. Ama Gökdeniz beni dinlemediği için bilmiyordu. Gözlerimi kapattım. 🤍🤍 Ayaklarıma yavaş yavaş vuran denizle uyandı zihnim. Gözlerim yavaş yavaş açılmaya başladığında karşımda Gökdeniz'i gördüm ama bunların hepsi hayal diyerek gözlerimi ovaladım. Tekrar açtığımda yine Gökdeniz vardı karşımda. Evet o.. Telefonumu açıp saate baktım. Saat 05.00'dı güneş yeni doğuyordu. Gökdeniz o kadar huzurlu uyuyorduki onu izlemeye başladım. Farkettimki üzerimde Gökdeniz'in ceketi vardı. Hava yağmurlu gibiydi. Gökdeniz'in üzerine kısa kollu vardı. Üzerimdeki ceketi çıkarıp üzerine örttüm. Teni buz gibiydi. Hasta olucaktı. Üzerimdeki swite dahada çok sarıldım. Ayağa kalktım ve etrafa baktım.
Tekrar yatıp Gökdeniz'i izlemeye başladım. Yüzünü ezberlemiştim artık. Hafif hafif yağmur yağmaya başladı. Biz uyurkende çok az yağmıştı. Yağmur biraz daha hızlandı ama Gökdeniz hala uyanmıyordu. "Gökdeniz" diye dürttüm kolundan. Beni nasıl bulmuştu acaba. Hala uyanmıyordu "Gökdeniz yağmur yağıyor kalk hadii" dedim ama yine sonuç yok. Hala mışıl mışıl uyuyordu. Eğilip yanağına bi öpücük kondurdum. Anında fal taşı gibi gözleri açıldı. "Sonunda kalk hadi" dedim "Yanağıma naptin sen bakim" dedi. "Hiçç kalk hadi" yağmur dahada bastırmıştı ve ikimizde ıslanıyorduk. "Bida öpmessen kalmıyorum" dedi ve gözlerini kapadı. "Ya kalk hadii" dedim ve dürttüm. Eğilip yanağına bi öpücük daha kondurdum. yağmur iyice şiddetlenmişti ikimizde sırılsıklamdık. "Had-" derken biyanda üzerime çıktı. Mavi gözleriyle yine buluşmuştum. Yaklaştı yaklaştı ve daha fazla. Gelip yanağıma bi öpücük kondurdu. Bense ne olduğunu hala anlayamamıştım bile. Üzerimden kalktı ve benide kaldırdı. "Benim yüzümden ıslandın" dedi ve ceketini bana uzattı. "Hayır hastalanırsın sen giy ben üşümüyorum" dedim titreyen sesimle "Nasıl üşümuyorsun titriyorsun" diyerek ceketi sırtıma bıraktı. Motoruna doğru geldik. Kask uzattı taktım oda taktı ve motora binip ilerlemeye başladık. Yol uzun sürmemişti. Motoru park edip indik. "Burası kimin evi?" iki katlı çok güzel villaya benzer bişeydi ama tam villa değildi. "Benim evim" "Güzelmiş" dedim evi inceleyerek "Ee yürü o zaman eve girelim" dedi ve yürümeye başladık. Anahtarı çıkardı ve evin kapısını açtı. Eliyle içeri gir dedi. İçeri girdim. İçeriside çok büyüktü. Üst kata çıktık. "Bekle kıyafet getirtiyim" dedi ve dolaptam bişeyler seçmeye başladı. "Bunlar sana uygunmu" diye tişört ve eşofman getirmişti. Benim takıldığım şey bu değildi asıl üstünde hiç bisey yoktu ve kaslı vücudunu öne çıkarıyordu. Bakakalmıştım. Sırıtarak "Şimal burda mısın?" dedi hala çok tatlı bir şekilde sırıtıyordu. "Uygun" dedim ve elinden aldım kıyafetleri. "Şura misafir odası orda kalırsın olurmu?" dedi Başımı salladım ve odaya girip kapıyı örttüm. Hemen verdiği kıyafetleri üzerime geçirdim. Tişört aşırı bol olmuştu bana ama neyse. Odadan çıktım. "Saat daha erken uyuyacağım ben sende ne yapmak istiyorsan yapabilirsin ev senin gibi düşün." "Bende uyuyacağım" dedim. "İyi uykular" diyerek odaya girdim kapıyı örttüm ve yatağa girdim. Dün gece geç yattığım için uykum vardı. Gözlerimi kapattım ve uykuya daldım. ............... Uyandığımda hava iyice aydınlanmıştı. Aşağı kattan sesler geliyordu. Yataktan kalktım ve Gökdeniz'in odasına gittim. Yoktu. Merdivenlerden aşağı indim. Gökdeniz mutfakta biseyler hazırlıyordu. "Günaydın kıvırcık" dedi arkasına dönerek. "Günaydın Gökdeniz" dedim. "Senin sayende ismimi sevmeye başladım" "Nasıl?" dedim. "Küçükken kimse bana ismimle hitap etmezdi. Bende ismimi sevmediklerini düşünürüm. Oyüzden ismimi sevmiyordum. Taki seninle tanışana kadar." dedi bana bakarak. "Öyle güzel "Gökdeniz" diyorsunki" dedi gülümsedim. "Yardım etmem gereken bişey varmı?" "Hayır sen uyurken her şeyi hallettim, masaya geçebilirsin" dedi Masaya döndüğüm de baya bisey yaptığını gördüm. "Bunların hepsini sen mi yaptın?" "Evet" dedi. Geçip sandalyelerden birini çekip oturdum. Oda masaya pişirdiği pankekleri koydu ve oturdu. "Ellerine sağlık hepsi çok güzel görünüyor" "Afiyet olsun, bak bakalım gözüktüğü kadar tadıda güzelmi" dedi ve yemeye başladık. "Göründüğü kadar tadıda güzel" dedim. Oda sadece gülümsedi. "Bu arada konuşamadık ama hiç bişey göründüğü gibi değil" dedim biyanda "Bende seni dinlemediğim için özür dilerim çok sinirlendim." dedi. "Aladay benim eski sevgilim." diye başladım. "Geçen Fulya'nın dogum günü partisi vardı. Orada bayılmışım ve bi adam beni kucağına alıp dışarı çıkardı. Aladay'da içtiğimi ve o adamla onu aldattığımı sandı" dedim Kafasını salladı. "Hepsi benim yüzümden seni dinlemeliyim. Ben böyle şeylere pek gelemiyorum oyüzden" dedi. Kafamı salladım. .................. Yemeği yedikten sonra beraber masayı topladık. Doğrusu Gökdeniz bana toplatmadı. Saate baktığım 10.00'du annemgil bu saatlerde uyanırlardı. Beni evde görmezlerse çıldırırlardı. Eve gitmem lazımdı. "Benim dve gitmem lazım annemgil şimdi uyanırlar" dedim. "Tamam, kıyafetlerini yıkayıp kuruttum üst katttlar. Giyin ben seni bırakırım." dedi tamam anlamında başımı salladım ve yukarı kata gidip kıyafetlerimi giyindim. Odadan çıkarken yerde bi zarf dikkatimi çekti. Özel biseydir diye açmadım. Ama kendimi tutamıyordum. Zarfın üzerinde Anlaşma yazıyordu. İçini açtığımda anlaşma gibi şeyler yazdığını gördüm. Sanki bi plan gibiydi. "Şimal" diye çağırdı beni Gökdeniz. Kağıdın sadece 2 satırını okumuştum. Bunu yanıma alırsam anlaşılırdı. Zarfa tekrar koyup aynı yerine koydum ve aşağı koştum. Aşağı indigimde o da hazırdı. Beraber evden çıktık. Kasklarımızı takıp motora bindik. Yine hızlı gidiyorduk. Ama ben artık alıştığım için korkmuyordum. Gökdeniz'e evin arka tarafına bırakmasını söyledim. Orda beni indirdi. Kaskı ona uzattım ve hiç beklemeden sarıldım. Oda bana kollarını sardı. "Görüşürüz" diyerek ondan ayrıldım ve eve doğru gitmeye başladım. "Oda el salladı" Arka tellerden atladım ve içeri girdim. Gökdeniz hala beni bekliyordu. Odamın camı hala açık olduğu için tırmandım ve camdan içeri girdim. Gökdeniz'de içeri girdiğimi görünce motorunu çalıştırdı ve yavaş yavaş gitmeye başladı. Camı örttüm. "Şimal uyan hadi" diye annemin sesi geldi. Hemen yatağa girip uyuyo numarası yaptım. Annem odama girdi. Perdeleri ve camı açtı. "Kalk hadi" dedi. Yeni yanıyormuş gibi yaptım. "Anne ben gece uyumayıp biseyler yemişim aç degilim siz yiyin" dedim "Aç olmadığına eminmisin Şimal" "Eminim anne" dedim başını salladı ve odadan çıktı. BÖLÜM SONU 🤍🍓🎀 Bu bölüm diğer bölümlere göre biraz kısaydı farkındayım. Sizce o anlaşma ne anlaşmasıydı? Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın sizi seviyorum YAKINDA DİĞER BÖLÜMLE KARŞINIZDA OLACAĞIM!! Görüşürüz 👋👋💕
|
0% |