@yazar.metinbey
|
Z WORLD: KIYAMET’İN SESLERİ *1.KISIM* [ 2.BÖLÜM ] [KÜÇÜK BİR KIZIN DÜNYASI] Donna, yıllar sonra ilk defa cesaretini toplamış ve yaşadıklarını gün ve gün anlatmak için günlük tutmaya başlamıştı. Ancak bu dünya sadece günlüklerle anlatılacak bir dünya değildi. Donna bu dünyayı tecrübe etmek zorundaydı. Yaşayacağı şeyler onun kaderini belirleyecekti. 2 Ağustos Perşembe sabahı saat yedi sularında güneş doğarken Donna'nın odası ışıl ışıldı, dün gece kurmuş olduğu alarmlı saat onu uyandırmak için çalıyordu. Donna hafif sinirli bir şekilde elini sağa doğru atarak alarmlı saati kapattı. Ardından yatağından kalktı. Üzerinde kurukafalı bir eşofman takımı vardı. Zira istese de kıyafet seçme şansı yoktu. Dışarıya çıkan ekiplerin getirdiği eşyaları kullanmak zorundaydı. Yerinden kalktı ve oda arkadaşı olan Savannah'ın odada olmadığını fark etti. Yatağı düzgündü, lakin kafası karışmıştı. Dün gece günlüğünü yazdıktan sonra yatarken oda arkadaşı yatağında yatmaktaydı. Hızlı bir şekilde üzerindekileri değiştirdikten sonra bulunduğu binanın en altında bulunan yemekhaneye doğru indi. Herkes her zamanki gibi yemek sırasında kahvaltısını almak için bekliyordu. Sivillerden ayrı olarak özel bir askeriye binasında kalıyordu. Savannah, onu görerek ellerini salladı, Donna hızlı bir şekilde arkadaşının yanına doğru ilerledi. "Sabah kalktığında beni neden uyandırmadın?" diye sordu Donna. Hafif bir gülümseme ile cevap verdi Savannah; "O kadar güzel uyuyordun ki, kıyamadım arkadaşım. Hem bak, sanada yer tuttum." Donna'nın hızlı bir şekilde siniri geçmişti, zira Savannah'ı kardeşi gibi görmekte ve onu kırmaktan her zaman çekinmekteydi. Güler bir yüzle cevap verdi; "Gene de beni kaldırsan güzel olurdu. Beraber gelirdik. Eee heyecanlı mısın bakalım. Bugün ilk defa dışarı çıkacağız." Savannah sakince cevap verdi; "Asıl sana sormalı güzelim, yıllardır bu anı bekleyen sensin. Asıl sen nasılsın, heyecanlı mısın? Korkuyor musun? Çünkü bu yaratıklarla ilk defa karşı karşıya geleceğiz." Donna gülümseyerek; "Sen yanımda olduğun sürece ben hiçbir şeyden korkmam. Ayrıca Mustafar'ı görmedim. Sen gördün mü?" Savannah kıkırdayarak konuşur; "Ooo Donna Hanım, Sen Mustafar'ı sormazdın hiç, yoksa aranızda bir şey mi var?" Donna hafif utangaç bir şekilde konuşmaya başlar; "Saçmalama Savannah, Mustafar ile beraber büyüdük. Onu da senin gibi kardeşim olarak görüyorum. Böyle şeyleri aklından çıkar." Savannah; "Tamam, tamam, ateş bacayı sarmış ben anladım. Kızım utanacak bir şey yok, sen kızsın, o erkek ve böyle şeyleri düşünmek bence normal bir şey..." Donna; "Ya Savannah, lütfen susar mısın? Bak sıramız geldi. Yemeklerimizi alıp yiyelim sonra da Bayan H.'nin yanına gidelim. Zira kendisi beklemekten hoşlanmaz." İki arkadaş yemeklerini aldıktan sonra boş bir masaya oturarak karşılıklı yemeklerini yerler. Ardından eğitim alanına doğru yürümeye başlarlar. Tam eğitim alanına varacakları sırada siren sesleri çalmaya başlar. Donna: "Neler oluyor, bu siren neyin nesi? Ya büyük bir yaratık sürüsü geliyor, ya da başka bir grubun saldırısı altındayız." Savannah: "Emin değilim, ama öğreneceğiz. Bak, bir gardiyan geliyor, ona sorabiliriz. Pardon, bakar mısınız? Neler oluyor? Bu alarmlar niye çalıyor?" Gardiyan: Hafif korku dolu gözlerle onlara bakarak konuşmaya başlar: "Efendim, lütfen şu an bana bir şey sormayın... Donna Hanım, babanız sizi ana karargâhta bekliyor. O size her şeyi anlatacak, benim gitmem gerek. Lütfen bırakın beni." Ardından gardiyan hızla yanlarından ayrılarak uzaklaşır. Savannah ve Donna hızla uzaklaşan gardiyanın ardından bakakalmışlardır. Tam o esnada büyük bir patlama sesi duyulur. İkili hızla ana karargâha doğru yol almaya başlar. Ana karargâha vardıklarında içeriye sadece Donna alınır. Savannah ise yetkisinin az olmasından dolayı dışarıda bekletilir. Hızla babasının yanına gidip onunla konuşmaya başlar. Donna: "Baba, neler oluyor, bu kargaşada ne oluyor? Saldırı altında mıyız?" Babası hiçbir şey demeden sadece garip bir yüz ifadesiyle Donna'ya bakarak konuşmaya başlar: "Beni dinle kızım, dışarıda çok tehlikeli bir grup var. Kendilerine Sacimor diyorlar. Büyük bir grup değiller ama tehlikeliler. Başlarında Rickey adında birisi var. Bugün ne istediklerini bende bilmiyorum. O yüzden senden oraya gitmeni ve her şeyi öğrenmeni istiyorum. Lakin arkadaşın Savannah'ı alamazsın, o diğer adaylarla beraber eğitim alanında olayın bitmesini bekleyecek. Lütfen söylediğimi yap, kendini kanıtlama zamanı geldi. Bu işi başar, başar ki seninde bir otoriten olsun. Bu işi yaşlı baban için halleder misin?" Donna: "Peki, baba senin dediğin gibi yapacağım, sadece senin için ama bu işi hallettiğimde tamamen benim istediklerimi kabul edeceksin ve ikiletmeyeceksin, anlaştık mı?" İkili birbirlerine sarılır ve ardından Donna dışarıya çıkar. Savannah'ın çoktan götürüldüğünü fark eder ve iki koruma ile beraber askeri teçhizat almak üzere yola çıkar. Eşyalarını giyerken aklındaki tek şey, bu küçük dünyasını büyülterek artık daha büyük bir dünyaya dönüştürmektir. Artık yaşayacakları kaderini belirleyecektir. |
0% |