Yeni Üyelik
1.
Bölüm

" En Karanlık Gece " Bölüm 1 ...

@yazar_beratmd

KARAKTERLER ... Ve Bölüm Sayıları ...

 

ASLI KARAHANLI (1-)

KEREM ERGÜÇ (1-)

MERTCAN KARAHANLI (1-)

YAZGI ERGÜÇ (1-)

DİCLE KARAHANLI(1-)

SERHAT ERGÜÇ (1-)

NESLİHAN KARAHANLI (1-)

BERİVAN KARAHANLI (7-)

CİHAN KARAHANLI (7-)

HAVVA ŞAHVAR (2-)

MUSTAFA ŞAHVAR (2-16 )

TÜRKAN KARAHANLI (1-)

CÜNEYT ERGÜÇ (1-)

DİYAR TAŞKIN (9-)

UMAY TAŞKIN (9-)

MERDAN KARAHANLI (9-)

HÜNKAR ATAKAN (13-)

RIZA ATAKAN (13-)

KARSU ATAKAN (13-)

ARHAN HANLI (17-)

 

 

"EN KARANLIK GECE"

 

Aslı ve Kerem, Gaziantep'in saygın ailelerinden gelen iki gençtir. Aslı, Karahanlı ailesinin tek kızı olarak ailesinin göz bebeğidir ve onların desteğiyle büyümüştür. Kerem ise Ergüçler ailesinin oğlu olarak, ailesine olan bağlılığıyla bilinir. Onun için kardeşleri Yazgı ve Serhat, dünyadaki en önemli insanlardır. Her iki aile de şehirde köklü bir geçmişe sahip olup, toplumsal hayatta önemli bir yere sahiptir. Bu iki genç, gelenekler ve aile bağları arasında kendi yollarını bulmaya çalışır ...

 

Aslı, sabahın ilk ışıklarıyla uyanıp avluya kocaman bir sofra kurar. Sofrayı özenle hazırladıktan sonra ailesini çağırır; annesi Neslihan, babaannesi Türkan ve kardeşleri Dicle ile Mertcan sofraya gelir. Herkes yerini aldıktan sonra, sıcak çayın buharı eşliğinde Mecidiye Han'da yapacakları hayır işlerini konuşmaya başlarlar. Neslihan Hanım, hanın ihtiyaç sahiplerine nasıl daha fazla yardımcı olabileceklerini düşünürken, babaannesi Türkan geçmişte yapılan hayırlardan örnekler verir. Dicle ve Mertcan ise gençlik enerjileriyle yeni fikirler sunarak sohbete katılır. Aile, birlik ve beraberlik içinde hayır işleri için planlar yaparken, sabahın huzurlu atmosferiyle çevrelenir ...

 

Kerem konağın geniş kapısından çıkarken, dedesi Cüneyt Bey'in keskin bakışlarıyla karşılaştı. Dedesinin, elindeki bastonuna yaslanarak ona yaklaştığını görünce duraksadı. Cüneyt Bey, yüzünde meraklı bir ifadeyle, "Nereye böyle, Kerem?" diye sordu. Kerem, hafifçe gülümseyerek, "Biraz dışarıda dolanacağım dede, hava almak iyi gelir diye düşündüm," cevabını verdi. Dedesinin onaylayan bir baş hareketiyle karşılaştığında, içindeki hafif gerginlik dağıldı. Kerem, dedesinin sıcak ilgisinin ve konaktaki huzurun verdiği güvenle, sokaklara doğru adımlarını hızlandırdı, dış dünyanın keşfedilmemiş köşelerine doğru yola koyuldu ...

 

Kerem, o gün güneşin hafifçe aydınlattığı, cıvıl cıvıl bir cuma sabahında Karahanlı ailesinin hayır etkinliğine katılmaya karar verdi. Han, her zamanki gibi, yardımsever insanların içten gülümsemeleri ve hayır için bir araya gelmiş kalabalık ile dolup taşıyordu. Kerem, kapıdan içeri adımını atar atmaz, gözleri hemen Aslı'yı buldu. Aslı, ailesiyle birlikte ihtiyaç sahipleri için canla başla çalışıyor, herkesin yüzüne bir nebze olsun neşe katıyordu. Kerem'in içi birden ısındı; Aslı'nın bu samimi ve yardımsever tavrı onu derinden etkilemişti. Onunla tanışmak, bu etkinlikte yalnızca bir izleyici değil, aktif bir katılımcı olmak istiyordu. Aslı'nın etrafında dönen bu sıcaklık ve enerji, Kerem'in kalbine bir kıvılcım düşürmüştü ...

 

Cüneyt, Kerem'in geleceği için endişelenirken, onun sorumluluk sahibi bir birey olarak hayatına yön vermesini arzu etmektedir. Kerem’in evlenip yerleşik bir hayata adım atmasını umut ederken, Kerem henüz bu konuda kesin bir karar vermemiştir. Kerem için bu önemli bir dönüm noktasıdır; zira bir yandan özgürlüğünü ve hayallerini yaşamak isterken, diğer yandan ailesinin beklentileri ve geleneklerin baskısını hissetmektedir. Bu süreçte Kerem, kendi istekleri ve ailesinin beklentileri arasında bir denge kurmak zorundadır. Kararını vermeden önce, hayatında neyin gerçekten önemli olduğuna dair derin bir düşünceye dalacak ve belki de bu süreçte kendi iç sesini dinleyerek en doğru kararı bulacaktır ...

P

Kerem, kalbindeki duygulara daha fazla karşı koyamayıp Aslı'nın yanına giderken içindeki heyecanı bastırmakta zorlanıyordu. Aslı'nın yanına vardığında, kelimeler boğazında düğümlendi ve ne söyleyeceğini bilemedi; fakat cesaretini toplayarak konuşmaya çalıştı. Ancak Aslı, beklenmedik bir şekilde Kerem'i azarlayıp oradan uzaklaştı. Kerem, bu ters tepki karşısında şaşkınlığını gizleyemese de, gözlerindeki samimi ifadeler ve nazik bakışlar Aslı'nın zihninde yer etmeyi başardı. Aslı, Kerem'in iltifat dolu bakışlarının etkisinden kurtulamıyor, bu hislerin altında yatan gerçekleri keşfetmek istiyordu ...

 

Karahanlılar işlerini bitirip konağa gelirler , Dicle ablasının kerem ile konuştuğunu görmüş ve hemen ablasını alıp odaya geçmiştir ve ablasına keremin kim olduğunu sormuştur aslı' da herşeyi anlatır ama anlatırken yüzünde küçük bir tebessüm vardır Dicle ise ablasının hoşlandığını anlar ...

 

Kerem, Handan'dan ayrıldıktan sonra arkadaşının yanına giderek Aslı'yı anlatmaya başlar. Aslı'yı tarif ederken yüzündeki heyecan ve gözlerindeki ışık adeta onun iç dünyasını açığa çıkarır. Kerem, aşkın ne olduğunu tam olarak bilmeyebilir, ancak Aslı'yı anlatırken kelimeleri ve duyguları öyle tutkulu bir şekilde ifade eder ki, arkadaşı bile bu değişime şaşırır. Arkadaşı, Kerem'in bu heyecanını hayranlıkla dinlerken, Kerem de Aslı'yı etkilemek için neler yapabileceğini düşünmeye başlar. Kerem, Aslı'nın kalbini kazanmak için elinden gelen her şeyi yapacağını söyler ve bu konuda kararlıdır. Sohbetin sonunda, Kerem ve arkadaşı bu yoğun duyguları kutlamak ve biraz rahatlamak için birer içki alırlar ...

 

Karahanlı Konağı'nın sessiz ve huzurlu atmosferi, Aslı'ya gelen haberle sarsılır. Geleneksel değerlere sıkı sıkıya bağlı olan bu köklü ailede, evlilik meseleleri her zaman büyük bir titizlikle ele alınır. Ancak Aslı'ya görücü çıktığı haberi, genç kızın dünyasını alt üst eder. Türkan, ailedeki nüfuzunu kullanarak bu haberi hızla tüm konağa yayar. Aslı, bu durumu kabullenmekte zorlanır ve çaresizliğini haykırarak dile getirir. Ne var ki, konağın sakinleri, Türkan'ın güçlü duruşu ve etkisi karşısında sessiz kalır. Aslı, kendi kaderini tayin edebilmek için içindeki sesi dinleyip harekete geçmek zorundadır. Bu olay, Karahanlı ailesinin geleneksel yapısını sorgulamalarına ve bireysel özgürlüklerin önemini yeniden değerlendirmelerine neden olacaktır ...

 

Cüneyt, Kerem için uygun bir kız bulduğunda, heyecanla Kerem'i aramaya karar verir. Ancak, Kerem o sırada arkadaşlarıyla dışarıda olup biraz fazla içtiği için telefonunu açmaz. Cüneyt, pes etmez ve Kerem'e bir mesaj gönderir. Mesajında, akşam konuşmaları gereken önemli konular olduğunu belirtir. Kerem ise sarhoşluğun verdiği kayıtsızlıkla bu mesajı pek umursamaz ve olayın ciddiyetini kavrayamaz. Cüneyt için bu durum biraz hayal kırıklığı yaratabilir, fakat Kerem'in bu konuyu ciddiye alması için başka bir zaman ve yöntem düşünmesi gerekecektir. İlişkilerde iletişimin ve zamanlamanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlar ...

 

 

Yazgı, dedesinin yanına gidip kızın kim olduğunu sorduğunda, Cüneyt'in beklenmedik sert tepkisiyle karşılaşır. Cüneyt, Yazgı'yı azarlayarak sorusunu cevapsız bırakır. Yazgı, bu durum karşısında, artık sürekli hor görülmekten yorulduğunu hisseder ve dedesine isyan eder. Ancak bu isyanı, Cüneyt'in öfkesini artırır ve Cüneyt, Yazgı'ya ilk kez el kaldırır. Bu an, Yazgı'yı derinden sarsar ve hiçbir şey söylemeden oradan ayrılır. Sessizce gitmesi, belki de yaşadığı hayal kırıklığı ve üzüntüyü anlatmanın en güçlü yoludur. Bu olay, Yazgı için bir dönüm noktası olabilir, çünkü artık kendi sesini duyurmanın ve saygı görmenin yollarını aramaya başlaması gerektiğinin farkına varır ...

 

Kerem, arkadaşını dikkatle dinlerken aşkın anlamını ve derinliğini keşfetmeye başlar. Arkadaşı, aşkın nasıl bir duygu olduğunu, insanın kalbinde yarattığı heyecanı ve tutkuyu anlattıkça, Kerem'in aklına sürekli Aslı gelir. Aslı'nın gülüşü, gözleri ve onunla geçirdiği anlar, Kerem'in zihninde belirginleşir. Kalbi hızla çarpmaya başlar ve o an anlar ki Aslı'ya olan hisleri gerçek bir aşktır. Ancak, Kerem o sırada zil zurna sarhoştur ve duygularını net bir şekilde ifade edememektedir. Sarhoşluğunun etkisiyle kafası karışmış olsa da, kalbindeki bu yeni keşif, ona Aslı'ya karşı olan hislerini daha fazla sorgulaması gerektiğini gösterir. İçinden bir ses, ona gerçek aşkı deneyimlemenin cesaretini toplamasını fısıldar ...

 

Aslı, aldığı haberin ağırlığı altında ezilerek odasında sessizce ağlarken, annesi Neslihan yanına gelir. Annesi, geçmişte kendi yaşadığı acı tecrübeleri hatırlayarak kızının yanına oturur ve onu teselli etmeye çalışır. Neslihan, zamanında kendisine sorulmadan evlendirildiğinde hissettiği çaresizliği ve mutsuzluğu Aslı'nın da yaşamasını istemez. Bu yüzden, Aslı'nın kararına saygı duyar ve onu destekler. Annesinin varlığı ve anlayışı, Aslı'ya biraz olsun güç verir. Neslihan, Aslı'ya güçlü olması gerektiğini ve hayatını kendi tercihleri doğrultusunda şekillendirebileceğini hatırlatır. İkisi birlikte, bu zorlu süreçte birbirlerine destek olmanın önemini bir kez daha anlarlar ...

 

Mertcan, yıllardır beklediği konservatuar sınavının sonuçlarına bakmak için heyecanla okula gider. Hayaline kavuşmanın mutluluğu içinde olan Mertcan, bu duyguyu ailesine anlatıp isteme işini biraz daha ertelemenin hesaplarını yapar. Ancak okulun bahçesinde, bankta oturup ağlayan güzel bir kız, Yazgı, onun tüm dikkatini çeker. Mertcan'ın merhametli doğası, onu Yazgı'ya yardım etmeye iter ama Yazgı, yabancılardan korktuğu için yardım teklifini reddeder. Mertcan pes etmez ve yardım etmeye devam etmek ister. Yazgı, Mertcan'ın ısrarcı ve samimi yaklaşımı karşısında gülümseyerek ayağa kalkar ve gitmek üzereyken dönüp Mertcan ile tanışmaya karar verir. Bu küçük tebessüm, yeni bir dostluğun ve belki de daha fazlasının başlangıcını işaret eder ...

 

Akşam olur...

 

Aslı'nın cüzdanını dükkanda unuttuğunu öğrenmesiyle birlikte, Karahanlı Konağı'ndaki akşam yemeği aniden farklı bir hâl alır. Herkes sofradayken çalan telefon, Aslı'ya haberi ulaştırır. Bu beklenmedik durum karşısında, Neslihan hemen devreye girer ve Aslı'ya cüzdanını almak için Mertcan ile gitmesini önerir. Ancak Aslı, kendine güvenen ve bağımsız bir kişiliğe sahip olduğu için bu teklifi kabul etmez. Kendi işini kendisi halletmek isteyen Aslı, kararını verip konağın kapısından çıkarken, kararlılığı ve ısrarcılığıyla bir kez daha dikkat çeker. Bu olay, Aslı'nın kişiliği hakkında birçok şeyi ortaya koyarken, aynı zamanda konağın sakinleri arasında da bir hareketlenme yaratır.

 

Aslı cuzdanını alır ve dışarı çıkar yolda giderken sabahki çocuğu yani keremi düşünür , tam ıssız bir sokağa girerken aslının telefonu çalar , Neslihan Aslıya nerde olduğunu sorar aslı ise 10 dakikaya evdeyim der ve telefonu kapatır , aslı telefonu kapatır kapatmaz kerem aslının agzını kapatım eski çürük bir eve sokar aslıyı yere atıp kemerini çıkaran kerem o kadar sarhoştur ki sevdiği kıza tecavüz edeceğini bilmez , aslı ne kadar çırpınsada kerem aslıya tecavüz eder , aslının yardım et anne deyişi ve çığlıkları yeri göğü inletir...

 

Zaman çok geçmiştir konaktakiler meraktan çatlamış hatta korku düşmüş içlerine , aslıyı ne kadar arasalarda telefonuna ulaşamazlar Mertcan ve Neslihan aslıyı aramaya çıkarken kapı açılır aslı içeri girer per perişan olan halini görürler aslı' ya herkes ne olduğunu sorar hatta Mertcan ablasına dokunmaya çalışırken aslı çığlık atarak diz çöker herkes anlamıştı aslının tecavüze uğradığını...

 

Devamı 2. Bölümde ...

Loading...
0%