@yazarcerenoktay
|
7.10.2024, 13:36 🥊 Okumaya başladığınız tarihi ve saati buraya yazın lütfen.
Bir yudum kahve içtikten sonra düşünmeyi sürdürdü. Maria, bir şey saklıyordu ve Lara bunu fark etmişti. Arkadaşının gözlerinde mesaj geldikten sonra o bakış vardı; bir şey söylemek isteyip de söyleyememenin sıkıntısı. Lara, ne kadar yakın olsalar da, Maria’nın her zaman kendi içine dönük biri olduğunu biliyordu. Onu zorlamamak için yıllar boyu sabırlı olmuştu, ancak bu sefer farklıydı. Arkadaşının bu kadar içine kapanmasına daha fazla göz yumamazdı. Telefonunu eline aldı ve Maria'nın son mesajını bir kez daha okudu: "Nasıl hissediyorsun?" Lara, mesajın altında daha derin bir anlam aramaya çalıştı. Belki de bu basit soru aslında Maria'nın kendi hislerini gizlemeye çalıştığı bir mesajdı. "Yeter artık," diye fısıldadı kendi kendine. "Arkadaşımın bu kadar yıpranmasını istemiyorum. Sorun her neyse, onun benim yanımda olması gibi ben de onun yanında olmalıyım." Maria'nın odasından yükselen hafif adım seslerini duyduğunda, kalbi hızlandı. Belki de artkadaşı ile gerçek bir konuşma yapmanın zamanı gelmişti. Lara'nın tam bu kararı almasıyla, Maria'nın odasının kapısı hafifçe açıldı. Lara, refleksle kahvesinden bir yudum daha aldı ve odadan çıkmak için hareketlenen Maria'ya çevirdi bakışlarını. Lara, bir süre bekledi, ancak Maria odadan çıkmadı. O sırada hafif bir melodi duydu. Tanıyordu bu melodiyi; Maria'nın kendisini en kötü hissettiği anlarda açtığı ve aslında dertleşmeye ihtiyacı olduğunu ima eden müzikti. Lara, onun artık her şeyini açıkça biliyordu. Bunun farkında olan Maria, yine de derdini açıkça paylaşamıyordu. Bunun yerine bu şekilde belli etmeye çalışıyordu. Lara, kalbinin bir kez daha hızla çarpmaya başladığını hissetti. Ne yapması gerektiğini düşündü. Maria'nın özelini ihlal etmek istemiyordu, ama arkadaşının bu kadar sıkıntılı bir durumda olmasını da görmezden gelemezdi. Ayağa kalktı. Bardağı masanın üzerine bıraktı. Maria'nın odasına doğru birkaç adım atarken, zihninde iki seçenek vardı: Ya geri çekilecek ve Maria'nın kendisine açılmasını bekleyecekti, ya da bu sefer bir adım daha ileri gidip neler olduğunu öğrenmeye çalışacaktı. Düşünceler arasında gidip gelirken Maria'nın odasından çıkan seslerle irkildi. Kapı hala aralıktı ve içeriden gelen hıçkırık sesi kulaklarını doldurdu. Lara, o anda tereddüt etti, ama sonra kararını verdi. Yavaşça Maria'nın odasının kapısına doğru yürüdü ve nazikçe kapıyı tıklattı. "Maria?" diye seslendi endişeli bir ses tonuyla. Yanıt gelmeyince bir kez daha kapıyı tıklattı. "İyi misin?" Bir süre sessizlik oldu, ardından Maria'nın yorgun bir sesi kulaklarını doldurdu. "Gir." Lara, kapıyı itti ve içeri girdi. Arkadaşına baktığında yatağın kenarına oturduğunu gördü. Ağlamaktan şişmeye başlayan gözleri, uzaklara dalmış gibiydi. Elinde tutmaya devam ettiği telefonu sıkıca tutuyor, sanki çok önemli bir şeymiş gibi sahipleniyordu. Lara, arkadaşının yanına yaklaştı ve daha fazla beklemek istemedi. Bu yüzden sordu. "Neler oluyor?" Maria, bir an için sessiz kaldı, sonra gözlerini Lara'ya çevirdi. "Bazen... her şeyin üstüme geldiğini hissediyorum." Sesi kısık ve yorgundu. "Hayat, yaşadıklarım, geçmiş çok ağır geliyor..." Lara, arkadaşının neden bu kadar dertlendiğini, geçmişte neler yaşadığını anlatmaya çalıştı. Maria, bir sır küpüydü. Sırlarını, geçmişini Lara'ya bile kolay kolay açmazdı. "Seni yormak istemem. Zaten yeterince şeyle uğraşıyorsun." Lara, Maria'nın yanına oturdu ve elini nazikçe tuttu. Meraklı ama anlayışlı bir sesle konuştu. "Seninle paylaşmadığım ne var ki? Ne derdim olursa olsun anlatıyorum. Bu da rahatlamamı sağlıyor," Maria, yanıt vermeyince konuşmaya devam etti. "Ne olursa olsun, yanındayım. Bunu biliyorsun, değil mi?" Maria gözlerini kaçırdı. Lara arkadaşının huzursuzluğunu hissedebiliyordu. Bir süre sessizlik içinde oturdular, ardından Maria derin bir nefes aldı ve yavaşça konuşmaya başladı. "Eski hayatım... geri dönüyor gibi hissediyorum. Geçmişi geride bıraktığımı sanıyordum, ama yine aynı sorunlarla boğuşuyorum." Lara, Maria’nın ne demek istediğini anlayamıyordu. Çünkü Maria'nın geçmişi hakkında çok az şey biliyordu. "Hangi sorunlar?" diye sordu nazikçe. "Bana anlatabilirsin, belki birlikte bir çözüm buluruz." Maria, bir an için gözlerini kapattı, ardından yüzünde acı dolu bir ifadeyle konuşmaya devam etti: "Geçmişten biri... geri döndü. Ben... onu hayatımdan çıkardığımı sanıyordum, ama şimdi tekrar bana ulaşıyor. Bu mesaj da ondan." Telefonunu açıp Lara'ya gösterdi. Mesajda kısa bir cümle vardı: "Tekrar görüşmemiz gerek." Lara, mesajı okuduğunda içini bir ürperti kapladı. Maria'ya bu kadar sıkıntı veren kimdi? Ondan ne istiyordu? "Kim bu?" diye sordu. Sesi fazlasıyla meraklı olmasına karşın bir sorun olduğunu anladığı için sertti de. Maria, tekrardan hıçkırıp ağlamaya başladığında elleri titredi. Lara, bunun üzerine arkadaşına sıkısa sarıldı. Arkadaşı sakinleşene akdar bir süre o şekilde kaldılar. Maria'ya sarılmayı bıraktığında Maria, biraz daha sakinleşmiş görünüyordu. Burnunu çekmesinin ardından "O... geçmişten biri, bir daha görmek ve sesini duymak istemediğim biri. Ben onunla konuşmak ve yüzleşmek istemiyorum ama buna mecbur olduğumu biliyorum." dedi. Sesi boğuk çıkmıştı. Lara, anlamıyordu. O kişi kimdi? Neden mecburdu onunla görüşmeye? Arkadaşı bu kadar kapalı kutu olmak yerine keşke gerçeği anlatsaydı ona. "Senin için ne yapabilirim?" diye sorduğunda Maria "Bana bir bardak su getirir misin?" diye sordu. Lara, bunu beklemiyordu ama ayağa kalktı ve odadan çıktı. Mutfağa doğru ilerlerken yüzü düşmüştü. Arkadaşına yardım etmeyi çok istiyordu ama bunu açık olmazsa nasıl yapacağını bilmediğinden çaresizdi. |
0% |