Yeni Üyelik
22.
Bölüm

7. Bölüm

@yazarcerenoktay

Nathan, yol boyunca ilerlerken çevresini didik didik ediyor, Adrian’la görüşebilmek için bir telefon kulübesi görmeyi umuyordu. Nitekim bu uzunca süre gerçekleşmedi. Can sıkıntısı geçen her saniye daha da artarken acaba Lara’yı tehlikeye atmasam mı? diye düşünmeden yapamadı.

Bir süre daha ilerlediğinde sanki isteği karşılık görmüş gibi karşısına çıkan telefon kulübesi, rahatlamasına sebep oldu. Motorunu durdurdu, hızla indikten sonra koşarak kulübenin içine girdi. Telefonu eline alıp içine her zaman cebinde bulundurduğu ve uğurlu olduğunu düşündüğü jetonu atmasından sonra Adrian’ın numarasını çevirdi. Telefonun çaldığını belli eden sesi duyduğunda, hızla atmaya devam eden kalp sesi kulaklarında yankılandı.

Sonunda Adrian’ın telefona cevap verdiğini belli eden sesi kulağında yankılandığında, gerginliği daha da yükseldi.

“Alo? Kimsiniz?”

Nathan, derin bir nefes aldı ve hızla konuşmaya koyuldu.

“Adrian, ben Nathan. Bana acilen Lara’nın ev adresini verir misin? Onunla görüşmem gerekiyor.”

“Neler oluyor? Neden Lara’ya gitmek istiyorsun? Son olanlardan sonra sana ev adresini vereceğimi düşünmüyorsun değil mi?” diyen Adrian’ın sesi tepkili ve mesafeliydi.

Nathan, daha fazla açıklama yapmazsa Lara’nın ev adresini alamayacağını anladı. Öfkeli bir nefes aldı, daha sonra derin aldığı nefesi vererek sakinleşmeye çalıştı. Zamanı kısıtlıydı, hızla Adrian’a hızlıca bir şeyler anlatması gerektiğini biliyordu. Ne kadar sıkıntılı olursa olsun, durumu açıklamaktan başka çaresi yoktu.

“Söyleyeceklerimi dikkatle dinle,” diyerek konuşmaya başladı. Sesi ciddi ve kararlıydı. “Annem öldürüldü. Onu öldürenler kimse, şimdi peşimdeler. Mesajlar alıyorum, takip ediliyorum. Güvende değilim ve saklanmam gerek. Şu an ihtiyacım olan tek şey, güvenli bir yer. Lara’nın evi en mantıklı seçenek gibi görünüyor. Bana bu konuda yardım edersen minnettar kalacağım.”

Adrian, duyduklarından dolayı hem şoka uğramış hem de fazlasıyla şaşırmıştı. Nathan’ın sesindeki ciddiyet, durumun ne kadar tehlikeli olduğunu gösteriyordu.

Birkaç saniye sonra “Nathan, durumun ciddiyetinin farkında mısın?” diye sordu. “Güvenli bir yere gitmek yerine durumu polislere bildirmelisin.”

Nathan, Adrian’ın sözleri üzerine gözlerini devirmeden yapamadı. “Bunu yapamam,” dedi. “Peşimde olan kişilerin polis ile iletişimde olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden güvenli bir alana ihtiyacım var. Lütfen ama lütfen bana Lara’nın adresini ver.”

Adrian, Nathan’ın endişeli ses tonunu duyunca, adresi vermekte tereddüt etti. Bu ses tonuna da yansıdı.

"Nathan, durumu anlıyorum ama Lara’nın güvenliği de en az senin güvenliğin kadar önemli. Sana onun adresini vermek bu yüzden çok riskli. Anladığım kadarıyla gidecek bir yerin yok, otellere de gidemiyorsun nitekim başka bir yere sığınabilirsin.”

Nathan, öfkeyle dişlerini sıktı. "Adrian, beni anlamıyor musun? Gidecek başka yerim yok! O kişiler her kimse onlardan korunmak için başka bir yere, güvenli bir yere sığınmam lazım. Lara'nın adresini bana hemen ver yoksa her şey için çok geç olacak.”

Adrian bir an düşündü, ardından konuşmayı sürdürdü. "Sana Lara’nın adresini veremem. Ama şunu yapabilirim: Çok güvendiğim ve bu gibi durumlarda insanlara yardımcı olan bir arkadaşımın mekanı var. Bir süre oraya sığın. Bu süre zarfında ben de neler yapabileceğimizi düşünüp sana yardımcı olurum. İnan bana hem senin hem de Lara’nın güvenliği için oraya gitmen en sağlıklısı olacak.”

Nathan, Adrian’ın sözleri üzerine başını sallamadan yapamadı. Zamanının daraldığını biliyordu nitekim Adrian’a güvenmekten başka seçeneği kalmadığını da bildiği için "Peki, dediğin gibi olsun. O mekânın adresini ver, hemen gidiyorum." dedi.

Adrian’ın söylediği adresi hafızasına kazıdıktan sonra –güçlü bir hafızası vardı- teşekkür edip telefonu kapattı. Hızla koşup tekrar motoruna bindi. Kaskını takıp motorunu yeniden çalıştırdıktan sonra yola koyuldu. Bir an evvel o güvenli adrese varmak istiyordu.

Loading...
0%