Yeni Üyelik
11.
Bölüm

9. Bölüm

@yazarcerenoktay

28.09.2024, 21:43 🥊
Yeni bölüme hepiniz hoş geldiniz,
ve keyifli okumalar!

Okumaya başladığınız tarihi ve saati buraya yazın lütfen.

 

Güvenli evin sahibi, parmağındaki yüzüğün kenarını döndürerek derin bir nefes aldı. Yazı tura atma düşüncesi zihninde yankılanırken, aklının karışıklığını yoğun bir şekilde hissediyordu. Kalbinin hızlı atışı, arada kalmışlığını ona da da yoğun hissettirmekteydi. Hızla düşündü ve olası seçenekleri kafasında değerlendirmeye başladı.

Eğer yazı gelirse, Nathan’ı öldürmek zorunda kalacaktı. Arkadaşının güvenini kaybetmesi bir yana, kendi ruhunu daha da karartmış olacaktı. Ancak verilen emri yerine getirmek zorundaydı; böyle bir hatanın bedeli ağır olurdu. Ama ya Nathan haklıysa? Ya Adrian’ın söyledikleri doğruysa? diye düşünmeden yapamadı. Günahsız bir insanın hayatını almak kesinlikle bencillik olurdu.

Düşünmeye devam etti. Nathan’ın annesi yüzünden ölüm cezasına çarptırıldığını bildiği için, bu kararı vermek o kadar da zor değildi. Yıllarını böyle geçirip kimseye acıması olmayan bir adam için, böyle insanların hayatı hiç de önemli olmazdı. Olmamalıydı.

Peki, Nathan önemli miydi onun için? Bilmiyordu.

Eğer tura gelirse, Nathan’ı koruması gerekecekti. Nitekim genç adam, bu kaosun içine daha fazla çekilecekti. Adrian’ın güvenini daha da kazanacak olması güzeldi nitekim kendi başına bela alacaktı. Bunu göze alabilir miydi?

Nathan, Adrian’ın dostu olarak hayatına girecekti ya da bu olmadan hayatı sona erecekti.

İçindeki ikilem, yüreğine ağır bir taş gibi otururken kendisini daha da rahatsız hissetti. Yaşadığı stresten başı ağrıyor, midesi bulanıyordu. Farkındaydı. Vakit kaybetmeden bir karar vermesi gerekiyordu. Bu kararı ise ancak yazı tura atarak alabilecekti.

Parayı havaya fırlatıp, kalbinin hızla çarptığını hissetti. Merak ediyordu hangi seçeneğin hem kendisinin hem de Nathan’ın geleceğini etkileyeceğini. Hangisi gelirse ona uyacaktı. Başka seçeneği yoktu.

Elinde tutmaya devam ettiği parayı havaya fırlattığında, bir an için zamanın durduğunu hissetti. Metalin havada dönerken çıkardığı ince tını, kulaklarında yankılandı. Gözleri madeni parayı takip ederken, kalbinde yükselen gerilim tüm vücudunu sardı. Tüm kararını bu küçük anın belirleyecek olması, ona hayatında hiç yaşamadığı bir endişe yaşatıyordu.

Madeni para yavaşça yere doğru süzülürken gözlerini kıstı ve elini yukarı doğru uzatıp parayı yakaladı. Daha sonra elinde tuttuğu parayı diğer elinin üstüne bıraktı. Elini çekip paranın hangi yönünde durduğunu görecek olması gerilimini daha da arttırıyordu.

Elini çekip gelen yöne baktığında tura geldiğini gördü. İçini bir ferahlık kapladı. En azından genç adamı öldürmesi gerekmeyecekti. Nathan, yaşayacaktı.

Derin bir nefes aldı, omuzlarına yüklenmiş olan kararın ağırlığı biraz olsun hafiflediği için rahatladığını hissetti. Nitekim bu andan sonra yaşayacak olanlar daha zorlu ve tehlikeli olabilirdi. Bunu istiyor muydu emin değildi. Nathan’ı öldürmeyecek, güvenli evde yaşamasını sağlayacaktı. Onu hayatı pahasına koruyacaktı. Nitekim tehlikenin ne kadar büyük olduğunu bildiği için korkuyordu.

O sırada Nathan, güvenli eve doğru ilerlemeye devam ediyordu. Son derece dikkatli ve kontrollüydü. Peşindekiler her kimse dört bir yanda adamları olabilirdi. Bu da her an saldırıya uğrayabileceği anlamına geliyordu.

Sanki her saniye ona daha da yaklaşan bir tehlike vardı ama bu tehlikeyi göremiyordu. Bu durum Nathan’ın daha da gerilmesine sebep olurken rahatsız hissetmesşni sağlıyordu.

Arkadaşı Adrian’ın ona verdiği adres, bu şehirde tek güvendiği yerdi. Ona sonsuz güveniyordu ve bu adrese doğru ilerleyerek ona ne kadar çok güvendiğini de belli ediyordu. Eğer ki oraya ulaşabilirse huzurlu olmayı istiyordu. Nitekim, içindeki ses ona hep kötüyü düşündürüyor, bir şeylerin yanlış olduğunu hissettiriyordu.

Güvenli evin kapısına geldiğinde, motorunu durdurdu ve çevresine dikkatli gözlerle bakınmaya devam etti. Kimseyi göremedi. Motordan indikten sonra kaskını çıkardı, dikkatli adımlarla ilerlemeye başladı. Kapıya vurmak için elini kaldırdığında tereddüt etti. Bu yer gerçekten güvenli miydi? Ya burada da diğer yerler gibi tuzak varsa? Ya Adrian da yanılmışsa? diye düşünmeden yapamadı.

Başka şansı olmadığının farkındaydı. Bu yüzden kapıyı çaldı. İçeriden bir süre ses çıkmadı. Bekleyiş daha da uzadıkça, Nathan’ın kalp atışları hızlandı. Sonunda kapı açıldı. İçeride duran adam, güvenli evin sahibiydi. Nathan’ı baştan aşağı süzdü. Elindeki telefonun ekranında Nathan’ın fotoğrafı açıktı. Birkaç saniyelik sessiz bir bakışmadan sonra adam başını hafifçe salladı ve kapıyı daha da açarak Nathan’ı içeri davet etti.

Nathan içeri girdiğinde, evin huzurlu atmosferi onu bir anlığına rahatlattı. Dışarıdaki tehlikeden biraz olsun uzaklaşmak ona iyi gelmişti. Güvenli evin sahibi evin kapısını kapatırken hala düşünüyor ve kendisini düşünmekten alıkoyamıyordu. Gerçekten doğru olanı mı yapmıştı?

Nathan, koridorda dikilmeye devam ederken, arkasında duran adamın gözlerinde kısa bir tereddüt parladı. Nathan bunu fark etti ama sesini çıkarmadı.

O saniyelerde adamın aklında hala tek bir düşünce varlığını sürdürüyordu. Ya tura yanlışsa?

Sessizlik uzadıkça Nathan konuşmak zorunda hissetti kendisini. Daha sonra ağzını açıp "Adrian bana buranın güvenli olduğunu söyledi," dedi. Sesi tedirgin olmasına karşın umut kırıntılarını da barındırıyordu. "Bir süre burada kalabilir miyim?"

Güvenli evin sahibi Nathan’a bakarak derin bir nefes aldı. Gözlerinde hala kararsızlık vardı, ama artık Nathan içeri girmişti. "Elbette," dedi soğuk bir sesle. "Bir süreliğine burada kalabilirsin. Artık güvendesin."

Nathan, minnettarlıkla başını salladı. Daha sonra evi incelemek adına yürümeyi sürdürdü. “Odan üst katta,” diyen ev sahibinin açıklamasını duyduğunda “Peki,” dedi. “Mutfak, salon ile iç içe,” diyerek açıklamaya devam ettiğinde sözlerine dikkat kesilmeden yapamadı. “Mutfaktan dilediğin her şeyi yiyip içebilirsin.”

“Peki. Teşekkür ederim,” dedikten sonra mutfağa girdi. Elinde tutmaya devam ettiği çantasını yere bıraktıktan sonra dolapları tek tek açtı ve bardakları buldu. Daha sonra bardaklardan birisini alıp içine su doldurdu, içti. Tekrar bir bardak daha su doldurmasının ardından “Motorumu içeri alabilir miyim? Koyabileceğim bir yer var mı?” diye sordu.

Ev sahibinin “Garaja park edebilirsin,” diyen sesini duyduktan sonra hızla hareket etti. Ev sahibi ile birlikte üst kata çıktıktan sonra uyumak için kullanacağı odayı öğrendi. Çantasını odaya bırakmasının ardından evin dışına çıkmak için yürümeye devam etti.

Evden dikkatli bir şekilde çıktıktan sonra motorunu hızla hareket ettirdi ve garaja park etmek için ilerlemeyi sürdürdü. Garaja girip aracını park ettikten sonra, garajdan evin içine girilen kapıya doğru ilerledi. Garajdan çıktıktan sonra kapıyı arkasından kapattı.

Odasına çekilip endişe içinde başını yastığa koyduğunda yüreği hala sıkıntı içindeydi. Bu adama güvenip güvenemeyeceğini bilmiyordu. İyi biri gibi görünüyor olsa da kötü birisi de olabilirdi. İhtimaller kafasını karıştırıyordu.

O gece Nathan uyumaya çalışırken, güvenli evin sahibi başka bir odada oturmuş, avucunun içinde tuttuğu madeni paraya bakıyordu. Yazı mı tura mı? diyerek elindeki parayı atan ta kendisiydi, nitekim hayatın onlar için oyununun daha başlamadığını hissediyorduNathan güvendeydi. Nitekim bu daha ne kadar sürecekti? Bilmiyordu. Onu gerçekten korumak mı yoksa emre karşı gelmeyip onu öldürmek mi doğru olandı? Bunu da bilmiyordu.

Düşünceleri beyninde dolanmaya devam ederken uyuyakaldığını çalan telefon sayesinde fark etmişti. Telefonunu komodinin üstünden alıp hemen ekrana baktı. Arayan kişiyi tanıyordu. Ekrandaki isim, yüzündeki kasların gerilmesine neden olurken gerildiğini hissetti. Telefonu açmadan önce bir an için duraksadı ve derin bir nefes aldı. Daha sonra aldığı nefesi bıraktı. “Evet?" dedi soğuk bir sesle.

Karşıdaki ses, keskin ve sertti. "Nathan, hala orada mı?" diye sordu.

Güvenli evin sahibi bir an için ne diyeceğini bilemedi, ama doğru yanıt vermesi gerektiğini biliyordu. "Evet," dedi saniyeler sonra. "Ama..."

Karşıdaki ses hemen onu susturdu. "Sakın ama deme. Onu ortadan kaldırman gerekiyordu. Ne yapman gerektiğini biliyorsun."

Telefon kapandığında, geriye kalan tek şey odadaki kendi nefesinin sesi oldu. Adam, gözlerini Nathan’ın uyuduğu odadan tarafa çevirdi. Şu anda kesinlikle bir karar vermek zorundaydı. Ya Nathan’ı öldürecekti ya da onu korumak için mücadele ederken canından olacaktı.

Loading...
0%