@yazarcerenoktay
|
30.10.2024, 00:17 🐺 Okumaya başladığınız tarihi ve saati buraya yazın lütfen. Instagram : yazarcerenoktay Hepinizin profilimi takip etmesini, videolarım ve paylaşımlarıma beğeni, yorumlarını bırakmasını bekliyorum. Jenny, okula kaydının yapıldığını öğrendiğinde ailesine gereksiz ve sert bir tepki göstermişti. Bu okula gitmekten, oradaki insanlarla iletişim kurmaktan, en çok da o kurt adam ile yeniden karşılaşmaktan korkuyordu. Jenny, korkularında sonuna kadar haklıydı. Okuldaki öğrenciler ve öğretmenler düşündüğü gibi onu gördüklerinde varlığını hoş karşılamayacaklar, dahası ona karşı duydukları nefreti dibine kadar gösterip kendisini daha da kötü hissetmesine sebep olacaklardı. Ama en büyük korkulu rüyası tekrardan gerçekleşmeyecekti. O kurt adamı tekrardan görmeyecekti. "Tatlım," dedi annesi elinde tutmaya devam ettiği kâğıdı uzattıktan sonra. "Eğitim hayatına devam etmen gerektiğini biliyorsun. Okul yarın açılacak. Artık erteleme yapmamız mümkün değil." Jenny, burnunu kırıştırdı. Midesinin şimdiden bulandığını hissediyordu. Okula gidecek olma düşüncesi midesine kramplar girmesine sebep oluyordu. Tiksinti dolu bir yüzle anne ve babasına bakmadan yapamadı. Hâlâ hayatına burunlarını sokuyor olmaları can sıkıcıydı. "Bunun ben farkında değil miyim sanıyorsunuz? Okulumu bitirip sizden uzakta bir üniversiteye gitmek için can atıyorum. Üstelik bana bu kasabada okula gitmek isteyip istemediğimi sormadınız bile. Hele de son olanlardan sonra. İnsanların ne zaman dışarı adımımı atsam bana sanki bir suçluymuşum gibi baktığını gördünüz. Okuldaki öğrenciler boş duracak mı sanıyorsunuz? Olanlar yüzünden bana katil damgası vurup sürekli benimle uğraşacaklar. Ben istemiyorum. Lanet olsun! Ben bu kasabada bir dakika bile durmak istemiyorum. Değil okula gitmek, bu havayı bile solumak istemiyorum. Bana bu eziyeti çektirmeye hakkınız yok!" "On sekiz yaşını doldurmadığın için hâlâ bize bağlı yaşamak zorundasın. Biz bu kasabada yaşamayı tercih ettiğimiz için sen de bu kasabada yaşayıp bu okulda okumalısın. Ne zamanki üniversiteyi kazanırsın işte o zaman istediğini yapabilirsin. Cinayetlere gelecek olursak, kasaba halkının sana karşı olan tutumu ailemizin geçmişi ile alakalı bazı olaylara dayanıyor. Bunları ilerleyen zamanlarda sana anlatacağız. Annen de ben de seni çok seviyoruz, kimsenin sana zarar vermesine izin vermeyiz. Seni korumak için elimizden geleni yapacağız." Bayan Hale, başını kocasını onaylarcasına salladı. Eşi sustuktan sonra ona destek çıkmak adına elindeki kayıt kâğıdını sallamaya devam etti. “Evet, baban haklı. Kimsenin seni ezmesine ve üzerinde seni yıpratacak baskılar kurmasına izin vermeyiz. Sen bizim kızımızsın, bizim için çok kıymetlisin. Lütfen artık bizi üzme. Bizimle beraber yaşamak dışında başka bir seçeneğin bulunmuyor." Jenny, duydukları karşısında şaşırmıştı. Alaylı bir şekilde gülmeden yapamadı. "Siz mi beni koruyup kollayacaksınız?" diye sordu. "Bu zamana kadar hayatıma sürekli müdahale ettiniz ve beni hiçbir zaman evladınız olarak görmediniz. Benim bu yalanlara artık ne inanacak zamanım ne de gücüm var. Kendinizi kandırmaya devam edin lâkin beni kandıramayacaksınız." Oturduğu yerden ayağa kalktıktan sonra evden çıkmak için koşmaya başladı. Nefes almakta zorlanıyordu ve yalnız kalmaya ihtiyacı vardı. Evden çıktıktan sonra öfkesini atabilmek için koşmaya devam eden Jenny, kütüphanenin çok yakınına gelmişti ama bunun henüz farkında değildi. Koşmayı bırakıp ellerini dizlerine bastırdıktan sonra derin derin soludu ve başını hafifçe kaldırıp çevresine bakındı. Kütüphane hemen dikkatini çekmişti. Nefes alışverişinin düzene girmesinin ardından doğruldu ve ellerini bel çukuruna bastırdı. "Kasaba içinde dolaşma imkânım olsaydı kütüphaneyi daha önceden fark ederdim," dedi soluk soluğa. Kütüphaneye doğru yürümeye başladığı sırada çevresinde oluşan sessizlik dikkatini çekti. Uçan kuşların sesi dışında hiçbir ses duymuyordu. Okulun içinde kurt adamı görmeden önce de böyle olmuştu ve sonrasında onunla karşı karşıya gelmişti. Yoksa yine mi aynı şey olacaktı? Onunla karşı karşıya gelecek olmanın düşüncesi tüylerinin diken diken olmasına sebep oldu. "Yok canım," dedi kendisini rahatlatmak için. "Tekrardan karşına çıkacak değil ya. O gün göründü, sonrasında da kayboldu. Eğer ki peşinde olsaydı yeniden karşına çıkardı." Jenny, düşüncesinde haklıydı. Alex, onun peşinde olsaydı ve onu öldürmek isteseydi yeniden karşısına çıkardı. Üstelik genç kızın Vivianne’in torunu olduğunu öğrendiğinden beri daha temkinli davranmaya başlamıştı. Tabii, bu temkinli davranmanın en büyük sebebi aslında klanın ileri gelenlerinin gelmesiydi. İki gündür kasabadalardı ve cinayetlerle ilgili incelemeye devam ediyorlardı. Henüz sıra kendilerine gelmemiş, bu da ömürlerinin daha da uzamasına sebep olmuştu. Kütüphaneye ürkek adımlarla girdiğinde pek çok gencin kendisi gibi burada olduğunu görmüştü. Bazıları kitap okuyor, bazılarıysa yeni döneme hazırlık için ders çalışıyorlardı. Jenny, bu kitap okuyan gençler arasında yer alacak olmanın heyecanını iliklerinde hissetmeye başladı. Okumayı çok seviyordu. Jenny, kütüphanenin içinde yürümeye devam ederken güneş gözlüğünü takmış ve kapüşonunu kafasına geçirmişti. Akıllılık edip evden çıkmadan çok önce gözlüğünü yanına aldığı için gülümsemeden yapamadı. Attığı her adımda dikkat çekmemek için çaba sarf ediyordu. Nihayet ilgisini en çok çeken bölümün önüne geldiğinde kitaplara hayranlıkla bakmadan yapamadı. Keşke büyükannesi de yanında olsaydı ve onunla okuyabilseydi. Onu hâlâ özlüyordu ve özlemi bir türlü eksilmek bilmiyordu. Ellerini dikkatini çeken kitaplardan birine uzattığında o tanıdık his yeniden sarmıştı benliğini. Birisi onu uzaktan izliyordu ve genç kız ne zaman çevresine bakınsa gözden kayboluyordu. Jenny’yi izleyen bu defa ne o kurt adamdı ne de kasabada görmüş olduğu yüzlerden biriydi. Genç kızı takip eden ikinci cesedi bulan ve emniyet güçlerine haber veren avcıydı. Üzerinde yırtık pırtık bir kıyafet vardı ve saçları darmadağınıktı. Kütüphaneyi genellikle araştırma yapmak için kullanırdı ama bugün buraya geliş amacı çok başkaydı. Jenny, takip edildiğini fark ettiğini belli etmeye korkar bir şekilde elindeki kitabı yeniden aldığı yere bıraktı. Gözlüğünü taktığı için kendisini bir kez daha şanslı hissetti. Kendisini takip eden her kimse ürkek bakışlarını görmüyordu. Jenny, kitaplık boyunca yürüdü ve kitaplığın sonuna geldiğinde diğer tarafa geçebilmek için hızla hareket etti. Soluğu diğer tarafta aldıktan sonra adımlarını daha da hızlandırdı. Tekrardan sağa doğru döneceği sırada karşısına çıkan öğrenci ile çarpışması dudaklarından minik bir çığlık kopmasına sebep olmuştu. Çarpıştığı kişi okulun en dedikoducu öğrencisi Faith’di. Yaptığı dedikodular dışında kimseye bir zararı dokunmamıştı ve Jenny ile tanışmak için can atıyordu. Kader bu ya, genç kız hiç çabalamadan karşısına çıkıvermişti. Tabii Faith, çarpıştığı genç kızın henüz Jenny olduğunu bilmiyordu. Faith, bu çarpışmadan sonra ellerini endişeli bir şekilde genç kıza uzattı. "Korkuttuğum için özür dilerim," dedi endişeyle. "Seni korkutmak istememiştim." Jenny, üzerinde oluşan korkuyu atıp Faith’e baktığında daha öncesinde bu kadar koyu kahverengi gözlere sahip bir insan görmediğini düşündü. Genç kızın ten rengi gözleriyle tezat oluşturacak kadar beyazdı ve neredeyse bir vampirmiş gibi görünmesini sağlıyordu. Elmacık kemikleri çok belliydi ve dudakları kırmızı rujla boyanmıştı. Konuşurken görünen dişlerinde en ufak bir eğrilik yoktu. Burnu da vücudunun geri kalanlarında olduğu gibi oldukça düzgündü ve ufaktı. Uzun boyu ile birlikte orantılı olan vücut ölçüsü genç kızın daha da güzel görünmesine sebep oluyordu. Jenny, hiçbir şey söylemeden Faith’in kendisini tutan ellerinden sıyrıldı ve endişeyle hareket etmeye devam etti. Kütüphane çıkışına varıp kendisini dışarı attıktan sonra sıcak Güneş’in varlığını yeniden hissetmek hoşuna gitmemişti. Neyse ki Güneş’e ve çevredeki insanlara karşı gereken önlemleri almıştı da kendisini onlardan uzak tutup gizleyebiliyordu. Jenny’nin hızla hareket edip Faith ile çarpıştığını gören avcı, yine kendisini belli etmemek için çabalamış ve bu konuda oldukça başarılı olmuştu. Jenny, kütüphaneden çıkıp soluğu dışarıda aldığı zaman onu takip etmeye devam etti. |
0% |