Yeni Üyelik
22.
Bölüm

15. Bölüm (Düzenlenmiştir)

@yazarcerenoktay

Selam kurt kadınlarım ve kurt adamlarım. Nasılsınız? Kurtarıcı Serisi 1 - Kanlı Geceler'in 15. bölümü sizlerle. Şimdiden keyifli okumalar dilerim. Yorum yapmayı ihmal etmeyiniz.

Okumaya başladığınız tarihi ve saati buraya yazın lütfen.

 

MARIE VE ARNOLD

 

Arnold, Alex ve George’un yanından ayrıldıktan bir gün sonra Şerif Yardımcısı Marie’nin evine geldi. Kapı ziline bastı ve beklemeye başladı. Marie’nin evde olduğunu ve birazdan kapıyı açacağını biliyordu.

Kapı açıldığında, Marie karşısındaki adama temkinli gözlerle baktı. Tanımıyordu onu. Kimdi bu adam? Burada ne işi vardı? Üstelik neden bu kadar kalabalık gelmişlerdi? Anlamakta zorlanıyordu. "Buyurun? Kime bakmıştınız?" diye sorduğunda, ses tonundaki şüphe açıkça hissediliyordu.

Marie’nin konuşmasıyla birlikte, Arnold onun hızla atan kalbinin ritmini net bir şekilde duydu. Eğer Marie'nin karşısında Arnold yerine acemi bir kurt adam olsaydı, bu sese kayıtsız kalmaz ve onu öldürmek için hemen saldırırdı. Ancak Arnold ve yanında gelen klanın ileri gelenleri bu konuda sorun yaşamıyordu. Kendilerini kontrol etmeyi uzun zaman önce öğrenmişlerdi.

Marie'nin gözleri, Arnold’un yüzünde dolaşırken, adamın gözlerindeki kararlı ve kontrollü derinliği fark etti. Bu, karşısındaki kişinin son derece önemli olduğunu anlaması için yeterliydi. Buna rağmen tereddüt etmeden yapamadı.

Marie’nin tereddüdünün farkına varan Arnold, kimliğini çıkardı ve gösterdi. "Ben FBI Ajanı Arnold Cox. Kasabanızda işlenen cinayetlerle ilgili bilgi almak ve inceleme yapmak için gelmiş bulunuyorum."

Marie, bakışlarını Arnold’un parmaklarının arasında duran kimliğe kaydırdı ve doğru söylediğini anladı. Bu kimlik onun FBI Ajanı olduğunu açıkça belli ediyordu.

"Lütfen, içeri gelin," dedikten sonra Marie geriye doğru çekildi. Arnold’a ve diğerlerine içeriye girebilmeleri için yol açtı.

Arnold, Marie’nin izni üzerine gayet rahat ama kontrollü bir şekilde ilk adımlarını attı evin içine. Yürümeye devam ederken adımları koridoru arşınlıyordu. Bu kadınla çalışacak olmanın cinayetler üzerinde inceleme yapmalarını fazlasıyla kolaylaştıracağını biliyordu.

Arnold, koridoru geçip salona doğru ilerlerken Klanın ileri gelenlerinin kendisini takip ettiğine dair olan ayak seslerini duymayı sürdürdü. Marie, kapıyı kapatıp onların peşinde ilerlemeye başladığında çoktan salona varmıştı. Boştaki koltuklardan birine oturmasının ardından bir süre bekledi, nihayet Marie salona girince "Bundan sonra kasabanızdaki cinayetlerle ilgili soruşturmaları birlikte yapacak ve delilleri, kurbanları birlikte inceleyeceğiz. Cinayetleri işleyen her kimse onu bulmak için birlikte çalışacağız.”

Marie, bunun er ya da geç olacağını biliyordu. Bugün olmasa yarın bir FBI memuru gelecek ve kasabada işlenen bu cinayetlerle ilgili gereken soruşturmayı gerçekleştirip incelemeleri yapacaktı. Sadece bu kadar erken olmasını beklemiyordu.

"İçecek bir şey alır mısınız?" diye soran Marie, Arnold’un sözlerini duymuş ama yanıt vermemişti. Yanıt vermemesinin sebebi misafirperver davranmasından kaynaklanıyordu. Arnold ve klanın ileri gelenleri “Su,” dediğinde Marie hareketlendi. Mutfağa gidip bardaklara suyu doldurmasının ardından yeniden salona girdi.

Arnold dahil tüm klanın ileri gelenleri suyunu içtikten sonra bardakları yeniden Marie’ye verdiler. Marie, bardakları mutfağa bırakıp yeniden salona geldikten sonra “Olaydan nasıl haberiniz oldu?” diye sordu.

Arnold hafifçe gülümsedi. "Federal veri tabanları ve yerel polis raporlarıyla sürekli bağlantı halindeyiz. Kasabanızda art arda işlenen cinayetler, üslerimin dikkatinden kaçmadı. Merkezden gelen talimatla hemen harekete geçtik ve kasabanıza geldik."

Marie, Arnold’un sözleri üzerine anlayışla başını salladı. Aldığı yanıt onun için yeterliydi.

Marie’nin tatmin olduğunu bilen Arnold, esen rüzgardan dolayı kahverengi saçları dalgalanırken konuşmayı sürdürdü.

"Aslında tek bildiğimiz iki cesedin olduğu yönünde. İlk bulduğunuz ceset ortadan ikiye ayrılmışken diğer kurbanın parçalanan bedeninden ayrılan birkaç uzuv çevrede dağılmış bir şekilde durmaktaydı.”

Kendisine verilen evrakı açıp bilgileri kontrol ederken dikkatle bakıyordu. “Bağırsakları dışarı fırlamıştı ve kalbi elindeydi. Veri girişi ve çekilen fotoğraflar bunu gösteriyor.”

Marie, üzüntü içinde "Evet," dedi. "İlk bulmuş olduğumuz ceset ortadan ikiye bölünmüştü. Ölen kişi, kasaba halkının ve benim çok sevdiğim, aslında kimse ile en ufak bir sorunu olmayan Richard Leon’du. Tanrı, günahlarını affetsin. Bu hepimiz için büyük bir şok oldu. İkinci cesedin kimliği ise henüz teşhis edilmiş değil. Üzerinde kimliğinin teşhisi için gereken incelemeler devam ediyor."

Arnold, Marie’yi dikkatli bir şekilde dinlediğini belli ettikten sonra koltuğa daha da yaslandı. "Anlıyorum," dedi. "Belli ki Bay Richard’ın ölümü sizi de sarsmış. Onu çok yakından tanıyor olmalısınız. Peki, olay yerinde bulunan deliller üzerinde yapılan incelemeler ne durumda? DNA analizleri tamamlandı mı? Buna dair henüz bir veri girişi sağlanmadığını görüyorum. Sanırım devam ediyor?"

Marie, Arnold’un sorduğu soruların üzerine omuriliğinden aşağıya doğru garip bir soğukluğun indiğini hissetti. Aklına birkaç dakika öncesinde erkek arkadaşının telefon edip söyledikleri geldiği için gerilmişti. Ondan öğrendiklerini söylese mi yoksa söylemese mi emin olamıyordu. Arnold ve diğer FBI personelleri bunu söylediğinde nasıl bir tepki verirdi? Kendisiyle dalga geçildiğini düşünüp kızarlar mıydı yoksa söylediğinde gerçeklik payı olduğunu düşünüp sonucun üzerine mi giderlerdi? Öyle ya da böyle aldığı bilgileri dillendirmesi gerekiyordu. Arnold ve diğerleri er ya da geç , sonuçları öğrenecekti.

"Bunu söylediğim için umarım bana deli gözüyle bakmazsınız. Çünkü söyleyeceğim şey ne kadar imkânsız görünse de tamamen gerçektir." dediğinde Marie, Arnold oldukça meraklı gözlerle kadına bakmaya başladı. "Daha açık konuşur musunuz?" diye sorduğunda sesinde merak hakimdi. "Tam olarak neden bahsediyorsunuz?"

Marie, parmaklarını birbirine kenetledikten sonra hissettiği kararsızlığı bastırmaya çalıştı.

"Yapılan DNA incelemesi sonucunda, kurbanın üzerinde bulunan kıl ya da tüylerde iki adet DNA’ya rastlanmış. Bu DNA hem hayvana hem de insana aitmiş. Şey, erkek arkadaşıma bunun imkânsız bir şey olduğunu söylediğimde bana verdiği yanıt daha öncesinde bu tarzda vakalar olduğu yönünde oldu. Ona ilk başta inanmak istemedim. Birlikte bu DNA incelemelerinin bulunduğu vakalara bakalım dediğindeyse ona inanmaktan başka bir şansım olmadığının farkına vardım."

Arnold, Marie’nin sözleri üzerine sol elinin yüzük parmağında takılı duran yüzüğüne çevirdi bakışlarını. Yüzüğü parmaklarının arasına alıp çevirirken "Nasıl? Anlamadım?" dedi. "Böyle bir şey olmasının imkânı yok. İnsan ve hayvan DNA’sının bir arada olduğu görülmüş bir şey değil."

Arnold, bunu söylüyordu söylemesine ama gerçeği biliyordu aslında. Louis'in de dediği gibi daha önceleri pek çok DNA analizinde hem hayvan hem de insan DNA’sına rastlanmıştı. Üstelik kendisi de bu davalar ve DNA’lar üzerinde inceleme yapmıştı. Kimliğini, gerçekte ne olduğunu ancak bu şekilde gizleyebiliyordu.

Marie, başını hafifçe eğdi. "Size de dediğim gibi inanması gerçekten güç ama ona inanmaktan başka bir çarem yok. Büyük olasılıkla bugün, bugün olmazsa da yarın bu bahsettiği vakaların dosyalarını inceleyeceğiz. İnceleme sonucunda da nasıl bir yol izleyeceğimizi belirleyeceğiz."

 

Devamını okumak için 17. bölüme geçiniz.

Loading...
0%