Yeni Üyelik
5.
Bölüm

2. Bölüm (Düzenlenmiştir.)

@yazarcerenoktay

Selam kurt kadınlarım ve kurt adamlarım. Nasılsınız? Kurtarıcı Serisi 1 - Kanlı Geceler'in dördüncü bölümü sizlerle. Şimdiden keyifli okumalar dilerim. Yorum yapmayı ihmal etmeyiniz.

Okumaya başladığınız tarihi ve saati buraya yazın lütfen.

ALEX

Hale Ailesi’nin aracı yolda ilerlerken, Fairfield Sokak tabelasının yanında duran Alex adındaki genç adam, onları izlemeye devam etti. Kasabaya girdiklerini fark ettiği andan beri gözlerini onlardan ayırmamış ve ve onları takip etmişti. Attığı her adımda ayakları yere fazlasıyla sağlam basıyordu. Hızını kaybetmemesi gerektiğinin farkındaydı. Hızı hem görünmesini imkansız hale getirecek hem de arabanın içindeki kişinin o olup olmadığını anlayacaktı. İçindeki ses, o olduğunu söylüyordu.

 

Araca yaklaştığında hızını biraz daha arttırıp arka kapının bulunduğu yere nihayet vardı. Bakışlarını soluna çevirip aracın içinde bulunan genç kıza baktığında, ona ne kadar çok benzediğini düşünmeden edemedi. Kesinlikle onunla akrabalığı olan birisiydi. Torunu olabilir miydi? Bu kadar çok benzerliğin başka bir açıklaması olamazdı.

İsmini bilmediği bu genç kızın mutsuzluğunu derinden hissettiğinde, bunun neden olduğunu düşünmeye başladı. Bir süre daha ilerlemesinin ardından kendisini göremeyeceklerinden emin olduğu bir yerde onları takip etmeyi bıraktı. Araç tamamen görünmez olduğunda, kızın kim olduğunu ve neden bu kadar mutsuz olduğunu anlamaya çalışarak yürümeye başladı. Bu düşüncelerin bölünmesine sebep olan başka bir düşünce ortaya çıkınca, Alex daha da meraklandı. Genç kızın karşısına çıkması için en uygun zaman ne zamandı? Onun karşısına nasıl çıkmalıydı? Dahası eğer o kişi ile bir akrabalığı varsa sonrasında ne yapacaktı? Bu akrabalık, kızın da onlar gibi olduğunu ve genlerini Vivianne’den aldığını belli edeceği için bu gelişme, hem kendi hayatlarının hem de kasabadaki hayatın altüst olmasına sebep olabilir, dahası her şeyi daha da karmaşık hale getirebilirdi.

Yürüyor oluşunun zihnini daha da yorduğunu fark ettiğinde tekrardan koşmaya başladı. Koşarken düşünmemeye çalışsa da bu çok mümkün değildi. Aklı hâlâ kızın ona olan benzerliğindeydi. Ani bir karar değişikliğiyle yolunu değiştirip ters yöne döndü ve koşmaya devam etti. Koşarken hâlâ çok hızlıydı.

Ani bir karar değişikliğiyle yolunu değiştirip ters yöne döndü ve koşmaya devam etti. Koşarken hâlâ çok hızlıydı. Genç kızın ve ailesinin ilerlediği istikameti takip ederek onları izlemeyi sürdürdü. Nihayet onları evlerinin önünde gördüğünde duraksadı ve kendisini görünmeyeceği bir yerin arkasında gizleyip neler olduğunu izlemeye başladı.

Genç kız, araçtan indikten sonra kapüşonunu kafasına çekip birkaç adım attı. O sırada babasının söyledikleri dikkatini çekti ve adım atmayı bırakmasını sağladı. Anne ve babasına dönmeden karşılarında oturan adama uzunca süre bakmaya başladı. Adam, kızın gördüğünde başta korkmuş gibi göründü. Kısa sürede bu bakışını yok etmesinin ardından eşinin kendisine seslenmesiyle koştu ve eşini neredeyse içeri iteklercesine evin içine sokup kendisi de içeri girdi.

Bunun olmasının ardından genç kız, tekrardan yürümek için adım attı. Babası yeniden bir şeyler dedikten sonra onları tersleyip yürümeyi sürdürdü.

Alex, kızı kaybetmemek adına peşinden ilerledi ama kendisini göstermemek adına sürekli gizlenerek hareket etmek zorunda kaldı. Genç kız, sanki takip edildiğini hissetmiş gibi çevresini sürekli gözlemlediğinde kendisini ustaca gizledi ve görmesine engel oldu.

Bir süre sonra kızın karşısına kasabanın büyücüsü çıktığında Alex, öfke içinde küfretti. “Siktir! Bu hiç iyi olmadı.”

Büyücünün ne kadar takıntılı olduğunu biliyordu. Dahası kızın Vivianne ile olan benzerliğinin onun da dikkatini çektiğini anlaması zor olmamıştı. Aralarında geçen konuşmanın ardından genç kız nihayet kendisini kadından kurtarıp koşmaya başladığında, Alex onu takip etmesi gerektiğini biliyordu. Görünmemeyi umarak koşmaya başladı.

Alex, koşusuna devam ederken, başını döndürüp büyücüye baktı. Büyücünün yüzü, deriden yapılmış bir kumaşla kaplıydı ve bu kumaş, onun gözlerini tamamen gizliyordu. Alex, büyücüye kaşlarını çatıp bakmaya devam ederken kumaşın altındaki açık kalan kısımda beliren gülümsemeyi fark etti. Bu gülümseme, onun içinde bir rahatsızlık hissi uyandırdı. Bu his tüm benliğini sararken büyücünün bir planı olduğunu anlaması zor olmadı.

Alex, büyücüye bakmayı bırakıp Jenny’nin peşinden koştuğunda, bu durumun ne kadar süreceğini merak ediyordu. Jenny, en sonunda lisenin önüne gelip duraksadığında, kendisini yeniden gizledi ve kızı izlemeye devam etti. Jenny’nin garip davranışları kaşlarının çatılmasına sebep olsa da şu an için ortaya çıkma riskini göze alamazdı.

Jenny, lisenin bahçesine adım atıp bir süre yürüdü. Binanın içine girdiğinde Alex de onun peşinden ilerledi. Görünmek istemediği için genç kız ile arasına mesafe koydu ve temkinli şekilde ilerlemeyi sürdürdü. Nitekim işler bir anda tersine dönüp gerçek kimliği ortaya çıkmaya başladığında hiç istemediği bir şey olmuş ve kızın dikkatini çekmişti. Jenny’nin onu bu haliyle görüşü hiç iyi değildi. Genç kız panikleyip bayıldığında korkmuş ve okulun içinden dışarı çıkıp eve gitmek adına koşmaya devam etmişti.

Nihayet eve varıp içeri girdiğinde fazlasıyla yorgun ve bitkin olduğunu hissetti. Kendisini her zaman oturduğu açık yeşil renkli, kadife kumaştan yapılma koltuğa atmasının ardından bakışlarını peşinden gelen George’a, en yakın arkadaşına çevirdi.

Aralarında geçecek olan konuşmanın hoş olmayacağını George’un kararan gözlerine bakınca anlayan Alex “Pekala,” dedi. “Konuşalım bakalım.”

 

Devamını okumak için dördüncü bölüme geçiniz.

 

Loading...
0%