Yeni Üyelik
28.
Bölüm

21. Bölüm (Düzenlenmiştir)

@yazarcerenoktay

23.08.2024, 14:20 🐺
Yeni bölüme hepiniz hoş geldiniz,
ve keyifli okumalar!

Okumaya başladığınız tarihi ve saati buraya yazın lütfen.

 

JENNY, BAYAN HALE VE MARİE

 

Marie, Bayan Hale’in odadan çıktığını fark etmesine rağmen Jenny ile konuşmayı sürdürdü.

“Kayıt bürosuna giderken herhangi bir ses duymadın mı? Bir insan veya hayvan sesi?”

Jenny, başını salladı. “Hayır,” dedi. “Esen rüzgar ve benim ayak seslerim dışında en ufak bir ses yoktu.”

Marie, Jenny’nin söylediklerini not aldıktan sonra “Bayılmadan önce gördüğün herhangi bir şey olmadığına emin misin?” diye üsteledi. “Belki bir gölge fark ettin ama umursamadın?”

Jenny, kaşlarını çattı. Bir süre düşündü. Ardından “Ailemin yanından ayrılıp bir süre yürüdüm. Daha sonra karşıma garip görünüşlü bir kadın çıktı,” diyerek anlatmaya başladı. “Bana kim olduğumu, daha önce beni görmemiş olmasına rağmen büyükanneme ne kadar çok benzediğimi söyledi. Söylediği şey beni korkuttu. Zaten görünüşü de korkmama sebep olan unsurlardandı. Kendimi ondan zar zor kurtardıktan sonra koşmaya başladım. Daha sonra soluklanmak için durduğumda okulun önüne vardığımı fark ettim. Kendime gelmeye çalışırken takip edildiğime dair garip bir his sürekli kendini gösterdi. Nitekim çevreme sürekli bakmama rağmen kimseyi göremedim. Bu his okulun içinde de devam etti. Kimseyi göremiyor oluşum korkmama sebep olsa da ilerlemeyi sürdürdüm. Kayıt bürosuna girmemin ardından bir süre sonra varlığını hissettiğim ağır kan kokusu bayılmama sebep oldu.” diyerek açıklama yaptı.

Jenny’nin anlattıklarını not alan Marie, o kişinin kim olduğunu hemen anlamıştı. Hiç kuşku yoktu ki, o kişi kasaba halkının deli dediği kadındı. Demek ki onunla da görüşmeleri gerekiyordu neler olduğunu öğrenmeleri için.

Bir süre daha konuşmalarının ardından Jenny, öksürdü. Marie ile konuşmaya devam ederken, kadının ses tonundaki şüpheyi fark etmişti. Bundan dolayı sormaya devam ettiği tüm sorulara ustaca verip sakladığı gerçeği asla açığa vurmuyordu.

Kurt adam gördüğünü itiraf etmek, Jenny için kesinlikle imkânsızdı. Eğer kurt adam gördüğünü söylerse, herkes onu delirmiş sanacaktı ve dalga geçeceklerdi. Ayrıca ona inanmayacak ve akli dengesinin belirlenmesi adına kim bilir neler istenecekti? Bu yüzden bu gerçeği ne kadar daralsa da içinde tutuyor, yüzüne takındığı maske ile Marie’nin dikkatini başka yöne çekmeye çalışıyordu.

Marie, Jenny'nin ifade alımını tamamlamalarının ardından elinde tuttuğu kâğıdı genç kıza uzattı. İmzalamasını istedi. Jenny, ifadesinin bulunduğu kâğıdı imzalamasının ardından "Başka bir sorunuz var mı?" diye sordu. "Durumum malûm. Kendimi hiç iyi hissetmiyorum ve konuşmakta güçlük çekiyorum."

Marie, yanındaki polis memuruna dönüp başıyla kapıyı işaret ettikten sonra ellerini pantolonunun cebine soktu. "Hayır," dedi. “Dinlenebilirsin.”

 

Odadan çıkıp yürümeye başladığında, peşinden gelen Bay Hale ile polis memurunun ayak seslerini duyabiliyordu. Dış kapının önüne vardıklarında, kendisini fark eden Bayan Hale’in aniden sıçradığını gördü. Marie, kadının yüzündeki solgun ifadeyi ve endişeli bakışları fark edince, "Bir sorun mu var, Bayan Hale?" diye sormadan edemedi. Bayan Hale’in yüzü bembeyazdı ve kaygılı görünüyordu. Marie, bu durumu dile getirdiğinde, Bayan Hale şaşırmış gibi görünerek, "Bir sorun olduğunu düşündüren nedir acaba?" diye sordu.

Marie, bilmiyordu ama Bayan Hale çoktan Marie’nin söylediklerini duymamış olması için Tanrı'ya dua etmeye başlamıştı bile.

Bayan Hale, Marie’den yanıt beklerken polis telsizine gelen bir anons kulaklarına çalındı. Sessizliği bölen bu anonstaki ses, bir cinayetin daha gerçekleştiğini söylüyordu. Bu defaki cinayet önceki cinayetten daha vahşiceydi. Parçalanmış insan cesedi birkaç kilometre ötede bulunan ormanın içinde bir avcı tarafından görülmüştü. Cesedi gören avcı hemen durumu polis merkezine bildirmişti.

Marie, durumun öneminin farkında olduğundan dolayı Bayan Hale ile uğraşmayı bırakıp elini omzundaki telsizine doğru götürdü. Başını telsize doğru çevirerek "Hemen olay yerine intikal ediyoruz. Olay yeri inceleme ekibi geldi mi?" diye sordu.

Telsizin diğer ucunda bulunan, durumu bildiren polis memuru Luke "Yola çıktılar. Birkaç dakikaya orada olurlar." dedi.

İhbarı duyan Bayan Hale'in yüzündeki endişe daha da artmış ve göz bebekleri büyümüştü. Kasabaya gelmelerinin üzerinden çok zaman geçmemişti ama iki cinayet işlenmişti bile. Acaba kasabada bu cinayetleri işleyen bir psikopat mı vardı yoksa sürekli aklında yer tutan şey mi kendisini göstermişti? Oysa annesi öldüğünden beri cinayetlerin gerçekleşmediğini sanıyordu. Kasabadaki lanetin ortadan kalktığını... "Ya ortadan kalkmadıysa?" yüreği endişeyle kabardı, kalbi küt küt atmaya başladı.

Kasabada ardı ardına işlenen iki cinayet... İlk cinayette kurbanın vücudu ortadan ikiye bölünmüş ve bu parçalar okulun farklı yerlerine konmuş halde bulunurken, şimdiki ceset ise parçalanmıştı. Kasabadaki bu cinayetler Bayan Hale ile Marie’nin aynı şeyi düşünmesine sebep olurken Marie, fısıltıyla "Ya gerçekten bir psikopatla karşı karşıyayız ya da tahmin ettiğim şey yeniden ortaya çıkıyor." dedi.

Hale ailesinin evinden uzaklaşıp araca bindikten sonra, Marie’nin fısıldayarak söylediklerini duyan Polis Memuru Leonardo "Tahmin ettiğin şey nedir Marie?" diye sordu. Marie, neyi tahmin ediyor olabilirdi ki?

Marie, sesli düşünmüş olduğunu Leonardo'nun kendisine sorduğu soru ile fark edince titremeden yapamadı. Leonardo’ya yanıt vermek yerine emniyet kemerini taktı, daha sonra aracı çalıştırdı. Aklı hala karmakarışıktı. Neler yaşanacağını ve olanların neden olduğunu düşünürken tek istediği daha fazla ölen insan olmamasıydı.

Devamını okumak için 23. BÖLÜM'e geçiniz.

Loading...
0%