Yeni Üyelik
30.
Bölüm

23. Bölüm (Düzenlenmiştir)

@yazarcerenoktay

28.08.2024, 14:30 🐺
Yeni bölüme hepiniz hoş geldiniz,
ve keyifli okumalar!

Okumaya başladığınız tarihi ve saati buraya yazın lütfen.

 

MARİE

Marie, olay yerine vardıklarında aracı ağaçlardan birinin yanına park etti ve kapıyı açarak dışarı adım attı. Hemen ardından kapıyı açıp araçtan inen Leonardo, çevresini dikkatle incelemeye başladı. Ormanın içinden gelen kuş sesleri kulaklarına çalınıyordu. Bazı kuşların sesi, cesedi görmüş olmanın etkisinden mi bilinmez, oldukça keyifsiz çıkıyordu.

Saniyeler hızla geçerken, birkaç kuş cesedin çevresinde dolaşmaya başladı. Sanki insanlara bir şey anlatmak istiyor gibiydiler, ancak hiç kimse onların ne demek istediğini anlayamıyordu. Kuşlar çırpınıp dururken, Marie ve Leonardo cesede doğru ilerledi. Marie ve Leonardo’nun attığı her adımda ayaklarının altında dallar çatırdayarak kırılıyordu.

Marie, cesede fazlasıyla yaklaştıktan sonra “Çalışmalar nasıl gidiyor?” diye sordu. “Devam ediyoruz amirim,” diyen bir sesi duyduktan sonra bakışlarını çevresinde gezdirdi.

Onlardan önce olay yerine varan olay yeri inceleme ekibi, sesin sahibinin de söylediği gibi çalışmalara devam ediyordu. Çevrede bulunan sigara izmaritleri, ayak izleri, tekerlek izleri ve daha pek çok şey büyük bir hassasiyetle inceleniyordu. Her bir iz katile giden yolda onlara büyük bir yardım sağlayacaktı. Tabii işlerini sağlam yaptıkları sürece…

Sarı şeride vardıklarında Marie, ellerini uzattı ve şeridi yukarı doğru kaldırıp altından geçti. Onu Leonardo takip etti. Yaptığı hareketi tekrarlayıp şeridin altından geçtikten sonra yürümeyi sürdürdü.

Ellerinde eldiven olan pek çok olay yeri inceleme görevlisini yakından gören Marie, hem onları rahatsız etmemek hem de olay yerini bozmamak adına dikkatle hareket etmeye devam etti.

Marie, cesedin bulunduğu yere vardığında parçalanmış vücuda göz attı. Henüz tam anlamıyla inceleme fırsatı bulamadan, midesi istemsizce bulandı. Kasabada yaşadığı süre boyunca böylesine mide bulandırıcı bir cesetle hiç karşılaşmamıştı.

Ellerini ağzına doğru götürüp kusma dürtüsünü bastırmaya çalışırken cesetten birkaç adım uzaklaştı. Cesedin üzerinde bıraktığı etkiyi derin derin nefes alarak yok etmeye çalıştı. Aldığı her nefeste göğsü inip kalkıyordu.

Marie, gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı ve arkasındaki ağaca yaslandı. Titreyen bacaklarının onu taşıması için kendini zorladı, fakat cesedin üzerinde yarattığı dehşetten dolayı bunu başarmak imkânsızdı. Nefesi hızlandı, kalbi deli gibi çarpıyordu. Yavaşça dizlerinin üzerine çöktü, sanki dünya etrafında dönüyordu. Kendisini toparlamaya çalışarak yere oturdu, ancak gördüğü görüntü zihninden silinmiyordu. Gözlerini açtığında da kapadığında da cesedin görüntüsü hala görünür haldeydi. "Tanrım!" diye inledi, sesi neredeyse bir fısıltı kadar zayıftı. "Bu... Bu gerçek olamaz..."

Marie, gördüğü cesedin gerçek olmamasını diledi. Bu insan her kimse böyle bir sonu kesinlikle hak etmiyordu.

Kurbanın parçalanan bedeninden ayrılan birkaç uzvu çevrede dağılmış bir şekilde durmaktaydı. Bağırsakları dışarı fırlamıştı ve kurbanın kalbi elindeydi. Katil her kimse kalbi dışarı çıkardıktan sonra kurban onu tutuyormuş gibi görünsün istemişti. Katilin kurbana kalbi vermiş olmasının sebebini anlayamamış olması, Marie’yi daha da tedirgin ediyordu.

Marie, soluklanmaya devam ederken arkasından kendisine doğru yaklaşan silueti henüz fark etmemişti. Kendisini düşüncelerine ve gördüğü cesedin üzerinde yarattığı etkiye o kadar kaptırmıştı ki çevresinde olanların farkına varamıyordu. Siluet kendisine daha da yaklaşıp arkasında durduğunda ayaklarının altındaki dalın çatırdama sesini duymuş ve ürkerek bakışlarını hemen arkasındaki sese doğru çevirmişti.

Kendisine doğru yaklaşan kişi olayı bildiren avcıydı ve sanılandan daha fazla şey biliyordu. Şu an içinse tek istediği susmak ve zamanı gelince konuşmaktı.

DEVAMINI OKUMAK İÇİN BÖLÜM 25'E GEÇİNİZ.

Loading...
0%