Yeni Üyelik
14.
Bölüm

7. Bölüm (Düzenlenmiştir)

@yazarcerenoktay

Selam kurt kadınlarım ve kurt adamlarım. Nasılsınız? Kurtarıcı Serisi 1 - Kanlı Geceler'in dördüncü bölümü sizlerle. Şimdiden keyifli okumalar dilerim. Yorum yapmayı ihmal etmeyiniz.

Okumaya başladığınız tarihi ve saati buraya yazın lütfen.


--------------------------------

JENNY


Jenny, o kadar korkmuştu ki yüzünün bembeyaz kesildiğinden kesinlikle emindi. Karşısındaki kişinin, bu kadar korkmasına sebep olan kadının sesi, Jenny’ye fazlasıyla karanlık ve rahatsız edici geliyordu. Sadece bunla kalsa yine iyiydi. Kadın görünüşüyle Jenny’nin izlediği korku filmlerindeki korkutucu insanları andırıyordu.


Kadının elindeki uzun asası, iki yana ayrılan ucu ve üzerine bağlanmış hayvan dişleriyle tüyler ürperticiydi. Asanın ortasında gergin bir ip vardı ve bu ipe asılı duran iki küçük kafatası, her hareketinde tıngırdarken, Jenny’nin yüreği yerinden çıkacakmış gibi atıyordu.


Kadın, Jenny’yi daha da gergin etmek istercesine elindeki asayı yere vurdu ve fısıldadı: "Sen osun. Sen Jenny Hale’sin."


Jenny, adını duyduğunda tüm kanının çekildiğini hissetti. Kadının gözleri, deriden yapılmış bir kumaşla kapatılmış, boynunu ve kafasını tamamen sarmıştı. Bu görüntü, akıl almaz derecede dehşet vericiydi. Kumaşın altından çıkan boynuzlar, burnunun küçük ve biçimli olmasıyla tezat oluşturuyordu. Dudakları ise neredeyse siyaha yakın bir renkteydi.


Jenny, kadının yüzünden bakışlarını zorla çekip bedenine odaklandığında, aynı kumaştan yapılmış elbisenin vücudunu sardığını gördü. Elbisenin omuzları kanat şekline benzetilmişti ve hafifçe uzanıyordu. Çevresinde küçük ama keskin duran kemik parçaları vardı. Kadını daha dikkatle incelediğinde, uzun ve kalın kemik parçalarının bacaklarını sardığını fark etti.


Kadının belini saran kuşakta, tıpkı asadaki gibi küçük kafatasları asılıydı. Bu kafataslarından sarkan kumaşlar kadının bacaklarını tamamen kapatmıyordu. Kadının yara izleriyle dolu bacakları açıkça görünüyordu.


Jenny, kadının asasını yeniden yere vurması üzerine irkildi; yüreğinin yeniden ağzına gelmesinin hiç hoşuna gitmediğini düşündü. Kadın, gözlerini ayırmadan konuşmaya devam ettiğinde "Ona ne kadar da çok benziyorsun," dedi.


Jenny, kimden bahsettiğini anlamadığı için daha da ürktü ve bulunduğu yeren hemen uzaklaşmak istedi. Nitekim bunu yapamadı. Sanki bacakları ona bağlı değildi ve başka biri tarafından kontrol ediliyordu. Bu durum, hareket etmesine engel oluyordu.


Hareket edememesiyle daha da dehşete kapılan Jenny, kadının söylediklerini duydu ama kimden bahsettiğini anlamadı. "Resmen onun kopyasısın. Onunla olan bağını hemen bana söylemelisin ki sana gerçeklerden söz edebileyim."


Jenny, ürkek ve endişeli bakışlarını kadından çekip tekrar hareket etmeyi denedi. Nihayet bunu başarabilmesiyle derin bir nefes aldı. Kadından uzaklaşmak için nihayet iki adım daha attığında, kadın hızla elini uzattı ve onu kolundan yakaladı. "Gitme küçük kız," diyerek fısıldadığinda Jenny, yaşadığı dehşetin daha da arttığını anladı. "Seninle konuşacak çok şeyimiz var."


Jenny, daha önce zorbalığa uğramış olsa da hiç bu kadar ürktüğünü ve korktuğunu hatırlamıyordu. Endişe içinde tir tir titremeye başladığında yere yığılmaktan endişelendiğini fark etti.


Bu kadar korkmasına sebep olan sadece kadının görünüşü değildi. Bunu çok iyi biliyordu. Kadının hakkında bu kadar şey bilmesi, büyükannesini tanımasıydı korkmasına sebep olan. Kasaba içinde bu kadın gibi başkaları var mıydı bilmiyordu ve bilmek istemediğinin de farkındaydı.


Kolunu nihayet kadından kurtarıp ona bakmadan koşmaya başladığında kadının yeniden “Gitme küçük kız! Seninle konuşacak çok şeyimiz var,” diyerek bağırdığını duydu.


Endişelenmemeye çalışsa da bu pek mümkün değildi. Yapamıyordu. Endişesine engel olamıyordu. Hızla koşmaya devam edip kadını arkasında bıraktığında, attığı her adımın onu nereye götüreceğini bilmiyordu. Buna rağmen koşmaya devam etti.


Devamını okumak için bölüm 8'e geçiniz.


Loading...
0%