Yeni Üyelik
6.
Bölüm

1. Bölüm

@yazarcerenoktay

25.09.2024, 13:55 🐺
Yeni kitabımın ilk bölümüne hepiniz hoş geldiniz,
ve keyifli okumalar!

Okumaya başladığınız tarihi ve saati buraya yazın lütfen.

Yorumlarınızı satır aralarına yazmayı ihmal etmeyin.

 

Not : Bu kitap bolca fantastik öğe, daha önce görülmemiş doğaüstü - fantastik yaratıkları, insan görünüşlü olan varlıkları ve daha fazlasını içermektedir. Bu tarzda bir kitap arayan herkes için uygundur.

 

ETHAN

“Sıcak bir yaz gününden herkese merhaba,” diyen sunucunun sesi kulaklarımı doldurduğunda, yüzümü buruşturmadan yapamadım. İnsanlar çok şanslıydı. Bizim gibi yer altına hapis kalmıyor, diledikleri zaman yeryüzünde vakit geçirebiliyorlardı. Gece ve gündüz onlar için hep vardı. Bizim içinse sadece gece hüküm sürmekteydi.

“Yine mi aynı program?” diyerek bana sataşmaya çalıştığında Barnie, onu duymazdan geldim. Oturduğum koltuğa daha da yayılırken “Ne yapayım? Seviyorum bu sahte oyunculukların ve senaryoların yer aldığı gelin – kaynana programlarını,” diyerek açıklama yaptım. Gözlerimi hala televizyondan çekmemiştim, pür dikkat programı izlemeye devam ediyordum.

Barnie, gelip yanıma oturduktan sonra “İnsanların eğlence anlayışı çok acayip,” diyerek düşüncelerini dile getirdiğinde sadece omuz silkmekle yetindim. Elindeki bardaktaki içkiyi yudumlarken kulaklarım yudumlama seslerini duyduğumda, bir kez daha onun neden bu kadar çok içmeyi sevdiğini sorguladım ama bunu ona hiçbir zaman söylemedim. Söylemeyi de düşünmüyordum. Bana göre içki denilen şeyin tadı berbattı. İnsanların da fazlasıyla tükettiği bu iğrenç şey, sarhoşluğa, bilinç kaybına ve pek çok soruna sebep olmaktaydı. Bizde ise tam tersiydi. Bizim gibiler içki içse bile çarpmıyor veya insanlardaki gibi etkilere maruz kalmıyorlardı.

Programda favorim olan yarışmacı, yarışmanın yapılacağı sahneye giriş yaptığında elimi uzatıp onları işaret ettim. “Bak bu gelin – kaynana çok fena. Hem birbirleri ile sürekli didişiyorlar hem de birbirlerini başkasının ezmesine müsaade etmiyorlar. Kafa yapılarına asla anlam veremiyorum. Gerçi çoğu şey senaryo olduğu için belki bunun olmasını bile yapım ekibi istiyordur.”

“Aman, neyse ne. Beni bu saçma sapan programlar alakadar etmiyor,” diyerek düşüncesini dile getirdikten sonra Barnie, odada beslenme zamanının geldiğini belli eden anons yankılandı.

“İyi geceler Minosta Sakinleri. Ben Gölge Konseyi Baş Lideri Kaeliyon Drakuar. Nasılsınız? Umarım geceniz iyi geçiyordur. Son zamanlarda bazı kural ihlallerinden dolayı sizlere üzülerek bildiririm ki, bugün beslenmenizle ilgili bir kısıtlama durumu söz konusudur. Normalde beslenmenize izin verilen insan sayısı her gece iki iken bu gece bire düşürülmüştür. Bundan sonra da böyle devam edecektir. İnsanların dikkatinin üzerimize çekilmesine yine ramak kalmış, buna sebep olanlarsa en ağır şekilde cezalandırılmıştır!”

Kuralların ne kadar net olduğunu ben de Barnie de çok iyi biliyorduk. İkimiz de kuralları hiçbir şekilde çiğnemiyor, ceza almamak için elimizden geleni yapıyorduk. Nitekim Kaeliyon’un da söylediği gibi bazı Kuralsızlar –kendilerine öyle derlerdi- dilediği gibi davranmaya ve kuralları çiğnemeye devam ediyorlardı. Bu son zamanlarda daha da artış göstermişti. Ne ben ne de Barnie, onların bunu neden yaptığını anlayamıyorduk. Sadece bir tane insanla bile beslenmek bize fazlasıyla yeterli gelirken, kimliğimizin açığa çıkmasına sebep olacak kadar insanla beslenmek ne kadar da kötüydü!

Binlerce yıldır gizli olan varlığımız, yer altında saklanıyor oluşumuz boşa değildi ki. Hem düşmanlarımızdan kaçmak için hem de gün ışığı bize zararlı olduğu için bu yolu seçmiştik. Gün ışığında asla dışarı çıkamıyor, genelde hava karardıktan sonra dışarı çıkmayı tercih ediyorduk. En aktif dışarı çıkışımız ise Kaeliyon’un söylediği gibi geceydi. Gece bizim için 12’den sonra başlar, sabah hava aydınlanmadan bir saat önce sona ererdi. Beslenmek için kısa zamanımız olduğu için bu vakit en iyi şekilde değerlendirmeye çalışıyorduk.

“Bu şerefsizler daha ne kadar ileri gidecek! Bu aç gözlülük hiç hayra alamet değil!” diyerek öfkeyle bağırdığında Barnie, ona hak vermeden yapamadım.

“Kaeliyon’un artık beslenmeye çıkabilirsiniz,” diyen sözünü duyduğumda televizyonu kapattım ve ayağa kalktım. İzlediğim programın tekrarıydı elbette. Gündüz vaktinin çoğunu uyuyarak geçirdiğim için tekrar programlarıyla idare ediyordum. Allahtan kaçırdığım tekrarları izlememi de Youtube sağlamaktaydı. Bunu televizyona bağlanarak değil, telefonumdan sağlıyordum.

“Hangi bölgeye gideceksin? Dilersen bugün beraber beslenebiliriz,” dediğimde Barnie, elini keyifsizce havada salladı.

“Oregon’a gideceğim. Orada beslenmek için güzel kaynaklar var. Ayrıca sağ ol kardeşim ama tek beslenmeyi tercih ederim,” dedikten sonra Barnie, soluğu bir anda mutfak tezgahının önünde aldı. Elindeki bardağı hızlıca yıkadıktan sonra, bulaşık sepetine yerleştirdi. Ardından “Görüşürüz,” dedikten sonra hızla hareket edip gözden kayboldu.

Barnie’nin ortadan kaybolmasının ardından üzerimi değiştirmek için hızla hareket ettim ve giyinme odasına girdim. Barnie ile ortak kıyafetleri giyiyorduk. Bedenlerimiz aynıydı. Aslında tüm Gölge erkeklerinin bedenlerinin aynı olduğunu söylemek daha doğru olurdu. Aynı boya da sahip olduğumuz için giyim konusunda hiçbir zaman sorun çekmezdik.

Bu durum sadece ileriki dönemde, yaşlılık sürecine girildiğinde değişirdi ki bu ise çok uzun zamanı alırdı. Bizim diyarımız ile bu dünya arasında zaman kesinlikle farklıydı. Orada normal şekilde işleyen süreç, burada aşırı yavaşlamış ve yaşlanmamızı geciktirmişti.

Dolaptaki kıyafetlerden rastgele ikisini alıp üzerime geçirdiğimde –siyah bir tişört, kot pantolon ve spor ayakkabı- aynada kendime alıcı gözle baktım. Muhteşem görünüyordum. Artık sıradaki avımı etkim altına almak ve beslenmek için dışarı çıkabilirdim.

Hızla hareket edip yer altındaki evimden dışarı çıktığımda, kafamda belirlediğim bölgeye doğru hareket ediyordum. O kadar hızlı hareket ediyordum ki, kimsenin beni bu hızla görmesinin imkanı yoktu. Bu hızımı güvenli bir alan bulup kendimi ortaya çıkarana kadar sürdürecektim.

Loading...
0%