@yazarcerenoktay
|
16.10.2024, 18:24 🐺 Okumaya başladığınız tarihi ve saati buraya yazın lütfen. Yorumlarınızı satır aralarına yazmayı ihmal etmeyin. Not : Bu kitap bolca fantastik öğe, daha önce görülmemiş doğaüstü - fantastik yaratıkları, insan görünüşlü olan varlıkları ve daha fazlasını içermektedir. Bu tarzda bir kitap arayan herkes için uygundur. Instagram hesabım : yazarcerenoktay Hepinizin takiplerini, videolarıma beğeni, kaydet, yorum ve anket desteklerini bekliyorum. :)
ETHAN
Adımlarım beni bilinçsizce şehrin kalabalığından uzaklaştırıyordu. Gözlerim, zihnimin köşesinde gezinen bir ismi arıyordu: Mira. Gece karşılaşıp konuştuğumuzdan beri, onun bakışları zihnime kazınmıştı. Normalde insanların gözlerinde gördüğüm tek şey korku ya da hayranlıktı, ama Mira’da farklı bir şey vardı. Onun bakışlarında ne vardı? Beni bu kadar çeken şey neydi? Onu tekrar bulmam gerektiğini biliyordum. Ancak onun dünyasına adım atmak, onu da benim lanetime ortak etmek anlamına geliyordu. Kendime her ne kadar onu uzak tutmam gerektiğini söylesem de, içimde bir parça onu bulmaya kararlıydı. Derin bir nefes aldım. Çevremdeki insanlar benim gibi yaratıklar değildi; onların hayatları basit, öngörülebilirdi. Ama ben? Ben kaostum. Ve Mira, bu kaosu tanımak için fazla masumdu. Bir köşeyi dönerken birden telefonum titredi. Ekranda beliren isim bana gerçek dünyaya geri dönmemi hatırlatıyordu: Nietella. Bir zamanlar sevgilim olan ama ayrıldığım, kendi türümden olan bir kadındı. Nietella'nın beni araması hiç hayra alamet değildi. Nietella’nın adı ekranda belirdiğinde içimde hafif bir tedirginlik dalgası yayıldı. Onunla yollarımızı çoktan ayırmıştık, ama bu tür bağlar kolay kopmazdı. Kendi türümden biriyle olmak, bir yandan güvende hissettirir, bir yandan da tehlikeyi daha çok büyütürdü. Nietella, sırlarla dolu, tehlikeli bir kadındı ve benden hep bir adım önde olmayı başarırdı. Telefonu açmakla açmamak arasında kısa bir tereddüt yaşadım, ama onun her zaman peşini bırakmadığını biliyordum. Aramayı görmezden gelirsem, peşime düşecekti. Derin bir nefes alıp cevap verdim. "Ethan," dedi o tanıdık, yumuşak ama tehlike dolu ses tonuyla. "Beni neden kendinden uzak tutmaya çalışıyorsun? Seni özledim." Onun soğuk tavrının ardındaki tehditkâr sıcaklığı hissedebiliyordum. Nietella’yı çok iyi tanırdım; bir şey istiyorsa, bunu dolambaçlı yollarla yapmaya çalışırdı. Ama onunla oyun oynamak istemiyordum. Özellikle şimdi, Mira gibi masum bir ruhla karşılaşmışken. "Söyle Nietella," dedim kısa ve net bir şekilde. "Ne istiyorsun?" Bir kahkaha attı, ama bu kahkaha içten bir neşeden çok, sinsilik doluydu. "Her zaman olduğu gibi... Ama bugün bu kadar aceleci olma. Aslında seninle biraz hasret gidermek için aradım." İçimdeki huzursuzluk arttı. Nietella'nın beni sadece 'özlediği' için arayacağını sanmıyordum. Onun oyunlarına aşinaydım ve her hamlesi bir planın parçasıydı. "Konuşmanın başını boşuna uzatma," dedim soğukça. "Beni neden aradın?" Bir süre sessizlik oldu. Telefonun diğer ucunda, onun zihninin hızla çalıştığını hissedebiliyordum. Sonunda, sesi biraz daha ciddileşmişti. "Yani… Mira adında bir kadınla karşılaşmışsın," dedi sakince. "Onun gibilerin çok önemsiz olduğunu ama bazılarının aklımızı çelebilecek kadar mükemmel olduğunu biliyorsun." Birkaç saniye sessiz kaldıktan sonra konuşmaya devam etti. "Bu tarz insanlarla karşılaşmanın bir tesadüf olmadığını biliyor olmalısın? O senin karşına boşuna çıkmadı ve onunla ilgili öğrenecek çok şeyin var." Kalbim bir an duracak gibi oldu. Mira’yı biliyordu. Bu beklemediğim bir şeydi. Mira'dan ne kadar hoşlanırsam hoşlanayım onun dünyamdan uzak durması için büyük çaba harcamıştım. Onu yalnız bırakıp gitmem ve aklında kaldığımı bilmeme rağmen bunu yapmak çok ama çok zor olmuştu. Nietella’nın bunu nasıl öğrendiği konusunda bir fikrim yoktu, ama şimdi söyleyeceklerine daha da dikkat kesilmiştim. "Onu nereden biliyorsun?" diye sordum sert bir şekilde. Nietella alaycı bir şekilde güldü. "Ethan, ben her zaman her şeyi bilirim. Senin, ona bu kadar hızlı bağlanacağını tahmin etmemiştim. Ama sana dostça bir tavsiye, ona çok yaklaşma. Mira sandığından daha tehlikeli olabilir." "Ne demeye çalışıyorsun?" "Şimdilik sadece bu kadarını söyleyeceğim. Benimle bir kahve içmeye ne dersin? Belki bazı şeyleri daha derinlemesine konuşuruz. Mira hakkında, bizim hakkımızda... O insan olduğu için tehlikeli olabileceğini biliyorsun. İnsanlar, eğer onlara bağlanırsak her zaman ölüm getirirler." Nietella'nın sözleri doğruydu. Bir insana bağlanmak türümüzdeki pek çok kadına ve erkeğe ölüm getirmişti. Ben onlar gibi olmak istemiyordum ama bu durum öyle ya da böyle karşımıza çıkar ve birisinin aklımızın en derinlerinde kalmasını sağlar, onu asla unutmamıza izin vermezdi. "Eğer Mira'ya dokunursan, seni bulurum," dedim soğuk bir ses tonuyla. "Ondan uzak dur!" Nietella'nın sesi yumuşadı, ama alaycı tonu kaybolmamıştı. "Endişelenme Ethan, henüz ona zarar vermeye niyetim yok. Ama yakında görüşürsek, bundan emin olabilirsin." Telefonu kapattı ve geride bıraktığı rahatsız edici sessizlik, içimdeki karanlığı tekrar alevlendirdi. Mira’yı korumak istiyordum, ama ona ne kadar yaklaşırdım, tehlikeyi de o kadar yakınıma getireceğimi biliyordum. Eğer bir insana aşık olursak kendimizi kontrol edemezdik. Bense Mira'ya aşık olmuş gibi hissediyordum ama bunu kabul etmek istemiyordum. Nietella’nın ne planladığını bilmiyordum, ama bu Mira’nın ölümüme sebep olabileceğini söylemesi... Bu çok kötüydü. İçimdeki karanlık, Mira’yı bulmam gerektiğini fısıldıyordu. Ama bunu yapmadan önce, onun gerçekte kim olduğunu öğrenmeliydim. Mira sadece masum bir insan mıydı, yoksa onun da diğer insanlar gibi gizli bir yüzü mü vardı? Kafamda pek çok soru işareti vardı ve ne yapmam gerektiğine karar vermeliydim. |
0% |