07.10.2024, 14:17
Savaşın Gölgesinde'nin onüçüncü bölümüne hepiniz hoş geldiniz,
ve keyifli okumalar!

Okumaya başladığınız tarihi ve saati buraya yazın lütfen.

Yorumlarınızı satır aralarına yazmayı ihmal etmeyin.

Not : Bu kitap savaş, askeri birlik, askerler, inanç, vatan ve bayrak sevgisi, aşk ve nefret gibi temaları içermektedir. Eğer ki askeri kurgu arayışındaysanız sizin için uygundur.

Elif, nefesini yavaşlatıp zihnini boşalttı. Her hareketin kusursuz olması gerekiyordu. Eğitim senaryosu bile olsa, gerçek bir operasyonu taklit ediyorlardı. Düşmanın neredeyse fark edemeyeceği kadar sessizce ilerlediler. Birlik, çevredeki ağaçların ve kayalıkların arkasına ustaca sığınarak, iki grup halinde düşmanı kuşatmaya başladı.

İki grup da planlanan konumlarına ulaştığında, Elif telsizine hafifçe dokundu. "Pozisyon alındı. Ali, hazır mısınız?"

Ali'nin sesi telsizde yankılandı: "Hazırız, Elif. İlerliyoruz."

Elif, son bir kez grubuna baktı, gözlerinden geçen kararlılıkla askerlerine güven verdi. İşaret parmağını kaldırdı ve ardından aşağı doğru hızla indirerek saldırı için son sinyali verdi. O an herkes harekete geçti.

İlk atış Ali’nin grubundan geldi. Sağ taraftaki düşmanları hedef alarak birkaç hızlı mermiyle onların dikkatini dağıttılar. Düşman askerleri şaşkına dönmüş, ani saldırıya hazırlıksız yakalanmıştı. Birkaç saniye içinde kaotik bir ortam oluştu.

Elif, fırsatı değerlendirerek grubunu sessizce ileri doğru yönlendirdi. Hedefleri tam karşılarındaydı. Sol kanattan ilerlerken, düşman askerleri Ali’nin grubuyla meşgulken, Elif’in birliği hızla pozisyon aldı. Elif, keskin bir nişancı gibi hedeflerini belirledi ve birkaç mermiyle düşman grubunu etkisiz hale getirdi.

Düşmanın geri kalan askerleri paniğe kapılmıştı. İki yönlü saldırıya maruz kalan düşmanlar savunmalarını kaybetmiş, ne yapacaklarını şaşırmıştı. Bu durum, Elif ve birliği için büyük bir avantajdı. Düşmanlar birer birer etkisiz hale getirildi.

Ali, telsizden Elif’e seslendi: "Düşman sağ tarafta temizlendi. Sizde durum nedir?"

Elif, son bir düşmanı daha etkisiz hale getirip telsize döndü. "Sol taraf da temiz. Operasyon başarıyla tamamlandı."

Ali’nin sesindeki rahatlama açıkça belli oluyordu. "Harika iş çıkardık."

Elif, derin bir nefes aldıktan sonra başını kaldırdı. Görev tamamlanmıştı, fakat bunun sadece bir eğitim olduğunu biliyordu. Gerçek bir operasyonla kıyaslandığında, daha dikkatli olmaları gerektiğini biliyordu.

Ekibine seslendi. "Herkes iyiyse, toparlanıyoruz."

"İyiyiz komutanım!" sesleri yankılandığında, askerler yavaş yavaş yerlerinden çıkıp yanına geldi. Elif onlara minnettar gözlerle baktı. Eğitim boyunca gösterdikleri disiplin ve kararlılık, gerçek operasyonlar için hazır olduklarını belli ediyordu. Elif, ekibini olması gerektiği gibi yöneterek başarılı bir iş çıkarmıştı.

Ali, kendi ekibini de yanına almasının ardından Elif’in yanına geldi. Gülümseyerek "Bu eğitim senaryosu gerçek bir operasyona dönüşse bile, bu ekiple her türlü zorluğun üstesinden geliriz," dedi.

Elif, Ali’ye hafifçe gülümsedi. "Evet, bu ekiple her şey mümkün."

Düşman temizlenmiş, operasyon başarıyla tamamlanmıştı.

Hep birlikte silahlarını teslim etmelerinin ardından gerçek sonucu söyleyecek ve eğitimi değerlendirecek olan komutanlarına döndüler. Komutanı "Asker! Hazır ol!" dedikten sonra hemen hizaya geçip hazır ol duruşuna geçtiler.

"Bugünkü eğitimde iyi bir iş çıkardığınızı söylemek istiyorum. Hepiniz çok dikkatliydiniz. Teğmen Elif, ekibini mükemmel bir şekilde yönetti. Sizler de ona uyarak harika bir iş çıkardınız. Burada hem Elif Teğmen'e destek olduğunuz için hem de gerçek bir asker olarak hareket ettiğiniz için tebrik ederim."

Hepsi pür dikkat komutanlarını dinlemeye devam ediyorlardı. İçlerinde en heyecanlı olan ise Elif'ti. Bugünkü başarısı, onun geleceğini belirleyecekti.

"Teğmen Elif, sen yanıma gel. Asker, rahat olun. Dinlenmeye geçebilirsiniz."

Hep bir ağızdan "Emredersiniz Komutanım!" dedikten sonra sivile geçtiler. Elif, komutanının yanına geldikten sonra "Sizi dinliyorum komutanım!" dedi saygıyla. Komutanı ona "Hepimiz seni izledik ve bugünkü eğitimde söylediğin gibi iyi bir iş çıkardığını belirtmek istiyoruz. Bir hayalin vardı değil mi? Bordo Bereli asker olmak istiyordun. Artık bu hayaline erişebilmen için önünde bir engel kalmadı. Hepimiz, senin hazır olduğuna eminiz."

Elif'in duydukları üzerine kalbi heyecanla atmaya başladı. Yoksa? diye düşündü. Yoksa artık ben de mi Bordo Bereli bir askerim?

"Gereken işlemlerin yapılmasının ardından birliğine ataman gerçekleştirilecek. Atamanın yapılacağı birlik yarın tarafına bildirilecek. Birliğinin belli olmasının ardından hemen yola çıkmanı istiyorum. Atamanın yapılacağı birliğe de haber verilecek. Gittiğinde bir sorun yaşamayacaksın."

Elif "Emredersiniz komutanım!" dedikten sonra ışıldayan gözlerle komutanına bakmaya devam etti. "Önce Ankara'ya gidip evraklarına onay alacaksın. Daha sonra seni askeri bir helikopter birliğine götürecek. Oraya tek başına gidemezsin."

"Emredersiniz komutanım," dedi tekrar Elif. Komutanının "Şimdi dinlenebilirsin," dediğini duymasının ardından "Sağ ol!" dedi. Rahatladıktan sonra eğitim alanından çıkmak için harekete geçti.

Eğitim alanından çıkıp odasına giderken içi içine sığmıyordu. Tüm eğitimleri başarı ile tamamlamış ve bu eğitimi de geçmişti. Komutanları ona söylemese de bu eğitim, aslında onun için bir sınavdı. Elif, bunu duydukları ile anlamıştı. Mutlu bir şekilde ilerlemeye devam etti. Odasına girdikten sonra yatağının üstüne oturdu. Yastığının altında bulunan babasının resmini eline alıp dolu gözlerle "Başardım babacığım!" dedi. "Başardım. Artık ben de Bordo Bereli bir askerim."