92. Bölüm

2. KİTAP | BÖLÜM 3

Ceren Oktay
yazarcerenoktay
(©Kıdemli Yazar)

03.01.2025, 15:32

Savaşın Gölgesinde'nin ikinci kitabının üçüncü bölümüne hepiniz hoş geldiniz,
ve keyifli okumalar!

Okumaya başladığınız tarihi ve saati buraya yazın lütfen.

Yorumlarınızı satır aralarına yazmayı ihmal etmeyin.

Instagram hesabım : yazarcerenoktay

Hepinizin takiplerini, videolarıma beğeni, kaydet, yorum ve anket desteklerini bekliyorum. :)

Araç, telsizden gelen patlama anonsuyla bir an için duraksadı. Emre, Erhan Timur’un yüzündeki gülümsemeyi görünce dişlerini sıkarak döndü. "Bu senin işin değil mi?" diye sordu.

Erhan, omuz silkerek, "Belki evet, belki hayır," dedi. "Ama bu anları izlemekten keyif alıyorum."

Burak, telsizi hızlıca eline aldı. "Tüm birimlere çağrı: Merkezdeki tüm giriş ve çıkış noktalarına öncelik verin. Yaralıların tahliyesi için acil müdahale ekipleri yönlendirilsin. Birimlerimiz savunma pozisyonuna geçsin. Saldırıyı planlayan her kimse, şehri kaosa sürüklemek istiyor."

Bu sırada Ali, gözlerini yoldan ayırmadan konuştu: "Komutanım, bu herif yalnızca bizi meşgul etmek için burada. Hatırlarsanız onu alacağımızı biliyordu. Bizi beklediğini söylemişti. Gerçekleştirilen patlamalar onun dikkat dağıtma planının bir parçası olabilir. Ancak plakasını ilettiğimiz aracın kesinlikle ama kesinlikle Erhan'la bağlantısı olmalı. Aksini düşünemiyorum."

Elif, öfkeyle Erhan Timur’a dönerek bağırdı: "Kaç insanın hayatına mal oldun? Bunun hesabını nasıl vereceksin?"

Erhan, Elif’in sözlerini duymazdan gelerek sakin bir şekilde konuşmaya devam etti. "Bu yalnızca başlangıç. Fırtına Birliği’nin ne kadar güçlü olduğunu kanıtladığını sanıyorsunuz, ama gerçek gücü görmediniz bile. Siz bir takım planları bozmaya çalışıp beni Cumhurbaşkanına bizzat teslim etmek isterken ülkenin dört bir yanında kurulan planlar harekete geçti bile."

Caner, Erhan'ın bu sözleri üzerine dehşet içinde komutanı Ali’ye dönerek, "Bu adamın bizi oyalamaya çalıştığı açık. Ancak diğer birimler saldırılarla ilgilenirken bizim asıl hedefe odaklanmamız gerekiyor. Plakasını ilettiğimiz aracı bulmalı ve araçte her ne varsa bunu engellememiz şart."

Ali başını salladı. "O araç bir şey taşıyor ya da birini götürüyor olabilir. Ne olursa olsun durdurmamız gerekiyor," diyerek Caner'i onayladı.

Emre, telsizi eline alarak kısa bir direktif verdi. "34 FTN 432 plakalı araç için acil takibe başlayın Cengiz. Bu araç her neredeyse bulmalı ve konumunu bize iletmelisiniz. Ayrıca aracın yakınında bulunan tüm polis ve askeri birliklere haber ver. Bu aracı durdurmaları şart! Gerekirse tüm yolları kapamalılar."

Araç hızla ilerlerken Emre’nin sesi telsizde yankılandı. "Cengiz, ne durumdasınız? Aracın yerini tespit edebildiniz mi?"

Cengiz’den gelen cevap beklenenden hızlıydı. "Komutanım, plaka bilgisi doğrulandı. Araç şehir merkezine doğru hızla ilerliyor. Şu an Cumhuriyet Caddesi'nde. Ancak hızına bakılırsa kısa sürede hedef noktasına ulaşacak."

Burak, bu bilgiyi aldıktan sonra direksiyonu keskin bir şekilde çevirdi. "Cumhuriyet Caddesi mi? Bu, şehir merkezine en kısa yol," dedi dişlerini sıkarak. "O aracın sahibi diğer saldırı gerçekleştirenlerden daha büyük bir saldırı planlıyor olabilir."

Ali, haritayı incelemek için tabletini açtı. "Cumhuriyet Caddesi’nin sonunda bir hükümet binası var," dedi. "Eğer araç oraya ulaşırsa, yıkımın boyutu tahmin edilemeyecek kadar büyük olur."

"Bu kadar zamanımız yok," diye araya girdi Emre. "O aracı yakalamak için doğrudan kesişim noktasına yönelmemiz gerekiyor. Cengiz, birimlere haber verildi mi?" diye sordu. "Haber verdik komutanım ama tehlikeyle ilgili bir kesinlik yok. Bu yüzden bizi kaale alırlar mı bilmiyorum."

Caner'e kaydı Emre'nin bakışları. "Caner, o halde sen bir anons geç," dedi. Caner, eline gelişmiş ve tüm askeri / polis sistemleri ile iletişim kurmalarına sebep olacak telsizi aldı. Bu telsizle nerede olursa olsun iletişim kurabiliyordu onlarla. "Tüm birimlere çağrı: Cumhuriyet Caddesi acilen kapatılmalı. Patlamalarla bağlantısı olduğu düşünülen araç şu anda hızla hedef noktasına doğru ilerliyor. Plakası 34 FTN 432. Tüm birimler aracı durdurmak için hazır olmalı."

Bu sırada Elif, arka koltukta oturan Erhan Timur’a doğru döndü. "Bu kadar insanın hayatıyla oynamaktan gerçekten bu kadar keyif mi alıyorsun?"

Erhan, soğukkanlı bir tavırla cevap verdi. "Bu, bir oyunun parçası sadece. Bazıları kaybeder, bazıları kazanır. Ama her zaman kazananlar, en iyi planı yapanlardır."

Elif, öfkesini kontrol etmeye çalışarak tekrar yerine oturdu. Emre, Erhan'ın provokasyonlarına daha fazla dikkat etmemeleri gerektiğini hissetti. "Hepiniz sakin olun. Şimdi odaklanmamız gereken tek şey bu aracı durdurmak."

Aracın motoru daha da hızlandı ve şehir merkezine yaklaştıkça, telsizden gelen anonslar daha da sıklaştı. Cengiz, yeni bir bilgiyle tekrar araya girdi. "Komutanım, şüpheli araç Cumhuriyet Caddesi’nin sonuna yaklaştı. Ancak sürücü, hızını artırmış görünüyor. Takip eden birimlerden biri aracı sıkıştırmayı denedi ama başarılı olamadı. Aracın içindeki bir kişi, takip ekibine ateş açtı."

Ali, direksiyonu sımsıkı tutarak hızını artırdı. "Onlara yetişeceğiz," dedi kararlılıkla.

Erhan Timur, neşeli bir sesle konuştu. "Geç kaldınız. Plan zaten çoktan başladı. Bu yalnızca bir dikkat dağıtmaydı."

Bu sözler, herkesin kalbine bir buz gibi indi. Elif, öfkeyle bağırdı. "Ne saçmalıyorsun? Ne planından bahsediyorsun?"

Erhan, sakin bir şekilde gülümsedi. "Siz bu aracı durdurmaya çalışırken, başka bir yerde gerçek saldırı çoktan başladı."

Emre, bu sözlerle dehşete kapıldı. "Cengiz, şehirde başka bir şüpheli faaliyet raporlandı mı? Çabuk bilgi ver!"

Telsizden gelen kısa bir sessizlikten sonra Cengiz’in sesi duyuldu. "Komutanım, evet. Şehirde başka noktalarda da hareketlilik raporlanıyor. Ancak şu anda elimizdeki öncelikli hedef bu araç."

Emre, bir an için kararsız kaldı, ama sonra komutunu verdi: "Ali, bu aracı durdurmamız şart. Ancak tüm birimlere diğer noktalarda teyakkuzda olmalarını söyle. Bu işin Erhan'ın ve adamlarının bir oyunu olduğunu biliyoruz ama bu kez oyunu biz kazanacağız."

Bölüm : 16.11.2024 14:47 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...