93. Bölüm

2. KİTAP | BÖLÜM 4

Ceren Oktay
yazarcerenoktay
(©Kıdemli Yazar)

03.01.2025, 16:54

Savaşın Gölgesinde'nin ikinci kitabının dördüncü bölümüne hepiniz hoş geldiniz,
ve keyifli okumalar!

Okumaya başladığınız tarihi ve saati buraya yazın lütfen.

Yorumlarınızı satır aralarına yazmayı ihmal etmeyin.

Instagram hesabım : yazarcerenoktay

Hepinizin takiplerini, videolarıma beğeni, kaydet, yorum ve anket desteklerini bekliyorum. :)

Ali, motorun gürültüsünü artırarak gaz pedalına yüklendi. Gözleri yola odaklanmıştı ama bir yandan telsizden gelen her anonsu dikkatle dinliyordu. Arka koltukta oturan Erhan Timur, sakin ve hatta umursamaz tavırlarıyla ekibin sinirlerini zorlamaya devam ediyordu.

Cengiz’den yeni bir anons geldi: “Komutanım, araç Cumhuriyet Caddesi’nin sonuna çok yaklaştı. Takipteki ekiplerden biri yola barikat kurmaya çalışıyor ama araç hızla yaklaşmakta.”

Ali’nin gözleri duydukları üzerine bir kararlılıkla parladı. "O barikata ulaşmadan yetişmek zorundayız. Gerekirse aracı başka bir yönden sıkıştırırız."

Elif, komutanının serindeki kararlılığını fark edip dikkatle sordu: “Bir planınız var mı, komutanım?”

Ali, direksiyonu sıkıca kavrayarak kısa bir cevap verdi. “Evet, ama riskli. Bu işi bitireceğiz.”

Emre, Ali’ye döndü. "Ne düşünüyorsun?"

Ali’nin yüzünde azimli bir ifade belirdi. “Aracı ya doğrudan sıkıştıracağız ya da hızını kesmek için yoldan çıkarmayı deneyeceğiz. Başka şansımız yok. Eğer o araca ulaşamazsak, Cumhuriyet Caddesi’ndeki insanlar büyük bir tehlike altında olacak.”

Elif, endişeli bir sesle, “Ama bu, bizim de hayatımızı tehlikeye atar,” dedi.

Ali başını salladı. “Bu riskin farkındayım ama başka bir seçeneğimiz yok.”

Erhan Timur, konuşmaları dinledikten sonra yeniden alaycı bir şekilde gülümsedi. "Çok cesursunuz ama planınız işe yaramayacak. O araç sadece bir yem. Gerçek hedefinizi asla öğrenemeyeceksiniz."

Elif dayanamayarak bağırdı: "Sus artık! Sana kimse fikrini sormadı."

Tam o sırada, Ali’nin kullandığı araç Cumhuriyet Caddesi’nin sonuna yaklaştı. Uzaktan şüpheli aracın farları görünüyordu. Sürücü, peşlerindeki ekiplerden kurtulmak için sağa sola ani manevralar yapıyordu.

Burak, Ali’ye doğru eğilerek sordu: "Planın ne komutanım? Çarparak mı durduracağız?"

Ali kısa bir süre düşündü. “Aracın arkasından yaklaşacağım. Elif, tetikte ol. Eğer sürücü ateş açarsa, karşılık vereceksin. Emre, sağımızdaki yolda ekibimizi koordine et. Onları yönlendir ki, başka bir çıkış noktası bırakmayalım.”

Emre hemen telsizi eline aldı ve talimatları iletmeye başladı: “Cengiz, şüpheli aracın etrafında başka birimler konumlandı mı?”

Cengiz’in sesi hızla yankılandı: “Evet, iki ekip daha cadde boyunca bekliyor. Ancak sürücü tehlikeli şekilde manevra yapıyor. Yaklaşmakta zorlanıyorlar.”

Ali, gözlerini yoldan ayırmadan, “Tamam, biz yaklaştığımızda sağdaki ekip aracın yakına geçsin ve sıkıştırsın. Solumuzdan diğer ekip destek versin. Biz önden müdahale edeceğiz.”

Şüpheli araç, hızla yaklaşan Ali’nin aracını fark etmişti. Sürücü, ani bir dönüş yaparak caddenin dar bir ara sokağına sapmaya çalıştı. Ancak Ali, beklenmedik bir hızla direksiyonu kırıp aracını tam önüne kaydırdı. Lastiklerden çıkan ses caddede yankılandı.

Elif, pencereden dışarıya silahını doğrultarak bağırdı: “Durun! Ateş etmeyeceğim, ama bunu yaparsanız zorunda kalırım!”

Şüpheli araç bir anlık tereddüt yaşadı, ancak sürücü durmak yerine aracını Ali’nin üzerine sürmeye kalktı. Ali, refleksle direksiyonu kırarak çarpışmayı önledi ve telsizden bağırdı: "Sağdaki ekip! Hemen müdahale edin!"

Bir başka polis aracı hızla sağ taraftan gelip şüpheli aracın arkasını sıkıştırdı. Bu sırada, arka koltuktaki Erhan Timur keyifli bir şekilde alkışladı. "Bravo! Ama unutmayın, bu sadece başlangıç."

Emre’nin yüzü öfkeyle kasıldı. "Ali, bu herifi susturmanın bir yolu var mı?"

Ali, dişlerini sıkarak cevap verdi: “Önce şu işi bitirelim.”

Şüpheli araç, sağdan ve arkadan sıkıştırılmasına rağmen bir fırsat bulup yeniden hızlandı. Ancak bu kez Ali, aracıyla doğrudan sol tarafa geçti ve önünü kesti. Şüpheli araç hızla frene bastı ve savrularak durmak zorunda kaldı.

Elif, hızla araçtan indi, dikkatli adımlar attı ve silahını doğrultarak bağırdı: "Eller yukarı! Araçtan inin!"

Ancak araçtan çıkan tek şey, sürücünün göğsüne sabitlenmiş bir patlayıcıydı. Sürücü gözlerini Ali ve ekibine dikerek soğukkanlı bir şekilde fısıldadı: “Geç kaldınız.”

Ali, hemen bağırdı: “Herkes geri çekilsin! Bu bir tuzak!”

Bölüm : 16.11.2024 14:49 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...