2. KİTAP | BÖLÜM 7

13.01.2025, 13:34

Savaşın Gölgesinde'nin ikinci kitabının yedinci bölümüne hepiniz hoş geldiniz,

ve keyifli okumalar!

Okumaya başladığınız tarihi ve saati buraya yazın lütfen.

Yorumlarınızı satır aralarına yazmayı ihmal etmeyin.

Instagram hesabım : yazarcerenoktay

Hepinizin takiplerini, videolarıma beğeni, kaydet, yorum ve anket desteklerini bekliyorum. :)

Not : Bu kitap savaş, askeri birlik, askerler, inanç, vatan ve bayrak sevgisi, aşk ve nefret gibi temaları içermektedir. Eğer ki askeri kurgu arayışındaysanız sizin için uygundur.

Emre, Cumhurbaşkanının sözleriyle onaylanmış bir şekilde odadan çıkarken Elif, arkasından yürüyordu. Birlikte dışarı çıkmalarının ardından koridorda beklemekte olan Erhan Timur'un yaka paça Cumhurbaşkanı'nın odasına sokulduğunu gördüler. Aralarında nasıl bir iletişim geçeceğini bilmeseler de Emre bu adamın Cumhurbaşkanı'nın da sabrını zorlayacağından emindi.

Koridorda ilerlerken Emre, bir an durup Elif'e, daha sonra kendisini beklemekte olan ekibine döndü.

"Artık şunu biliyoruz," dedi, sesinde kararlılık vardı. "Bu iş burada bitmeyecek. Erhan Timur buzdağının görünen yüzü. Bizim görevimiz, bu örgütün kökünü kazımak."

Ali, Emre'nin yanına yaklaşarak meraklı bir ses tonuyla sordu:

"Peki bundan sonra ne yapacağız? Şu an Cumhurbaşkanı'na teslim ettik ama Erhan Timur’un sorgusunu yakından takip etmemiz gerekmez mi? Bu konuda iznimiz var mı? Bize neler konuşulduğunu anlatır mısınız?"

Hızla olan biteni anlattıktan sonra Emre, Caner'in sesi duyuldu.

"Komutanım doğru der," dedi. "Bence sorgusunu bizim de dinlememiz gerek. Sence bu konuda özel bir izin alabilir miyiz Binbaşım?"

Emre, düşünceli bir şekilde başını salladı. "Haklısınız. Ancak önce ekip olarak bir sonraki adımımızı planlamamız gerekiyor. Dinlenmek için fazla zamanımız yok. Kısa süreli bir dinlenmenin ardından ben bu konuda Cumhurbaşkanı'ndan izin isteyeceğim. Bu yorgunluğun üstüne bu adamın zevzekliğini çekemem. Şayet izin verirlerse de -sorgusu muhtemelen kayıtlı olacak- hep beraber izleriz."

Ekip, binadan ayrılmalarının ardından yeniden araca bindi. Ali, aracı şehirdeki üsse doğru sürmeye başladı. Askeri üsse varmalarının ardından kontrolden geçtiler ve dinlenmek için kendilerine ayrılan koğuşa girdiler.

Tüm birlik üyeleri kısa bir süre sonra koğuştan çıkıp aldıkları sıcak duşun ardından yeniden odalarına girdiler. Dinlenmek hepsine çok iyi gelmişti.

Ertesi gün uyanan birlik üyeleri, kahvaltılarını yapmalarının ardından üsten dışarı çıktılar. Tekrardan Cumhurbaşkanı'nı görmek için Cumhurbaşkanlığı Konutu'na varmalarının ardından Emre araçtan indi.

"Erhan Timur'un sorgusu hakkında bilgi edinmek ve sorgusunu bizzat dinlemek istiyoruz," diyerek koruma görevlisine bilgi verdi.

Koruma görevlisi, kısa bir görüşme yapmasının ardından "Sizi bekliyorlar," diyerek geçmeleri için izin verdi.

Birlik, Cumhurbaşkanlığı Konutu güvenlik ekibinin güvenlik kontrolünden geçmesinin ardından yeniden içeri alındı. Bu kez onları daha resmi bir atmosfer karşıladı. Gerginlik ve heyecan iç içe geçmişti. Koruma görevlisi, Emre ve ekibine sorgulama odasının bulunduğu koridora kadar eşlik etti.

Kapının önünde duran bir başka güvenlik yetkilisi, ekibi durdurarak, “İçeride sorgu devam ediyor. Ancak kayıt alınıyor. Cumhurbaşkanı'nın talimatıyla sorgunun bir kısmını izlemenize izin verildi. Lütfen sessiz olun ve verilen yönergeleri takip edin,” dedi.

Emre, Elif ve diğer birlik üyeleri, kendilerine ayrılan izleme odasına alındılar. Oda, büyük bir ekrana bağlanmış izleme sistemiyle donatılmıştı. Ekranda, Erhan Timur vardı. Sorgu odasındaydı ve elleri bağlı bir şekilde oturduğu görüntüsü açıkça görünüyordu. Karşısında ise özel olarak yetkilendirilmiş bir sorgu ekibi bulunmaktaydı.

Sorgunun başlarındaki gergin sessizlik, sorgu ekibinin liderinin konuşmasıyla bozuldu: “Erhan Timur, örgütünle ilgili tüm bilgileri bize açıklaman senin de lehine olur. Sessizliğin yalnızca suçunu ağırlaştırır.”

Erhan Timur, kendinden emin bir gülümsemeyle karşılık verdi. “Beni buraya getirerek her şeyi çözdüğünüzü sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Bu, yalnızca başlangıç. Siz hiçbir şeyin farkında değilsiniz.”

Ekrandaki bu meydan okuyucu tavır, izleme odasındaki ekibi rahatsız etmişti. Elif, kaşlarını çatarak, “Bu adam hâlâ kendini üstün sanıyor. Bildiklerini hemen açıklamayacak, biliyoruz. Zaman kazanmaya çalışıyor,” dedi.

Sorgu lideri, sakinliğini koruyarak masadaki bir dosyayı açtı ve belgeleri gösterdi: “Bu dosyada seni ve örgütünü ele veren her şey var. Bağlantılarınız, gizli toplantılarınız, şifreli mesajlarınız... Tüm bunlar senin aleyhine. Daha fazla inkâr etmeye çalışman bir şey değiştirmeyecek.”

Erhan Timur’un gülümsemesi, dosyada gördüklerinden sonra biraz sönükleşti. Yine de, sakin bir ses tonuyla, “O bilgiler yalnızca buzdağının görünen kısmı. Gerçek oyunumuzu anlamaya çalışırken çok geç kaldınız. Plan çoktan devrede, bunu engelleyemeyeceksiniz,” dedi.

Bu sözler, izleme odasındaki Emre’nin sabrını taşırmıştı. Yumruğunu masaya vurarak, “Bu adam hâlâ bir şeyleri saklıyor! Eğer işbirliği yapmazsa, başka yöntemlere başvurmak zorundasınız,” dedi. Nitekim bunu sorgu odasındaki kimse duymadı.

Sorgu ekibinin lideri, Erhan Timur’un sözlerini dikkatle analiz ediyordu. Bu yüzden meraklı bir ses tonuyla “Plan dediğin şey nedir? Şimdi anlatmazsan, başına gelecekleri tahmin bile edemezsin,” dedi.

Erhan Timur bir süre sessiz kaldı, ardından hafifçe gülerek, “Bana ihtiyacınız var. Beni tehdit etmeyi bırakın. Yoksa felaketin boyutlarını anladığınızda çok geç olacak,” dedi.

İzleme odasındaki sessizlik bozuldu. Elif, “Bu adam zaman kazanmaya çalışıyor, ama ne için? Daha büyük bir tehdidi mi kastediyor?” diye sordu. Emre ise bu sözlerden daha fazla anlam çıkarmaya çalışıyordu.

Sorgu devam ederken Cumhurbaşkanı’nın danışmanlarından biri izleme odasına girdi. “Cumhurbaşkanı sizinle yeniden görüşmek istiyor. Sorgunun devamını başka bir odadan izleyeceksiniz,” dedi.

Emre, ekibine dönerek, “Bu işi burada bırakmamalısınız. Sorgu ne kadar uzun sürerse sürsün, Erhan Timur’un tüm sırlarını ortaya dökmeniz şart,” dedi. Ardından, ekibiyle birlikte danışmanı takip ederek yeniden Cumhurbaşkanı’nın yanına gitmek üzere izleme odasından ayrıldı.