16.10.2024, 02:17
Savaşın Gölgesinde'nin otuzdördüncü bölümüne hepiniz hoş geldiniz,
ve keyifli okumalar!
Okumaya başladığınız tarihi ve saati buraya yazın lütfen.
Yorumlarınızı satır aralarına yazmayı ihmal etmeyin.
Not : Bu kitap savaş, askeri birlik, askerler, inanç, vatan ve bayrak sevgisi, aşk ve nefret gibi temaları içermektedir. Eğer ki askeri kurgu arayışındaysanız sizin için uygundur.
Sofia’nın gözlerinde hafif bir kıpırdanma oldu. Emre, onun aklında neler döndüğünü tahmin etmeye çalışsa da kadın son derece sakin ve kontrollüydü. Odanın sessizliği tekrar yankılanırken Sofia, masanın kenarına yaslandı.
"Bu cihaz," diye başladı, elleriyle masanın üzerindeki belgeleri hafifçe dürterek, "çok şey vaat ediyor. Onu kullanmak, size büyük avantajlar sağlayabilir, ama aynı zamanda çok tehlikeli de olabilir." Gözleri Emre’ye döndü. "Siz gerçekten bununla ne yapmak istediğinizi biliyor musunuz, Binbaşı?"
Emre, Sofia'nın bu sorusunun altında yatan imayı sezmişti. "Bizim işimiz, ülkemizi korumak. Elimizdeki her aracı da bu amaca hizmet etmek için kullanacağız," dedi net bir şekilde.
Sofia, kısa bir kahkaha attı. "Elbette. Ancak bu cihazla neler yapabileceğinizi tam olarak kavramış olduğunuzdan emin değilim." Yavaşça arkasına yaslanıp kollarını kavuşturdu. "Siz bu cihazın sıradan bir dinleme cihazı olduğunu mu sanıyorsunuz?"
Hasan kaşlarını çattı. "Bu cihaz, kodlamaları kırıp bilgi toplamak için tasarlanmış. Bundan fazlası mı var?"
Sofia'nın yüzünde kurnaz bir gülümseme belirdi. "Fazlası var. Bu cihaz sadece dinleme yapmaz. Aynı zamanda kimin ne zaman, nerede, hangi sistemlere bağlı olduğunu da izler. Şifrelenmiş iletişimleri çözmekle kalmaz, belirli kişilerin hareketlerini de takip eder. Üstelik bir tür kendi kendine öğrenme mekanizmasına sahip. Bu da demek oluyor ki, cihaz, kullanıcısının zekâsını aşabilir."
Hasan ve Emre, Sofia'nın sözlerinin ciddiyetini kavrayınca birbirlerine baktılar. Bu cihaz, düşündüklerinden çok daha karmaşıktı.
"Söylemeye çalıştığın şey şu mu?" dedi Hasan, derin bir nefes alarak. "Bu cihazın kendi zekâsı var ve o, kullanan kişinin kontrolünden çıkabilir mi?"
Sofia, başını yavaşça salladı. "Tam olarak öyle. Eğer bu cihazın şifreleme sistemiyle oynamaya çalışırsanız, onun sizi izlemesine izin vermiş olursunuz. Bu nedenle, cihazın doğru ellerde olması gerekiyor. Ve bunu kullanmak istiyorsanız, bana ihtiyacınız var."
Emre, sandalyesinde doğruldu. "Peki, bu cihazı aktif hale getirebilecek misin?"
Sofia, sessizce Emre'yi inceledi. "Aktif hale getirebilirim. Ama eğer bunu yaparsam, size sadece bilgiyi değil, aynı zamanda düşmanın karşı stratejilerini de açığa çıkarırım. Siz bana istediğim şeyleri sağlarsanız, size bu cihazı kullanmanın yolunu gösteririm. Ama unutmayın, kontrolünü elinde tutmazsanız, bu cihaz sizi yok eder."
Hasan bir an için düşüncelere daldı, sonra Sofia’ya döndü. "Bu anlaşmayı kabul ediyoruz. Ama seni tamamen serbest bırakamayız. Devletin çıkarları için güvencemiz olmalısın. Cihazın kontrolünü bize verdikten sonra, istediğin yere gideceksin. Ancak her şey tam olarak planlandığı gibi gitmeli."
Sofia, kurnaz bir ifadeyle gülümsedi. "Bunu bekliyordum. Pekâlâ, oyunu başlatalım o zaman."
Karşı ekranda bulunan verileri incelemeye başladığında, bir an için duraksadı. Elleri klavyede gezinmeyi bıraktı ve başını kaldırarak Emre’ye baktı. "Bu cihazı aktive etmek kolay değil," dedi, sesine ciddi bir ton ekleyerek. "Basit bir şifreleme protokolüyle çalışmıyor. Onun özel bir enerji kaynağına ihtiyacı var."
Hasan merakla kaşlarını çattı. "Özel bir enerji kaynağı mı? Ne demek istiyorsun?"
Sofia, masasının çekmecesinden küçük bir kutu çıkardı. Kutunun içinden parmak büyüklüğünde, siyah, pürüzsüz bir kapsül aldı ve masanın üzerine bıraktı. "Bu, cihazın şarj olmasını sağlayan anahtar," dedi. "Normal elektrik akımlarıyla çalışmaz. Özel bir şarj teknolojisine bağlı. Bu teknoloji, çok az kişi tarafından bilinir ve daha az kişi tarafından uygulanabilir."
Emre, kapsüle dikkatle baktı. "Bu kapsül, cihazın şarj olması için yeterli mi?"
Sofia, hafifçe gülümseyerek başını salladı. "Evet, ama bu kapsül sadece bir kez kullanılabilir. Sonra enerji kaynağı tükenir ve yeni bir tanesine ulaşmak, neredeyse imkânsızdır."
Hasan, Sofia’nın sözlerini duyunca içinden bir hesap yapıyormuş gibi sessizce başını salladı. "Yani sadece bir şansımız var. Yanlış bir adım atarsak, bir daha bu cihazı çalıştıramayacağız."
Sofia, kapsülü eline alıp dikkatlice Emre’ye uzattı. "Doğru. Bu yüzden cihazı doğru zamanda ve doğru şekilde aktif etmeniz gerekiyor. Aksi takdirde, cihaz etkisiz hale gelir ve elimizde sadece işe yaramaz bir metal parçası kalır."
Emre, kapsülü dikkatle aldı ve elinde tarttı. İçinde ne kadar güçlü bir teknoloji barındığını anlayabiliyordu, ama bunun tam olarak ne anlama geldiğini kavramak için daha fazlasına ihtiyacı vardı. "Peki, şarj olduğunda ne olacak? Cihazı aktif ettiğimizde ne beklemeliyiz?"
Sofia, gözlerini Emre’nin ellerindeki kapsüle çevirdi. "Cihaz, şarj olduğunda kendini sıfırlar ve yeniden programlanmaya hazır hale gelir. Ancak ilk şarj anından itibaren çok dikkatli olmanız gerekiyor. Çünkü cihaz, hangi amaçla kullanıldığını öğrenir. Eğer yanlış bir komut verirseniz, düşmanınız sizden önce cihazın kontrolünü ele geçirebilir."
Emre’nin gözleri bir an daraldı. "Yani cihaz, düşmanlarımızın eline geçerse...?"
Sofia başını salladı. "Onlar da bu cihazı aktif ederse, tüm planlarınızı öğrenebilirler. Cihazın özelliği, iki taraflı bir ayna gibi çalışması. Siz onları izlerken, onlar da sizi izleyebilir. Ama doğru komutlarla bu aynayı kırabilir ve cihazı tamamen kendi kontrolünüze alabilirsiniz."
Hasan derin bir nefes aldı. "Bu çok riskli."
Emre, Sofia’ya döndü ve ciddiyetle konuştu. "Bu cihazı şarj edeceğiz, ama tüm adımları planlayarak yapacağız. Düşmanlarımızın eline düşmesine izin veremeyiz."
Sofia, onaylarcasına başını salladı. "Tam da yapmanız gereken bu. Planlı ve dikkatli hareket etmelisiniz. Ben size bu cihazın nasıl kullanılacağını göstereceğim, ama unutmamanız gereken bir şey var: Onu kontrol etmek için siz de zeki ve hızlı olmalısınız."
Emre, Sofia’nın gözlerindeki ciddiyeti fark etti. Bu cihaz, sadece bir teknoloji değil, aynı zamanda stratejik bir silah gibiydi. Hatalı bir kullanım, onları geri dönülmez bir sona sürükleyebilirdi.
"Ne zaman başlayabiliriz?" diye sordu Emre.
Sofia, kapsüle işaret etti. "Hazırsanız, hemen başlayabiliriz. Ama dediğim gibi, her şey milimetrik olacak. Bu, tek atımlık bir şarj. Yanlış bir hamle, tüm fırsatları yok eder."
Emre, derin bir nefes aldı. "Başlayalım o halde," dedi gerginlik içinde.
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
73.59k Okunma |
3.76k Oy |
0 Takip |
91 Bölümlü Kitap |