09.11.2024, 13:47
Savaşın Gölgesinde'nin altmışdokuzuncu bölümüne hepiniz hoş geldiniz,
ve keyifli okumalar!
Okumaya başladığınız tarihi ve saati buraya yazın lütfen.
Yorumlarınızı satır aralarına yazmayı ihmal etmeyin.
Instagram hesabım : yazarcerenoktay
Hepinizin takiplerini, videolarıma beğeni, kaydet, yorum ve anket desteklerini bekliyorum. :)
Ekibin dikkatini yeniden göreve yoğunlaştırmasıyla araştırmalar hızlandı. Ceren, Neogate hakkında daha fazla bilgi edinmek için şirkete ait halka açık belgeleri, internet kaynaklarını ve sızdırılmış verileri taramaya başladı. Bu sırada Emre, Ali’ye dönerek hızla bir plan geliştirmeleri gerektiğini vurguladı.
Ceren kısa süre içinde Neogate'in geçmişteki projeleriyle ilgili bazı çarpıcı bilgilere ulaştı. Şirket, yalnızca zihin kontrolü ve yapay zeka projeleriyle değil, aynı zamanda uluslararası politik ve ekonomik güç dengelerini değiştirme stratejileriyle de ilgileniyordu. Şirket, Negatronium kristallerini kullanarak geliştirdikleri lensleri stratejik olarak önemli bölgelere sürmek ve böylece insanların düşüncelerini etkileyebilmek için çeşitli ülkelere giriş yapmaya hazırlanıyordu.
Bu bilgileri paylaşan Ceren, “Görünüşe göre, Neogate dünya çapında bir plan yapıyor. Kristal tabanlı bu lensleri sadece bir güç göstergesi olarak kullanmayacaklar; bu, toplumları doğrudan kontrol altına alma planlarının yalnızca bir parçası,” dedi.
Emre kaşlarını çatarak, “Bu durum daha da kötüye gidiyor. Lenslerin yaygınlaşması demek, insanların özgür iradesinin yok edilmesi demek. Şirketin hükümetlerle olan bağlantılarını çözmemiz gerekiyor. Eğer bazı ülkeler bu plana destek veriyorsa -kristallerle ilgili anlaşma yapan ülkelerin bu plana destek verdiğini düşünüyorum-, onlar için bu yalnızca iş birliği değil, bir güç savaşı olacak!" diye yanıtladı.
Ali, tüm bu konuşmaları dikkatle dinledikten sonra sakin ama kararlı bir sesle, “Neogate’in lens dağıtımını engellemek bizim önceliğimiz. Ancak bu işi sessiz ve etkili bir şekilde yapmak zorundayız; fazla dikkat çekersek bizim üzerimize gelirler,” dedi. "Bunu ise nasıl yapacağımıza dair hiçbir fikrim yok. Neden her sorunla biz ilgilenmek durumunda kalıyoruz ki? Bazı sorunlar gerçekten çok büyük. Mit veya diğer özel birimler ne yapıyorlar? Bu kadar büyük sorunlarla ve diğer bağlantılı sorunlarla biz ilgileneceksek, onlar da yan gelip yatacaksa bu bize haksızlık değil mi?"
Ali'nin sözleri üzerine tüm ekip sessiz kaldı. Aslında söylediklerinde haklılardı. Ama bilmiyorlardı ki, diğer özel birimler asla boş durmuyordu. Onlar da farklı ve bu sorunlar gibi önem arz eden sorunlarla ilgilenmekteydiler.
Bu sırada, Elif ve Serkan, bölgedeki güvenlik kameralarını tararken Hasan'ın sözünü ettiği helikopterin Neogate’in özel laboratuvarlarından birine doğru yol aldığını fark ettiler. Bu helikopterlerin taşıdığı yük ve içindeki ekipmanlar henüz net olarak bilinmiyordu; ancak Neogate'in gizli projelerinin merkezinde bu laboratuvarın yer aldığı açıktı.
Hasan, “Laboratuvara gizlice sızmamız ve bu lenslerin üretim süreciyle ilgili bilgi toplamamız gerekiyor. Eğer başarılı olabilirsek, belki de bu lenslerin yapısını bozacak veya onları etkisiz hale getirecek bir yol bulabiliriz,” dedi.
Burak ise yüzünde kararlı bir ifadeyle, “Bence önceliği bu lenslere değil de kristalleri tamamen yok etmeye vermeliyiz," diyerek düşüncesini belirtti. "Kristaller olmazsa hiçbir şey yapamazlar. Ama dünyada ne kadar var bu kristallerden ve nerelere dağıtımları gerçekleştiğini elimizdeki bilgiler haricinde bilmiyoruz."
"Doğru bir noktaya parmak bastın Burak. Nitekim kristallerin dediğin gibi konumlarını bilmediğimiz için önceliğimiz lenslerin üretimine ket vurmak, mümkünse şirketin tüm üretimlerini durdurmamız gerekiyor."
"Eğer bu lensler yaygınlaşırsa, insanlığın özgürlüğü yok olacak. Neogate’in ne kadar ileri gitmeye hazır olduğunu artık hepimiz biliyoruz,” dedi Serkan ellerini öfkeyle yumruk yaparken.
Ali, ekibe baktıktan sonra ellerini beline koydu. "Başka birlikler bizi alakadar etmez!" dedi güçlü bir sesle. "Biz Fırtına Birliği'yiz! Bu görev hayatımızdaki en tehlikeli görevlerden biri olacak hiç kuşkusuz. Bunun farkındayım. Ancak biliyorum ki hepinizin burada olması, bu savaşın sadece silahlarla değil, bilgi ve stratejiyle de kazanılacağını gösteriyor. O yüzden bu operasyonun adımlarını dikkatle planlayacağız. İlk adım olarak helikopterin iniş yapacağı laboratuvarı gözlem altına alıp çevresinde ne var ne yok inceleyebilmek. Daha sonra tespit ettiğimiz laboratuarın içinde yer alan güvenlik kameralarına erişip içeride olanları daha rahat ve güçlü bir şekilde inceleyebiliriz.” diyerek konuşmaya devam etti. "Biliyorsunuz ki dikkat çekmeden artık dünyada bulunan her kameraya erişim sağlayabiliyoruz."
Ali'nin sözleri üzerine birlik, helikopterin izlediği yolu çevrelerde bulunan kameraları tarayamaya devam ederek takip etmeyi sürdürdü. Nitekim helikopterin izlediği yola dair bir bilgi bulamadılar.
Birkaç saatlik arayıştan sonra herhangi bir yol konumu ellerine geçmeyince Ceren, Neogate'in mevcutta olan laboratuar konumlarından birine erişmeyi şans eseri başardı. Şirketin mevcutta konumu yer alıyordu nette ama araştırma tesislerine dair herhangi bir konum yoktu. Bu yüzden bu şans onlar için büyük bir mücizeydi.
Sistem üzerinde yaptığı uzun arayış ve tarayışlarda, Neogate'in laboratuarlarından birinin adresinin yer aldığı bir belge karşısına çıkmıştı. Bu belge, gizli yapılan bir anlaşmaya dairdi. Bu anlaşmayı yapan ülkelerden olan Amerika, anlaşmaya dair imzasını atmıştı. Bu anlaşmaya göre Amerika'dan görevlendirilen birkaç araştırma görevlisi de bu tesiste yer alıp Neogate'in projesinde destek sağlayacaktı. Destek sağlayacak olan personeller, kağıtta yer alan adreste görev alacaktı.
Tesisin adresi, Hindikuş Dağları'nı gösteriyordu.
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
69.09k Okunma |
3.47k Oy |
0 Takip |
87 Bölümlü Kitap |