08.10.2024, 15:46
Savaşın Gölgesi'ndenin ondördüncü bölümüne hepiniz hoş geldiniz,
ve keyifli okumalar!
Okumaya başladığınız tarihi ve saati buraya yazın lütfen.
Yorumlarınızı satır aralarına yazmayı ihmal etmeyin.
Not : Bu kitap savaş, askeri birlik, askerler, inanç, vatan ve bayrak sevgisi, aşk ve nefret gibi temaları içermektedir. Eğer ki askeri kurgu arayışındaysanız sizin için uygundur.
Elif, babasının resmine sıkıca sarılmış halde bir süre durdu. Gurur ve özlem birbirine karışmıştı. Babası, yıllar önce ona asker olmanın ne demek olduğunu öğretmiş, disiplini ve azmi aşılamıştı. O an, babasının sesini zihninde duydu gibi oldu; "Başarırsın kızım, sen güçlü birisin." Elif, derin bir nefes alıp gözlerini kapattı. Şimdi en zor kısmı geride bırakmıştı, ama önündeki görevlerin ne kadar zorlu olabileceğinin farkındaydı. Artık Bordo Bereli bir askerdi ve bu, büyük bir sorumluluk demekti.
Biraz dinlendikten sonra, Elif odasından çıkıp karargâhta kısa bir yürüyüşe çıktı. Hava serindi, gökyüzü ise alacakaranlığın gri tonlarına bürünmüştü. Günün yorgunluğu vücudunu sarmıştı, ama içindeki heyecan dinmek bilmiyordu. Eğitim alanında kazandığı tecrübeler, ona gerçek bir operasyonun ciddiyetini bir kez daha hatırlatmıştı. Artık yeni görevler, yeni sorumluluklar onu bekliyordu.
Tam o sırada Ali, karşısından gelerek Elif’in yanına yaklaştı. "Elif, duyduğuma göre artık bir Bordo Bereli askersin, tebrik ederim!" dedi gülümseyerek. Elif, Ali'nin sıcak tebriğine neşeli bir sesle yanıt vererek karşılık verdi.
"Teşekkür ederim, Ali. Hepinizin katkısı çok büyük. Sizlerle kısa süreliğine de olsa çalışmak, unutamayacağım anlar arasında yer alıyor."
Ali, ciddi bir ifadeyle başını salladı. "Benim için de öyle," dedi. "Teğmenim ama unutmamalısın ki, bundan sonra sorumlulukların daha da artacak. Bordo Bereli asker olmak; sadece fiziksel gücün değil, zihinsel gücün de sınandığı anlamına gelir. Artık hayatın başka bir yöne evrelecek."
Elif, Ali’nin bu sözlerini ciddiyetle dinledi. İçindeki gururu ve heyecanı bastırıp bir anlığına düşündü. Ali haklıydı. Bu sadece bir başlangıçtı. Kendini daha da geliştirmesi gerekiyordu. Bunu da katıldığı birlik ile yapabileceğine emindi.
"Çok haklısın," dedi. "Artık yalnız değilim. Birliğimdeki komutanlarımdan da çok şey öğreneceğimi biliyorum."
Elif'in sözlerinin ardından Ali "Buna şüphe yok," dedi Ali. "Yolunuz açık olsun Teğmen'im."
Elif, başını salladı. Ali'ye teşekkür etmesinin ardından birliğine katılmak için hazır olduğuu hissetti. İçinde daha önce hiç hissetmediği bir heyecan vardı.
Ali'nin yanından ayrılmasının ardından annesini aradı. Annesi ilk çalışta hemen açtı. "Elif, kızım. Nasılsın güzelim benim?" diye sordu.
Elif "İyiyim anne. Hem de çok iyiyim. Başardım," diyerek olanları anlatmaya başladı. Elif'in eğitimini başarıyla tamamladığını duyan annesi, kızı için gururlandığını hissetti. Bir süre daha konuşmalarının ardından "Baban yaşasaydı seninle gurur duyardı," dedi. Elif, biliyordu. Kesinlikle öyle olurdu. Babası gurur duyardı. O sırada gözlerinden birkaç damla gözyaşı döküldü. Hemen gözyaşlarını sildi.
"Annecim sonra konuşalım olur mu? Biraz dinleneyim," dedikten sonra annesinin güzel dileklerini duydu, telefonu kapattı. Odasına girdikten sonra başını yastığa koydu ve dinlenmek için gözlerini kapadı. Yarın, yorucu bir gün olacağını biliyordu.
Ertesi sabah, Elif uyandığında çok neşeliydi. Yüzünde güller açıyordu. Evrak işlerini tamamladıktan sonra, komutanlarının söylediği gibi helikopterle yeni birliğine doğru yola çıkacaktı.
O sabah, askeri kıyafetini büyük bir gururla giydi. Artık bir Bordo Bereli asker olarak yeni hayatına ilk adımı atıyordu. İçi içine sığmıyordu.
Tüm işlemler yapılıp gerekli evrakları yanına almasının ardından helikoptere doğru ilerledi. Helikoptere binerken, kısa bir süre durup geriye doğru baktı. Bu eğitim alanı, onun en büyük sınavlarından biri olmuştu. Ama şimdi yeni görevler ve belki de daha büyük sınavlar onu bekliyordu. Helikoptere binmesinin ardından sakin kalmaya çalıştı. Rotorların sesi yükselirken, babasının resmine baktı bir kez daha.
Helikopter havalandığında gökyüzüne bakmaya başladı. Ay, sabahın ilk ışıklarından dolayı solgun bir şekilde parlıyordu. Elif, bu anın tadını çıkarmaya çalışarak arkasına yaslandı. Bir sonraki durak, gerçek görevlerin başlayacağı yerdi. Ve bu kez, gerçek hayatın içine atılacaktı.
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
69.59k Okunma |
3.49k Oy |
0 Takip |
88 Bölümlü Kitap |