20.10.2024, 14:01
Savaşın Gölgesinde'nin otuzdokuzuncu bölümüne hepiniz hoş geldiniz,
ve keyifli okumalar!
Okumaya başladığınız tarihi ve saati buraya yazın lütfen.
Yorumlarınızı satır aralarına yazmayı ihmal etmeyin.
Instagram hesabım : yazarcerenoktay
Hepinizin takiplerini bekliyorum.
Not : Bu kitap savaş, askeri birlik, askerler, inanç, vatan ve bayrak sevgisi, aşk ve nefret gibi temaları içermektedir. Eğer ki askeri kurgu arayışındaysanız sizin için uygundur.
Cihazın üzerindeki ışıklar, bir dizi karmaşık renge bürünürken, odada derin bir sessizlik hâkimdi. Emre ve Hasan nefeslerini tutmuş, Sofia'nın yaptıklarını dikkatle izliyordu. Sofia, ekranda beliren kodları hızla inceleyip, birkaç tuşa bastı. "Tamam," dedi sakince ama odadaki gerginliği artıran bir tonda. "Test başladı."
Ekranda bir dizi simge ve grafik belirdi. Cihaz, ilk etapta güvenlik bariyerlerini analiz etmeye başlamıştı. Sofia, bir gözünü ekrandan ayırmadan, "Bu kısım kritik," diye açıkladı. "Cihaz, kim olduğunuzu anlamak için size sorular soracak. Bunlar karmaşık olabilir ama aynı zamanda tuzak niteliğinde. Sorulara doğru yanıt verirseniz, cihaz sizi kabul eder ve kontrolü tamamen size geçer."
Emre, kaşlarını çatıp ekrandaki hızlı değişimlere bakarken, "Ne tür sorular beklemeliyiz?" diye sordu.
Sofia, bir an duraksayıp cihaza bakışlarını çevirdi. "Sorular, cihazın algıladığı tehdit seviyesine veya önceki kullanıcılarının hareketlerine bağlı olacak. Düşmanın önceden bu cihazı kullandığını var sayıyorum. Zaten başka bir durum da olması mümkün değildi. Yani sorular, onların izledikleri stratejilere göre şekillenebilir."
Ekranda bir uyarı belirdi ve Sofia hemen komutlarla müdahale etti. "İlk soru geliyor."
Ekranın ortasında, bir dizi kod ve sayılar vardı. Daha sonra bu sayılar ve şekiller ortadan kayboldu, cihazın ilk sorusu belirdi:
"Kullanıcının kimliği doğrulanıyor. Yanıtlayın: İlk savunma hattınız nedir?"
Emre, bir an duraksadı. Bu sorunun cevabını bulmak neredeyse imkansızdı. Ne söylenecekti? Ne yapılacaktı? Bakışları Hasan'a döndüğünde endişeli olduğu gözlerinden ve duruşundan belli oluyordu.
Hasan'a göre bu sorunun yanıtı teknik bir bilgi ya da askeri bir terim olabilirdi.
Emre'ye göre daha sakin ve kontrollü olduğundan düşüncelerini dile getirmenin önemli olduğunu düşündü. Daha fazla zaman kaybetmeden öneride bulundu. "Belki de bu, operasyonel bir strateji olabilir. Dolayısı ile ilk savunma hattı için istihbarat diyebiliriz. Kısacası düşmanların hamlelerini bilebilmek."
Sofia, hızlıca onayladı. "İyi bir tahmin. Ama tam emin olmalıyız. Bu tür sorularda net olmalıyız. Yanlış bir cevap cihazın verilerinin silinmesine sebep olur."
Emre, düşüncelerini toparladı. "İlk savunma hattı istihbarat ve bilgi akışını kontrol altında tutmak. Bu, bizimle düşman arasındaki ilk bariyer. Hasan doğru söylüyor," dedi. Ardından Sofia'nın ne düşündüğünü merak ettiği için ona baktı.
Sofia, hafifçe başını sallayarak "İstihbarat... Cevabı giriyorum o halde," dedi ve tuşlara bastı. Cevap daha sonra ekranda belirdi ve birkaç saniye boyunca bir gerilim hissi odada hakim oldu.
Cihaz kısa bir süre sonra ikinci soruyu ekrana getirdi:
"Kullanıcı niyeti doğrulanıyor. Amacınız nedir?"
Emre bu sefer tereddüt etmeden cevap verdi. "Ülkemizin güvenliği ve halkımızı korumak." Bu, onların misyonuydu, tek amaçları buydu.
Sofia cevabı hızlıca girdi. Birkaç saniye süren sessizliğin ardından cihazın ışıkları bir kez daha değişti, daha parlak ve sabit bir tona büründü. Bunun ardından Sofia, neredeyse neşe saçan ve ışıldayan bir yüzle Emre ve Hasan’a döndü. "Testi geçtiniz," dedi. "Cihaz artık sizin kontrolünüzde."
Emre derin bir nefes alırken, Hasan da rahatlamıştı. Ancak bu sadece bir başlangıçtı. Sofia, cihazın içinde yer alan verilere ve bilgilere erişerek bunları ekrana yansıttıktan sonra "Şimdi asıl meseleye geldik," dedi. "Cihaz aktif, ancak içinceki bilgilerin ne kadar tehlikeli ve önemli olduğunu bilmiyoruz. Bu bilgileri kullanarak düşmanlarınıza dair en hassas şeyleri öğrenebilir, ayrıca yeni bilgilere erişebilirsiniz. Öğrendiğim kadarıyla cihazın hafızası sınırsız dolayısı ile dilediğiniz kadar bilgi depolaması yapabilir ve istediğiniz bilgilere erişim sağlayabilir, her türlü gizli bilgiyi kırabilir ve tüm şifreleri yok edip istediğiniz ne varsa bunu yapabilirsiniz. Hatta ve hatta dilediğiniz düşmanlarınızın, dilediğiniz yerde yaşayan insanların konuşmalarını dahi duyabilirsiniz. Bu teknolojiyi hala nasıl yaptıklarını anlayamasam da şu kücücük cihazın bu kadar çok şeyi yapabiliyor olması büyük bir mücize. Bütün bunları yaparken cihazı kimseye göstermemeniz ve düşmanların, karşı tarafın adamlarının eline geçmemesi gerekiyor. Kısacası cihazı dikkat çekmemesi için çok dikkatli kullanmalısınız ve çok dikkatli olmalısınız. Aksi takdirde başınıza gelebilecekleri hayal dahi edemezsiniz."
Emre, cihazın tehlikelerini ve potansiyel gücünü kavramıştı. Ellerini masanın kenarına dayayıp Sofia’ya baktı. "Bu cihazı doğru şekilde kullanmak için daha fazla bilgiye ihtiyacımız var. Sen bize yol göstereceksin, biz de her adımımızı en ince ayrıntısına kadar planlayacağız."
Sofia başını salladı. "Bana güvenin. Bu cihaz, sizin elinizdeki muhteşem bir koz. Doğru şekilde kullandığınız müddetçe yapabilecekleriniz sizi bile şaşırtacak."
Hasan, Sofia'nın sözlerinin ardından gözlerini ekrandaki verilere dikerek konuştu. "Peki, şimdi ne yapacağız? Cihazda nasıl bilgiler var? Ne var ne yok öğrenmek istiyorum."
Sofia, cihazı işaret etti. "Hay hay," dedi. "Önce cihazın içeriğindeki tüm bilgileri inceleyelim daha sonrasında da ne isterseniz onu yapalım."
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
69.59k Okunma |
3.49k Oy |
0 Takip |
88 Bölümlü Kitap |