BÖLÜM 54

26.10.2024, 16:05

Savaşın Gölgesinde'nin ellidördüncü bölümüne hepiniz hoş geldiniz,
ve keyifli okumalar!

Okumaya başladığınız tarihi ve saati buraya yazın lütfen.

Yorumlarınızı satır aralarına yazmayı ihmal etmeyin.

Instagram hesabım : yazarcerenoktay

Hepinizin takiplerini, videolarıma beğeni, kaydet, yorum ve anket desteklerini bekliyorum. :)

Cengiz, şirkete vardığında gözleri her zamanki gibi dikkatliydi. Adresin ne kadar doğru olduğunu kestirmeye çalışarak binaya girdi. İçeride, sakin görünmeye çalışan ama belirgin bir şekilde etrafını kolaçan eden bir adam vardı. Cengiz’in ona doğru ilerlediğini görünce başını hafifçe eğdi.

Adam, Emre’nin talimatını aldığı gibi Cengiz'i güvenli bir şekilde karşılayacak yer olarak arka depoyu ayarlamıştı. Sessizce Cengiz’i işaret ederek depoya doğru yönlendirdi. Kapıyı kapatmalarının ardından, adama kısa bir süre dikkatle bakan Cengiz, adamın tek bir kelimesiyle durumu anlamıştı. "Gölge," demişti adam kısık bir sesle. Bu, Emre ve birliğinin yalnızca kendileri arasında kullandığı özel bir şifreydi.

"Anladım," dedi Cengiz, daha fazla soru sormadan. Bu tek kelime, karşısındaki adamın Emre'nin ekibinden biri olduğunu netleştirmişti.

Adam ona bir giysi torbası uzattı. "Burada kimse seni tanımıyor, ancak dikkatli olmalısın," diye uyardı.

Cengiz, torbayı alarak depoda kıyafetlerini değiştirdi. Siyah bir takım elbise ve yanında birkaç aksesuar vardı; bu kılık değişikliği, onu şirket çalışanlarından biri gibi gösterecek kadar özenle hazırlanmıştı.

Kıyafetleri giyip Cengiz'in hazırlıklarını tamamlamasının ardından diğer kıyafetleri boşalan giysi toparbasının içine koydular. Daha sonra birlikte depodan çıktılar. Adam, ona bakıp başıyla onayladı ve dikkatli adımlarla Cengiz ile birlikte dışarı çıkmak için yürümeye başaldı. Dışarı çıktıklarında ellerindeki giysi torbasının üzerinde yazan yazı, şirketin en çok iş birliği yapıp reklamlarını hazırladığı şirketi belli ediyordu. Her şey dikkatlice ve titizlikle hazırlandığından, Cengiz ile kendisi de onlardan biri gibi gözüktüğünden dikkat çekmiyorlardı.

Cengiz, adamın kapıyı açmasının ardından dikkatlice araca binerken başka bir detay gözüne çarptı. Gömleğinin yakasında, yalnızca ekibin bildiği ufak bir sembol vardı. Çok dikkatli bakıldığında göze çarpıyordu.

Cengiz, aracın içine binip oturmasının ardından Emre’nin kurduğu bu gizli sistemin bir parçası olmanın getirdiği gerilimle bekledi. Neler olacağını anlamak adına aracın içini dikkatlice gözlemledi nitekim araç onun için hiçbir anlam ifade etmedi.

Diğer adam da araca binip araç hareket ettiğinde, adam cebinden çıkardığı bir defteri elini kaldırıp Cengiz'e doğru uzattı. Cengiz, defteri eline almasının ardından kafa karışıklığı içinde okumaya başladı.

"Emre'nin talimatı doğrultusunda seni operasyon üssüne götürüyorum. Orada neler olduğunu öğrendikten sonra gereken yönergeleri sana ileteceklerdir. Sakın konuşma ve bu konu hakkında tek söz etme. Dinleniyor ve izleniyoruz."

Cengiz, yazılanları okuduğunda durumun ne kadar karmaşık ve tehlikeli olduğunu anlamakta zorlanmadı. Başını pencerenin dışına çevirip sokaktaki insanları izlerken neler yaşanacağını merak etti. Bu merakı kısa bir süre sonra giderilecekti.