26.10.2024, 19:26
Savaşın Gölgesinde'nin ellibeşinci bölümüne hepiniz hoş geldiniz,
ve keyifli okumalar!
Okumaya başladığınız tarihi ve saati buraya yazın lütfen.
Yorumlarınızı satır aralarına yazmayı ihmal etmeyin.
Instagram hesabım : yazarcerenoktay
Hepinizin takiplerini, videolarıma beğeni, kaydet, yorum ve anket desteklerini bekliyorum. :)
Karanlık odanın loş ışıkları altında toplanmış olan Hasan'ın birliği, ileri teknoloji ile donatılmış bir kontrol masasının etrafında sessizce çalışıyordu. Elde ettikleri cihaz, düşmanlarının elde edilen tüm bilgilerini barındırıyordu. Bu bilgileri hızla analiz edebilmek, neler olduğunu, hangi bilgilerin hangi içerik ile bağlı olduğunu anlamak büyük önem arz etmekteydi.
Nihat, odaklanmış bir yüz ifadesiyle bilgisayar ekranının karşısına oturmuştu. Parmakları, klavyede adeta bir dans gibi hareket ediyor, yazmaya başladığı programı bitirmek adına çalışmayı sürdürüyordu. Bu program, cihazın içindeki her bir dosyanın bağlantısını ortaya çıkaracak, ilişkili verileri çözecek ve onlara pek çok konuda yardım sağlayacaktı. Önünde yer alan ayrandan bir yudum almasından sonra programı yazmaya devam etti. Ayran, Nihat'ın çok sevdiği içecekler arasında ilk sırada geliyordu.
O sırada Ceren ismindeki kişi de Nihat gibi bir başka bilgisayarın başındaydı. Ellerindeki tüm önemli bilgilere, cihazlarına, internetlerine, güvenlik kameralarına erişimleri sınırlayacak olan bir güvenlik programı tasarlıyordu. Bu program çok önemliydi. Dolayısıyla tüm dikkati yazdığı kodlardaydı. Program bittiğinde programı çalışacak ve dış kaynakların erişimini tamamen kısıtlayacaktı. Eğer erişim yapmaya çalışan birileri olursa bunu cihazın verdiği uyarı sayesinde hemen fark edeceklerdi.
Hasan'ın birliğinden olan Sertaç ise hızlıca yeni bir sistem entegre ediyordu. Tüm dünyadaki kameralara erişim yapmak ve görevlerinde sıkıntı yaşamak istemiyorlardı. Kamera erişimleri yaptıklarında da bunun belli olmaması çok önemliydi. Bunun için çalışıyor, istedikleri olması için uğraşıyordu. Bir süre sonra ekranında görüntüler belirmeye başladı. Karşılarına çıkan her bir görüntünün açısını ve pozisyonunu hızla değerlendirdi.
Sertaç'ın yanında bulunan yazı tahtasına yazdığı “Artık dünyada bulunan tüm kameralara erişimimiz aktif olmaya başladı,” cümlesini okudu Hasan ile Emre. Daha sonra Sertaç, yazıyı sildi. "Bir süre sonra ne kadar kamera varsa hepsine erişmiş olacağız," diyerek bilgilendirme yapmaya başladı.
Geri kalan kişiler de görevlerini yapmak için çalışmaya devam ettiler. Kimse boş durmuyordu.
Uzunca süren çabalar nihayet meyvesini verip tüm hazırlıklar tamamlandığında, Fırtına Birliği oldukça heyecanlı görünüyordu. Artık dosyaları daha sağlıklı inceleyebilir, düşmanın her adımını takip edebilir, stratejilerini deşifre edebilir ve beklenmedik bir hamleyle karşılaştıklarında saldırıya geçebilirlerdi.
Emre, hazırlıkların tamamlanmasıyla cihazın bilgisayara bağlanmasını izledi. Cihazdaki tüm dosyalar açılıp çalıştırılan programın ardından gruplu bir şekilde bir araya geldiğinde, birbiri ile bağlantılı olaylar gözlerinin önüne serilmişti. Kalp atışının fazlasıyla hızlandığını hissettiğinde, sakinleşebilmek için elindeki çaydan bir yudum aldı.
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
69.58k Okunma |
3.49k Oy |
0 Takip |
88 Bölümlü Kitap |