BÖLÜM 56

27.10.2024, 14:37

Savaşın Gölgesinde'nin ellialtıncı bölümüne hepiniz hoş geldiniz,
ve keyifli okumalar!

Okumaya başladığınız tarihi ve saati buraya yazın lütfen.

Yorumlarınızı satır aralarına yazmayı ihmal etmeyin.

Instagram hesabım : yazarcerenoktay

Hepinizin takiplerini, videolarıma beğeni, kaydet, yorum ve anket desteklerini bekliyorum. :)

Emre, yemek yemelerinin ardından Hasan'ın birliğindeki Nihat'a "Xerxes Operasyonu adında bir dosya vardı cihazın içinde. Bu operasyonunun İran'a yakın bir yerde gerçekleştirildiğini hatırlıyorum. 2022 yılında. Bu operasyon neyin nesi? Neden yapılmış? Bize zarar verecek bir şeyler içeriyor mu? Analiz edip tüm bilgileri karşımıza çıkarabilir misin?" diye sordu.

Nihat, Emre'nin sözleri üzerine "Tabii," dedikten sonra bu cihaza dair bilgileri bulmak için çalışmaya başladı.

Karşılarına çıkan dosyaları farklı gruplara ayırırken bir kaçının yapılan gizli anlaşmalara ait olduğunu gördü Nihat. Pek çok ülke, bu gizli anlaşmayı imzalamıştı ve bu konudan söz etmek kesinlikle yasaktı. Bu gizli anlaşmanın neden imzalandığını anlamak için incelemeye başladığında anlaşmanın imzalanmasının sebebinin bulunan bir kaynaktan dolayı olduğunu fark etti. Bu kaynak, fazlasıyla değerli olup diğer ülkelerle kesinlike paylaşılmaması gereken bir kaynaktı.

“Birkaç ülke ile yapılan gizli anlaşmalar mevcut," diyerek bilgilendirme yapmaya başladı Nihat. "Bu gizli anlaşmanın imzalanma sebebi çok değerli bir kaynağın bulunması."

"Nasıl bir kaynak? Neden bu kaynakla ilgili anlaşma imzalanmış?" diye sorduğunda Emre, Nihat bilgilendirmeye devam etti.

"Negatronium Kristalleri adında bir kristal kaynağına dair bu anlaşma. Bu kristaller anladığım kadarıyla kullanıldığında dilenilen kaynak üzerinde sonsuza kadar enerji sağlamakta. Açıkçası dünyada sonsuz kullanım sağlatan bir enerji kaynağı olduğunu bilmiyordum."

Dosyaları inceleyip bilgi aktarmaya devam etti. "Bu kristal sayesinde hem elektrik hem doğalgaz hem de ısınma gibi alanlarda hiçbir sıkıntı yaşamadan, kendilerinin ve dilerlerse halklarının refah içinde yaşamasını sağlayabilecekleri yazıyor. Bunun haricinde savunma sanayii, sömürü gibi pek çok alanda da kullanımı gerçekleştirilebileceği yazmakta. Yani bu enerji kaynağı sağlayan kristalleri kullanarak çok daha gelişmiş cihazlar yapmaya çalışıyorlar!"

Emre, öğrendikleri üzerine büyük bir şok yaşadı. Bu şok durumunu yaşayan sadece kendisi de değildi. "Lanet olsun!" demeden yapamadı Emre. "Bu çok kötü. Peki, hangi ülkeler bu enerji kaynağını kullanabilmek için anlaşmalar imzalamış durumda? Hiç şüphe yok ki, İran, Türkiye gibi ülkeler arka planda bırakılmış ve anlaşmaya dahil edilmemiştir. Bizi sömürebilmek için ve ülkemizi işkal edebilmek için ellerinden geleni yapıyorlar."

"Anlaşmayı imzalayan ülkeler sadece sekiz tane," diyerek bilgilendirme yaptı Nihat. "Amerika Birleşik Devletleri, Rusya, Almanya, Japonya, Çin, Birleşik Krallık, Fransa ve İsrail."

Emre, neredeyse küfredercesine "Hiç şaşırmadım!" dedi. "Lanet olasıcalar! Hepsi ülkemizden nefret eden ülkeler arasında. Lakin ben Kore'nin bu ülkeler arasında olmamasına şaşırmış durumdayım."

"Bilemiyorum. Belli ki, Kore'yi de sömürmek istiyorlar. Kore, Türkiye ve diğer ülkelerin bu enerji kaynağından haberi olsa çoktan ortalık karışırdı."

"O halde doğru anladıysam bu sekiz ülke, tüm dünyanın kontrolünü ele almak ve onlardan hem de bizden daha güçlü olmak istiyorlar. Eğer amaçlarına ulaşabilirlerse hiç iyi şeyler olmayacak."

Olan biteni sessizce dinleyen Fırtına Birliği üyeleri ve Hasan, sessizliği bozarak düşüncelerini söylemeye başladılar. İlk konuşan Yüzbaşı Ali oldu.

"Emre, farkında mısın bilmiyorum ama eğer başarılı olurlarsa Türkiye yerle bir olur. Onların sömürgesi altına girmemiz kaçınılmaz hale gelir. Bütün savunma ve saldırı için geliştirilen, o kadar emek verilen projelerimiz bir işe yaramaz."

"Konutanım doğru söylüyor," diyerek konuşmaya başladı Kerem. Kaşları çatıktı. "Üstelik sadece bu bir risk değil. Bu küçük cihaz, başka ülkelerin de elinde var. Kim bilir kimlerin elinde. Bizim elimizde bu bilgiler varsa onların elinde bize dair kim bilir nasıl bilgiler yer alıyor. Ülkece riskimiz sadece bu enerji kaynağı ile değil, bu küçük cihazdan dolayı da bulunuyor."

"Çok önemli bir noktaya parmak bastınız komutanım," diyerek Kerem'i desteklemeye başladı Elif. "Bu durumda çok kötü bir haldeyiz. Ama bu cihazla ilgili kullanım yapanlarla ve belki de bu anlaşmayı imzalayan ülkelerle kim bilir çalışan, işbirliği içinde olan ne kadar çok insan vardır. Kime güvenebiliriz? Nasıl güvenebiliriz? Bizim bilgi verdiğimiz ve onay aldığımız üslerimiz bile belki de bize düşmanlar ve onlarla çalışıyorlar. Hatırlarsanız komutanım, Genelkurmay Başkanı, ülkeye ihanet edenler arasındaydı. Bu durum sıkıntının bildiğimizden daha kötü olduğunu gösteriyor."

Emre, gerginlikle yüzünü ovdu ve sakin kalmaya çalıştı. Saçlarını bileğindeki toka ile topladıktan sonra "Bunun ne kadar sıkıntılı bir durum olduğunun farkındayım Elif!" diyerek sesini yükseltti. Ruhunda kopan fırtınaları anlatmaya kelimeler yetmiyordu.