BÖLÜM 59

29.10.2024, 10:55

Savaşın Gölgesinde'nin ellidokuzuncu bölümüne hepiniz hoş geldiniz,
ve keyifli okumalar!

Okumaya başladığınız tarihi ve saati buraya yazın lütfen.

Yorumlarınızı satır aralarına yazmayı ihmal etmeyin.

Instagram hesabım : yazarcerenoktay

Hepinizin takiplerini, videolarıma beğeni, kaydet, yorum ve anket desteklerini bekliyorum. :)

Emre'nin kararlı sesi odada yankılanırken tüm ekip üyeleri ona odaklandı. Herkesin gözleri heyecan ve odakla parlıyordu; bu operasyonun hem kendi hayatları hem de vatanları için ne kadar önemli olduğunu çok iyi biliyorlardı.

Emre, önündeki haritaya işaret ederek konuşmaya başladı. "Bölgeyi dört ana noktadan kuşatacağız ve her noktanın stratejik bir amacı olacak."

Bakışları, cümlesinin ardından Kerem ve Elif'e döndü. Daha sonra önünde çizili olan bölge haritasını işaret ederek “Bu noktadan sızarak iç bölgelere ulaşacağız. Güney girişi, güvenlik açısından nispeten zayıf ve bu sayede dikkat çekmeden ilerleyebiliriz. Elif ve Kerem, siz ikiniz bu noktada önden ilerleyeceksiniz. Sessiz bir operasyon şart; dolayısıyla buradaki nöbetçileri anında etkisiz hale getirmeniz gerekiyor. Nasıl yapacağınızı anlatmama gerek olduğunu sanmıyorum. Bölgeyi siz de gördünüz."

Kerem, Emre’nin söylediklerini onaylayarak başını salladı. “Emredersiniz komutanım,” dedi. "Bir aksilik çıkmayacak. Bundan emin olabilirsiniz. Elif benimle."

Elif, emri aldığını ve bizzat uygulayacağını belli edeceğini belli eden "Sizin sözleriniz benim için emirdir! Görevimizin başarılı olması için elimden geleni yapacağım," cümlesini kurmasının ardından başını salladı.

Onların sözlerinin ardından Emre'nin bakışları bu defa, haritanın batı kısmındaki depo yapılarının bulunduğu alana kaydı. Eli ile bu alanı işaret ederek "Bu noktada ise Yüzbaşı Ali ve Caner'in konumlanması gerçekleşecek. Bu depolar, çıkarılan Negatronium Kristalleri’nin ve diğer silahların bulunduğu ana merkez. Buraya sessizce girip mühimmatı ve kristalleri kontrol altına almak zorundayız. Aynı zamanda güvenliği zayıflatmak için buradaki silahları da kullanmamız şart," dedi. Emre'nin sözleri üzerine Yüzbaşı Ali, başını salladı. Caner, elindeki tüfeğini güçlü bir duruşla tutarak hazır olduğunu belli etti. Daha sonra “Oradaki tüm mühimmatı alarak savunma pozisyonumuzu güçlendirebiliriz,” diyerek düşüncesini dile getirdi. "Merak etmeyin. Bu alan bizde komutanım."

"Bölgede çok fazla jenaratör bulunuyor. Ayrıca drone devriyeleri de sık. Dronelardan alınan görüntüleri ve sizleri fark etmelerini engellemek için bu alandan elimizden geleni yapacağız. Hepiniz ilerlerken çok ama çok dikkatli olmalısınız. Kulağınız kesinlikle bizde olmalı. Buradan kameraları izleyeceğimiz için gerektiğinde sizleri de yönlendireceğiz. Gece görüş dürbünleri kesinlikle yanınızda olmalı. Elektrik kesildiğinde bu dürbünler ile görüş sağlayacaksınız."

Birliğinin söylediklerini anladığından emin olduktan sonra, konuşmasını sürdürdü. "Cengiz ve ben buradan kalıp sizi yönlendireceğiz. Yüzbaşı Ali, Kerem, Elif ve Caner bölgedeki düşmanları indirirken Serkan ve Burak ise sizi arka planda destekleyecekler. Bölgede bulunan gizli alanlarda, size zorluk çıkarabilecek düşmanları indirecekler. Serkan, sen Elif ve Kerem'e destek ol. Burak ise Yüzbaşı Ali ve Cengiz'e destek olacak."

"Emredersiniz komutanım!" sözlerini işitmesinin ardından Emre, "Destek olma durumuna karşı teyakkuzda kalmayı ihmal etmeyin. Söylediğim gibi kulağınız bizde olsun."

Eli ile haritanın kuzeyinde belirlenmiş olan noktayı gösterdi. "Tüm askerlerin indirilmesinin ardından bölgede bulunan tüm önemli evrakları yanınıza almanızı istiyorum. Harita olur, ses kaydı yapılan cihazlar olur. Bunları benim size anlatmama gerek yok. Görevi tamamladığımızda bölgeyi patlatacaksınız. Bölgenin imha olması çok önemli. Daha sonra bu alandan da dışarı çıkacaksınız."

Tüm plan kafalarda netleştikten sonra birlik elemanları bu alana gidebilmek için gereken hazırlıkları yapmaya başladı. Yanlarına ekipmanlarını aldılar. Kamuflaj olmalarını sağlayacak olan askeri giysilerini giydiler. Yüzlerine kamuflaj olmalarını sağlayacak olan boyalarını da sürmelerinin ardından evden çıkmak için harekete geçtiler. Emre, çevrede kendilerini görebilecek kimsenin olmadığından emin olunca birliğine evden çıkmalarını işaret etti. Saat çoktan gece yarısını geçmişti.

Evden çıkmalarının ardından bölgeye gitmelerini sağlayacak helikoptere ulaşmak için kullanacakları araçlara bindiler. Kendilerini bekleyen helikopterin bulunduğu alana doğru ilerlemeye başladıklarında, hepsi kendisini hazır hissediyordu. Bu görevi başarı ile tamamlayacak ve o alanı imha etmeden geri dönmeyeceklerdi.