Yeni Üyelik
17.
Bölüm

16. Bölüm

@yazarhane

(İyi okumalar...)

"Ne" dedi. Her şeyi anlattım. Daha sonra teklifimi kabul etti ikimiz dışında kimse bilmeyecekti. Amacım evli gibi görünüp ayrı eve taşınmak ve daha sonra boşandığımızı söylemekti.

Planın detaylarını anlattım. Nasıl hemen kabul etti onuda anlamadım.

Balo günü gelip çattığında salona girmek için Karan'ı bekliyordum. Son kez üzerime bakmak için lavaboya gittim. Elbiseyi çok beğenmiştim bu yüzden olmazsaa olmazımıız aynanın önünde fotoğraf çektim.

Tam lavabodan çıkarken Karan'ı gördüm.

"Elif çok güzel olmuşsun"

"Teşekkür ederim sende çok yakışıklı olmuşsun"

"Ben iki dakika bi saçımı düzeltsem olur mu" kafamı salladım. Aynanın önünde saçını yaparken gizlice fotoğrafını çektim.

Daha sonra balo yapılacak salonun kapısının önüne geldik.

"Hazır mısın" inandırıcı olması için baloda evlilik teklif edecekti.

"Hayır hemde hiç" dedim. Elini tuttum ve salona girdik. Giray'ların olduğu masaya ilerledik. Ondan bundan sohbet ettikten sonra anons sesi duyuldu.

"Bütün 12. sınıflar hoşgeldiniz" ve alkış.

"Şimdi lütfen herkesi piste alalım ve balo için hazırladığımız valsi yapalım" (bu arada vals, çift halinde yapılan bir dans türü bilmeyenleriniz için).

Karan'ın elini tuttum ve piste doğru ilerledik. Vals bitince Karan arka taraftan mikrofon alıp cebinden küçük bir kutu çıkardı. Kutuyu açıp önümde diz çöktü.

"Elif, benimle evlenir misin" şaşırmıştım çünkü yüzük o kadar güzeldi ki.

Bu yüzüğü daha önce internette görmüştüm. Helen yüzüğü tasarımı.... Efsanelere inanmazdım ama bir yunan mitolojisine göre Helen truva savaşına neden olan dünyanın en güzel kadınıymış.

(Helen yüzüğü tasarımı)

"Evet" dedim. Salonda alkış tufanı koparken. Sonra pistten ayrıldık ve masaya geçtik. Herkes tebrik etmeye geldi. Tabii ki Karan'dan hoşlanan kızlar çok fena bakıyorlardı. Gece sonunda Karan, Giray ve Selin'le yemeğe gitmeye karar verdik.

Giray'da Selin'e aşık olduğunu itiraf etmişti Selin'de duyguların karşılıklı olduğunu söylediği için Giray'dan mutlusu yoktu. Saat 21.00 olduğu için çoğu restoran kapanmıştı. Karan bizi boğaz kenarında çok güzel bir restorana getirmişti.

Yemekleri yedikten sonra kalktık. Karan herkesi eve bıraktı. Eve girdiğim gibi soru yağmuruna tutuldum.

"Bu saate kadar nerdeydin" bakmadım bile.

"Arkadaşının paylaştığı bu story ne" demesiyle kafamı kaldırıp telefona baktım. Karan yüzük takarken çekmişti biri.

"Evleniyorum" dedim umursamaz bir sesle.

"Nee" dedi bağırarak. "Sen böyle bir şeyi nasıl yaparsın daha 18 yaşındasın 18 18"

"Yaş fark ederim mi anne ha 18 ha 38 kendi kararlarımı kendim verebilirim" diye cevapladım ama durmaya niyetim yoktu yaşadığım her şeyin acısı bugüne kalmış gibiydi.

"Ya düğünümde yanımda olursunuz ya da karşımda, onca yıl sıktığınız yetmedi mi daha ne istiyorsunuz nee" dedim ve çıkarmaya başladığım ayakkabılarımı hızlıca giydim ve kapıyı kapatıp çıktım.

Baya yürüdükten sonra bulduğum bir parka oturdum. Ağlamayacaktım. Değmezdi. 5 para etmeyen AİLE görünüşle şey için. Tek başıma kaldıramazdım artık. Karan'ı aradım ve titrek bir sesle beni burdan almasını istedim ve konumu attım. Attıktan sonra hafif yağan yağmur bir anda kara dönüştü.

Kar dünyanın en güzel şeyiydi. Yani benim için. Ortaokulda bi hocamın dediğine göre her bir kar tanesini bir melek bırakırmış... Ve neredeyse yüz binlerce kar tanesi düşer. Düşünsenize her bir kar tanesi... Diye düşüncelere dalmışken omzumda hissettiğim montla arkama döndüm.

"İyi misin" dedi Karan.

"Sence" dedim gülerek ve o sırada ağladığımı fark ettim.

"Gel bizim eve gidelim" dedi.

"Anne ve baban ne der"

"Evden çıkmadan önce onlara anlatacağım demiştim istersen bugün bizde kal hem senide tanımış olurlar hikâyenide anlatırız yani sahte evlilik olduğunu"

"Olur hemde çok iyi olur" diyip Karan'a sarıldım.

Arabaya bindik ve yaklaşık 10 dakika sonra evlerine vardık. Eve girmeden öncede telefonu kapattım. Malikane gibi bir yerdi. Galiba zengindiler. Karan anahtarla kapıyı açtıktan sonra annesi ve babası kapıya doğru geldi. Gözlerinde hüzün gördüm sonra sorgular bir ifade.

"Anne, baba tanıştırayım Elif" dedi ve devam etti "Salona geçelim ve orda anlatalım anne" diye de ekledi.

Salona geçtik ve Karan her şeyi anlattı.

"Elif bu arada ilk başta sana hüzünle bakmalarının nedeni vefat eden kardeşime çok benzediğin içindi" dedi hüzünlü bir sesle.

"Allah rahmet eğlesin" dedim.

Daha sonra annesi üstüm için rahat şeyler verdi ve misafir odasını hazırladı her şey için teşekkür ettim ve odaya çekildim. Kaldığım odada balkon vardı ve balkona çıktığımda lapa lapa kar yağdığını gördüm ne kadar oynamak istesemde yarın yoğun bir gün olacağı için yatağa yattım ve uyudum...

_____________________________________

Bombaa gibi bir bölümdü bence. Koyduğum fotoğraflar yani Karan ve Elif'in olduğu fotoğraflar kendi modellerine ait bu arada.

Oy verip yorum yapmayı unutmayın.💗💗💗💗💗💗

Loading...
0%