Yeni Üyelik
8.
Bölüm

8. Bölüm

@yazarhane

(İyi okumalar...)

Alarm sesiyle uyandım. Uyandığım gibi elimi yüzümü yıkadım. Ben uyandığımda annem ve babam çıkmış oluyorlardı. İlk gün annem sorun çıkmasın diye evden geç çıkmıştı.

Giyindikten sonra çantamı topladım. Telefonu aldım ve mesaj geldiğini fark ettim.

Karan: Günaydın

Elif: Günaydın

Yazdıktan sonra saçımı yaptım ve çantayı kapının önüne bıraktıktan sonra telefonu alıp mutfağa gittim. Kahvemi içmeye başlarken mesaj geldi.

Karan: Hazır mısın

Elif: Evet

Karan: Sende istersen aliyim seni

Arkadaşlar şunu söyliyim fesat değilim :)

Elif: Ne

Karan: Evden yani biraz fazla erken ama sohbet ederiz hem hava yağmurlu

Elif: Olur hatta süper olur

Karan: Tamam konum at

Elif: *konum

Elif: Yalnız sokağın başından alsan

Karan: Nasıl istersen

Telefonu cebime koydum. Kahvemide elime aldıktan sonra balkona çıktım. Yağmur yağarken gökyüzünü izlemek en sevdiğim şeydir.

5 dakika boyunca gökyüzünü izledim sonra telefonum çaldı.

Karan arıyor...

Karan: Ben geldim

Elif: Tamam hemen iniyorum

Karan: Acele etmene gerek yok

Elif: Tamam

Telefonu kapattım ve sweetimin cebine koydum. Kahvemi çantama koyduktan sonra çantamıda sırtıma taktım ve son olarak botlarımı giydim.

Evin kapısını kilitledikten sonra asansöre bindim.

Asansörden indim ve sokağın başına doğru yürümeye başladım. Sokağın başına geldiğimde Karan simsiyah giyinmiş ve siyah mercedes-benz'e yaslanmış bana bakıyordu. (Bu arada Karan 18 yaşında bu yüzden ehliyeti var.)

Nefes kesici görünüyordu...

"Günaydın" dedi Karan.

"Günaydın"

"Çantanı bana ver istersen"

"Tamam" dedikten sonra çantamı verdim ve bagaja koydu. Hızlıca gelip kapımı açtı. Ben bindikten sonra hemen sürücü koltuğuna geçti.

Yağmur bi anda camı delercesine bastırdı.

"Üşüdün mü" diye sordu.

"Biraz"

Isıtıcıyı sonuna kadar çalıştırdı ve şarkı açtı.

Love Don't Let Me Go (Şarkıyı koymaya çalıştım ama koyamadım ama burdan sonra bu şarkıyı dinlemeye başlarsanız güzel olabilir.)

"Bişeyler atıştırıp okula gidelim mi" dedi.

"Olur"

Arabayı çalıştırdı. Bir pastanenin önüne geldik. Arabayı park etti. Elim kapı koluna gittiğinde.

"Dur bekle" dedi.

Arka koltuğa uzanıp şemsiyeyi aldı. Arabadan çıktı. Kapımın önüne gelip kapımı açtı ve şemsiyeyi bana tuttu.

"Teşekkür ederim"

"Ne demek" deyip tebessüm etti. İndim ve yürümeye başladık. Pastaneye girdiğim gibi birini gördüm.

Annem...

_____________________________________

Oy verip yorum yapmayı unutmayın.💕💕

 

Loading...
0%