Yeni Üyelik
3.
Bölüm

3. Bölüm

@yazarhanifedemir

🌼Yorum ve beğenilerinizi eksik etmeyin olur mu çiçeklerim 🌼


Coğrafya kaderdi belki ama hayatına nerede devam edeceğine ya da bastığın kuru toprağı yeşertmek bir seçimdi.


Feride bir seçim yapmıştı ve geri dönüşü yoktu.


Ön yargılı bakışların yanında hayran bakışlarında olması bir nebze rahatlatsa da gerçek ortadaydı.


Bu toplaklar bir kadının gücüne alışık degildi.


Masasında büzülüp otururken makam odasının ortasında çatırdayıp yanan sobaya baktı.


Bir kalorifer sistemleri bile yoktu, koca makam odası dumanı tüten soba ile ısınıyordu.


Sıkıntılı bir nefes verip ayaklandı.


Birikmiş atama dilekçelerini yazıp gerekli yerlere fax olarak atmıştı zaten.


Biraz dışarıya çıkmak istediği için kabanını, şapkasını ve çantasını alıp çıktı.


Merdivenlerde İhsan bey ile karşılaştığında ilçeyi denetlemek istediğini söyledi Feride.


İhsan bey, Kaymakamın işin ilk günü denetlemeye çıkıyor olmasını anlamasa da yolu gösterdi.


Şoförü Ruhi makam arabasının hemen yanında sigara içerken Kaymakam hanımı görür görmez yere atıp arabanın kapısını açtı.


Lâkin Feride yürümek istediğini söyleyerek red etti.


Yol boyunca insanlar kafasını çevirip çevirip bakmış bir Kadın Kaymakamın dedikodusu kaymakamdan önce sokaklarda kulaktan kulağa dolaştığı için meraklı bakışlar ile Feride'yi süzüyorlardı.


Bakışları bir manav dükkanının kaldırımı işgal eden mallarına değdiğinde adımlarını oraya çevirdi.


"Beyefendi kasalarınız kaldırımı işgal ediyor bunları buradan kaldırın."


Manav eğildiği kasadan başını sinirle kaldırdı.


"Sanane ablacım işine bak!" Diyerek başını kaldırdığında tedirginlikle duraksadı. Zira kaymakam olduğunu bilmeden konuşmuştu ve şimdi karşısında yörenin kadınlarından farklı giyinmiş şık takımı olan bir kadın ve yanında İhsan beyi görünce o kadının kim olduğunu anladı.


"K-Kaymakam beyim. Yani şey kadın, yok bayan, hanım! Kaymakam hanım kusura bakmayın." Dedi telaşlı birazda soğuk bir tavırla.


Kusura bakma derken bile yüzündeki ifade küçümseyiciydi.


"Bu kasaları kaldır, zabıta hiç mi uyarmadı seni! İhsan bey buranın zabıtası ne iş yapıyor?" Diyerek sinirle İhsan beye döndü. Siniri aslında ne kaldırımı işgal eden kasalarda ne de manavın ilk başta takıntığı öfkesindeydi.


Bütün siniri manavın kaymakam derken ki küçümseyici yüz ifadesi ve soğuk sesindeydi.


Bir kadından uyarı ya da azar gururuna dokunmuş rahatsız etmiş olacak rahatsız edici tavrı göze batıyordu.


"Zabıta memuru sayısı çok az Kaymakam hanım. Burası koca ilçe, atamalar yapılmadı hâlâ" diyen İhsan ile kaşlarını çattı Feride.


"Bir önceki kaymakam ne iş yapıyordu?" Diye sordu sinirle.


"Çok yaşlıydı. Tek derdi bir an önce emekli olmaktı kaymakam hanım" dedi İhsan.


Biraz burnundan soluyan öfkeli bir nefesi dışarıya verdi Feride. Anlaşılan sadece işleri yarım bırakmamış memur alımları da yapmamıştı.


Makam odasına döndüğünde bununla ilgilenecekti.


Madem işini yapmak ve milletine hizmet etmek ile ilgilenmiyordu, neden devlet görevlisi olmak istiyordu bu insanlar?


Bakışlarını hâlâ kendini küçümseyici bir tavırla süzen manava çevirdi.


"Bir daha bu işgali görmeyeceğim!"


"Kadın başınıza en fazla ne yapabilirsiniz ki?" Diye alayla soran adamla yerine donup kalmıştı.


Az önce ilçeyi yöneten memuru alaya mı almıştı?


"Siz benimle nasıl böyle konuşabilirsiniz?"


"Yanlış anlamayın kendim için söylemiyorum. Ben tabii ki bir daha bu işgali yapmamaya çalışırım. Ama burası küçük bir yer ve buranında mafyası var kadın bir kaymakamı ciddiye alacaklarını sanmıyorum" dedi alayla.


"Devletin memurunu nasıl ciddiye almasını öğretirim herkese ben! Bir hafta boyunca mühürlü olacak dükkanın, böylelikle onlarada ibret olursun!


Kadın olsam da devlet gücüne sahip bir kaymakam olduğumu herkes görür böylelikle!"


Dediğinde Feride, manav ateş saçan gözleri ile atıldı.


"Hop hop orada duracaksın kadın. Burada senin borun ötmez!"


"Musa uzatma!" Diyerek İhsan önüne geçti adamın.


"Siktirip gideceksin lan bu memleketten!" Diyerek İhsanı kenara itip Feride'ye doğru yürüdüğün de Feride korkuyla geriledi.


Çevredeki insanlar tiyatro izler gibi tepkisiz olayı izlerken büyük bir beden öne atılıp Musa'nın yakasını tutup kafa attı.


Her şey saniyelik bir ağır çekimde yaşanırken Feride'nin korku dolu inlemesi ve meraklı kalabalığın homurdanması ile yerde acıyla kıvranan adamdan bakışlarını çekip ona kafa atan bedene çevirdi bakışlarını merakla Feride.


"Ulan şerefsiz karşında kaymakam var lan! Her şeyden önce bir kadın var. İnsanlık ehliyetini Ormandan mı aldın?" Diye sinirle homurdanan Fırat bakışlarını bu sefer korkulu birazda minnet dolu bir bakışla Fırat'a bakıyordu.


Trende küçümseyici tavırlarına rağmen karşılık vermeyen nazik adam aynı zamanda kondüktör ahbaplığını kullanarak onu kandırmış bir dolandırıcı olsa da şu an yaptığını hiçbir kalıba sığdıramıyordu.


Adama kafa atması biraz sert bir tavır olsa da bu kadar kalabalık insanın sadece izlemesine rağmen o bir cengaver gibi öne atılıp onu kurtarmıştı.


Fırat bakışlarını İhsan'a çevirerek omzuna dokundu endişeyle.


"Abi iyi misin?"


"İyiyim iyiyim. Yaşlılık işte engel olamadım ama Kaymakam hanım daha çok korktu" diyerek bakışlarını Feride'ye çevirdi endişe ile İhsan.


Fırat bu defa yavaş adımlarla Feride'nin yanına geldi.


"İyi misiniz? Çok korkmuş olmalısınız." Feride başını belli belirsiz olumlu anlamda salladı ama elleri hâlâ anın etkisi ile titriyordu.


Belli etmek istemedi Feride titreyen ellerini saklayarak kalabalığa baktı.


Onların önünde bu duruma düşmemeliydi, zira şimdi hepsi aynı tavırla yaklaşacak bir kadının kaymakam olmamasına kötü bir örnek olacaktı.


Oysa o Atatürk'ün izinde giden bir devlet görevlisiydi, öyle olmalıydı.


Başını önüne çevirip gözlerini yumarak sertçe yutkundu.


Derin bir nefes alıp gözlerini açarak başını dikleştirdi.


"Üç ay boyunca mühürlenmesi talimatını verin zabıta müdürlüğüne İhsan bey! Ve bir devlet memuruna mukavemet etmesi sebebiyle karakola adıma bir şikayet dilekçesi yaz, tutuklasınlar. Şikâyetçiyim." Diyerek çenesini yukarı kaldırıp yerde hâlâ acıyla kıvranan adama baktı.


Kalabalıkta bir uğultu olurken kiminin hayran bakışları ve övgü dolu fısıltısını duyarken kimi sinirle homurdanıp acımasız burnu havada olduğunu fısıldıyordu.


Kulak asmadı Feride, zira öyle ya da böyle kadın da olsa bir Kaymakama saygı duymasını herkes öğrenecekti.


En acı verici olanda onu küçümseyen kalabalığın çoğunun kendisi gibi kadın olmasıydı. Keşke, kendi gibi kadın olmasına rağmen ilçe yöneten bir kaymakam olmuş bir kadının olmasına gururla bakıp arkasında durabilselerdi.


Boşuna dememişler; Bir kadının en büyük düşmanı yine kendi gibi bir kadındır her zaman.


Düşen bir kadına ilk taşı da tekmeyi de hep önce bir kadın atar.


Bakışlarını Fırat'a çeviren Feride minnetle baktı..


"Teşekkür ederim" bunu öyle içten söylemişti ki Fırat'ın yüzünde bir tebessüm oluşmuş bütün endişesi dağılıp gitmişti.


"Gidelim İhsan bey. Şu memur alımlarını yapalım bir an önce"


"Baş üstüne kaymakam hanım" diyerek Feride'nin yanına gelen İhsan bakışlarını Fırat'a çevirdi.


"Hızır gibisin oğlum, eyvallah"


"Ne demek abi" diyerek Feride'ye kaçamak bir bakış attı.


Feride yutkunarak önüne dönüp yürümeye başladığında bu defa öfkeli bakışlarını kalabalığa çevirdi.


"Ulan kansızlar. Burada bir devlet görevlisine saldırıyorlar, onu geçtim güçsüz bir kadına saldırıyorlar sizde film izler gibi bakıyorsunuz. Tüh sizin kalıbınıza be!" Diyerek sinirle konuştu Fırat.


"Öyle deme Fırat!Musa bir şey yapmadı ki, sadece yüksek sesle konuşuyordu yanlıştı falan ama saldırı yok" Kalabalıktan biri konuştuğun da alay öfke karışık konuştu Fırat.


"Hadi oradan lan! Körmüyüm ben! Bir de yalancı şahitlik yapıyor burada. Ne sanıyorsun Musa'nın götünü yalayınca senin işe ortak mı olacak. Senin kalıbına tüküreyim ben yalaka Mahmut"


"Ayıp oluyor ama"


"Siktir git lan! Hepinize söylüyorum: Bundan sonra Kaymakam hanıma kaşlarını çatanı bile olduğu yere gömerim!"


Diyerek homurdanan seslere sinirle baktı.


"Siktirin gidin lan! Dağılın!"


Diyerek sırtını döndüğünde bakışları Feride'ye döndü.


Feride biraz şaşkın birazda minnetle baktı Fırat'a.


Fırat ise mahçup dolu bakışlarını nereye çevireceğini bilmiyordu.


Bitti.


Görüş ve önerilerinizi bekliyorum mutlaka ❤️


Loading...
0%