@yazarhayalim
|
*Öncelikle bu benim ilk doğru düzgün kitabım denilebilir ve ilk geçek ailem kurgusu ilk başta 3.kişi şeklinde bir anı anlatarak başlamak istedim umarım başarılıda olurum*
"Küçük kızın gözleri ona pis pis sırıtan babasına döndü.Elleri kendini korumak istercesine babasının göğsüne gitti fakat kendisini neyden koruyacağını o bile bilmiyodu. "Güzel kızım bir dursana yerinde sadece biraz sevicem seni her zamanki gibi" "Hayır baba bu sevmek değilmiş öğrendim ben. Arkadaşlarımın babası onları böyle sevmiyomuş" Küçük kız bu yaşında çoğu şeyi çözebiliyodu şuanki durumun yanlışlığını çözmesi gibi. "Hayır kızım yanlış olan onlar ben seni o kadar çok seviyorumki sevgimi böyle gösteriyorum onların babası onları az sevdiği için sevgisini öyle gösteriyo"diyerek kızını ikna etmeye çalıştı yaşlı adam olcaklardan habersiz. "Hayır baba anlamıyosun sen demedinmi büyükler yalan söylemez asıl sırlar hep küçük çocuklardadır diye benim öğretmenim çok büyük ve bana bu durumun yanlış olduğunu söyledi sende dedin büyükler yalan söylemez"küçük kız masumca kendini savunuyodu aslında hiçbir zaman böyle bir şey olamamıştı amacı kendisini korumaktı sonuçta küçük çocuklar yalan söyleyebilirdi Adam bu durumdan sıkılmaya başlamıştı. Ona göre kadınlar sadece erkekleri rahatlatmak için bir aletti yaş farketmeksizin bu böyleydi ve eğer yapmazlarsa erkekler onlara istediğini yapmakta özgürdü sonuçta kadınlar her zaman çelimsiz varlıklardı. Sabrının sonuna gelen adam ise bu düşüncelerle çileden çıkmıştı ve o eli berkide milyonuncu kez havaya kalktı, son olacağını bilmeden. Tokadın etkisiyle sersemlen küçük kız tezgaha sırtını dayamıştı onun bu halinden yaralanan adam pantolonunu indirmeye başladı o sırada korkuyla tezgahın üzerindeki bıçağa kaydı küçük kızın gözleri ,son çaresi olabilirdi bu bıçak, o yüzden onu eline aldı adamın ise gözleri sadece kızın bacağında olduğu için bunu fark etmedi bile. hızla ona yaklaşan adamla göz yaşları hızlanmıştı kızın adam boynuna gömüldü ve derin bir nefes aldı son nefeside bu olmuştu zaten bir anda kan kızın ellerinde yer aldı bıçak adamın şah damarında yer alırken adam yerde gözleri açık bir şekilde kıza bakıyordu. Adam çok geç fark etmiştiki kadınlar aslında her yaşta korkulması gereken varlıklardı güçsüzün aksine" Gözlerimi kabusun etkisiyle hızla aralarken yıllardır her kabusuma giren geçmişten tek hatırladığım bu detaya zaten alışmıştım.Her gün ağlayarak kalkmanın halsizliğiyle adımlarımı yurdumun banyosuna yönlendirdim(Yurtlar nasıl olur bilmiyorum o yüzden buraya pek takmamaya çalışın)soğuk bir duşun iyi geliceğini düşünerek suyun içine girdim ve titremeyi kesmek için 10'dan geriye saymaya başladım,aslında bunu neden yaptığımı bende bilmiyodum kendimi bildim bileli hep böyle yapardım,gerçi kendmi 10 yaşından itibare bilmemde ayrı trajikomikti.Ben böyle düşünürken suya alışmıştım bile hızla duşmu aldım eğer derse yetişemezsem bir ton ceza verilirdi ve ben cezaları hiç sevmezdim. Duşumu almış üstüme mükemmel siyah sweatshirt ve siyah eşofmanımı giymiş saçlarımı tarıhyodum. Saç taramam bitince sıkı bir atkuyruğu yaptım,zaten başka saç modeli bilmiyodum... Odadan çıktığımda bir besmele çektim bu günde ölmeden yatağıma varsam iyi olcaktı,burda her an herşey olabilirdi -Manolya yine çorabımı çalmışlar sen gördünmü.Talyanın ağlamaklı sesi az önce dediklerimi yeterince açıklıyodu sanırım.YANİ KİM ÇORAP ÇALARDI Kİ HELEKİ TALYANIN O WİNKSLİ ÇORAPLARINI!! -Ne biliyim Talya çoraplarına benmi sahip çıkıcam kocaman kız oldun artık kendi eşyalarına sahip çıkmayı öğrenmelisin.Diyerek azarladım onu -Diyene bak hele sen sada geçen Haryy Potter´lı donumu çaldılar diye ağlamıyormuydun.Şaşkınca Talya'ya baktım seni iftiracı senii -Yalan söyleme be ağlamamıştım sadece yakındım.Hem ben donum çalındı diye değil Harry Potter'lı donum çalındı diye ağladım donla ne alakası var! -Kızlar don çalma kavganız bittiyse sırada ilerleyebilirmiyiz.Bunu diyen Buraktı buraya konuşarak gelmiş sıradayken kavgamıza devam etmiştik.Bi saniye bi saniye bunu diyen Burakmıydı! Talya kıpkırmızı olmuş morarmaya başlamıştı.Evt Burak Talyanın hoşlandığı çocuktu.Ondan son derece nefret ediyordum,aslında özünde iyi çocuktu ama benim kankamın hoşlandığı çocuktu ve ONDAN NEFRET EDİYODUM.Hem bir kere bu çocuk kumraldı,Tayla ise esmerdi hiç yakışmıyolardı.AH KİMİ KANDIRIYODUM Kİ BAL GİBİDE YAKIŞIYOLARDI İŞTE Taylaya bir kez daha döndüm morarmayı bırakmış kırmızı yanaklarıyla önüne dönmüştü başı ise yere eğikti.Al işte bu çocuk yüzünden başını eğmişti benim kankam, ona iyi gelmiyodu bu çocuk.Bende Tayla daha fazla utanmasın diye Burak'a döndüm ve -Sanane lan niye milleti dinleyip birde rezil ediyosun oğlum sen. Zevkmi alıyorsun pis sadist sadece ilerleyebilirmisiniz diye bilirdin ne kadar kaba ve iğrenç bir çocuksun.Diye rencide edici bir tonda konuştum.gözlerim bana şaşkınlıkla bakan Buarak'a döndü yemekhanedeki herkes imalı imalı ona bakınca utanarak hafifte kızgınlıkla bana baktı.Üzgünüm koçum kankamın hoşlandığı çocuksun seni öldürmem ve sonsuza kadar kankamın ilki olarak kalmak benim görevimdi. -Manolya KIRIK müdürün odasına bekleniyorsunuz diyen hoporlere baktım ardından bakışlarımımı Burak'a çevirdim ve sonra görüşeceğiz dercesine baktım ve hiçbirşey demeden yemekhaneden çıktım son olacağını bilmeden Müdürün odasında ters ters beni evlatlık almak isteyen aileye baktım. Hadi ama kim bu yaşta bir çocuk almak isterdi,heleki beni BENİ. Şu hayatta benim kadar sorunlu bir çocuk yoktu,acaba müdür yalan söyleyerek beni almalarınımı sağladı sonuçta bakımı zor bir kızdım. -Evet Manolya bu gün Sevde Hanım ve Kuzey Beyle biraz vakit geçireceksin eğer bir sıkıntı görmezsen onlar artık senin koruyucu ailen olacak son olarak onlara özel bilgilerini vermedim eğer onları kabul edersen sen anlatabilirsin veya ben anlatırım. Müdüremize olan hayranlığım gün geçtikçe artıyordu şuan gözlerim parlamıştı kesin -Çok teşekkür ederim müdire anne. -Görevim.diyerek bizi uğurladı bende aileyi incelemeye başladım. Kadın sarışındı.Sağ gözünün altında tıpkı benimki gibi bir ben vardı.dudakları solgundu,kirpikler ıslaktı gözünün altına kapatıcı sürsede gözünün içi onu ele veriyodu.Aslında o kadar kızarık değildi ama tıp okuduğumdan bunu fark etmiştim.ayrına üstünde belli etmesede ağlamanın halsizliği vardı bunun yanında oldukça bakımlı bir kadındı fit vücudu pürüzsüz yüzü ince parmakları ve bacakları mankenlere taş çıkaracak tiptendi.vücut tiplememiz çok benziyodu Adama döndüğümde kısa bir an afalladım o kadar bana benizyodu ki. Benim gibi kumraldı gözleri ela rengiydi geniş omuzları ve takım elbiseden belli olmasada uzun kolları vardı uzun boyu imrendirecek cinstendi ve oda ağlamıştı kadın kadar olmasada onunda ağladığı ve yaklaşık 2 gündür hiç uyumadığı belli oluyodu Boş ver fiziksel özelliklerini ikisininde üzerindekiler ben pahalıım diye bas bas bağırıyo Şuan öncelik bumu sence içim. Hem sen bu saate kadar nerdedin Off yeni ayıktım napıyım İyi sus iki dakka OK. Ne kadar iç sesime göz devirmek istesemde bunu yaparsam deli gibi gözükeceğimi bildiğimden kendimi tuttum ve -Nereye gidiyoruz amca.dedim yok canım ne odunu? -İstersen bir kafeye geçelim öyle konuşalım kızım.Kafamı onaylar biçimde aşağı yukarı salladım ardında son derce pahalı olduğunu düşündüğüm bir arbahya bindik yolculuk sırasında hiç konuşmamıştık.Arabadan indiğimizde daha önce binlerce kez geldiğim kazım amcanın kafesine girdik.E şuan hava atmiyacaktımda ne zaman atcaktım dimi,o yüzden onları bu sefer ben her zaman oturduğum sadece bana ait olan masaya yönlendirdim. Seninde iyice götün kalktı. diyen iç sesimi umursamadım ve açıklama yapma ihtiyacıyla sözde korumacılara dönerek -Burası sadece bana ait masa o yüzden oturmak yasak. Diyerek yerime yerleştiğim sırada arkadan Kenan'ın sesi geldi -Oooo kimler gelmiş kimler.Erez prensesimizin masasına her zamankinden gönder dedi ve yanımdakilere dönerek siz ne istersiniz efendim diye son derce resmi ve soğuk bir şekilde sordu adamın dediği tek şey ise buz gibi bir su oldu.(kafiye diyincede ben) bir süre sonra Erez geldiğinde önce istediklerimiz masaya bıraktı ardındansa yanımızdakileri umursamadan yanaklarımı sıktı ve öptü -Ya abi ya sıkmasana şu yanaklarımı sonra kıpkırmızı oluyolar -E ne yapayım kızım çok şekersin sen dedi ve kulağıma yaklaşarak hem bunlar kim diye fısıldadı -Bir ben bilsem abi.diye yakındım Erez abime Neyse sonra konuşuruz siparişler var güzelim onlarla ilgilenmeliyim dediğinde Bay korumacı kasılmış ve elindeki su bardağını sıkmıştı Ona ne oluyodu be! -E ne okuyosun kızım dedin bayan korumacı -Tıp okuyorum Hadi ama böyle boş boş sorularımı konuşcaktık ben boş muhabbet sevmezdim ,bunlara kalsa birazdan sevdiğim rengi falan sorarlardı işi acilen devralmalıydım -Gelelim asıl konuya neden ben?bukadar hızlı konuya girmemi beklemiyor olcaklardıki başta affalladılar sonra ise hızlıca kendilerini toparlayarak cevap verdi bay korumacı -Madem açık konuşuyoruz o zaman bende açık konuşucam.Sen bizim öz kızımızsın Manolya DNA testi yaptırdık
1. BÖLÜM SONU
Umarım kitabımı beğenmeseniz bile eğlenebilmişsinizdir.Yazım hatalarım için şimdiden özür dilerim .Lütfen kitabı okuduysanız ve hoşunuza gittiyse bir yorum yapın ve oy kullanın eğer hoşunuza gitmediye SAYGI ÇERÇEVESİ içinde eleştirin ki hatamı anlayım ve daha iyi yazmaya çalışayım,çünkü bu öylesine bir kitap değil yazar olma hayalim için kendimi geliştirmem gerek ve saygı çerçevesi içinde olan eleştirilere ihtiyacım var.Son olarak eleştirini yapıp bana yardımcı olduysan veya olmadıysan kitabımı okumaya devam edip ve bana destek olursan beni çok mutlu edersin ve bir insana hayali için çabalamasında yardımcı olmuş olursunnn.Asla dilenmiyorum(şüpheli) |
0% |