Yeni Üyelik
5.
Bölüm

5. Bölüm

@yazarhayalim

Kalbim sanki bir maratona çıkmış gibi hızlı atıyodu.Heyecan bedenimi sarmış beni yer bitirirken gözlerimi karşımdaki adamlara diktim,daha doğrusu abimlere.

"Bu Arhan en büyük abin, kendisi Savcı kedilere bayılır bu arada"diyerek tam karşımda oturan adamı göstermişti. Gözleri ela rengi olsada benimkinden daha güzeldi insanın baktıkça bakası geliyordu saçları açık kahveydi çok sert biri gibi duruyordu ama duruşunun aksine gözleri yumuşak bakıyordu.Gözlerimiz buluştuğunda istemsizce irkildim lakin gözlerimi çekmedim ve küçük bir baş selamı verdim o ise bana kitlenmiş bir şekilde bakıyordu umursamayarak hemen yanındaki geldiğinden beri benden gözünü alamaya ve bana çok benzeyen çocuğa baktım Sevde Hanım fark etmiş olucak ki tanıtmaya devam etti

"Buda ikizin Marsis kendisi polis çok da başarılı ve zeki biri,hepsi öyle"Bana aşırı benzemesini açıklıyordu bu ,ona karşı daha farklı hissediyordum sanki tüm hayatımı biliyormuş gibi sanki ne yaşamışsam biliyomuş beni, yani maskemin altında yatan beni tüm çıplaklığıyla görüyormuş gibi hissettim gözlerine bakamadım sanki daha fazla anlarmış gibiydi sessizlik beni daha çok gererken başka birine geçmek için içlerindeki en umursamaz durana baktım Sevde Hanım hiç vakit kaybetmeden devam etti

"Bu da en küçük kardeşin Atlas 10. sınıf biraz asi dir ve birazda ön yargılı"Son kısmı fısıldayarak söylemişti sadece benim duyabileceğim bir şekilde normaldi ergenlik çağında bende böyleydim ama saygılıydım yani bir de kaşlarını çatınca korkutucu göründüğünü sanıyordu ancak o kadar tatlıydı ki,benim gibi kumral olan saçları mavi gözleri pembe yanakları tam bir melek gibi görünüyordu bana bakmasada hafif tebessüm ettim bu çocukta kendimi görüyordum o yüzden mi bilmeme ama kanım ısınmıştı bu çocuğa

"Ve buda 2. abin Davis kendisi doktor"o an o kadar hızlı bir şekilde döndüm ki herkes şaşkın şaşkın bana bakmaya başladı simsiyah saçları yeşil gözleri ile bir kediye benziyordu yumuşak bakıyordu o yüzden cesaretlendim ve

"Ne doktorusunn"diye çocuksu bir heyecanla sordum hızlı hızlı.Bu halime tebessüm etti ve sanki ben çocukmuşu gibi

"Çocuk doktoruyum ben ne o neden bu kadar heyecanlandın bakayım"

"Şeyy bende doktor olmak istiyorumda o yüzden şey ettim"dediğimde utançtan geberme noktasına gelmiştim kızarmaktan domatese dönüşmemek için bakışlarımı son kişiye çevirdim

"Ve son abin Uraz kendisi psikolok alanında uzmanlaşmış ünlü bir psikolog"diyerek en sonda beni dikkatla inceleyen meraklı ama bir o kadarda umursamaz adama baktım sert otoritesi ve bakışları insanı korkutuyor ve kendinden uzaklaştırıyordu ama ben insan olmadığım için korkmamıştım.Sapsarı saçları çilli yüzü yeşil gözleri o kadar hoş gösteriyordu ki onu sokakta gören tekrar bakardı o derece

Sıranın bana gelmesiyle rahatsızca yerimde kıpırdandım böyle anları pek sevmezdim ama zorunluydum

"Bende Manolya doktor olmak istiyorum Tıp Fakultesinde okuyorum"Sanki eksikmiş gibiydim bu kadarmıydım ben sadece.Kesinlikle hayır daha fazlasıydım ama söylememi gerektiricek bir şey yoktu

"Ee hadi o zaman yemeğe geçelim isterseniz"diyerek bu gergin ortamı dağıtmaya çalıştı Kuzey Bey canıma minnetti hemen kalktım ve yemek odasına doğru ilerledim. Hepimiz yerlerimize oturduğumuzda ben Davis ile Uraz'ın arasında kalmıştım,Aslında Uraz'ın psikolok olması beni biraz geriyordu ama saklayamayacağım şey değildi istersem saklayabilirdim ama yinede biraz korkmadım değil yani heleki o ikizim olandan sonra

Marsis

Öff öğrenirim zamanla

Hımm kesin öğrenirsin zaten bir doktor bir psikoloğu hatırlıyorsun

İçim haklıydı isim ezberlemekte hep zorluk çekiyordum ama alışırdım muhtemelen

"Eee kızım hobilerin varmı"Ya şimdi ne denirdiki buna

"Resim çizmeyi çok severim bunun dışında hobi sayılırmı bilmem ama müzik dinlemeye ve kitap okumaya bayılırım"

"En sevdiğin film ne peki"Bunu soran Davis'ti bir süre anlamsızca baktım daha önce kimse bana böyle sorular sormamıştı

"Cevap vericekmisin artık" en küçükleri yanlış hatırlamıyosam Atlas olan konuştuğunda ruhsuzca ona baktım ardından yavaşca başımı geri Davis'e çevirdim ve sorusunu cevapladım

"Kusura bakmayın daha önce kimse böyle bir soru sormadığı için bir an tepki vermedim ayrıca en sevdiğim film Harry Potter ve Descandest"

"Peki sana genellikle nasıl sorular sorarlar"çok garip bir soruydu ama psikolok olduğu için normal buldum bir açığımı yakalamaya çalışıyorlardı. Bir saniye BENİM BİR AÇIĞIMI bulmaya çalışıyorlardı

"Bana genellikle soru sormazlar"diyerek kısa bir yanıt verdim uzatmazlardı umarım

"Neden soğuk ve asosyal birimisin"Arhan'a cevap vermeden Sevde Hanım araya girdi

"Yok canım ne asosyali yurttaki herkes onu tanıyordu maşşallah herkes saygı duyuyordu benim kızıma"

"Birde olanları konuşmak için bir restaranta gittik oradada ona özel kimsenin oturamadığı bir masa vardı ve herkes kızımı tanıyordu seviyorlardı"Kuzay Bey lafı devam ettirdiğinde daha fazla konuşmalarına izin vermeyerek ayağa kalktım

"Sorularınız bu günlük bittiyse sizden odama çıkmak için müsade istiyorum malum ders çalışmam gerekiyorda

"Tabi kızım müsade senindir"Bunu duyar duymaz arkamı dönerek merdivenlere koşar adımlarla ilerledim ve hızla çıkmaya başladım odaya girdiğimde kendimi yatağa attım bir süre gözlerimi dinlendirdiğimde kalktım, üstümü değiştirdim,masaya oturarak kitabımı açtım ve soruları çözmeye başladım

Saatlerdir ders çalışıyordum artık beynimin kalan son hücreleri isyan bayraklarını çekmiş sal bizi diyere yalvarıyorlardı ama bu masadan 400 soru çözmeden kalkmıyacaktım inatçı biri olmam işimi zorlaştırsada başarımı yükseltiyordu bende bunun mutluluğuyla motive oluyordum. Tam tekrar çözmeye başlamıştım ki kapı tıklandı sesimi çok yükseltmeden girebilirsin diye seslendim içeri elinde kurabiye tabağı ve süt bardağıyla Arhan girdiğinde açıkcası şaşırmıştım

"Sana kurabiye ve sıcak ballı süt getirdim umarım seversin"Kalbim heyecanla atarken Arhan diye çığlıklar atıyordu ancak aklım henüz güvenilir olmadığını söylüyor çocukluğuna ihanet diye bağırıyordu ve ne yazıkki aklımın sesi kalbimi bastıracak kadar güçlüydü

"Teşekkür ederim daha önce hiç ballı süt denemesemde beğeniceğime eminim"diyerek bir ipucu verdim.Gözleri kocaman açılan ve ağzından bir şaşkınlık nidası dökülen Arhan çok komik duruyordu

"Ne yani daha önce hiç denemedinmi?"

"Hayır denemedim istersen gözünün önünde deneyim ki tepkimi gör ona göre bir daha getirmek istersen diye"

"Ay dene çabuk çok seversin umarım "diyerek bardağı bana uzattı

Davis'den

Ellerimi bir kez daha yıkadığımda havluyla iyice kuruladım,banyodan çıktım ve üzerimdeki rahatsız edici pantolon ve gömlekten kurtuldum o sırada aklıma Manolya geldi.Her hareketi o kadar tatlıydı ki utanınca kızaran yanakları doktor olduğumu duyuncaki heyecanı gizlemeye çalıştığı merakı fakat garip olan şey onda hiç mutluluk yoktu öyleki mutluluğu çok iyi bilirdim her açıdan, ancak benim kardeşimde hiç mutluluk yoktu.Normalde bir şeyleri zor kabullenirdim ama kardeşimizi o kadar hızlı kabullenmiştim ki, yalan yok ilk duyduğumda hiç istememiştim onu benim kardeşim öldü demiştim ama ölmemişti yaşıyordu o kanlı canlı karşıma çıktığında ise o kadar masum duruyordu ki kıyamadım ona sonra ilk sesini duyduğumda keşke ilk konuşmasını duysaydım dedim istemsizce,ilk güldüğünde sadece bana gülsün istedim ilk bana gülsün ilk bana baksın ilk benle konuşsun istedim ve benle konuştuğu an onu kabullendiğimi fark ettim.

Kapım üç kez ritmik bir şekilde tıklandı kimin girceğini anladığım için düşünmeden gir dedim ondan başka kimse kapıyı böyle çalamazdı

"Abi uyuyormuydun"

"Yok Atlas gelebilirsin abicim"dememe kalmadan kapıyı kapatıp yanıma geldi ve yatağa oturdu onun bu haline tebessüm ettim benim ne diceğimi hızlı anlardı sıpa

"Abi o kız sence güvenilirmi"daha bu gün tanımıştım doğru ne olursa olsun ona güvenemezdik biraz zaman vardı illaki

"Hayır abicim daha yeni tanıştık onu tanımıyoruz ama o kesinlikle masum biri ona kötü davranma alışmasınını bekle"

"Ama abi istemsiz oluyo bir kere korkuyorum ondan biliyorsun yani ölmüştü ya hani garip geliyo"Haklıydı insan ister istemez garipsiyordu

"Abicim haklısın biz onu ölü olarak biliyorduk ama unutma oda bizi ölü biliyordu en az bizim kadar onun içinde zor"diyerek anlından öptüm ve mayışmasına izin verdim iyice uykusu gelen kardeşim yanımda uyuyuya kaldığında ışığı kapatarak odadan çıktım soğuk bir su ve kahveye çok ihtiyacım vardı.

Manolyadan

Gözlerimi zorlukla açtığımda başımda dikilen bir adet Marsis vardı.Bana öyle bakıyordu ki tüylerim diken diken olmuştu

"Annem kahvaltıya çağırıyo giyin ve gel bekliyorum"

"Beklemene gerek yok sen in ben gelirim"Ne yani zaten yeterince garip bakıyordu birde onunlamı uğraşıcaktım zaten baktıkça erkekmi olsaydım diye düşünüp duruyordum daha fazla aynı ortamda bulunmak bana zarardı

"Sana bekliyorum dedim, bekliyim mi değil"Dedi ve bir şey dememe izin vermeden odamda çıktı bende daha fazla zaman kaybetmemek için dolaptan bir paraşüt pantolon ve sweatshirt aldım onları hızla üzerime geçirikten sonra lavaboya girdim elimi yüzümü yıkadıktan sonra dişlerimi fırçalayarak lavabodan çıktım saçımı hızlıca taradıktan sonra her zamanki gibi at kuyruğu yaparak odadan çıktım kapıda bekleyen Marsis beni süzdükten sonra sanki bir şey dicekmişte korkuyormuş gibi ağzını açtı ve geri kapattı

"Bir sorunmu var"dayanamayarak sorduğum soruya biraz düşünerek cevap verdi

"Neden saçını hep atkuyruğu yapıyorsun annem hergün farklı farklı modeller yapar mesela sen hep atkuyruğu mu yapıyorsun"

"Evet ben hep atkuyuğu yapıyorum çünkü başka bir model bilmiyorum"diyerek merdivenlerden hızla inmeye başladım şuan ağlamak, isteyeceğim son şeydi

Yemek odasına girdiğimde herkesin yeni oturduğunu gördüm bende hafif tebessüm ederen oturdum o sırada odaya Marsis girdi ve tam yanıma oturdu. Bu çocuk beni salabilirmi artık.Tam o sırada içeri Uraz girdi ve oda tam yanıma oturdu.Siktir ama artık yaa

"Kızım hadi başlasanıza"Diyen Kuzey Beye kalkım bir tane yapıştırmak istesemde kendimi tutarak onayladım ve yemeğe başladım bol kahkahalı yemekten sonra çay içmeye bahçeye çıktık ama bana sanki çocukmuşum gibi ballı süt vermişti Arhan abi.Ha evet onu kabul etmiştim çünkü dün çocukluğumla oyun oynamıştı sevgiyi hissettirmişti ama onun bunu şuanda bilmesine gerek yok bence.

"Kuzey Bey ben bir saat sonra bir arkadaşımla buluşucam ama izin verirmisiniz"Herkes bir anda sustu haydi bismillah

"Tabikide veririm kızım ama yanınızda Arhan'da gelsin tek gitmeyin devir malum"dediğine hak veriyordu son cinayetler gerçekten beni derinden sarsmıştı

"Oldu o zaman ben odama çıkıp hazırlana bilirmiyim"

"Tabiki"Heyecanla yerimden kalktım ve seke seke odama çıktım altıma siyah bir etek üstümede beyaz bir sweatshirt geçirdim saçıma gelince çekine çekine aşşağıya indim

"Sevde Hanımm"

"Evet kızım bir sorunmu var"Utana sıkıla başımı öne eğdim

"Şeyy saçımı örebilirmisiniz"Kendimi o kadar kasıyordum ki şuan sanki ne saçmalıyorsun dicekmiş gibi hissediyordum

"Tabikide sen odaya çık ben geliyorum"Hızla başımı kaldırsım ve Anneme baktım o an kendimi tutamadım gözümden bir damla yaş düştü bu yılların göz yaşıydı hızla annem sarıldım ve daha fazla bana bakmasına izin vermeden odama çıktım yatağa oturdum ve annemi beklemeye başladım

2 SAAT SONRA

Şuan Talya abim ve ben bir kafede tatlı yiyorduk.Abim ve Talya sürekli gözgöze geliyorlardı arada uzun uzun bakışıyolar ben araya girince aynı anda bana bakıyolardı,birbirleri arasındaki çekim çok kuvvetliydi

"Bakarmısınız hesap lütfen" bu sefer keyiflerini bozmamışlardı aralarında konuşmaya devam ederken garson hesabı getirdi çantamda parayı çıkardım ve koydum bu durum artık sıkmaya başlamıştı,beni dinlemiyor sanki ben yokmuşum gibi davranıyorlardı,kırıldığımı fark ettirmemeye çalışmıştım başta ama nafile onlar zaten farkında değillerdi.Garson gidince yavaşca yerimden kalktım ve çantamı elime aldım zaten motorumu almam gerekti o yüzden onlar fark etmeden dışarı çıktım ve hızlıca yoldan geçen bir taksiye atladım.

 

 

Umarım beğenmişsinizdir güzellerim yorum yapıp oy verirseniz çoooooooooooooook mutlu olurummmm

Loading...
0%