Yeni Üyelik
3.
Bölüm

2. Bölüm: MAHKUMİYET

@yazarinadizeyymiss

Yeni bir ateş söndürür başkasının yaktığını , yeni bir acıyla hafifler eski bir ağrı." - Shakespeare-

 

"

 

Zehra Deniz tutuklusun! " Demişti Polisler Rojhat donmuştu ne bir kelime edebiliyordu ne de hareket edebiliyordu inanmıştı kim olsa inanırdı biri gelip bana deseydi ki Ailenizi bir kız öldürdü bende inanırdım ki bütün deliller beni gösteriyordu onu suçlamıyorum ben de inanırdım dedim ya ama patron neden yapmıştı bilmiyorum.

 

Sorguya gelmiştim bana sürekli neden yaptın tarzı konuşuyorlardı. En sonunda patrona karşı verdiğim sadakat yemini aklıma geldi gelmeseydi patronun adını verebilirdim dedim ya sadakat yemini işte bize orda ilk önce yemin ettiriyorlardı eğer ki bu yemin bozulursa bize istediklerini yapabileceklerine dair bir sözleşme imzalattırıyorlardı ve bizde imzalıyorduk ileriyi bilmeden düşünmeden

 

"Son kez soruyorum Zehra Deniz sen mi yaptın!" Dedi Baş Komiser

 

Yanında da bir savcı bu onun kuzeniydi

 

"Baş Komiser anladım ki bu konuşmayacak bekleyin bekletin konuşana kadar sıkıntıdan ölsün." Dedi Savcı, Baş Komiser gülümsedi ve kafa salladı odadan çıktı ben ve Savcı tek kaldık odada ve bana

 

"Bana bak Zehra Deniz sen olduğunu bilmiyordum doğru söyleyeyim kuzenime yazık ki senin gibi birine -" dedi ve devam ettirmesi benim gibi birine ne ?! Anlamamıştım hiç bir şey anlamamıştım aradan yaklaşık bir saat geçtikten sonra Baş Komiser ve Baş Savcı geldi ve Baş Komiser bana

 

"Düşündün mü konuşacak mısın?!" Dedi

 

"İyi de ben zaten konuşacaktım sadece birazcık sinir olun istedim" dedim elimi de minicik anlamında baş ve işaret parmağımı nerdeyse birbirine yaklaştırarak Baş Komiser sinirlenmiş gibiydi ancak hemen kendini topladı ve bana

 

"O halde konuş sen mi yaptın deliler doğru mu doğruysa neden yaptın?" Dedi

 

"Tüm deliller -" dedim nefesimi vererek

 

"Tüm deliller doğru sayın baş komiser ve sayın baş savcı evet ben yaptım neden yaptım sorusuna gelirsek ben bir seri katilim her gün haberde ki o seri katil o aranan seri katil de benim yani sonuç olarak canım istedi ve yaptım!" Dedim. İnanmışa benziyorlardı dilim iyidir ikna kabiliyetim yüksektir ancak ilk defa böyle bir şey için kullanmıştım kelepçeleri açtılar ( masada duran kelepçeleri) ve ek kelepçe taktılar bir koluma bir polis diğer koluma ise bir polis girdi beni Baş Savcı'nın verdiği karar ile benim gibi suçluların bulunduğu bir kadın hapishanesine götüreceklerdi. Karakoldan çıkmıştım kapıda tonlarca Gazeteci vardı neden mi çünkü ben yani Zehra Deniz çok saygın iş adamı iş dünyasını gözdesi olan İshak Deniz'in kızı bir seri katil çıkmıştı ve şimdide tutuklanarak cezaevine giriyordu bu haberi hayatta kaçırmazlardı zaten uzun zamandır herhangi bir arkadaşım ile görüşmüyordum aramız bozuktu şimdi de tam bozulacaktı sorun yoktu benim için arabaya binmiş gidiyordum hapishaneme artık bitmişti herşey çabucak bitecek miydi herşey bırakıp gidecek miydim gerçekleri sevdiğime anlatamadan sevdiğimi bırakıp gidecek miydim tamam istenmeyen çocuktum zoraki evlilik, tehdit yoluyla doğmuş ve ailenin istenmeyen çocuğu olduğumu biliyordum babasının her gün dövdüğü dövmek için sebep aradığı annesinin ona tiksinerek baktığı her gün ölsün de kurtulayım diye dua ettiği kızdım ben ne o baba demeye bin şahit isteyen babamın umrunda olurdu ne de annemin ha tek bir şekilde umrunda olurdum onların miras şirket tek çocuk olduğum için mecburen babamın demek istemediğim o adamın mirası bana kalacaktı.

 

...

 

2

 

Yıl Sonra;

 

2 yıl geçmişti çok dayak yemiştim yedirmiştim Büyük Patron beni çıkarmak için çırpınmıştı Emre her gün görüşe geliyordu şimdi yüzümde dayak izleri ile çıkıyordum o sinirlenecekti biliyordum duyduğuma göre mezun olmuştu Baş Komiser olmuştu yakışırdı şimdide önümde duran patronun beni alması için gönderdiği arabaya biniyordum binmiştim yola koyulduk Emre beni almaya gelmişti direkmen büyük patronun yanına gidecektik ordan da şehir dışında ki ormanlık alanda ayarladıkları eve elimde küçük çantam ile arabadan indim çantayı görevli alıp bana

 

"Merak etmeyin Zehra Hanım Patronun emri ile size ayarlanmış olan özel eve götürelecek ve sizin için özel ve yepyeni eşyalar götürüldü haberiniz olsun " dedi kafamı salladım göz altım mosmordu dudağımda kırmızıydı kenarı tam dayak yemiş yüzü vardı ki yemiştim.

 

Hemen gizli karargaha girdik. Emre yarı yolda durdu ve gitti bende yoluma devam ettim Patronun odasına geldim kapıyı çaldım 'gel' komutunu alınca içeri girdim kapıyı kapattım ve arkasıdönük olan patronum karşıladı beni doğru düzgün yüzünü görmemiştim ya arkası dönüktü yada önünü dönse de yüzünde maske vardı neden anlamamıştım pek de umrumda değildi açıkçası ve bana o kalın sesi - ki bu mafyatik odaya yakışıyordu sesi - ile bana

 

"Hoş geldin Güzelim." Dedi

 

"Hoşbulduk Patron" dedim bana hep güzelim derdi yüzünü dönmüştü yine maske vardı yüzünde belli ki yüzünde bir kusur bir şey vardı ki saklama gereği duymuştu diye düşündüm ancak bu onun özel meselesi diyerek içimde o konuyu kapattım

 

"Yüzüne ne yaptılar böyle?!" Dedi sinirli bir şekilde siniri gözlerinden okunuyordu kaşları çatıktı aynı ona benziyordu Rojhat'a ..

 

Rojhat'tan

Çıkmıştı o biliyordum haberini almıştım başkomiser olduğum için haberi geliyordu.

 

Seviyor muydum hala evet köpek gibi aşıktım ancak bu yaptığını hala unutamıyorum yapamıyordum sabahın erken saatlerinde eve dönmüş ve en fazla iki saat sonra gene karakola gelmiştim.

 

Masama geçmeden önce kendi üstüm olan Karakolun yöneticisinin yanına gittim kapıyı çaldım ve 'gel' komutunu alınca içeri girdim. Kapıyı kapattım ve oturdum başkomiserim bana "yine bir görev seni bekliyor" dedi bende

 

"Her şekil tamamım ne zaman gidiyorum" dedim

 

"Bir baskın uyuşturucu ticareti yapıyorlar yerleri tespit edildi yakalamak sana kaldı." Dedi

 

"Nerde yapacaklarına dair konumu bana atarsınız bende ekibi topluyorum." Dedim

 

Ekibi topladım konum gelmişti arabayı sürüyordum varacağımız yerde bizi ne bekliyordu bilmiyordum.

 

...

 

Zehra' dan

 

Patronun odasında yeni görevim üzerine konuşuyorduk uzun süre çıkmamıştım odasından ki o da halinden memnun görünüyordu o yüzden sesimi çıkarmadım.

 

"Yakalayacağın adam bu onu yakalayıp işkence edip öldürmeni istiyorum videosunu bana at. " Dedi kafamı sallayarak onayladım

 

Hemen gerekenleri alıp adamları topladım yüzümde yara bere içinde gidip adamı getirecektim daha doğrusu işkence edecektim benim usta alanlarımdan biri olduğu için hiç şey yapmadan adamlarla birlikte hızlıca bize verilen konuma göre hareket ettik polis olmasa iyidir diye dua ettim gerçi o olsa bişey olmaz ya diye düşünüyorum.

 

Hemen arabalara atlayıp konumu diğer arabadakilerle paylaştım kulağımda ise kulaklık vardı Emre ile burdan irtibat sağlayacaktık MİT gibi ekiptik mübarek çok geçmeden vardık kapı açıktı kapıda bir iki tane polis vardı arabada iki kızı gönderdim oraya adamları oyaladılar beş dakikada ordan gönderdiler.

 

Bizde hemen tüm herkes elinde silahlarla depoya daldık Cengiz Salman'ın adamlarına sıktık.

 

Rojhat'tan

 

Silah sesleri vardı depoya gelmiştik baskına ama bizden sonra birileri daha gelmişti arkamı dönmem ile onu görmem bir oldu bana baktı kaşlarını çattı ancak sonra düzeldi adamları ölmüştü Cengiz Salman ise arkadan kafasına aldığı darbe ile bayılmıştı.

 

"Ne işin var burda?" Diye sordum sert sesimle

 

"Ooo sakin ol şampiyon. Bişey yok sadece bana lazım olanı almaya geldim " dedi ve adamlarına el hareketi yaptı adamlar Cengiz Salman 'ı götürdü.

 

"Hop hop nereye ?!" Dedim

 

"Anasının nikahına komiser şimdi beni rahat bırak da görevimi yapayım hem merak etme işim bittikten sonra sizin karakolun önüne atarım " dedi işaret parmağını etrafında döndürdü yani bu ' toplanın ' demekti herkes toplandı ve depodan çıktılar bizde gittik baş komiserime ne diyecektim bilmiyorum bişeyler düşünürdüm artık.

 

Zehra' dan

 

2 yıl sonra onu görmek tuhaf hissettirmişti ancak hala ona karşı bir şey hissetmiyorum diyebilirim.

 

Bizim için ayrılan depoya gelmiştik Cengiz Salman arkamda ben de öndeydim kollarını tutan adamlarıma baş hareketi ile bırakmalarını söyledim kulaklığıma dokunup

 

"Kuş kafese girdi." Dedim gülümseyerek masum bir gülümseme değildi bu biraz sonra ona sinir hastası gibi işkence edecek olan kadın gülümsemesiydi.

"Tamamdır artık o sende." Dedi bu patronun sesiydi ordaydı demek ki sevinmiştim neden bilmiyorum ama sevinmiştim.

 

"Evett başbaşa kaldık Cengiz Salman ne dersin kesici,delici alet mi kullanayım yoksa yakıcı ve yıkıcı mı?" Diye sordum

 

Bağlıydı sandalyeye arkamda da iki tane adam vardı yüzleri kireç gibiydi bembeyaz ve soğuk neyse adamlara bakıp

"Soyun bunu!" Dedim. Adamlar hemen emrimi yerine getirmek için hareketlendi soydular adam altında boxer ile kalmıştı sadece Allah'ım bir insan içi neyse dışı da öyle olurmuş ya içi gibi dışı da çirkindi.

 

İlk önce elime kocaman demir sopa aldım yanan ateşe soktum korku dolu gözlerle bakıyordu bana hoşuma gitmişti ve karnına bastırdım acı dolu çığlıklar bastırdı depoyu kahkaha atıyordum o acı dolu çığlıklar atarken ben kahkaha atıyordum bu hoşuma gitmişti demiri bir kez daha ateşte yandırdım ve bu seferde sırtına bastırdım gene çığlık atıyordu baya eğlenceliydi sevmiştim kulaklıktan patronun sesi geliyordu.

 

"Aahhh bu hoşuma gitti güzelim seninle gurur duyuyorum." Dedi gülümsedim çünkü ne babam ne annem bana bırakın gurur duymayı bir kere bile seni seviyorum dememişti ancak patron demese bile hissettirirdi.

 

En son demirle işim bitmişti Cengiz Salman ise işim tamamen bitti sanarken hala bitmediğinden habersizdi. Elimde bıçakla önünde bekliyordum ve

 

"Eee sence bu bıçağı yandırıp mı senle oynasam yoksa direk kafanı vücudundan ayırsam mı?" Dedim tabi ki dalga geçiyordum ilk dediğimi yapacaktım ölmesi için hala erkendi.

 

Elimde ateşle bir olmuş gibi bir bıçak vardı onunla vücuduna çizikler atacaktım ilk çizik atıldı yine çığlık çığlığaydı ve bu benim aşırı hoşuma gidiyordu bir kere daha ateşle bir ettim ve yine aynı işlemi tekrar tekrar uyguladım çok hoşuma gidiyordu.

 

Rojhat'tan

 

Başkomisere ne olduğunu yarım yamalak anlattım dedim ki

 

"Biz oraya gittik ancak maksatları bizi oyalamak "dedim başkomiser de

 

"Ne yapacaz" dedi bende

 

"Bilmiyorum ben ve ekibim yeni yerlerini tespit edeceğiz" dedim beni başıyla onaylayıp çıktı neden izin verdim ki almasına izin vermeseydim hapisteydi rahat rahat oturuyordum akılsız kafam ooff ooff sıkıldım gidip kendime çay aldım kahve sevmem çay daha iyi masama oturup ayaklarımı masaya uzatıp kafamı sandalyemden geriye doğru yasladım ve bugün olanları düşündüm daha doğrusu onu Zehra'yı acaba ne yapıyorlar Cengiz Salman'a diye düşündüm ancak eninde sonunda ulaşacaktı bana gerekirse dirisi gerekirse ölüsü biliyordum .

 

Gün böyle geçmişti akşam olmuş eve dönüyordum arabayla evimin önüne geçip park ettim ve kapıyı açıp içeri girdim kapıyı kapattım ve anahtarımı anahtarlığa astım duşa girecektim yorgunluğumu alırdı belki..

 

Zehra' dan

 

Elimde tahtadan sopa ile durmuş önümde yüzü gözü vücudu kan içinde olan bu adama bakıyordum kulaklığı çıkarıp köşeye atmıştım telefonumla beraber tahta sopa bile kan olmuştu elim hem yaraydı ona vurmaktan eninde sonunda bitmişti adamlarıma

 

"Alın bunu işim bitti bununla Rojhat Gündeş'in olduğu karakolun önüne atın ve benim selamımı söyleyin Rojhata" dedim kafalarını sallayarak onayladılar telefonu ve kulaklığı alıp çıktım. Hiç elimle uğraşmadım hemen arabaya binip karargaha sürdüm vardıktan sonra indim patronun odasına girdim kapıyı çalmıştım böyle de kibar bir insanım işte:)

 

Patrona olan biteni en ince ayrıntısına kadar anlattım dikkatle dinledi beni kafasını salladı ve

 

"Aferin Zehracım tebrik ederim yine en iyi şekilde halletmişsin işi " dedi ve benimle gurur duyduğunu söyledi bende gülümseyerek kafa salladım elimin hali içler acısıydı ve patron bunu fark etti ve bana

 

"Bu elinin hali ne çabuk doktor Derya'nın yanına gidiyorsun eline krem falan sürsünler !" Dedi endişeli bir halle kafamı sallayarak odadan çıktım doktor Derya'nın yanına gittim.

 

"Z-Zehra geri gelmişsin" dedi doktor Derya Bisexualdi. Yani aynı zamanda hem kız hemde erkekten hoşlanıyordu. Tabi kız derken daha çok benden hoşlanıyordu bunu baya belli ediyordu

 

"Hıhı evet geldim patron gönderdi elime bakacakmışsın " dedim

 

"Tabi gel otur" dedi elime baktı pansuman ve krem yaptı kremi sürdü ardından elimi sardı sonra bana gülümsedi ve

 

"İşte bitti." Dedi ulan kız çok güzeldi ve yanındayken kendimi eşcinsel gibi hissediyordum lan neyse işim bitmişti hızla evime doğru yola koyuldum ta ki

 

Kaza yapana dek arabam takla atmıştı gözüm karardı en son kendimi karanlıkta buldum.

 

....

 

Gelecek bölümden

 

Siren sesleri duyuluyordu büyük patron kaza haberini alır almaz herkesi topladı hastaneye kaldırıldı Zehra endişeliydi peki neden bunu kendisi de bilmiyordu

 

"Bunu ona yapan kim varsa bul onu Emre bul ve cezasını kes!" Dedi hastane koridorlarında bağırarak

 

Doktor gelmişti ve Büyük Patron'a

 

"Zehra hanım çok ağır bir trafik kazası geçirmiş ve bir süre.."

büyük patron şok içinde bakıyordu

 

Gelecek bölümden fragman bitti.

 

Bölüm şarkısı: Aber Sie × Kara Sevda

 

 

 

Doktor Derya ( konuk karakterimiz)

 

 

 

 

Loading...
0%