
3. Kişi ağzından;
Zehra Savaş'a hayran hayran bakıyor ve gurur duyuyordu ve şunu biliyordu ki İshak Deniz'in sonu gelmişti.
Yavaşça Savaş'ın kulağına doğru eğildi Zehra
"İshak Deniz bu sefer gerçekten bitti " dedi sevinçle
"Aynen öyle güzelim" dedi Savaş...
Hâlâ düşünüyordu İshak Deniz bir yandan en büyük düşmanı bir yandan da maalesef ki kayınpederi idi... Sevdiği, Aşık olduğu kadının babası idi.
Düşünceli halinden bir türlü çıkamıyordu.. bir yandan aslında ona işkence çektire çektire öldürmek istiyordu.. çünkü işin ucunda hem karısının yaşadıkları vardı hemde kendisine yapılanlar Savaş Kralhan 'ın yüzünü bu hale getiren adamdı ...
Ama Savaş kendini değilde daha çok karısının yaşadıklarını düşünüyordu , bunca zaman nasıl olur da sabretmişti bu adama. Hayret ediyordu.
Çünkü her şey aslında İshak Deniz 'in Zehra kendini koruduğu için Zehra'yı evden atması ile başlamıştı ve asıl olaylar ise o büyük Cinayetten sonra başlamıştı.
Zehra ise kocasına aşkla bakıyordu , ona aşkla ve sadakatle bağlıydı. Ona bir şey olmasını istemiyordu çünkü en son ki olanlar onu bir hayli yormuştu üstelik Savaş'a olan aşkı eğer olurda gerçekten bir şey olursa ona kavuşamayacaktı. Ancak kendisini öldürürse ona kavuşabilirdi.
Hep merak ediyordu Zehra acaba Savaş'tan bir çocuğu olsa nasıl olurdu ? Diye...
Bu aralar kendisi de istiyor ancak bir türlü söyleyemiyordu.
Kafasını çevirip Savaş'a baktı Zehra ve onun boş ve düşünceli bakışlarını gördü birlikte odalarına çıkmış ve işlerinin başına geçmişlerdi. Zehra ise Savaş'ı bir an bile yalnız bırakmama yemini etmiş gibiydi - ki gerçekten bir an bile yalnız bırakmıyordu- başına bir iş gelmesini istemiyordu tekrar aynı olayların yaşanmaması için... Ayriyetten de kimseye güvenmiyordu.
Kocasının, sevdiği, aşık olduğu adamın canını bu beceriksizlere bırakamazdı. Onu kendisi korumalıydı...
"Hayatım?" Diyerek onu daldığı yerden uyandırmak istedi Zehra çünkü odasında en fazla yarım saattir aynı dosya ile bakışıp duruyordu.
Savaş ise silkelenip kendine geldi ve hoş bir gülümseme ile
"Efendim güzelim" dedi.
"Daldın bi yarım saate yakındır o önünde ki dosya ile bakışıyorsun da merak ettim" dedi Zehra
Sadece güldü Savaş çünkü nasıl diyebilirdi ki sana bunları yaşatan adamı öldürsem mi öldürmesem mi diye düşünüyorum diye
"Hayırdır niye bu kadar daldın ki?" Diye merakla sordu Zehra
"Hiç" diyerek kestirip attı Savaş
"Neyse evde görüşeceğiz " dedi Zehra ve konuyu şimdilik burada kapattı çünkü o kaç yıldır Savaş ile birlikteydi onunla çalışmıştı huylarını vs bilirdi.
Herkesi kandırabilirdi ama Zehra'yı asla. Ki Savaş'ta bunu biliyordu.
....
• Zehra Kralhan •
Artık karargahta ki işimiz bitmiş ve araba ile eve doğru gidiyorduk. Arabayı Akif sürüyordu.
Yanımda ki minik düğmeye basarak araya paravan ekledim. ( Şoför koltuğu ile arasına ekledim.)
Savaş ise umursamayıp hala düşünüyordu ve bu beni hali ile endişelendiriyordu.
"Ne oluyor Savaş?" Diye sordum merakla ve endişe ile
"Hiç bir şey olduğu yok güzelim" dedi Savaş ben tanıyordum onu bir şey vardı
"Zehra Hanım , Savaş Bey eve geldik ." Diyerek bize haber verdi Akif
Çok geçmeden önce Savaş'ın kapısı açıldı ardından da Akif benim kapımı açtı ve ard arda Savaş ile birlikte indik.
"Neyse eve geçelim ben soracağım her bir şeyin hesabını" dedim tehditkar sesle
Hiç bir şey demeden Savaş önde ben ise arkada hızla onu takip ediyordum çünkü onun bir adımı benim neredeyse beş adımım idi.
En sonunda ise kapıyı Deniz Hanım 'ın açması ile içeri girdik önce ben kendi ceketimi astım ve Savaş'ın sırtında ki büyük kabanı alıp askılığa astım.
"Savaş odaya!" Diye seslendim ve önde ilerledim ancak ilerlemeden Deniz ve Ayşe Hanım'ın
"Ateşle barutlar resmen" demelerini duydum ve odaya girdim Savaş'ta tam ardımda girdi.
"Ne oluyor Savaş?" Dedim bıkmış sesimle
"Ne demek ne oluyor sevgilim bir şey olduğu yok sabahtan beri hep aynı soru " dedi Savaş o da bıkmıştı.
"Savaş ben seni tanıyorum yüz ifadende bile bir şey olduğu haykırıyor ama sen susup ' hiç bir şey yok' diyip kestirip atıyorsun sadece... Savaş senin için endişeleniyorum. Bir şey mi var ne oldu anlat bana " diyip eteğimde ki taşları döktüm deyim yerindeyse...
Kolları arasına aldı beni sarıldık öylece sarıldık...
"Bir yandan sana ve bana yaşattıkları var diğer yandan ise senin baban oluşu var aklımda ve ben onu gerçekten yok mu etmeliyim diye düşünüyorum" dedi Savaş
Kafamı göğsünden kaldırıp yüzüne baktım ' ciddi misin?' anlamında - gayet ciddiydi-
"Savaş onun benim babam olması yaptıklarını çekmeyeceği anlamına gelmiyor... Maalesef ki babam ve maalesef ki senin onun damadı oluşunu kullanarak bir çok şeyi yaptı evlendiğimiz günden beri. Kendi kızına savaş açmış birisi o , hatta sen de bu yüzden benimle evlendin. " Dedim
"Ben seninle bu yüzden evlenmedim. Ben sana aşık olduğum için evlendim bu olay ise bahanesi oldu." Dedi Savaş
Her seferinde kalbimi eritebilecek bir şey buluyordu.
"Çok korktum Savaş.. orada sana bir şey olacak diye ödüm koptu.. olur da o zehir etkisini gösterirse seni kurtaramamaktan korktum... " Dedim endişe ile
Ardından da ayrılıp devam ettim konuşmama
"Savaş artık daha dikkatli olmamız gerek.. o benim babam evet ama arada ben yokum. Sen ise biz ise ona cezasını vermek ile mükellefiz." Dedim sesim net ve kararlı idi.
( Dikkat ! +18 sahne ! )
Savaş ağır hareketler ile başını salladı ve
"Bu hallerin beni daha çok yükseltiyor." Dedi ve hızla maskesini çıkardı.
Ve maskeyi sehpanın üzerine bıraktı ve ağır hareketler ile arkasını döndü
"Ve bu içimde seni öpme ve bu yatakta dünyanın en mükemmel işini yapma isteğini dolaştırıyor." Dedi sesi tahrik ediyordu.
Kendini yatağa oturttu. Ben de çok geçmeden kucağında yerimi aldım ve başını ellerimin arasına alıp hızla dudaklarını öpmeye başladım.
Geri çekilip
"Anlaşılan akşam yemeğe geç ineceğiz " dedim sesim tahrik barındırıyordu.
"Özledim seni " diye fısıldadı Savaş
"Sesini , gözlerini, kokunu, bakışlarını , saçlarını, bedenini , kalbini aklına gelebilecek her şeyini özledim... Kadın!" Dedi Savaş sesi fısıltı ile çıkıyordu ancak bunu sadece o ve ben duyuyorduk.
Çok geçmeden yeniden dudaklarına yapıştım.
Yavaş yavaş öpüşmeye devam ederken bir yandan da birbirimizi soyuyorduk.
En sonunda ise ikimiz de çırılçıplak kaldığımız da beni ters çevirip yatağa yatırmıştı ve gözlerini bir an olsun gözlerimden ayırmamıştı bu bana onun önünde ilk çıplak kalışımı hatırlattı...
"Seni istiyorum!" Dedim Savaş'a
O ise bu cümlemi beklemiş gibi direk boynuma yapıştı evet yanlış duymadınız yapıştı!
Boynumun her iki tarafında öpülmedik , emilmedik yer bırakmamıştı ve anlaşılan o ki izlerini taşıyacaktım. Hoşuma giderdi :)
Boynumu talan etmeyi bıraktı ve göğüslerime doğru yöneldi ilk önce bir şahesermiş gibi göğüslerime baktı - daha doğrusu bakmaya doyamadı- ... Ardından da ilk önce sağ göğsümü emmeye başladı aynı anda da sol göğsümü yoğuruyordu. Sırada ise sol göğsüme geçti ve orayı da emerken aynı anda da sağ göğsümü yoğurdu. Göğüslerimde baya oyalandı sevgili kocişkom ;)
Ordan da göbeğime göbeğimden de kadınlığıma doğru geçti. Bacaklarımı araladım ve onu bekledim kendisi ise beni nasıl ıslattığını zevkle izliyordu ki bu da bana daha çok zevk veriyordu.
Her geçen saniye de daha çok ıslandığımı hissediyordum. Hızla dudaklarıma uzandı ve hızlı hareketlerle öpmeye başladı Savaş.. öpüşmeyi kestik ve o benim kadınlığıma doğru yöneldi ve çevik hareketlerle kadınlığımı emmeye başladı.
"Ah! Savaş! Ohh! Devam et ! Ovv bu çok iyi!" Diye inlemeye başladım aynı anda da saçlarını okşuyordum.
Kendini kadınlığımdan saniyelik çekmiş ve
" Çok güzel!" Deyip tekrardan gömüldü.
Daha fazla ve daha hızlı yalamaya başladı kadınlığımı
" Savaş!" Diyerek inlemeye devam ettim.
" Bu harika hissettiriyor!" Diyerek inleye inleye konuştum.
"Geleceğim!" Diye bağırdım
"Hayır! Gelme !" Dedi ve yalamayı bıraktı ardından da başı ile aşağıyı gösterdi şaha kalkmış erkekliği!
Dizlerinin üstünde durdu - böyle bile hala uzun -
Bende dizlerimin üstünde durdum ve elim ile erkekliğini tuttum ardından da yavaşça eğildim ve ağzıma aldım.
Başını arkaya doğru götürdü ve gözleri kaydı ardından da
"Ağh!" Diye vahşi ama bir o kadar sert bir inleme döküldü dudaklarından.
Ağzımda git gel yapıyor ve onu da getirmeye çalışıyordum.
"Ağh!" Diyerek inlemeye devam etti kendini sıkıyordu inlememek için ancak inlemek için de can atan bir yanı da vardı.
"Ohh! Geliyorum!" Dedi ancak
"Gelme !" Diyerek ağzımdan çıkardım erkekliğini
Ve yatağa geçip hızla uzandım, bacaklarımı araladım
"Hadi , gel gel de gir içime seni istiyorum." Diye tahrik edici sesle konuştum.
Çok da bekletmeden Savaş geldi ve ilk olarak dudaklarıma yapıştı bir süre öpüştük.
Ardından da hızla dudaklarımdan ayrıldı ve erkekliğini kadınlığıma konumlandırıp hızla içime girdi.
Odada bizim vücuttaki ve ağzımızda ki ahlaksız sesler yükseliyordu. Ve bu bizi daha fazla tahrik ediyordu.
Hızla içime git gel yapmaya devam ediyordu Savaş.
En sonunda ise aynı anda
"Geliyorum!" Dedik ve aynı anda boşaldık...
Savaş hızla kendini yanıma attı ve
"Çok iyiydi!" Dedi ve dudaklarımı öptü ve geri çekildi.
( +18 sahne bitti)
• Savaş Kralhan •
"Çok iyiydi!" Dedim zevkle ve dönüp Zehra'nın dudaklarını öptüm. Ardından da bu kısacık öpücükten sonra ise geri çekildim.
İkimiz de bir süre nefeslerimizi düzene soktuktan sonra
"Duş!" Dedik ve aynı anda duşa girdik ...
Bu sefer rahat durduk ve sadece duş aldık (!)
En sonunda ise rahatça giyinip aşağı yemeye indik. Tabi ben yüzümde maske ile
"Ellerinize sağlık kızlar siz mutfağa geçebilirsiniz" dedi ve Zehra
Deniz Hanım ve Ayşe hanım mutfağa geçti bende rahatça maskemi çıkartıp yemeğe başladım.
"Yemek öncesi sex... Of en iyisi!" Dedi utanmadan Zehra
"Senin dilin fazla mı utanmaz" dedim etkileyici sesimle
"Bilmem öyle mi?" Dedi rahat durmuyordu bu kız
"Rahat dur.." dedim ve yemeye devam ettik.
3. Kişi ağzından;
Kapı çalınmış ve Baş Komiser Rojhat Güneş
"Gir!" Diye bağırmıştı
Gelen kişi İshak Deniz 'di
"İshak bey" diyerek ayağı kalktı ve el sıkıştı onunla Rojhat Güneş
"Rojhat bey Savaş Kralhan kızımı kaçırdı... " Diye ihbarda bulundu
"Ama onlar evli" diye konuştu Rojhat Güneş
"Evet ama kızım kendi isteği ile bana geldi şimdi ise onu benden aldı o adamda bişeyler var biliyorum keza sizde biliyorsunuz bişeyler yapmalıyız o adamda bişey var ve bunu açığa çıkarmalıyız... " Diyerek sinsice konuştu İshak Deniz...
" İshak bey " dedi Rojhat komiser
"Buyrun" dedi rahatlıkla İshak Deniz
"Biz bir şey yapamayız ayrıca kızınızın kocası ile gayet mutlu olduğu açık sizle olduğunun aksine " dedi Rojhat komiser geçmişe vurgu yaparak
İshak Deniz ise bunu havada yakalamış gibi anladı.
"Ama Rojhat bey bakın bu adamın geçmişi karanlık biliyorsunuz .. tamam kabul ediyorum benimki de karanlık ancak onun ki daha beter ve ben kızımın tehlikeye girmesinden korkuyorum." Dedi sahte bir üzüntü ile İshak Deniz
"İyi peki. Bu işin peşinde olacağız." Dedi ve İshak Deniz'i gönderdi Rojhat Güneş
"Ulan ben bunlarla uğraşmak istemiyorum dedikçe daha çok geliyorlar ya rab !" Diye isyan etti komiser Rojhat
"Osman!" Diyerek başka bi polis memuruna seslendi komiser Rojhat
"Buyrun başkomiserim!" Dedi Osman
" Savaş Kralhan peşine düşün ama çaktırmadan adam zeki şu an bile her hareketimizi biliyor olabilir " dedi Rojhat komiser
"Emredersiniz!" Dedi ve ayrıldı odadan Osman
"Bakalım sen aslında kimsin Savaş Kralhan..." Dedi Rojhat komiser
....
• İshak Deniz •
Elimde ki bilgiyi veremezdim. Ancak eğer ki kafamdakiler bir bir gerçekleşirse işte o zaman bütün bildiklerimi anlatmam gerekebilirdi. O bilgiler benim güvencemdi. Bu yüzden şimdilik benim için bir sır olarak kalmalı idi.
Bekle bakalım Savaş Kralhan kim seni yok ediyor izle ve gör.
Arabadan inip kendi villama doğru giriş yaptım kapıyı hizmetlimiz açtı ve bende hızla içeri girdim.
Karım Reyyan Ahu. Evet karımın iki adı vardı hem Reyyan hem de Ahu...
Çok da gerekli bir bilgi değildi o yüzden bu kısmı geçiyorum. Karımın yanına gittim ve
"İş neredeyse tamam bu ikisini birbirine düşüreceğim. İşte o zaman yer üstünde taş, omuz üstünde baş olmayacak !" Dedim sinsi bi bakışla...
" Peki bunu sen açık açık yapamazsın ki ikisi de kanıt sunsan bile sana inanmaz" dedi Reyyan haklıydı
"Haklısın. Ancak kocan onu da düşündü bunu da ben değil sevgili kızımız yapacak... Kanıtların ona gizemli bir şekilde ulaşması yeterli bizden bilmemesi gerek tabii " dedim planımı anlatarak
"Harika... Neyse geliyor " dedi ve kaşları ile arkamı gösterdi
Arkamdakini bilmem için bakmama bile gerek yoktu...
Sevgili Ağabeyim (!) İsmail Deniz
"Ooo ne oluyor sevgili kardeşim bu nasıl bir sevinç aaa yoksa sen gene bir işler peşinde misin? Kesin öyledir neyse eninde sonunda bileceğim sakın spoiler verme üzülürüm " dedi ve kinaye yaptı... Komik olduğunu zannediyordu.
" Sevgili ağabeyciğim sen komik olduğunu mu zannediyorsun ? Çünkü hiç de öyle değilsin de." Dedim sinirle
"Ama sinirlenme sevgili kardeşim yoksa üzülürüm" diyerek kendince espri yapmaya çalıştı yine
"Neyse hiç seninle uğraşmayacağım bu yüzden artık odama gidiyor ve duş alıp uyuyorum. " Diyerek bahane ile ayrılıp odama girdim ve ilk önce dediğim gibi duş aldım çıkıp üstümü değiştirdim ve çalışma odama gittim.
Hemen kasama doğru yöneldim ve yavaşça eğildim ardından da şifreyi girdim kapı kapalıydı bu yüzden rahattım. Şifreyi girdim ve elimde olan belgelere baktım bu belgeler Savaş Kralhan'ı bitirecek belgelerdi. Ve bu belgeler en çok da benim işime yarayacaktı.
• Zehra Kralhan •
Gece olmuş pijamaları giyip tam uyurken yanımda Savaş'ın olmadığını fark ettim kesin çalışma odasına girmiştir. Diye düşündüm ve odadan çıkıp çalışma odasına doğru yol aldım.
Çalışma odasına vardığımda kapıyı çalıp içeriden
"Gel!" Diye bağıran o kalın sesi işittim ve ilk önce hafif bir gülümseme bahşettim yüzüme , içeriye girdim.
"Hah güzelim sen miydin bende çalışanlardan biri zannettim. Hem sen uyumadın mı?" Diye konuştu ve sonda ise gözlerini biraz kısıp öyle sordu Savaş
"Yok , sen yoksun ya uyku tutmuyor beni" dedim çocuk gibi konuşarak
Yerinden kalktı ve yanıma gelip iki elini de belime sararak kendine yapıştırdı ... Evet neredeyse kendine yapışık duruyordum.
"Haylaz kız çocuğu gibisin .. çalışacaktım ama madem ki karım beni istiyor emir büyük yerden o yüzden geliyorum. " Dedi ve gözleri ile hadi çık dedi ben çıktıktan hemen sonra o da çıktı.
Birlikte odamıza girdik, o maskesini çıkarıp baş ucuna geri koydu ben de yerime uzandım.
En sonunda ise başımı onun göğsüne koyup kendimizi karanlığa bıraktık...
• Rojhat Güneş •
Bir elimde dosya duruyordu ve bir tarafım açma dese de diğer tarafım belki de gerçekleri öğrenme fırsatın bunun içinde diyordu.
Elimde ki dosyayı önümde ki sehpaya fırlattım başımı iki elimin arasına aldım. Sesli bir ' of ' çektim.
"Yok bu böyle olmayacak benim herşeyi bilmem şart ona göre hareket etmeliyim. " Diyerek dosyayı tekrardan elime aldım ve içini yavaşça açtım.
İçinde Savaş Kralhan 'a bütün geçmiş mevcuttu.
Her şeyi birbir okudum ve bütün geçmişi bütün yediği haltlar hepsi önümdeydi.
Yaptığı bütün cinayetler ise ya tecavüzcüleri öldürüyordu , ya da bu kötü örgüt niteliğinde ki kişileri... Hak edene hakkını veriyordu..
Maskenin ardında ki şey ne Savaş Kralhan.... O maskenin ardında ne saklıyorsun sen.... Bulacağım ve bulduğum da her şeyi bir bir öğreneceğim sen yanarken ben izleyeceğim...
Tıpkı o karın ve senin yaptığı gibi ailemi öldürürken yaptığınız gibi onlar o patlamada yanarken siz izlemişsiniz ya işte bende öyle yapacağım siz yanacaksınız ve ben ise keyifle izleyeceğim....
3. Kişi ağzından;
Savaş ve Zehra mışıl mışıl uyurken Savaşın kulağına bir ses geliyordu sanki
Ancak o duymamazlıktan geldi ve uyumaya devam etti.
Komiser Rojhat ise
" Maskenin ardında ki şey ne Savaş Kralhan.... O maskenin ardında ne saklıyorsun sen.... Bulacağım ve bulduğum da her şeyi bir bir öğreneceğim sen yanarken ben izleyeceğim...
Tıpkı o karın ve senin yaptığı gibi ailemi öldürürken yaptığınız gibi onlar o patlamada yanarken siz izlemişsiniz ya işte bende öyle yapacağım siz yanacaksınız ve ben ise keyifle izleyeceğim....
SENİN SONUN BEN OLACAĞIM!" Diyerek intikam yeminleri ediyordu.
.... .
Gelecek bölümden;
" Evet sayın seyirciler bu arada şöyle bir ek bilgi vermek isterim emniyetten aldığımız bilgilere göre.... Polis teşkilatı Büyük Patron olarak bilinen Savaş Kralhan 'ın peşine düştü. Ve bilinene göre de Savaş Kralhan küçüklüğünden beri katillik yapıyor ancak şöyle bir detay geçeyim Savaş Kralhan 'ın işlediği cinayetlerin çoğu da hak edenlere ait. Yani şöyle bir açayım detayı...
Savaş Kralhan; tacizci, tecavüzcü , çocuk katili, hayvan katili, uyuşturucu madde satan örgütler gibi bir çok kişiyi ve yeri hak ettiği şekilde cezasını veriyordu. Ve polis teşkilatı ise Savaş Kralhan'ın peşine düştü bunun ardından... Evet şimdide yurttan ve dünyadan sıcak haberlerle... " Dedi haberci kadın
Savaş Kralhan kendi masasında karısı ile kalçasını yaslayarak durmuş haberi izliyorlardı.
Emre ise yanı başlarında Savaş'tan gelecek bir emri bekliyordu.
"Savaş... " Diye sakince seslendi Zehra
"Patron " diye seslendi Emre
"Demek benim peşimdeler öyle mi!? " Dedi ve gür bir kahkaha attı Savaş Kralhan
"İyi o zaman gelsinler bakalım. " Dedi Savaş
"Emre bana Rojhat komiseri bul ! Onunla büyük bir konuşma yapmam gerekiyor artık" dedi Savaş
...
"Allah kahretsin!" Dedi Rojhat komiser
"Komiserim" dedi bir polis
Rojhat komiser herkesi sıraya dizmiş bütün haberi izlemişti.
"İçimizde bir hain var , var ki Savaş Kralhan'a bu şekilde haber vermiş" dedi Rojhat komiser
"Ne oldu hepinizin bir ruhu çekildi... Ne Savaş Kralhanmış arkadaş adı geçse ruhunu teslim ediyor herkes" dedi ve ufak bir kahkaha attı.
O sırada da arkadan bir adam gelmiş Rojhat komisere doğru
"Komiser Rojhat bey" diye seslendi
"Buyrun benim " dedi Rojhat komiser
"Beni Savaş Kralhan gönderdi " dedi
Rojhat komiser ise sert bir nefes alıp verdi.
Hesaplaşma sırası geliyordu ....
Gelecek bölümden fragman bitti...
SON
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 1.13k Okunma |
119 Oy |
0 Takip |
40 Bölümlü Kitap |